12 NİSAN 2013
Vizyona ‘merhaba’ diyen yeni film sayısı altı! Notlarımız arasında ise tek film yer alıyor! Bu alışık olmadığınız durumun nedeni yine sinema; 32. İstanbul Film Festivali. 14 Nisan Pazar günü sona eriyor festival. Yaşama iki hafta ara vermiştik. Yeniden başlayacağız gündelik koşuşturmaya. Damakta ve zihinde özel bir lezzet olarak kalacak festival, her yıl olduğu gibi. Birbirinden ilginç, kayda değer filmler izlendi geçen hafta. Ulusal ve uluslararası yarışmada yer alan güçlü örnekler, muhtemelen vizyonda karşımıza çıkabilecek veya izleme şansı bulamayacağımız filmlerle kombine oldular. Geçtiğimiz hafta tatsız ve talihsiz olaylara da sahne oldu. ‘Emek’leri için sokaklara dökülen sinema sanatçıları ve sinemaseverler, orantısız güçle karşılaştılar. ‘Kamunun tarihi sineması AVM olmasın’ amacıyla yapılan barışçıl yürüyüş, biber gazı ve tazyikli su kullanımıyla, ‘Emek’e; tarihi sinema salonuna sahip çıkmak isteyen yerli-yabancı sanatçıların ve duyarlı insanların cezalandırılması ile sonuçlandı! Böyle sahnelerin bir daha asla tekrarlanmaması, en büyük ortak dilek olmalı.
Evet, gelelim bu haftanın izleme şansı bulamadığımız, dolayısıyla notlarımızda ayrıntılı olarak yer alamayan filmlerine… Haftanın kuşkusuz en iddialı yapımı, başrolünü Tom Cruise’un üstlendiği bilimkurgu-aksiyon ‘Oblivion’. Vizyona orijinal adıyla giren adrenalin katkılı maceranın yönetmeni ise, ‘Tron Efsanesi / Tron: Legacy’ ile tanıdığımız Joseph Kosinski. Uzaylı istilası sonucu, alt üst olmuş bir dünya ve başarıyla yaratılmış, kıyamet sonrası atmosfer. Türün meraklıları kaçırmasın! Haftanın öne çıkan bir diğer filmi ise ‘Gazeteci Çocuk / The Paperboy’. 2009 tarihli ‘Acı Bir Hayat Öyküsü / Precious’ ile tanınan Lee Daniels imzalı gerilimli macerada Matthew McConaughey, Zac Efron, Nicole Kidman ve John Cusack gibi yıldızları izleyeceğiz. 1960’larda geçen öykü, aydınlığa kavuşturulması için mücadele verilen sansasyonel bir cinayet davası etrafında dönüyor. Atilla Akarsu’nun yönettiği yerli tarihi dram, ‘Atatürk’ün Fedaisi Topal Osman’, Mustafa Kemal Paşa’nın muhafız alayı komutanı olan Giresunlu Topal Osman’ın hayatının son dönemini öykülemiş. Korku filmleriyle ‘hunharca’ dalgasını geçen komedi serisinin yeni halkası ‘Korkunç Bir Film 5 / Scary Movie 5’ ile özellikle minik izleyiciye seslenen üç boyutlu sevimli çizgi film “Crood’lar / The Croods”, haftanın diğer yapımları.
İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanı, pamuklar içinde yaşatmaya devam edin! Sokaklar, tıka basa sinemadan çıkmamışlarla, sayısız duyarsızlıkla dolu çünkü. Şimdiden, 33. İstanbul Film Festivalini beklerken buluyoruz kendimizi. Festivalden vizyona sarkan sürprizlerde buluşmak umuduyla! Herkese iyi seyirler.
ZERRE
49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden, En İyi İlk Film, En İyi Yönetmen, En İyi Sanat Yönetmeni ve SİYAD En İyi Film ödülleri ile ayrılan ‘Zerre’, ‘saadetinden geçip ümidine razı olanların’ yaşam mücadelesi. Belgesel ve kısa metraj çalışmalarının ardından ilk uzun metrajını yöneten Erdem Tepegöz’ün senaryosunu da kaleme aldığı “Zerre”, oldukça dokunaklı ve hakiki! Belgesel gerçekliğinde memleket halleri. Hasta küçük kızı ve yaşlı annesine bakan; hayata tutunmaya çalışan Zeynep’in öyküsü. İşsizlik, yoksulluk, yoksunluk, tıka basa imkânsızlıkla yoğrulmuş büyük şehrin küçük insanları. Korunaksız, yalnız. Onca yoksulluk varken gülümseme çabası. Yarına ertelenen umut. Havada uçuşan sayısız zerrecikler gibiler gerçek kahramanları hayatın… Boğazınıza takılıp kalan hayati noktalar filmin ardından. Perdeden geçen gerçeklik hissi. Haksızlıklar, çaresizlikler içinde tutunma çabası; günü kurtarma, ayakta kalma. Ses ve görüntünün uyumu. Ses çalışmasının belirgin olarak öne çıktığı film, duygu dolu ve ‘doğru’. Uzun süredir izlemediğimiz iyi aktris Jale Arıkan… Çok iyi. Rüçhan Çalışkur ve Özay Fecht bir de. Özellikle Özay Fecht’in performansı, olabildiğince gerçek. Müthiş bir iş çıkarmış. Uzun yıllar boyu akıldan çıkmayacak bir karakterle zihne takılıp kalıyor Fecht. Erdem Tepegöz’ü kutluyor, takip edilecek genç yönetmenler arasına adını ekliyoruz.
MURAT ERŞAHİN