OY BANA BANA (CEM KARACA-APAŞLAR)
1967 yılı, Apaşlar için tam bir yenilenme ve patlama dönemidir. Anadolu pop/rockın en önemli isimlerinden olacak Cem Karaca ile Apaşlar, Şubat 1967’de birleşir ve ortak çalışmalar başlar.
Hedef, rock yapmak ve bol beste çalabilmektir. Bunun yanında, çok beğendikleri yabancı parçaları kendilerine göre düzenlemeyi de deneyeceklerdir. Beste sayısı kısa sürede artarken, Apaşlar hem kişiliklerini bulur, hem ezbercilikten kurtulur, hem de araştırmacı yanlarını geliştirmeye başlar…
İmajı ve şovu ilk fark eden gruplardandır Apaşlar. Anlattıklarına göre, günlük yaşamda kullanılamayan sıra dışı giysilerle sahneye çıkıp ‘erişilmesi zor insan imajı’ yaratmak istemişlerdir. Avrupa’dan aldıkları giysilerle önce geniş kitlelerin dikkatini çekecekler, sonra da müziklerini dinleteceklerdir…
Apaşlar’ın ufku geniştir; Türkiye’yle birlikte yurtdışında da büyük işler yapmayı kafaya koymuşlardır. İlk amaç, çağdaş dünyaya Anadolulu halk şairlerinin yapıtlarıyla ulaşmaktır.
Plaklardan kazandıklarını bir araya getirip Federal Almanya’ya giderler ve Türkofon şirketiyle anlaşarak kayıtlara başlarlar. Kayıtlar devam ederken bu ülkede birçok kentte sahneye çıkarak bol para kazanmak isterler. Ancak, organizatörler tarafından dolandırılırlar ve beş parasız kalırlar.
Huzursuzluk başlar ve anlaşmazlık sonucu bas gitarist Hasan Sel ile davulcu İhsan Avşar gruptan ayrılıp Türkiye’ye döner. Sel’in yerine bas gitarist Rıza Omayer katılır aralarına.
Maddi sorunlar nedeniyle kadro daralınca plak yapamama tehlikesi baş gösterir. Bunun üzerine F. Almanya’daki kayıtlarda Apaşlar’a Ferdy Klein Orkestrası eşlik eder, düzenlemeleri ise Werner Dies yazar.
Aynı Beatles gibi, kendi soundlarını yitirmeden büyük orkestra ile çalmışlardır. Başarılı bir birlikteliktir Cem Karaca-Apaşlar’
Sonucunda, büyük orkestrayla yorumlanan parçalar Türkofon tarafından Almanya’da yayımlanır ve çok beğenilir. Ariola stüdyolarında doldurulmuş yeni ‘stereo kayıtlar’ı koltuklarının altına sıkıştırıp 1968 başında Türkiye’ye dönerler.
Bu şarkılardan biri de Oy Bana Bana’dır. Aşık Mahzuni Şerif’in türküsüdür. Cem Karaca’nın sol kulvara iyiden iyiye yerleştiğinin kanıtıdır. Müthiş temposu ve düzenlemesiyle Karaca’nın sevilenleri arasına girmiş, bugüne dek de öyle gelmiştir.
Arka yüzünde İstanbul’u Dinliyorum’un yer aldığı 45’lik ilgi görmüş, Apaşlar plaktaki büyük orkestra soundunu sahnede tekrarlayamadığından konser repertuvarlarında Oy Bana Bana’ya fazla yer verilmemiştir.