Tamamen akustik kaydedilmiş parça Simon & Garfunkel’ın ilk albümü Wednesday Morning’de yer almış ve plak sadece iki bin adet satmıştı. Büyük hayal kırıklığı yaşayan ikili de bu başarısızlığın ardından dağılmıştı. Ancak, plak şirketi pes etmeye niyetli değildi. Parçayı yeniden elektrikli gitar (Al Gorgoni), bas gitar (Bob Bushnell) ve davul (Bobby Gregg) ilave ederek kaydetmişlerdi.
Şarkıyı çıkartan Frankie Valli. Bob Crowe ile Bob Gaudio’nun bestesini grubu The 4 Seasons ile 1967’de plak yapmış ve o yıl ABD Billboard listelerinde iki numaraya kadar yükselmiş, ardından bir milyon satarak altın plak kazanmış. Valli, 1974’te My Eyes Adored You’yu piyasaya sürene dek onun en büyük hiti olarak kabul görmüş ve dünya çapında birçok sanatçı tarafından coverı yapılmış. Farklı tarihlerde de olsa hep kabul görmüş, tazeliğinden bir şey yitirmemiş.
Daha önce Kanlıca Altılısı ve ASS Ltd. adlı gruplarda birlikte müzik yapmış Nejat Yavaşoğulları (d. 1950) ile Reha Öztanyel (d.1945), TRT’nin ilk kez katılacağı 1975 Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye seçmelerine Caniko (söz-müzik: Nejat Yavaşoğulları) adlı parçayı göndermiş ve finale kalmayı başarmıştı. Yavaşoğlu yıllar önce Can Kardeş adıyla bestelediği şarkıya Eurovision için Caniko adını koymuştu. Finalde Reha-Nejat adıyla kameraların önüne geçen ikili dereceye girememişti ama, parçaları hayli sevildiğinden yarışma sonrası Caniko/Öyle Bir Aşk Hikayesi adıyla 45’lik çıkartmışlardı.
İtalyan diplomat baba ile ABDli şarkıcı anneden Beyrut’ta dünyaya gelen (18 Şubat 1960) Gazebo, müziğe 10 yaşında gitar çalarak başlamış, Seksenler’de ‘Italo Disco’ diye bir akımın İtalya’yı sardığı günlerde Masterpiece 45’liğiyle piyasaya adım atmıştı. Dünya yıldızı olmak için çok beklememiş ve 1983 tarihli ‘Gazebo’ albümünden alınan dört tekli parça Masterpiece, I Like Chopin (Almanya, Avusturya, İspanya, İsviçre listelerinde zirveye çıktı), Lunatic ve Gimmick!’le arka arkaya uluslararası listeleri altüst etmişti.
Onno Tunç 1965’te Üstün Poyraz Set Orkestrası’na katıldı. Daha sonra 1969’da Durul Gence, 1970’de Süheyl Denizci, İstanbul Gelişim orkestralarında yer aldı. Ardından kendi orkestrasını kurdu ve deneysel bir çalışma olan ilk plağı The Bracelet’i (Hoş Bilezik) 1973’te yayınladı. Orkestra, dönemin birçok iddialı albümünde çaldı ve Tunç’un 1996 yılında uçak kazasında yaşamını yitirdiği güne kadar kayıtlarda, sahne çalışmalarında ünlü isimlere eşlik etti.
Plağın soundu, sözleri iyiydi ve başarılı bulunmuştu ama, onlara bekledikleri profesyonel aşamayı sağlayamadı. Devamında çıkardıkları, aralarında Türküz Türkü Çağırırız / Güllerin İçinden (1974) 45’liğinin de bulunduğu yapıtları parasal sorunları çözemeyince ikili asıl işlerine dönmüştü. Fuat ‘Karayolları’nda çalışırken, Mazhar da Ankara Devlet Tiyatrosu’nda kadrolu sanatçı olarak oyunlarında rol almış ve TV dizilerine dublaj yapmıştı.
Üçlü birkaç 45’likten sonra gelen Arabian Nights albümüyle (ABD’de altın plak aldı) dünya çapında tanınmayı başarmıştı. Türkiye’de de çıkan albüm, hiç bilinmeyen bu grubu bir ay içinde listelerin en üst sırasına oturturken, repertuvarın iddialılarından olmamasına karşın bizde öne çıkan İstanbul (Non Constantinople) şarkısıyla çok önemsenmişti. The Four Lads grubunun 1953 tarihli aynı isimli şarkısının coverı olan parça, Türkiye’de 45’lik olarak da yayınlanmış, arka yüze In A Persian Market koyulmuştu.
Orkestra kendi adına da 45’likler çıkardı. Dün Bugün Yarın etiketi taşıyan ilk 45’lik Kara Tren/Makine ve İnsan 1972’de yayınlandı. Dün Bugün Yarın ikinci plağı A/B’yi Mart 1972’te, üçüncüsünü de Ağustos 1972’de Haydi Bastırrr/Dünya Dönüyor adıyla piyasaya sürdü. Orkestra 1975’te ise Türkiye’nin ilk moog 45’liğini yaptı. Moog Gırgır adlı parçanın arka yüzünde, daha önce Melike Demirağ’ın söylediği Merhaba şarkısının enstrümantal versiyonu yer aldı.
Avrupa’da 45’lik olarak piyasaya çıkarılan Nick The Chopper/Little Darlin’ ’in satışı da iyi gider. Hey Dergisi yapıtı ‘Yabancı 45’likler’ listesine koyar ve plak ‘1 numara’ya yükselir. Aynı plak Hey’de yayımlanan ilanda ‘Çağdaş Türk Müziği’nin yüz akı’ şeklinde tanıtılır…
Selda, Ankaralı Cihan Plak Deposu’nun yedi bin beş yüz liralık teklifini kabul ederek Sel Plak etiketiyle, 1971 yazında ilk iki 45’liğini çıkarır: Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle/Mahpushane İçinde Mermerden Direk ve Tatlı Dillim Güler Yüzlüm/Mahpushanelere Güneş Doğmuyor. Plaklar ilgiyle karşılanır ve Cihan Plak Deposu turnayı gözünden vurur. Yıllar yıllar sonra Selda bu kez Selda Bağcan adıyla genç kuşaklar tarafından keşfedilir ve popüler dizi Masum’un jeneriğinde kullanılan çok başarılı Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle remiksi parçanın ününe ün katar.
Turistlerden gördüğü ilgi sonucunda tamamen Anadolu popa yönelir. 1971’in sonunda Hüreller’le Dertli Kaval ile Beni Hor Görme Kardeşim’i kaydeder ve plağın satışı, o dönem için çok önemli bir rakam olan 180 bine ulaşır. Ersen’in ilk popüler parçası olarak pop tarihine not düşülen Dertli Kaval’ın devam gelir ve TRT denetiminden geçmeyen Kozan Dağı/Kara Yazı da pazarda aynı başarıyı tekrarlar.
İşe amatör ruhla sarılan üçlü, listelere hızlı bir giriş yaptı ve 1974 yılında üç 45'li çıkardı. Bunlardan biri de Çukulata Sevgilim'di Arka yüzünde Kara Kara Badem Gözler olan yapıt üçlüyü zirveye taşırken Zafer-Banu-Hülya, Şubat 1975’te Beyrut’ta konser verecek kadar ünlenmişti. Aralık 1976’da albüm çıkaran Zafer-Banu-Hülya repertuvarda Çukulata Sevgilim'e de yer vermişti. Sıcacık, bossanova soundla ilerleyen Çukulata Sevgilim reklamlarda kullanılmaya müsaitti ve ileri yıllarda kullanıldı.
John Wakelin durur mu; Macar Superman parçasını Black Superman adıyla Muhammed Ali'ye uyarlıyor ve listelerden inmiyor. Ardından, o müthiç maçı anlatan In Zaire şarkısını yapıyor. Disco music furyasınının devam ettiği günlerde parça Black Superman'in başarısını tekrarlayıp Johnny Wakelin adını pop tarihine yazdırmayı başarıyor.
1967’de bir kez daha Altın Mikrofon sahnesindeydi Haramiler. Enstrümantal yorumladıkları Çamlıca Yolunda’yla finale kadar gelmelerine karşın ilk üçe giremediler ama, yine şartname gereği yayınlamaya hak kazandıkları Çamlıca Yolunda/Adanalı’yı ikinci plak olarak diskografilerine eklediler. Aynı yıl Koray Oktay’ın seslendirdiği Friendship/I’m Lookin’ For A Saxophonist/Gimme Some Lovin’/I Got You adlı bir ‘cover 45’lik’ daha çıkarttılar.
Devir disco müziğindi ve başka türlere fazla hayat yoktu. Biddu, I Love To Love (But My Baby Loves To Dance) şarkısını almıştı bestecileri Jack Robinson ile James Bolden’dan. Bomba gibi bir düzenlemeyle diskoteklere hitap etmeye başlayan Tina Charles, İrlanda, İngiltere, Norveç’te, Türkiye’de ‘1 numara’ olmuş, diğer ülkelerde de üst sıralarda gezinmişti. Charles’ın ilk albümüne ismini veren parça, 45’lik olarak da (arka yüz Disco Fever) yayınlanmıştı.
İkincisi, grubun 1976'da Sanremo’da üçüncülüğü aldığı Volo AZ 504’dur. Cutugno’nun yanında Silvia Dionisio’nun vokaliyle yürüyen şarkı, kürtaj karşıtı söylemiyle dikkat çekmiş ve İtalya’nın bu konuyu tartıştığı dönemde adeta olay yaratmıştır. Plak Türkiye’de de yayınlanıp (arka yüz Marieneige) listelere girmiş, Albatros grubunu yakından takip eden bir kitle oluşmuştur. Bunun sonucunda grubun 1978’de dağılmadan çıkardığı Santamaria De Portugal 45’liği de kısa sürede bizim plakçıların vitrinine konmuştur.
1983’te Moonlight Shadow’u bu kez İskoç vokal Maggie Reilly söslendirdi. Üç yıldır Oldfield’la çalışan Reilly’nin yorumu çok beğenildi ve Mayıs 1983 tarihli Crisis albümünde yer alan Moonlight Shadow İtalya, Avusturya, İsviçre, Norveç, İrlanda, Hollanda, İsrail, İspanya’da (Altın plak ödülü geldi İspanya’dan) liste başı oldu. Basında Mike Oldfield’ın parçada John Lennon cinayetine gönderme yaptığı iddia edilirken, Oldfield ise sihirbaz Houdini’nin filminden izlere dikkat çekmişti.
1970’de, sözü ve müziği kendine ait Söyle Sazım parçasında cura, divan sazı ve bağlamayla folk adına ‘çok sesli sound’ elde eder ve ününe ün katar. 45’liğin arka yüzüne Güzel Ne Güzel Olmuşsun’u koymuştur. Bu 45’lik de Kızılok’a altın plak getirirken, Barış Manço’nun Dağlar Dağlar’ın önünde ilk sıraya yükselir listelerde. Kızılok, Hey dergisi okurları tarafından da yılın en iyi erkek şarkıcısı seçilir.
Yerli pop müziğin değerli aranjörlerinden Osman İşmen, orkestrası ile 1978’de önemli bir albüme imza attı: ‘Diskomatik Katibim’. Aynı yıl dönemin önemli gençlik dergisi Hey tarafından düzenleme dalında yılın albümü seçilen Diskomatik Katibim ülkede pek moda olan James Last, Fausto Papetti, Paul Mauriat gibi yabancı orkestra şeflerinin ürünlerine kaliteli bir alternatif olarak plakçı vitrinlerine yerleşmişti.
Seksenli yılların başı; tek kanalla yayın yapan TRT’nin ‘Dış Kaynaklı Müzik’ adıyla ekranlara getirdiği yabancı müzik videoklipleri arasında bir tanesi var ki hem müziğiyle hem ilginç görüntüleriyle çok dikkat çekiyor. Avustralyalı grup Men At Work’ün Down Under şarkısı bu.Flütle açılan ve aynı şekilde devam eden Down Under, grubun 1981 tarihli ilk albümü Business as Usual’de yer alıyor. Hey Dergisi’nden parçanın Avustralya’da adeta ‘milli marş’ haline geldiğini, ABD, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda, Hollanda, Polonya, Fransa, Kanada’da ‘1 numara’ olduğunu öğreniyoruz. İngiltere’den de ‘platin plak’ ödülü geliyor.
Müzik listelerinde Zeynep Bastık 'Lan' ile birinci, Melike Şahin 'Ortak' ile ikinci, Tuğçe kandemir 'Aradan Çok Yıllar Geçti'yle üçüncü oldu.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Kalan Müzik’in yönetimini eşi Hasan Saltık'tan devr almış Nilüfer Saltık, Neşet Ertaş ve Abdal geleneğinin büyük ustalarının anısına başlattığı “Abdallar’a Kalan” projesini üç yıllık hazırlıktan sonra yayınlamayı başardı. “Abdallar’a Kalan” serisi dört CD’den oluşuyor ve toplamada 46 yapıt yer alıyor.
James LaBrie, John Petrucci, John Myung, Jordan Rudess ile Mike Portnoy'dan oluşan Dream Theater, 2009 tarihli "Black Clouds & Silver Linings"'den 15 yıl sonra yeni albüm hazırladığını duyurdu: "Parasomnia". 7 Şubat 2025 tarihinde satışa çıkacak albümden ilk tekli olarak "Night Terror" şarkısını seçen Dream Theater, parçanın videoklibini internete koydu.
Caz dünyasının değerli isimlerinden Kerem Görsev albüm yayınlamaya devam ediyor. Görsev son albümü Clear Horizon'u uzunçalar formatında da müzikseverlere sundu.
Uluslararası ünü yakalaması 1976’ya kadar gidiyor. Evinin mutfağında kurduğu orta halli stüdyoda, az paraya, birkaç synthesizerla Oxygene albümünü yapıyor. Birçok şirketin kapısından döndükten sonra bir tanesine 50 bin adet bastırtabiliyor (Şu anda satışı 19 milyona doğru gidiyor). Ocak 1977’de ise albümden ilk tekli Oxygene 4 yayınlanıyor ve bir gecede bestelediği bu parça müzik pazarında en başarılı Jarre teklisi haline geliyor. Oxygene 4, albümü Fransa listelerinde ilk sıraya taşırken, İngiltere gibi pop ve rock müziğin kalesi olan bir yerde dört numaraya kadar yükseliyor. Jarre’ın anılarında şöyle ilginç bir not yer alıyor: ‘ Yapıtı reklam filmi için yazmıştım; olmadı. Sonra yol filmi için istemişlerdi. O da olmadı. Albüm gündeme gelince yeniden düzenleyip değerlendirdim’...
Yerli müzikte Tuğçe Kandemir 'Aradan çok Yıllar Geçti ile birinci, Semicenk 'Onlar anlamaz Halden'le ikinci, Simge 'Önümüz Yaz'la üçüncü oldu.
Rock ve müzik tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için rap şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu fotoğrafı tıklayınca:
Barış Akpınar ve Senem Akdemir'in sunumuyla TRT ses yarışmalarında çok sevilen genç yorumcular bugün saat 20.00'de TRT Müzik'te.
Naz Koçaş, best of'unu Stig'in şarkılarından yaptı:
İsmi Açık Hava Tiyatrosu; halkın ağzında Harbiye Açıkhava; kartvizitinde ise ‘Türkiye’nin Müzik Mabedi’ yazılı. Hem ülke, hem dünya kültür tarihinde bir Royal Albert Hall, Madison Square Garden, Olympia kadar önemli ve değerli bir amfitiyatro. Kent mimarisi için de önemli merkez. Batılı örneklerine benzer şekilde bir eğlence vadisinin ortasında bulunuyor. En üstte Hilton, biraz altında, günümüzde adı İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı olmuş meşhur Spor ve Sergi Sarayı, Açıkhava Tiyatrosu, Küçük Çiftlik Park lunaparkı ve ismi sürekli değişen stadyum…