Yeni haftanın filmleri, eksiksiz olarak notlarımız arasında! Tim Burton imzalı zeki kara komedi, Pawlikowski’nin yıllar sonra çıkagelen gizemli varoluş öyküsü, “Persepolis”in yaratıcılarından yine özel bir şiir ve özellikle babalar ile oğullarına seslenen ‘futbol’ katkılı yol filmi, haftayı zenginleştiriyor. İçinizde yaşayan kısa ömürlü yaratık ‘sinemadan çıkmış insana’ çok iyi bakın lütfen! Çünkü sokak, sinemadan çıkmayanlarla dolu! MURAT ERŞAHİN
Yeni haftanın film sayısı sekiz. Üç boyutlu animasyon “Madagaskar 3: Avrupa’nın En Çok Arananları/Madagascar 3: Europe’s Most Wanted” ve adlarına basın gösterimi düzenlenmeyen iki yapım; Kuzey Kıbrıs yapımı “Anahtar” ve İspanyol patentli korku-gerilim “Lanetli Kız / Dictado” notlarımız arasında yer almıyorlar. Taviani Kardeşler imzalı ‘Altın Ayı’lı “Sezar Ölmeli/Cesare Deve Morire” haftanın en iyisi… Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu biliyorsunuz! Bu durumda ne yapıyoruz? İçimizde yaşayan kısa ömürlü ‘sinemadan çıkmış insana’ iyi bakıyoruz! Herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Evet… Her şeyden önce çok üzgünüz. Mesleğin parmakla gösterilen bir duayenini, derneğimizin; SİYAD’ın onursal bir üyesini yitirdik bu hafta. Ağabeyimiz Rekin Teksoy’u… Bütün içi dolu değerlerin, yerlerini içi boş önemsizliklere bıraktığı günümüzde çok önemli bir kayıp oldu Rekin Teksoy. Ustamızı her daim saygıyla anacağız. Geride bıraktığı müthiş eserler, entelektüel birikimi ve aydınlık, sağlam kişiliği; yolumuzu aydınlatmaya devam edecek. Işıklar içinde uyuyun Rekin Ağabey!... Bu haftanın bütün yenileri notlarımız arasında! MURAT ERŞAHİN
Haftanın yedi yeni filminden dördü notlarımız arasında. Hollywood yıldızı Angelina Jolie’nin yazıp yönettiği savaş dramı “Kan ve Aşk/In the Land of Blood and Honey”, Milla Jovovich’in de rol aldığı Amerikan bağımsızı “Edepsiz Kız/Dirty Girl” ve özellikle küçük izleyiciye seslenen “Sevimli Kedi İş Başında/Top Cat” adlı animasyon; haftanın diğer yenileri… Ezber ettiğiniz üzere tekrarlayalım, ‘içimizdeki sinemadan çıkmış insana iyi bakıyoruz; çünkü sokak, sinemadan çıkmayanlarla dolu!’ Herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Altı filmlik yeni vizyonun, notlarımız arasında bulunmayan iki filmi; başrolünü Monica Bellucci’nin üstlendiği “Yakıcı Bir Yaz / Un Ete Brulant” ve 3 boyutlu olarak karşımıza çıkan 1991 tarihli Disney animasyonu “Güzel ve Çirkin / Beauty and the Beast”. Neydi, ‘sokak, sinemadan çıkmayanlarla doluydu’… O halde içinizde nefes alıp veren ‘sinemadan çıkmış insana’ sıkıca sarılın bu hafta da! Herkese iyi seyirler. MURAT ERŞAHİN
Altı filmlik vizyonun notlarımız arasında bulunmayan üç filmi, yerli komedi “İkizler Firarda”, Katherine Heigl’e başrole taşıyan komedi macera “Aşk ve Para / One for the Money” ile aynı adlı ünlü dans gösterisini üç boyutlu olarak perdeye taşıyan “Anadolu Ateşi”… Yönetmen dostumuz Seyfi Teoman’ı yitirdiğimiz bu haftayı, onun bize miras bıraktığı iki uzun metrajını, “Tatil Kitabı” ve “Bizim Büyük Çaresizliğimiz”i izleyerek geçirebiliriz. Seyfi Teoman’ı, dostluk, sevgi ve saygıyla her daim anacağız! MURAT ERŞAHİN
Çok erken oldu bu! Seyfi Teoman… 1977 doğumlu gencecik bir adam. İlk uzun metraj filmi “Tatil Kitabı”nı çektiği günlerden bu yana tanışıyoruz. Üzerimde bıraktığı ilk intiba, ‘çok düzgün bir insan’ olduğu yönündeydi. Hiç değişmedi bu. Hep bunu düşündüm; kaza geçirdiği 18 Nisan tarihinden beri. O, yoğun bakımda yaşam savaşı verirken, ‘Seyfi çok düzgün biri, kendini iyi yetiştirmiş, yedi yaş terbiyesine sahip, entelektüel, çok iyi bir yönetmen, daha yapacağı çok iş var, hadi; uyan Seyfi, aç gözlerini, kalk yataktan’ diye geçirdim içimden hep. Vapurda, sokakta, evde, hep bunu söyledim kendi kendime… MURAT ERŞAHİN
Bu hafta vizyona merhaba diyen yeni film sayısı altı. Notlarımızda ise iki film bulunmakta. Merakla beklenen çizgi roman uyarlaması “Yenilmezler / The Avengers” ile Hatice Aslan’ın başrolü üstlendiği yerli yapım “Vücut”. Malum, İzmir Film Festivali sırasında kaçırdığımız basın gösterileri ve yoğun iş takvimi; notlarımıza yansıdı. Ama Sinemadan Çıkmış İnsan için telafi her zaman mümkün. Haftanın diğer filmlerine gelecek olursak; vizyona nadir giren bir tür, oldukça kıymetli: “Ekümenopolis” adlı belgesel, neoliberal saldırının hedefi olan İstanbul’un yıkımına bütünlüklü bir bakış atıyor. Küçük izleyicileri mutlu edecek iki adet çizgi filmimiz var bu hafta: “Paris’te Çılgın Macera / Un Monstre a Paris” ve “Sevimli Balık Pupi / SeeFood”. İsmail Güneş’in yönettiği “Ateşin Düştüğü Yer” ise haftanın bir başka yerli yapımı. MURAT ERŞAHİN
1989’da ‘Sinema Günleri’ olarak başlayıp, 2000’e dek 11 yıl süreyle ‘Uluslararası İzmir Sinema Günleri’ olarak devam eden ‘güzel’ İzmir’in film festivali, verdiği on iki yıllık aranın ardından 21-28 Nisan 2012 tarihleri arasında yeniden düzenlendi. 12. Uluslararası İzmir Film Festivali’ndeydim bende. SİYAD jürisi olarak görevim de vardı. Sevgili meslektaşlarım ve dostlarım Burcu Aykar ve Çağdaş Günerbüyük’le birlikteydik. Kardeşim Murat Özer’de festivalin ana jürisindeydi. Değmeyin keyfimize... MURAT ERŞAHİN
Vizyona sekiz yeni film birden merhaba diyor bu hafta. Notlarımızda ise sadece üçü var. Sebebi yine sinema! 12. Uluslararası İzmir Film Festivali’ndeyim bir haftadır. Bir de görevliyim üstelik. SİYAD jürisinde. Bu yüzden, mazeretimi mazur göreceğinize inancım tam! ‘Sinemadan çıkamayan insan durumu’ mevzubahis yeniden. Tek derdimiz bu olsun! Sinemadan çıkmış bütün insanlara özen göstermenin gereğini yeniden anımsatmama gerek yok artık. Çünkü gayet iyi biliyorsunuz; en ufak kuşkunuz kalmadı sanırım; sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu! MURAT ERŞAHİN
31. İstanbul Film Festivali bitti. 32. Festivali beklemeye başladık… Ama filmlere ara vermek yok tabii. Vizyon bütün hızıyla devam ediyor. Bu hafta vizyona merhaba diyen altı yeni filmden dördü notlarımız arasında. Adına basın gösterimi düzenlenmeyen “Mezarına Tüküreceğim / I Spit on Your Grave”, bir korku gerilim. 1978 tarihli orijinal filmin yeni versiyonunda şiddet dozunun arttığına dikkat çekiliyor. “Sevimli Kahraman / Outback” ise öncelikle küçüklere seslenen bir animasyon. Evet, içinizdeki sinemadan çıkmış insana iyi bakmaya devam edin. Artık gayet iyi biliyorsunuz; sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu çünkü! Herkese iyi seyirler. MURAT ERŞAHİN
Şahsi tarih ise farklı anımsar her yılı… Ben, onlu yaşlarımdan beri -bizimkilerin elimden tutup götürdüğü o eski güzel günlerden- yani henüz ilk gününden beri izlediğim ‘sinema günleri’nin otuz birincisine katılmanın keyfini sürüyorum halen. Yorgun bir keyif. Baharın, İstanbul’a uğradığının habercisidir festival. Erguvan ağaçları çiçek açmıştır. Başka türlü kokmaktadır her yer. İstiklal Caddesi’nde sinemadan çıkmış insanlar olarak, hoş bir telaşla koşuşturursunuz. Bir salondan diğerine, bir filmden ötekine. Sürprizleri, eğer olmuşsa, sizi büyüleyen filmleri –ki yıllarla beraber büyü de yok oluyor- , beğenmediklerinizi paylaşırsınız... MURAT ERŞAHİN
“Yedi filmlik haftada, notlarımız arasında iki yeni film yer alıyor. Sebebimiz, özrümüzü kabul edilir kılar sanırım: 31. İstanbul Film Festivali… Günde en az üç filmle süren maraton, festival filmlerini, vizyon karşısında kayırıyor. Olsun, varsın; neydi, ‘içinizdeki sinemadan çıkmış insana iyi bakın. Çünkü sokak, sinemadan çıkmayanlarla dolu!’ Bu aralar sinemadan çıkamıyor olmanın verdiği mutlulukla, hepinize iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Bu hafta vizyon gören beş yeni yapımdan sadece ikisi notlarımız arasında. Ferzan Özpetek’in yeni filmi “Şahane Misafir” ve yerli dram “Mevsim Çiçek Açtı”… 1997 tarihli ve James Cameron imzalı romantizm bombası “Titanic” bu hafta üç boyutlu haliyle yeniden vizyon görmeye hazır. Yerli belgesel “Ülkücüler” ve popüler komedi serisinin şimdilik son halkası olan “Amerikan Pastası: Buluşma” haftanın diğer yenileri… Anlayışla karşılayacağınız üzere; ‘sinemadan çıkmış insan’ın 31. İstanbul Film Festivali macerası bütün hızıyla sürüyor. Ayrıca bu hafta, festivalde şimdiye dek izlediğim filmlere 10 üzerinden verdiğim notları paylaşmak istedim sizinle. MURAT ERŞAHİN
Bu hafta vizyona beş yeni film ‘merhaba’ diyor. Notlarımız arasında bulunmayan tek yapım ise; “Hücre / The Cell”, “Düşüş / Tha Fall” ve “Ölümsüzler / Immortals” gibi sevilen filmlerin usta ismi Tarsem Singh’in yönettiği “Pamuk Prenses’in Maceraları / Mirror Mirror”. Bu hafta sonu, on altı gün sürecek zengin programıyla 31. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin başlayacağını yeniden anımsatalım. ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ı salonlardan çıkarmayacak yoğun günler bekliyor bizi; ne güzel… Artık ezberlediniz ama tekrarlamakta yarar var; sokak sinemadan çıkmayanlara dolu. Herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Vizyona giren altı yeni filmden ikisi notlarımız arasında bulunmuyor. Hafta içi, 23. Ankara Film Festivali’ni ziyaret ettiğimizden iki yerli yapım, “Bir Ses Böler Geceyi” ile “El Yazısı”nı izleyemedik. Buna karşılık, haftanın, hatta sezonun merakla beklenen filmleri aşağıda sizi bekliyor. ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ ruh durumunu son nefesinize kadar muhafaza etmeniz gerektiğini hatırlatır, sokağın sinemadan çıkmayanlarla dolu olduğunun altını yeniden çizmek isterim. Herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Biz Ankara’dan ayrılırken, bütün hızıyla sürüyordu festival. Emeği geçenlere yine çok teşekkür. Bu festival, her türlü olanaksızlığa karşın mutlaka yaşamalı. Kaynak, sponsor ve destek bulmak, festival ekibinin görevi pek tabii. Salonları doldurmak ise Ankaralı sinemaseverin. 24. Ankara Uluslararası Film Festivali’ni ve daha nicelerini, aynı coşkuyla yaşayabilmek umuduyla. MURAT ERŞAHİN
Altı haftalık vizyonda, notlarımız arasında olmayan üç film var. İkisi yerli; biri ise Fransa’dan gelen üç komedi: “SüperTürk”, “Patlak Sokaklar: Gerzomat” adlı yerli yapımlar ile Julie Delpy’nin yazdığı, yönettiği ve rol aldığı “Le Skylab / Gökten Bir Uydu Düştü”… Evet, sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu olduğuna göre; ne yapmalıydık? Tabii ki, içimizde yaşayan ‘sinemadan çıkmış insana’ iyi bakmalıydık. Bakıyor muyuz? Bakalım. Herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN
Bu haftanın yedi yeni filminden notlarımız arasında bulunmayan iki yapım, yerli komedi “Seninki Kaç Para?” ve özellikle küçük izleyiciye seslenen animasyon, “Max Maceraları: Kralın Doğuşu”. Çok sesli hafta, hemen her beğeniye cevap verecek gibi duruyor. Artık gayet iyi biliyorsunuz ama pekiştirmekte yarar var: “İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanı, pamuklara sarın, ona iyi bakın. Çünkü sokak, sinemadan çıkmayanlarla dolu!” Herkese iyi seyirler!
Bu hafta vizyon gören üç yeni film de notlarımız arasında. Başrolünde Tolga Çevik’i izleyeceğimiz yerli yapım “Sen Kimsin?”, Clint Eastwood ustanın yeni filmi “J. Edgar” ve hafif aksiyon içeren romantik komedi “İyi Olan Kazansın / This Means War” ile paylaşıyor, resmi olarak bizlere ‘merhaba’ diyen ama kazma kürek yaktırıp, kapıdan baktıran, ilkbaharın ilk haftasını. Artık ezberlemiş olmanız gerek: İçinizdeki sinemadan çıkmış insana iyi bakın. Çünkü sokak… Evet; sokak, sinemadan çıkmayanlarla dolu! Herkese iyi seyirler!MİRAT ERŞAHİN
Nisan sürüyor… 43. İstanbul Film Festivali başladı… Festival tarafından sinemaya gönül ve emek veren isimlere takdim edilen Sinema Onur Ödülleri, 16 Nisan gecesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen açılış töreniyle sahiplerine sunuldu... On iki gün sürecek festivalde ‘haydi salonlara!’ diye bir uyarı yapmaya gerek bile yok sanırım. Festival önerilerimi yeniden anımsatayım o halde… Beşi yerli yapım olmak üzere toplam on iki yeni filmlik kalabalık bir hafta var karşımızda! Basın gösteriminde izlediğim Alex Garland’ın dördüncü uzun metraj kurmacası ‘Civil War / İç Savaş’, haftanın notlarımız arasında yer alan tek yenisi.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Ülkeyi harap eden bir iç savaştan sonra hâkimiyeti ele geçiren güçler Başkan’ı öldürmek ve son noktayı koymak ister. Bu ana tanıklık etme çabasındaki farklı kuşaktan dört gazeteci de New York’tan Washington’a yola çıkar. Garland’ın distopik filmi ‘İç Savaş’ Trump dönemiyle su yüzüne çıkan politik meselelere ama asıl olarak zor zamanlarda gazetecilik ve meslek etiğine odaklanıyor. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/20.04.2024)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Berlin Film Festivali izlenimlerinden sonra, yazılarımıza biraz ara vermek durumunda kalmıştık. Bu arada vizyona giren bir grup filmle yorumlarımıza devam edelim. Senenin şu ana kadar en çok ses getiren filmi olarak Dune’un ikinci bölümünü atlamayalım, onunla başlayalım. Vizyonda çok ses getirmese de Reha Erdem’in yeni filmine ve Demir Pençe’ye de bir göz atalım. Sonra da Köylüler’e, Hayalet Avcıları serisinin yeni filmine bakarak devam edelim. Menümüzde, birkaç yıldır vizyon sırasını bekleyen Eflatun ve enteresan bir yabancı korku filmi de var.
TRT İstanbul Radyosu ses sanatçısı Ayşen Birgör, gökteki yıldızlar misali ışıl ışıl şarkıları bugün 20.45'de TRT Müzik'te ekranlara gelecek Yıldızlar Altında programında seslendiriyor.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Burhan Şeşen’in kaleme aldığı “Nesinİ Söyleyim” kitabı yayınlandı. "Biz Kitap" etiketi taşıyan yapıtı Şeşen, kitabını, oğlu Serhan ile kızı Dilhan'a armağan etti. Okuma serüveninin başladığı mahalle kütüphanesinden bu günlere süreci okuyucularıyla paylaşan Şeşen'in kitabı 183 sayfa.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.