Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

24 MAYIS 2013

23 Mayıs 2013 Perşembe 21:11
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Yeni hafta, beraberinde dokuz yeni filmle geliyor. Notlarımızda ise dört yapım yer alıyor. Mira Nair’in yönettiği ‘Zoraki Radikal / The Reluctant Fundamentalist’, Boris Vian’ın aynı adlı ünlü klasiğinden; Fransız sinemacı Michel Gondry tarafından perdeye uyarlanan ‘Günlerin Köpüğü / L´écume Des Jours’, Doğa Rutkay ve Yonca Evcimik’in oyuncu kadrosunda yer aldığı yerli avantür ‘Kral Yolu’, Juliette Binoche’li duygusal dram ‘Kollarımda Kal / À Coeur Ouvert’ ve ‘Vazgeçmem Senden / Celeste & Jesse Forever’ adlı romantik komedi, haftanın diğer filmleri. İçinizde yaşayan ‘sinemadan çıkmış insana’ şefkat ve özen göstermeye, elini asla bırakmamaya azami dikkat lütfen! Sokaklar, caddeler, tıka basa sinemadan çıkmamış yığınla doluyken! Herkese iyi seyirler.

EVDE
François Ozon’un 2012 tarihli filmi, 32. İstanbul Film Festivali’nde ‘Başka Bir Hayat’ adıyla buluşmuştu izleyiciyle ilk kez. San Sebastian Film Festivali’nde ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Senaryo’ ödüllerini kazanan ilginç dram, bir yanıyla çok kişisel, öte yandan, son derece evrensel bir öykü. Yazar-okur ilişkisinden, yaratım sürecinin sancılı karanlığına, derinlikli tespit ve tahlillerden, psikolojik analizlere dek birçok durum ve meseleye değinen film, son derece zeki ayrıca. Gözlemciliği röntgencilik boyutuna uzanan on altı yaşındaki bir öğrenci, hayatına sokulduğu sınıf arkadaşı ve ailesi, diğer yandan, öğrencisinin sıra dışı yeteneğinden etkilenen ve ‘devam etmesini’ kolaylaştıran öğretmen. Gerçek ile kurmaca, yitirilen kontroller, kaybolan denge ve oluşan kaos içinde yaratım. Öğrencisinin cüretkar ve tuhaf deneyimi sayesinde, edebiyatla, hatta hayatla ilişkisini güçlendiren öğretmen. İspanyol yazar Juan Mayorga’nın ‘El chico de la última fila / Arka Sıradaki Çocuk’ adlı sahne oyunundan yine Ozon tarafından perdeye uyarlanan hiciv yüklü, netameli ve provokatif dramda başrolü, usta aktör Fabrice Luchini üstlenmiş. Ernst Umhauer, Kristin Scott Thomas ve Emmanuelle Seigner, kadronun öne çıkan diğer isimleri. Ozon’un en iyi filmlerinden birisi “Evde”. Zihin açıcı, ironi dolu, güçlü. Gerçek hayattan kaçmanın tazeleyici etkisi. Bunun yanı sıra, kurguya sığınmanın dışarda bırakan, yalnızlaştıran ama yaşatan farkındalığı. Kaçırmayın sakın! (4 / 5)

SADECE AŞK
Her daim aşka düşebiliriz ve aşkı bulduğumuzda onu sonuna dek yaşamalıyız diyen ‘kendini iyi hisset’ filmi, Danimarkalı yönetmen Susanne Bier imzası taşıyor. 2010 yapımı, ‘En İyi Yabancı Film Oscar’ı kazanan ‘Hævnen / Daha İyi Bir Dünyada’nın ardından Bier daha hafif ama sevimli bir işe imza atmış. 32. Uluslar arası İstanbul Film Festivali’nin programında da yer alan romantik komedide, başrolleri; eski karizmatik Bond’lardan Pierce Brosnan ile Danimarkalı aktris Trine Dyrholm paylaşıyorlar. “Adams æbler / Adem’in Elmaları” ile tanınan Danimarkalı senarist-yönetmen Anders Thomas Jensen’in yazdığı senaryo, çocuklarının düğününe katılmak için İtalya’ya giden orta yaşı sürmekte olan iki farklı insanın aşkını öykülüyor. Film, bazı anlar, bir peri masalı görünümüne bürünüp, zaman zaman ayaklarını sıkıca yere basmayı hatırlasa da; izletiyor kendini bir şekilde. Hayatın acı tatlı sürprizleri, tercihlerimiz, fedakarlıklarımız, alışkanlıklarımız ve bir anda başımıza gelen o tanımsız duygu üzerine, Akdeniz coşkusuyla soslandırılmış bir kuzey atıştırmalığı. (2,5 / 5)

BİR ŞARKININ PEŞİNDE
Yaman bir belgesel ‘Searching for Sugar Man / Bir Şarkının Peşinde’! Bu yıl ‘En İyi Belgesel’ dalında Oscar ödülü kazanan, Sundance dahil gösterime sunulduğu her festival ve yarışmadan ödüllerle ayrılan aslan yürekli belgesel, müzik aşkını, gerçek bir ozanın tutkusunu ve emekçilerin gür sesini hissedeceğiniz doğru ve hakiki bir iş. 60’lı yılların sonunda, Detroit’te bir barda keşfedilir Rodriguez. Gitarıyla, kendi yazdığı sözleri seslendirmektedir. Kendi kuşağının en önemli sanatçılarından biri olacağından kuşku yoktur 1970’lerin hemen başında. Yapımcılar, ona bir albüm kaydederler. Ondan sonra Rodriguez ortadan usulca kaybolur. Hakkında çeşitli tevatürler, şehir efsaneleri dolaşmaktadır. Bir konser sırasında kendisini yakıp, intihar ettiği örneğin. Rodriguez, ülkesinde değil ama uzaklarda, Güney Afrika Cumhuriyeti’nde gerçek bir efsanedir. Adeta her evde plakları çalınmakta, herkes şarkılarını ezbere bilmektedir. Efsanenin peşine düşen iki Güney Afrikalı, sonunda müzisyene ulaşırlar. İşçi sınıfından olan ve Güney Afrika’da özgürlük simgesine dönüşen müzisyenin dünya görüşü, ailesi ve enfes şarkıları eşliğinde, şiirsel bir yolculuk! Gizemli ve umut dolu bir ‘insandan yana enseyi karartmayın’ öyküsü duruyor perdede. Güzelim şarkılar eşliğinde, umuda, yarına ve geçmişe incelikli bir yolculuk. (4 / 5)

HIZLI VE ÖFKELİ 6
Uzun soluklu ve popüler bir seriye dönüşen son sürat adrenalin yapım ‘Fast and Furious / Hızlı ve Öfkeli’, altıncı filmiyle karşımızda. Yönetmenlik koltuğuna üçüncü bölümde oturan Justin Lin, yine kamera demiş. Serinin en kârlı bölümü olan beşinci halka ‘Fast Five / Hızlı ve Öfkeli 5: Rio Soygunu’, beğenilince, aynı kadroyla son sürat devam kararı almış anlaşılan yapımcılar. Klasik ikili Vin Diesel ve Paul Walker’a, beşinci filmden eklemlenen Dwayne Johnson nam-ı diğer ‘The Rock’, Michelle Rodriguez ve Jordano Brewster yine bizimle. Bu kez kötü adamımızı Luke Evans canlandırıyor. Özel Ajan Hobbs, Dom ve Brian’dan takımı toplayıp, kendisine yardım etmelerini ister. Bunun karşılığında, artık saklanmalarına gerek kalmayacaktır. Koşulsuz özgürlük önerilmiştir kahramanlarımıza ama asıl ilgilerini çeken, öldüğünü düşündükleri Letty’nin yaşadığı gerçeğidir. Aileyi yeniden bir araya getirmek ve koşulsuz özgürlük için yeniden toplanıp, harekete geçer bizim ekip. Son sürat, başdöndüren tempo, motor sesleri, efektlerin de katkısıyla karşımıza çıkan müthiş kovalamaca, takip ve kaçış sahneleri; türün ve serinin meraklılarını memnun edecektir. Fakat durumdan ve mevzudan sıkıldıysanız, yirminci dakikada yüreğe oturan bir boşluk ve başka bir numara yok mu beklentisi, 130 dakikalık süreyi tek tek saydırıyor. Hızında ve öfkesinde azalma olmayan serinin içi fena halde boşalmış. (1,5 / 5) MURAT ERŞAHİN




Diğer Yazılar