SİNEFİLDEN NOTLAR / HASAN NADİR DERİN

2022’DEN BEKLENTİLER

02 Ocak 2022 Pazar 09:37
SİNEFİLDEN NOTLAR / HASAN NADİR DERİN

Geçtiğimizin yılın ilk yazısı olarak, 2021’in beklenen filmlerine ve genel olarak sinema sektöründen ne beklediğimize bir göz atmıştık. Bu yıl da aynı şeyi yapalım. Önce kısaca o yazıda bahsettiğimiz öngörülere bir dönelim. O yazıda, Türkiye’de sinemaların Mart’ta açılacağını söylemişiz. Bu tarih ertelene ertelene, Temmuz’a kadar kaydı, biliyorsunuz. Sosyal mesafe ve maske kurallarının da yaz aylarından kalkmış olabileceğini düşünmüşüz. Sinemadaki sosyal mesafe kurallarının kalkması sonbaharı buldu, kaç kişinin uyduğu tartışmalı olsa da maske kuralı ise halen devam ediyor. Sektörün canlanması ise ancak yıl sonundaki popüler filmlerle oldu. 2022’ye girerken hayatımıza virüsün yeni bir varyantı da girmiş durumda ama tekrar bir kapanma olacağını tahmin etmiyorum açıkçası. Vaka sayıları ve yoğun bakım servislerinin dolulukları çok artarsa, belki sosyal mesafe kuralı, yani kapasitelerin %50’ye indirilmesi uygulaması tekrar gündeme gelebilir. Gerçi bunu da çok sanmıyorum. Ama görünen o ki, belli bir grup sinema seyircisinin, eskisi kadar sık sinemaya gitmesi için biraz daha zaman geçmesi gerekecek.
İşin bir de ekonomik boyutu var elbette. Box Office Türkiye sitesinin verilerine göre, 2020’de Türkiye genelinde 17.21 lira olan bilet fiyatı ortalaması, 2021’de 22.86’ya çıkmış. Yani, %32.83’lük bir artıştan söz ediyoruz. Yükselen dolar kuru ve yılbaşı itibarıyla gelen elektrik zammı ile birlikte, 2022’de bilet fiyatlarında da yeni bir artış dalgası bekleyebiliriz. Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu tip kriz dönemlerinde ilk etkilenen sektörlerden biri, kültür-sanat sektörü oluyor. Seyircilerin en azıdan filme gitme sıklıklarının azalacağını ve daha seçici olacaklarını varsaymak yanlış olmayacaktır. Ki zaten pandeminin de benzer bir etkisi olmuştu.
2022’de Disney+ ve HBOMax’in Türkiye piyasasına girmesi bekleniyor. Bunun da sektörde etkileri olacağı muhakkak. Sektörün bir kısmı için, yeni bir gelir kapısı olacaktır mutlaka. Bu iki platformun da 2022 için, flaş filmlerini Amerika’da vizyondan yaklaşık 45 gün sonra seyirci ile buluşturduğunu da unutmayalım. Türkiye’deki sinema yasası gereği, bu süre 5 ay ama içimden bir ses, bu platformların yasayı değiştirme çabasında olacaklarını söylüyor. Aksi durumda, platform aboneleri, Amerika’da yayında olan pek çok flaş filmi izleyemiyor durumda olacaklar.
2021’in ilk yarısında festivaller çevrimiçi olarak yapılırken, ikinci yarıda çoğunluğu fiziksele döndü. Böyle devam edecek herhalde denirken, yeni varyantın da etkisi ile tekrar çevrimiçine dönen festival haberleri gelmeye başladı. Cannes bu konuda baştan beri çok netti. Büyük ihtimalle onlar asla çevrimiçine dönmeyecekler, en azından yakın gelecekte. Ama diğer festivallerden böyle haberler duyabiliriz. Bekleyip göreceğiz.

Gelelim filmlere. Burada önce yine geçen senenin yazısına bir dönelim. O yazıda bahsettiğimiz No Time to Die, Black Widow, Eternals, The French Dispatch, Dune ve The Matrix 4 (sonradan adı, The Matrix Resurrections oldu) geçtiğimiz yıl gösterime girdiler. Kişisel olarak hepsi de belli oranlarda hayal kırıklığı oldu benim için. Yine o yazıda, yeni Örümcek Adam filminin de 2021’de gösterime girmesinin beklendiğini, ama 2022’ye kalacağını tahmin ettiğimi söylemişim. Yanılmışım. 2021’de gösterime girdi ve gişe anlamında, yılın en büyük başarısı oldu. Bence film olarak da gayet başarılıydı. The Tragedy of Macbeth ve The Souvenir: Part II filmleri de yurtdışında seyirciyle buluşsa da henüz buralarda izleyemedik.
Geçen yılki yazımızda 2021’in beklenen filmleri arasında yer alan iki Tom Cruise filmi ise, tümüyle 2022’ye ertelendi. Onlarla başlayarak, bu yılın beklenen filmlerine bir göz atalım.

Top Gun: Maverick / Mission: Impossible 7:
Bir süredir sinema dünyasında, adına Tom Cruise aksiyonu denen bir tür var. Cruise’un aksiyon sahnelerinde dublör kullanmaması ile reklamı yapılan bu filmler, çoğunlukla gişe sinemasının iyi örnekleri oluyor. Bu iki filmin de böyle olacağını tahmin ediyorum. Artık bir kez daha ertelenmez ve bu yıl ikisi de izleme fırsatımız olur sanırım.

Spider-Man: Across The Spider-Verse (Part One):
2021’de kanlı canlı bir Örümcek Adam gişeleri kasıp kavururken, 2022’de sıra animasyon Örümcek Adam’da. 2018’in çok başarılı Into the Spider-Verse filminin devamı, yine gişeyi sallamaya geliyor. Merakla bekliyoruz.

The Batman:
DC’nin son yıllardaki çizgi roman uyarlamaları ve evren yaratma çabaları, hep Marvel’in gerisinde kaldı. Ama Batman üzerinden yürüdüklerinde, çoğunlukla iyi sonuçlar alıyorlar. En son Joker’de de bunu gösterdiler. Bundan önce başarılı filmlerle karşımıza çıkan Matt Reeves’in yönetmenliğini üstlendiği, Robert Pattinson’ın da Bruce Wayne/Batman olduğu bu filmden de beklentiler büyük. Şimdiye kadar çıkan fragmanlar çok güzel duruyor. Hayal kırıklığı yaşatmayacağını umuyorum.

Avatar 2:
James Cameron, ilk Avatar’ın çıktığı 2009’dan beri, sürekli olarak devam filmi çekeceğini, hatta 3-4 tane devam filmi çekeceğini söylüyor fakat proje sürekli erteleniyor. Ama bu sefer 16 Aralık 2022 tarihi daha kesin görünüyor. Çekimlerin bittiği de açıklandı ama Cameron’un filmlerinin post prodüksiyon aşamasının da çok uzun olduğunu ve mükemmeliyetçi bir yönetmen olduğunu da unutmayalım. Vizyona girerse ne güzel ama ertelenirse de hiç şaşırmam.

The Northman:
Robert Eggers’in yeni filmi Nisan ayında geliyor. The Witch ve The Lighthouse ile kendisine sağlam bir hayran kitlesi oluşturan yönetmen, bu kez biraz daha ana akım bir iş yapmış gibi gözüküyor. Alexander Skarsgård, Anya Taylor-Joy, Willem Dafoe, Nicole Kidman ve Björk gibi coşkun bir oyuncu kadrosuyla gelen yönetmenden beklentiler yüksek. Eğer son anda çevrimiçine dönmezse, Berlinale’de yarışma dışı bölümde prömiyerini yapabileceğini tahmin ediyorum.

Crimes of the Future:
“Body horror”un büyük ustası David Cronenberg sinemayı bıraktı diyorduk ama yanına 2000’lerdeki favori oyuncusu Viggo Mortensen ile birlikte Léa Seydoux ve Kristen Stewart’ı da alarak geri dönüyor. Çekimlerin 2021’in Eylül ayında bittiği haberleri gelmişti. Henüz bir vizyon tarihi yok ama beğenilirse Cannes’da yarışma da görür müyüz? Neden olmasın.

Killers of the Flower Moon:
Yine çekimleri bitmiş olsa da vizyon tarihi belirsiz bir film. Bu kez bir başka usta, Martin Scorsese kamera arkasında. Kamera önünde ise iki gözdesi, Robert De Niro ve Leonardo DiCaprio var. Üstad, yine bir suç hikayesi ile karşımıza çıkacak. Önümüzdeki Oscar sezonunu hedefleyerek, Kasım-Aralık aylarında vizyon göreceğini düşünebiliriz.

Fire:
Yine Cannes’da görmeyi bekleyebileceğimiz bir Claire Denis filmi. O da, bir kez daha Juliette Binoche ile çalışıyor. Üstelik bu kez kadroda Binoche’un kızı Hannah Magimel de var. Beklemedeyiz.
Elbette 2022’de her zamanki gibi, şu an adını bile bilmediğimiz, bizi şaşırtacak filmler de çıkacaktır karşımıza. Hatta büyük ihtimalle yılın en iyileri listelerine de onlardan girecek pek çok film olacak. 2022’nin her alanda olduğu gibi sinema alanında da daha iyi bir yıl olması dileğiyle.

Haftaya görüşmek üzere.
 

HASAN NADİR DERİN

GALERİ


Diğer Yazılar