Koronavirüs (COVID-19), dünya genelinde can almaya devam ediyor! Virüsten, kendimizi ve sevdiklerimizi mümkün olduğunca izole ederek korunmaya çalışıyoruz. Sosyal mesafelerimizi koruyarak ve maskelerimizi evlerimizin dışında asla çıkartmamaya çalışarak. Umuyoruz bu zorlu günler sona erecek yakında. Bazı salonlar yeni tedbirler uygulayarak kapılarını açtılar. Perde açıldı anlayacağınız… İki hafta önce yeniden başlayan vizyon, 28 Ağustos haftasında sekiz filme ev sahipliği yapıyor. Roman Polanski’nin bol ödüllü yeni filmi ‘J’accuse / Subay ve Casus’, notlarımız arasında!
Bazı salonlar yeni tedbirler uygulayarak kapılarını açtılar. Perde açıldı anlayacağınız… İki hafta önce yeniden başlayan vizyon, 21 Ağustos haftasında beş filme ev sahipliği yapıyor... Siz değerli okuyucularla, vizyon filmsiz kaldığından bu yana, Mart ayından bu güne, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş sayılarda yayınlanmış eski yazılarımı paylaşıyorum. Mart-Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz ve nihayet Ağustos aylarında, köşemde yazdığım eski yazıları… Bu hafta, 2012 yılının Ağustos ayını ziyaret ediyoruz. O yılın Ağustos’unda sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Sinemaseverlere bir müjde ve Korona günlerinde bir moral anlamı taşıyor bu hafta! 14 Ağustos 2020’de vizyon tekrar bizimle! Bazı salonlar yeni tedbirler uygulayarak kapılarını açtılar. Perde açıldı anlayacağınız… Beş filme ev sahipliği yapıyor bu hafta! Jerzy Kosinski’nin ünlü eseri ‘The Painted Bird / Boyalı Kuş’ nihayet beyazperdede. Çekya-Slovakya-Ukrayna ortak yapımı, Çek sinemacı Václav Marhoul imzası taşıyor. ‘The Lodge / Mürit’, ilkin 13 Mart 2020’de vizyona girmişti. Severin Fiala ve Veronika Fanz’ın birlikte yönettikleri korku-gerilim, bu hafta yeniden buluşuyor izleyiciyle. Bu iki filmi notlarımız arasında bulacaksınız.
Bu hafta, yani 7 Ağustos 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı. Siz değerli okuyucularla, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş Ağustos sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı paylaşmak istedim. Bu hafta, 2008 yılının Ağustos ayını ziyaret ediyoruz. O yılın Ağustos’unda sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Bu hafta, yani 31 Temmuz 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı. Siz değerli okuyucularla, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş Temmuz sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı paylaşmak istedim. Bu hafta, 2013 yılının Temmuz ayını ziyaret ediyoruz. O yılın Temmuz’unda sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Bu hafta, yani 24 Temmuz 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı. Siz değerli okuyucularla, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş Temmuz sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı paylaşmak istedim. Bu hafta, 2012 yılının Temmuz ayını ziyaret ediyoruz. O yılın Temmuz’unda sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Bu hafta, yani 17 Temmuz 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı. Siz değerli okuyucularla, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş Temmuz sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı paylaşmak istedim. Bu hafta, 2010 ve 2011 yıllarının Temmuz ayını ziyaret ediyoruz. O yılların Temmuz’unda sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor… Sinema salonlarına bir an evvel dönmeyi ümit ederek, koronavirüse karşı önlemlerinizi aksatmamaya ve içinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini kesinlikle bırakmamaya devam edin. Herkese sağlıklı günler!
Bu hafta, yani 10 Temmuz 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı. Siz değerli okuyucularla, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş Temmuz sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı paylaşmak istedim. Bu hafta, 2009 yılının Temmuz ayını ziyaret ediyoruz. O yılın Temmuz’unda sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor… Sinema salonlarına bir an evvel dönmeyi ümit ederek, koronavirüse karşı önlemlerinizi aksatmamaya ve içinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini kesinlikle bırakmamaya devam edin. Herkese sağlıklı günler!
Bu hafta, 2007 ve 2008 yıllarının Haziran ayını ziyaret ediyoruz. O yılların Haziran’ında sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor… Sinema salonlarına bir an evvel dönmeyi ümit ederek, koronavirüse karşı önlemlerinizi aksatmamaya ve içinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini kesinlikle bırakmamaya devam edin. Herkese sağlıklı günler!
Bu hafta, yani 26 Haziran 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı. Madem Haziran ayındayız; siz değerli okuyucularla, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş Haziran sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı paylaşmak istedim. Bu hafta, 2013 yılının Haziran ayını ziyaret ediyoruz. O yılın Haziran’ında sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Bu hafta, yani 19 Haziran 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı. Madem Haziran ayındayız; siz değerli okuyucularla, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş Haziran sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı paylaşmak istedim. Bu hafta, 2011 ve 2012 yıllarının Haziran ayını ziyaret ediyoruz. O yılların Haziran’ında sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Bu hafta, yani 12 Haziran 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı. Madem Haziran ayındayız; siz değerli okuyucularla, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş Haziran sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı paylaşmak istedim. Bu hafta, 2009 ve 2010 yıllarının Haziran ayını ziyaret ediyoruz. O yılın Haziran’ında sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Bu hafta, yani 5 Haziran 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı! Madem Haziran ayındayız; siz değerli okuyucularla, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş Haziran sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı paylaşmak istedim. Bu hafta, 2007 ve 2008 yıllarının Haziran ayını ziyaret ediyoruz. O yılın Haziran’ında sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Bu hafta, yani 29 Mayıs 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı! Madem Mayıs ayındayız; siz değerli okuyucularla, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş Mayıs sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı paylaşmak istedim. Bu hafta, 2013 yılının Mayıs ayını ziyaret ediyoruz. O yılın Mayıs’ında sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Bu hafta, yani 22 Mayıs 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar kapalı! Madem Mayıs ayındayız; siz değerli okuyuculara, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde geçmiş Mayıs sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı sunmak istedim. Bu hafta, 2010 ve 2012 yıllarının Mayıs ayını ziyaret ediyoruz. O yılların Mayıs’larında sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Bu hafta, yani 15 Mayıs 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar belirsiz bir tarihe kadar kapalı. Madem Mayıs ayındayız; siz değerli okuyuculara, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde geçmiş Mayıs sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı sunmak istedim. Bu hafta, 2009 yılının Mayıs ayını ziyaret ediyoruz. O yılın Mayıs’ında sinema ve vizyon gündeminde, ‘yeni’, ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor…
Bu hafta, yani 8 Mayıs 2020’de vizyon yine filmsiz. Bildiğiniz üzere, sinemalar belirsiz bir tarihe kadar kapalı. Madem Mayıs ayındayız; siz değerli okuyuculara, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde geçmiş Mayıs sayılarında yayınlanmış eski yazılarımı sunmak istedim. Bu hafta, 2007 ve 2008 Mayıs’larını ziyaret ediyoruz. O yılların Mayıs aylarında sinema ve vizyon gündeminde ‘düzgün’ ve ‘iyi’ olan ne varsa yazıda yer alıyor… Sinema salonlarına bir an evvel dönmeyi ümit ederek, evde kalmaya ve içinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini kesinlikle bırakmamaya devam edin. Herkese sağlıklı günler!
Bu hafta siz değerli okuyuculara, eskiden; on dört yıl öncesinden yazdığım ve artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisinde yayınlanan ‘sinemayı çok sevmemin nedenleri’ adlı notları sunmak istiyorum… Ortak nedenlerimiz vardır belki, kim bilir? Bu arada günün anlamı da var. Dünyada emeğin bayramı olan 1 Mayıs İşçi bayramı, emek ve dayanışma günü, kutlu olsun bütün emekçilere. Evde kalmaya ve içinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini kesinlikle bırakmamaya devam edin. Herkese sağlıklı günler!
Bu hafta siz değerli okuyucular için Koronavirüsle ilgisi olmayan, ‘Auteur Algısı ve Yedinci Sanatı İçselleştirmek Üzerine’ adlı bir yazı kaleme aldım. Umarım ilgiyle okursunuz. Evde kalmaya ve içinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini kesinlikle bırakmamaya devam edin. Herkese sağlıklı günler!
Bu hafta siz değerli okuyucular için ‘hangi arada’ böyle olduk mevzulu, epey geçmişte kaleme aldığım ve bazı güncel değiniler eklediğim eski bir yazıyı paylaşmak istiyorum. Koronavirüsle ilgili değil. Uzun zamandır dertli olduğum durumlar ve biraz içinde yaşadığımız günlerin tahlili. Değişen bir şey yok. Maalesef daha da kötüleşmiş vaziyet! Yazıda sinema da var tabii. Bu hafta böyle oldu. Evde kalmaya ve içinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini kesinlikle bırakmamaya devam edin. Herkese sağlıklı günler
2020 Mart ayından bu güne, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş sayılarda yayınlanmış eski yazılarımı paylaştım. 5 Mart 2021’den itibarense, sinema salonları perdelerini açana dek, her yeni hafta, o tarihe ait eski ‘sinemadan çıkmış insan / vizyonda bu hafta köşeleri’ni sizlerle buluşturdum. Sizlere her hafta sinema tarihinden 5 klasik film önerdiğim ‘Önce Tavsiyeler’ adlı bölüm ve geçmiş vizyon haftalarını anımsadığımız ‘Tarihte Bu Hafta’ adlı bölümler devam edecek! Temmuz ayının ilk haftasında, dördü yerli yapım olmak üzere yedi yeni film salonlarda izleyicisini bekliyor! Güney Kore doğumlu ABD’li yönetmen Kogonada’nın imzaladığı bilimkurgu dram ‘After Yang / Yang’dan Sonra’ haftanın notlarımız arasında yer alan tek yenisi.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Evliliği, ayrılma fikriyle ‘şiddet’li bir noktaya gelen Harper için her şey çok kötü gelişir... ‘Ex Machina’ ve ‘Annihilation’ gibi yönettiği filmlerin yanı sıra ‘Kumsal’, ‘28 Gün Sonra’, ‘Günışığı’, ‘Beni Asla Bırakma’ gibi yapımlardan da yazar kimliğiyle tanıdığımız Alex Garland, genel olarak eserlerinde ‘cennet’ metaforunu öne çıkarıyor. Onun karakterleri ruhlarındaki acıları dindirmek için gittikleri yerde problemlerinden kurtulmuyor, aksine çok daha zor denklemlerin içinde boğuşuyorlar... UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/03.06.2022)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Son haftaları festival izlenimlerine ayırdıktan sonra, vizyona geri dönelim. Yaz aylarında her zaman olduğu gibi, vizyon da zayıf ama çeşitli yönleriyle ilgi çeken filmler mevcut yine de. Bu hafta, birkaç tanesine göz atalım.
Bu ara plaklar popüler. Kimi albümler yeniden basılıyor, döneminde plak olarak yayımlanmamış albümler plağa kaydediliyor. Sadece bunlar değil, yeni albümler de plaklar aracılığıyla dinleyiciye ulaştırılıyor. Ekseriyetle 33’lük plaklar bunlar ama benim gibi 45’lik sevdalılarını sevindiren hamleler de yok değil. MURAT MERİÇ (gazeteduvar.com.tr/03.10/2021)
TRT sanatçıları tarafından, birbirinden güzel eserlerin icra edildiği Akşam Sefası programı bugün 21.00'de TRT Müzik'te.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Bir süre önce Netflix'te İyi ki Yapmışım adlı belgeseli yayınlanan Metin Akpınar'ın yaşamı bu kez de kitaba konu oldu. Mundi etiketiyle satışa sunulan 'Sahneye Adanmış Bir Ömür: Metin Akpınar' adı yapıtın yazarı ise Zeynep Miraç.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık: