Aranjman da bitince 10 Kasım 1978’de 45’lik piyasaya sürülüyor. Bir hafta sonra da Blondes. Have More Fun albümü plakçı vitrinine yerleşiyor. Eleştirmenler ikiye bölünüyor; bir kısmı ‘Bu saf disco’ deyip sırt çevirirken diğerleri Stewart’ın yenilik arayışlarını alkışlıyor. 45’lik, listelerin üst sıralarına sıçrıyor; ABD, Kanada, İngiltere, Türkiye, Avustralya, İspanya, Portekiz’de zirveye çıkarken diğer ülkelerde ilk üçe giriyor.
1973-74 sezonu; Fenerbahçe futbol takımında ‘efsane’ Didi dönemi. Takım, Lig, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Türkiye Kupası’nı kaldırmış. Oynanan futbolun seyir zevki yüksek; tribünler keyifli. Başkan Emin Cankurtaran tribünlerdeki coşkuyu, sevgiyi yansıtacak marş istiyor Fecri Ebcioğlu’dan. Eski kaleci Ebcioğlu sözleri yazmaya başlıyor ve beste için Şerif Yüzbaşıoğlu’na gidiyor. Yüzbaşıoğlu Beşiktaşlı ama kabul ediyor. Pekiyi kim seslendirecek marşı? Koyu Fenerbahçeli Nesrin Sipahi devreye giriyor.
Eruption’ı zirvede tutabilmek için iyi parça aranıyor ve Neil Sadaka’nın 1959 tarihli hiti One Way Ticket (söz-müzik: Hank Hunter ile Jack Keller) bulunuyor. Erol Büyükburç 1961’de şarkıyı taş plaka okuyor. Grubun ‘Leave a Light’ albümüne koyulan ve ardından 45’lik halinde satışa sunulan One Way Ticket (1978), tam anlamıyla müthiş bir çıkış yapıyor. Türkiye dahil birçok ülkede şarkı liste başı oluyor.
Tarkan, ilk albümü Yine Sensiz’deki Kıl Oldum, Kimdi, Çok Ararsın Beni gibi şarkılarla Türkiye’yle tanıştıktan ve 700 bin sattıktan sonra 1994 tarihli ikinci albümü Aacayipsin’de aynı çizgide devam ediyor. Albümün lokomotif şarkısı tabii ki Hepsi Senin mi. Ardından Unutmamalı’yla tam anlamıyla zirveye yerleşiyor ve megastar muamelesi görmeye başlıyor. Vitrinlik işlerin yanında pırıl pırıl parlayan, kalite kokan Kış Güneşi ise üçüncü single olarak seçiliyor ve...
12 Mayıs 1942 doğumlu Michel Fugain. Fransa’nın o dönem yıldız adayı şarkıcılarından. Sanat hayatına önce Yves Robert'ın yönetmen yardımcısı olarak sinemada başlıyor. Devamında film müzikleri yazıyor ve parlama yapmak için 1972 yazına kadar beklemesi gerekiyor. Grubu ‘Le Big Bazar’ ile kaydettiği Une Belle Histoire şarkısı Michel Fugain’i o yaz listelerin en üst sırasına taşıyor.
1974’te Canku, Hacettepe Üniversitesi’nde kurulan ‘Müzik Ve Güzel Sanatlar Bölümü’nde müzik direktörlüğüne başlarken üçlü, ‘Alaturka’ yapıtlara yer verdiği ‘40 Yıl Sonra’ (Dün Bugün Yarın grubuyla kayıtlarda işbirliği yapıyorlar, düzenlemeleri de Attila Özdemiroğlu yazıyor) adlı albümle yerli pop tarihinde yepyeni sayfa açıyor. Doğan Canku’nun, babası Şeref Canku’nun sözlerine yazdığı beste Gecelerim de bu albümde yer alıyor. Üçlüdeki iki arkadaşından ayrı, gitarıyla tek başına seslendirdiği Gecelerim, grubun alaturka yorumları arasında bambaşka bir tat olarak büyük ilgi görüyor. Bir yıl sonra Gecelerim, B yüzüne Elif parçası koyularak bu kez 45’lik halinde yayınlanıyor ve liste başı oluyor.
Daha önce de birkaç şarkını emanet ettiği Adriano Celentano’ya götürüyor besteyi. Celentano o dönem Bisbetico Domato filminin setinde. Parçadaki ‘Sono Adriano, un Italiano vero’ (Ben Adriano’yum, gerçek İtalyanım) bölümünü anlamsız buluyor. ‘Herkes benim gerçek İtalyan olduğumu biliyor, tekrarlamak çok saçma olacak’, diyerek geri çeviriyor. Müzik tarihindeki en çarpıcı reddedişlerden biri bu. Bir nevi Cutugno’nun kısmeti.
Asıl adı Nermin Gökben; İstanbul doğumlu. Sanat hayatına fotoroman oyuncusu olarak 1968’de başlıyor. Devamında, Kadın Asla Unutmaz, Feride, Yarın Son Gündür gibi birkaç Yeşilçam filminde yan rolde gözüküyor. Müziği denemeye karar veriyor ve 19 yaşında Yankılar Orkestrası’nda şarkı söylüyor. Sahneye ilk kez Sıraselviler’de çıkıyor. O günlerde Nermin Gökben yerine sadece Gökben ismiyle yola devam etmesi tavsiye ediliyor.
Seksenlerin başında Avrupa’da rap yapmaya yeltendiysen, hele de Almanca söylüyorsan işin mucizelere kalmış demekti. Almanca konuşulan ülkelerde belki biraz satardın ama uluslararası başarıya hayallerde bile yer yoktu; ta ki, Falco ortaya çıkana dek. Pekiyi, kimdi bu Falco?
O zamana kadar Eurovision Türkiye elemelerine sürekli katılmış Kayahan, söz ve müziğini yazdığı Gözlerinin Hapsindeyim’le bu kez kazanıyor. Büyük orkestrayı yöneten Ümit Eroğlu, şarkının da düzenlemecisi. Kayahan, Yugoslavya Zagrep’te yapılacak Eurovision Şarkı Yarışması’na Batılı düzenlemeyle gitmeyi kafaya koyuyor. Fransız aranjör John Codec’i buluyor. Ancak, ortaya çıkan düzenlemeyi fazla Fransız bulan Kayahan fikir değiştirip yine Ümit Eroğlu’nun kapısını çalıyor.
Bazı şarkıların birçok hayatı oluyor. İlk dinlediği günden sonra neler yaşıyor, neler. Elden ele aktarılıyor, yorumlandıkça değişiyor, müziksever de çoğu zaman ‘coverlaştığını’ bilmeden yeni şarkıymış gibi seviyor, benimsiyor. Never Can Say Goodbye da bunlardan biri. Gloria Gaynor’ın 1975 tarihli şarkısı diye biliniyor ama, yaşı daha büyük.
Final günü geliyor ve Ajda Pekkan ile grubu ikinci sırada sahneye çıkıyor. Grupta Arto Tunç dümbelek çalarken, aralarında Lale Özdemiroğlu’nun da (Lale Mansur) bulunduğu üçlü, arkada dans edip vokal yapıyor. Pekkan mavi elbisesi, koyu saçlarıyla gayet zarif ama, orkestra vasat kalınca pek parlak performans sergileyemiyor. Puanlamaya geçiliyor. Avusturya’dan 3 puan, Fas’tan en yüksek puan 12, İtalya’dan 8 puan toplayabilen Türkiye, 20 ülkeli yarışmada 15.’liği alıyor.
Yıl 1979; Avustralyalı üçlü Bee Gees, Cumartesi Gecesi Ateşi filminin müziğiyle tam anlamıyla zirvede. Avustralya, Kanada, İngiltere, Almanya, İsveç gibi 30 ülkede liste başı olmuşlar. 24 hafta ‘1 numara’da kaldıkları yerler de var. Bu dalda aranan isimlerden artık Bee Gees. Oysa sadece bir yıl öncesinde film müziğiyle ilgili büyük sorunlar yaşamışlar. Şöyle ki; istek üzere Sgt. Pepper’s Lonely Hearts Club Band filmine müzik hazırlamaya başlıyorlar. Too Much Heaven adını verdikleri baladı yazıyorlar. Ancak, filmi izleyince, fikir değiştirip şarkıyı çekiyorlar. Kötü prodüksiyon içinde kaybolup gitmesini istemiyorlar…
70’ler yerli pop dünyasının renkli isimlerinden Serpil Barlas (Serpil Polat) çok genç yaşlardan itibaren sanat dünyasının içinde. Annesi Türk sanat Müziği solistlerinden Aysel İpar. Çocukken tiyatro oyunlarında rol aldıktan sonra çok genç yaşta müziği seçiyor ve Nilüfer’in birinci olduğu ‘Altın Ses Yarışması’nda La Maritza şarkısıyla üçüncülüğü kazanıyor. 1973’te Erdal Güler’le evlenerek yurtdışına çıkıyor. İran, Beyrut, Lübnan, ABD gibi ülkelerde gece kulüplerinde orkestranın önünde ‘Türk Kızı Yakut’ adıyla çalışıyor.
Di Capri, 1961’de model Roberta Stoppa ile evleniyor. 1963’te sözleri Paolo Lepore’ye, bestesi Luigi Naddeo’ya ait ‘Lo Sai’ (Biliyorsun) diye bir şarkı geliyor di Capri’ye. Capri Boys’un yanında Gino Mazocchi’nin büyük orkestrası işliğinde kayıtlara girerken son anda fikir değiştirerek, şarkının sözlerine, eşinin adı Roberta’yı ekliyor. İsmi de Roberta koyulan 45’lik, B yüzündeki Nustalgia’nın desteğiyle adeta patlıyor ve döneminin en sevilenlerinden oluyor.
Her şey yolunda gidiyor ve hem kendi, hem de sesi güzel bu genç kız Sen Olsan Yeter/ Hoş Geldin Bahar 45’liğiyle profesyonel müziğe adım atıyor. Yıl 1975 ve TRT ilk kez Eurovision Şarkı Yarışması’na katılmaya hazırlanıyor. Heyecan büyük. Deneyimli besteci Selmi Andak, Eurovision Türkiye elemelerine Yeliz’in seslendirdiği Hayalimdeki Adam’ı gönderiyor. Finale kalıyorlar ve ortak birinciler Semiha Yankı ile Cici Kızlar’ın ardından ikinciliği alıyorlar…
13 Temmuz 1985; Londra Wembley Stadyumu’nda Afrika’da yardıma gereksinimi olan insanlar için dev konser var. 72 bin kişi biletli. 18.00’e birkaç dakika kala Dire Straits sahneye çıkıyor; yanlarında Sting de var. Dünya çapında 1.9 milyar insan izliyor onları. Daha önce U2 çalmış; sıradaki de Queen. Money For Nothing’i Sting’le birlikte söylüyorlar; sonra da Sultans of Swing’i. Tarihe geçecek performans…
50 yıldır Ajda Pekkan ülkede modern kadının vitrin ismi. Dış görünüşüyle olduğu kadar müziğiyle de Batının bizdeki izdüşümü. Yarım yüzyılı aşan kariyerinde Pekkan’ın sevilmeyen şarkısı az. Çünkü, albümleri o yılın dünya çapında en sevilenlerinin bir araya getirildiği ‘greatest hits’ havasında.Telif filan umursanmadığından yapılacak tek iş, yabancı hit parçaları herkesten önce fark ederek en kısa sürede Türkçe sözlerle plağa okumak.
Yıl 1967; Cenovalı gençler Franco Gatti, Angela Brambati, Angelo Sotgiu ile Marina Occhiena dörtlü vokal grubu formatında yola çıkıyor. Zamanın ünlü şarkıcılarından Franco Califano koyuyor isimlerini; ‘Ruhunuz zengin, ama cebiniz boş sizin’ diyerek adlarını Ricchi e Poveri (Zenginler ve Yoksullar) yapıyor… 1978’de Eurovision’da İtalya için sahneye çıkıp, Questo Amore şarkısıyla 15. oluyorlar. Uluslararası ün ve para kazanmak için Eurovision Şarkı Yarışması, Ricchie e Poveri’ye yardımcı olmuyor ne yazık ki. Daha farklı şeyler gerekiyor.
Yeni ismiyle MFÖ, ‘The Best of MFÖ’ ve ‘Geldiler’ albümleriyle bir nebze fabrika ayarlarına dönerken, ıskalanmış birkaç parça da nihayet keşfedilip itibar görmeye başlıyor; Yalnızlar Garı gibi. Mazhar Alanson, sözlerini yaklaşık on yıllık zaman diliminde tamamladığı şarkının düzenlemesi için Mazhar Olmak kitabında şu bilgileri aktarıyor: ‘Düzenlemesini Yamaha oyuncak bir klavye ile yaptım. İlk versiyonunda Fuat’ın orta solosunun modern olması için uğraşmıştım. Murphy (Peter) bunu beğenip Fuat’ı Londra’ya bir kayda çağırdı. Erkan Oğur’un da sonunda attığı oryantal solo harikadır…’
Müzik listelerinde Zeynep Bastık 'Lan' ile birinci, Melike Şahin 'Ortak' ile ikinci, Tuğçe kandemir 'Aradan Çok Yıllar Geçti'yle üçüncü oldu.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Kalan Müzik’in yönetimini eşi Hasan Saltık'tan devr almış Nilüfer Saltık, Neşet Ertaş ve Abdal geleneğinin büyük ustalarının anısına başlattığı “Abdallar’a Kalan” projesini üç yıllık hazırlıktan sonra yayınlamayı başardı. “Abdallar’a Kalan” serisi dört CD’den oluşuyor ve toplamada 46 yapıt yer alıyor.
James LaBrie, John Petrucci, John Myung, Jordan Rudess ile Mike Portnoy'dan oluşan Dream Theater, 2009 tarihli "Black Clouds & Silver Linings"'den 15 yıl sonra yeni albüm hazırladığını duyurdu: "Parasomnia". 7 Şubat 2025 tarihinde satışa çıkacak albümden ilk tekli olarak "Night Terror" şarkısını seçen Dream Theater, parçanın videoklibini internete koydu.
Caz dünyasının değerli isimlerinden Kerem Görsev albüm yayınlamaya devam ediyor. Görsev son albümü Clear Horizon'u uzunçalar formatında da müzikseverlere sundu.
Uluslararası ünü yakalaması 1976’ya kadar gidiyor. Evinin mutfağında kurduğu orta halli stüdyoda, az paraya, birkaç synthesizerla Oxygene albümünü yapıyor. Birçok şirketin kapısından döndükten sonra bir tanesine 50 bin adet bastırtabiliyor (Şu anda satışı 19 milyona doğru gidiyor). Ocak 1977’de ise albümden ilk tekli Oxygene 4 yayınlanıyor ve bir gecede bestelediği bu parça müzik pazarında en başarılı Jarre teklisi haline geliyor. Oxygene 4, albümü Fransa listelerinde ilk sıraya taşırken, İngiltere gibi pop ve rock müziğin kalesi olan bir yerde dört numaraya kadar yükseliyor. Jarre’ın anılarında şöyle ilginç bir not yer alıyor: ‘ Yapıtı reklam filmi için yazmıştım; olmadı. Sonra yol filmi için istemişlerdi. O da olmadı. Albüm gündeme gelince yeniden düzenleyip değerlendirdim’...
Yerli müzikte Tuğçe Kandemir 'Aradan çok Yıllar Geçti ile birinci, Semicenk 'Onlar anlamaz Halden'le ikinci, Simge 'Önümüz Yaz'la üçüncü oldu.
Rock ve müzik tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için rap şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu fotoğrafı tıklayınca:
Barış Akpınar ve Senem Akdemir'in sunumuyla TRT ses yarışmalarında çok sevilen genç yorumcular bugün saat 20.00'de TRT Müzik'te.
Naz Koçaş, best of'unu Stig'in şarkılarından yaptı:
İsmi Açık Hava Tiyatrosu; halkın ağzında Harbiye Açıkhava; kartvizitinde ise ‘Türkiye’nin Müzik Mabedi’ yazılı. Hem ülke, hem dünya kültür tarihinde bir Royal Albert Hall, Madison Square Garden, Olympia kadar önemli ve değerli bir amfitiyatro. Kent mimarisi için de önemli merkez. Batılı örneklerine benzer şekilde bir eğlence vadisinin ortasında bulunuyor. En üstte Hilton, biraz altında, günümüzde adı İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı olmuş meşhur Spor ve Sergi Sarayı, Açıkhava Tiyatrosu, Küçük Çiftlik Park lunaparkı ve ismi sürekli değişen stadyum…