Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

19 TEMMUZ 2013

18 Temmuz 2013 Perşembe 20:13
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Altı filmlik yeni vizyonun notlarımız arasında yer alamayan tek yapımı, ‘One Small Hitch / Gönlümü Çaldın’ adlı romantik komedi. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insana sıkı sıkıya sarılmayı ihmal etmeyin! Herkese iyi seyirler.

PASİFİK SAVAŞI
Gerçek bir ‘gişe canavarı’! Yedinci sanatın yaratıcı dâhilerinden Guillermo del Toro imzalı, büyük bütçeli fantastik macera, dev deniz canavarlarıyla insan kontrollü robotları karşı karşıya getiriyor. Epik bir bilim kurgu olarak da adlandırabileceğimiz yapım, Godzilla’yı çağrıştıran dev denizaltı canavarlarıyla başa çıkmak için, teknolojinin son ürünü, insanlı dev robotları kullanan insanoğlunun mücadelesini tempolu biçimde yansıtmış perdeye. Türün meraklıları yanında, genç izleyicinin beğenisine de sesleniyor perdedeki iş. Muhtemel devam filmlerine hazırlıklı olmamız gereken yapımda, İngiliz aktörler Charlie Hunnam, Idris Elba ve Japon aktris Rinko Kikuchi başrolleri üstlenirlerken, Max Martini, Burn Gorman, Diego Klattenhoff, Charlie Day, Clifton Collins Jr. ve usta oyuncu Ron Perlman, zengin kadroya renk katıyorlar. Del Toro’nun sağ kolu, görüntü büyücüsü Guillermo Navarro, kamera kullanımında şahane bir iş çıkarmış yine. Teknolojiyi, yaratıcı ve tanıdık bir öyküde, sıkı ve ‘cin’ buluşlarla harmanlayan Guillermo del Toro, tartımı düzgün, keyifli bir işe imza atmış. Bol efektli, hareketli, sürükleyici bir yaz bombası! (3,5 / 5)

SEN GİTMEDEN ÖNCE
Beatles ve Rolling Stones etrafı sarsarken, New Jersey banliyösünde bir rock grubu kurmak için bir araya gelen gençlerin öyküsü. Ailelerinin, çevrelerinin, yaşadıkları aşkların, ülkenin ve dünyanın siyasi, fiziki durumunun, rock’ın gerçek ruhunun filmi. 1960’larda ABD’nin bir banliyösünde rock’n’ roll düşleri! Dönemin ruh haritası, müzik tutkusu, dostluk, aşk ve oğlunun ardından son kez bakan baba! James Gandolfini, perdedeki son rollerinden birinde yine enfes! Genç aktör John Magaro başrolde çok iyi. Jack Huston, Will Brill, Dominique McElligott, Bella Heathcote, kadronun diğer ‘sıkı’ isimleri. Elde değil; ince bir elem ve nostalji var pelikülde. Değer katıyor bu anlar filme. The Beatles, The Rolling Stones, Petula Clark, The Moody Blues, The Rascals, The Kinks, Van Morrison, The Left Banke, Mother Earth, Nancy Sinatra, Lee Hazlewood, James Brown, The Chambers Brothers, The Sex Pistols ve Bob Dylan, soundtrack’ın altın değerindeki isimleri. Hüzünlü, romantik, insancıl, gerçekçi ve aynı oranda düşsel! (3,5 / 5)

GECEYARISINDAN ÖNCE
Richard Linklater, 1995’te bir kuşağı derinden etkileyen “Before Sunrise / Gün Doğmadan” ile bambaşka bir romantizm öyküsü anlatmıştı. 2004’te “Before Sunset / Gün Batmadan” ile devam etti Céline ve Jesse’nin öyküsü. Viyana’da başlayan ilişki, yıllar sonra Yunanistan’da sürüyor: ‘Before Midnight / Geceyarısından Önce’. Aradan geçen 18 yıl… Artık orta yaşa gelen çift, ikiz kızları ve dostlarıyla birlikte; sıcak yaz mevsiminin koynunda, Akdeniz’deler. Hafıza, değişen biz, değişen dünya, zaaflarımız, ideallerimiz, yüreğimizin iç cebinde sakladıklarımız ve kaybolmayan şeyler, aşk mesela. Alışkanlığa dönüşme, eskime korkusu, yerine tekrar konamayan zarif nüanslar, dostluk, unutulmayan sıcaklıklar, sosyokültürel, politik farklılıklar, bizden; yaşananlardan geriye kalanlar, verilen sözler, o hep bizle yaşayan anlar ve belki de ayakları yere en sıkı basan romantik çiftin özelinde siz. Julie Delpy ve Ethan Hawke; üzerlerine ‘cuk’ oturan Céline ve Jesse rolleriyle; beyazperdenin çağdaş romantikleri olarak yeniden bizlerle. Onlarla büyüyenlere, arkalarında bıraktıkları şarap şişelerinde kalan anıları özleyenlere, kim bilir; belki de yeni tanıyacaklara… (3,5 / 5)

CESET
Senarist kökenli İspanyol sinemacı Oriol Paulo’nun ilk uzun metraj yönetmenlik denemesi, sınıfı geçen, özenli bir gerilim. Hitchcock’vari öykü, usta sinemacıya saygı duruşunda bulunuyor adeta. Dev bir şirketin varisi olan çok zengin bir kadın şüpheli şekilde ölür. Cesedi ise morgda kaybolur. Ölü kadın, ayaklanıp morgdan çıkıp gitmiştir adeta. Gizemli vakayı araştıran tecrübeli dedektifin ilk şüphelendiği kişi, olgun kadının genç kocası olur. Sıra dışı kayıp vakası, cesetle ilgili herkesin geçmişinde yatan sırları açığa çıkaracaktır. José Coronado, Hugo Silva, Aura Garrido ve Belén Rueda’nın başrolleri üstlendiği sürprizli gerilim, kara film geleneğine de zarif bir selam gönderiyor. Son yıllarda rüştünü iyiden iyiye ispatlayan ve kendine has bir yer edinen İspanyol korku sinemasının içi dolu örneklerinden biri, orijinal adıyla ‘El Cuerpo’. Cesedi kaybolan kadın, yasak bir aşk, geçmişin üstü kapanmış gizemi ve dile gelmeyen sırlar. Türün gerçek meraklılarına duyurulur. (3 / 5)

MANYAK
Frank, eski mankenleri onaran bir dükkan sahibi. Kaybettiği annesine özel bir bağlılığı var. Son derece utangaç, çocuksu bir adam. Geceleri ise sokaklarda kanlı bir ava çıkıyor. Tesadüfen dükkanına gelen fotoğrafçı genç kadın yüzünden, bazı şeylerin değişip değişmeyeceğini sorguluyor hayatında. Ama alışkanlıklardan ve saplantılardan kurtulmak kolay olmuyor. Bir amacınız varsa üstelik… ‘Maniac / Manyak’, bir yeniden çevirim. William Lustig imzalı 1980 yapımı korku filminde başrolü, aynı zamanda öyküyü de yazan Joe Spinell (1936-1989) üstleniyordu. Yeni filmin yapımcısı ve senaristi türün dinamik isimlerinden Fransız Alexandre Aja. 2003’te bol kanlı dehşet gösterisi “Haute Tension” ile ses getiren sinemacı, yönetmen koltuğunu, “P2” adlı filmle yönetmenliğe adım atan aktör kökenli Franck Khalfoun’a bırakmış. Yaşadığı çocukluk travmaları nedeniyle şiddet dürtüsü kontrolden çıkan son derece arıza bir adam ve kadınlara saldığı akıl almaz dehşet. New York’tan Los Angeles’a taşınmış öykü. ‘Kitsch’ oluşlar ve kendini engellemesi neredeyse imkansız katilimizin ruh haritası. Utangaç psikopat rolünde Elijah Wood, şaşırtıcı! “Yüzüklerin Efendisi” serisinin sevimli ‘Frodo Baggins’i, gözü dönmüş psikopat katil rolünde zihinlerde bıraktığı imajı yerle bir ediyor. İyi de ediyor aslında! (2,5 / 5) MURAT ERŞAHİN







Diğer Yazılar