1960'da müziğe başlayan, kalburüstü birçok orkestranın kadrosunda davul çalan Veysel Çadır, 1970'lerden itibaren stüdyo müzisyeni olarak da yüzlerce plağın kaydına katılmıştı. Özellikle alaturka kayıtların aranan ismi olan Çadır devamında caz yönelmiş, TRT İstanbul Radyosu Hafif Müzik ve Caz Orkestrası'nda uzun yıllar sahne çalışmaları yapmış, yine dostlarıyla caz lokallerinde keyifli programlara çıkmıştı.
13 Mart 1944 Ankara doğumlu olan Selçuk Başar, konservatuar eğitimi sırasında Mete ve Metinler adlı amatör toplulukta çalmaya başlamıştı. Profesyonel müziğe ise Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası’nda adım attı. Kısa sürede gitardaki yeteneği kadar müzik bilgisi ve düzenlemeci tarafı da fark edilince aranan bir müzisyen haline gelmişti. 1968’de Yunanistan’da Apollonia Müzik Festivali’nde Ajda Pekkan’ın yorumladığı Özleyiş adlı bestesiyle dördüncü olan Başar, Durul Gence Beşlisi’nde de çaldıktan sonra kendi grubunu kurmaya karar vermişti.
Profesyonel müziğe adım attığı Grup Bunalım’la 1969’da Taş Var Köpek Yok/Yeter Artık Kadın 45’liğini kaydetmiş ve 1970’de Kardaşlar’a geçmişti. Kardaşlar’da davulun yanında, askılı davul, bongo, darbuka, tumba gibi diğer vurmalıları da başarıyla kullanarak sounda büyük katkı yapmıştı.
3 Mart 1948’de İstanbul’da doğmuş ‘panço’ lakaplı Danışan, müziğe lise sıralarında başlamıştı. Yurdaer Doğulu Orkestrası’nda profesyonel olduktan sonra Kaygısızlar, Aydın Daruga 5'lisi, Kurtalan Ekspres, Moğollar, Dostlar, Marşandız, Erenler’de bas çalmış ve bulunduğu her oluşumda ağırlığını hissettirmişti.
25 Aralık 1952 Antalya doğumlu Cudi Koyuncu müziğe bağlama çalarak başlamıştı. Yıllar sonra Dostlar’a katılınca, aynı teknede cura ile bağlamayı bir araya getirerek grubun soundunda önemli değişiklikler gerçekleştirmişti. Koyuncu, ayrıca yaylı tambur, ıklığ, rebab da çalabiliyordu.
Pop yapmasına karşın, gönlündeki caz müziğini hiç ihmal etmemiş, altı yıl tromboncu ve solist olarak TRT Hafif Müzik Ve Caz Orkestrası’nda trombon çalmıştı. Fatih Erkoç, uluslararası standartlarda bir tromboncu olarak kabul görmüştü.
7 Ocak 1945'de, subay babasının görevi nedeniyle ailesinin bulunduğu Maraş'ta doğmuş, çocukluğu Karagümrük'te, gençliği Kadıköy'de geçmişti. 1967’de Selçuk Alagöz Orkestrası'na katılmıştı. Kısa süre sonra da 12 Aralık 1967'de Cahit Berkay, Haluk Kunt, Murat Ses ve Aziz Azmet'le Moğollar'ı kurmuştu.
Avrupa’da çeşitli orkestralarda da bas çalan Abadan, 1977’de Ankara Belediyesi Kent Orkestrası’na aranjör basçı olarak girmiş ve 1981’de ayrılarak İstanbul’a yerleşmişti. 1982’de kendi orkestrasını ve vokal grubunu kurarak sahneyi bırakana kadar çalışmalarda bulundu, filmlere müzik yazdı, plaklar üretti.
Genç kuşağın en yetenekli, tekniği kuvvetli davulcularından olarak stüdyo çalışmalarının aranan ismi haline gelmişti ve Şebnem Ferah'ın ‘Artık Kısa Cümleler Kuruyorum’ albümünde de bazı parçaları çalmıştı. Yeniden Kurban grubuna dönen Gürpınar, Doksanlı yıllardan başlayarak, sahnedeki duruşu, sempatikliği ve üretkenliğiyle İstanbul’un rock hayatına damga vuran davulculardan biri olmuştu.
Şevket Uğurluer 1938’de İstanbul’da dünyaya gelmişti. Enstrüman çalan anne ve babasının desteğiyle ilkokul çağlarında mandolin ile akordeona başlamış; piyanoyu da yalnız başına öğrenmişti. Yeteneği sonucu küçük yaşta Erdoğan Çaplı’nın yanında profesyonel olmuş Uğurluer, bir süre Vasfi Uçaroğlu, Müfit Kiper gibi isimlerin orkestralarında çaldıktan sonra 1963’te kendi orkestrasını kurmuştu.
45’likler çıkardıktan sonra, 1970’lerin ortalarından itibaren orkestrasıyla Altın Gitar ve Altın Kemanlar uzunçalarlarını yayınlamış Metin Alkanlı, bu yapıtlarda kulaklarda yer etmiş şarkıları pop tarzında yorumlamıştı.
1986’da Onlar (Sevingül Bahadır-Candan Erçetin) grubuyla birleşip, sözleri İlhan İrem’e, bestesi Melih Kibar’a ait Halley şarkısıyla Türkiye’yi Eurovision Şarkı Yarışması’nda temsil etmişler, Türkiye'nin o güne kadar aldığı en iyi derece dokuzunculukla dönmüşler, Onlar ile ortak albüm yayınlamışlardı. Bir başka ilginç olay daha yaşamış ve çok uluslu bir kola firmasının Türkiye reklamları için Tina Turner ile düet yapmıştı…
1947 Üsküdar doğumlu Aldoğan, Barok 6, Yurdaer Doğulu Orkestrası, Yalçın Ateş Orkestrası, Dinamitler, Damlalar ve Otobüs Yolcuları gibi çeşitli orkestralarda yer aldıktan sonra Kurtalan Ekspresi’ne katılmıştı.
1971'de Yaratıklar grubuyla Toto Karaca’nın tiyatrosunda çalarken Cem Karaca tarafından Kardaşlar’a transfer edilmişti.Kardaşlar’ın Ersen’le birleştiği dönemde kendini göstererek birçok parçanın düzenlemesini yazmıştı. Hiç eğitim almadan kendi kendine yetişmiş bir müzisyen olarak Çökertme, Çakmağı Çak, Metelik adlı parçalardaki gitar performansı şaşırtıcı derecede üst düzeydeydi.
Beş yaşında piyanoya müziğe başlayan, konservatuar eğitimi gören, burnu ve çenesiyle org çalmasıyla ünlenen Rıza Silahlıpoda (1946 İstanbul doğumlu) profesyonelliğe adım attığı ve üç yıl çalıştığı Yurdaer Doğulu Orkestrası’ndan ayrıldıktan sonra kendi orkestrasını kurmuştu. Orkestra ilk olarak onlara Ritm 68 adını veren Sadri Alışık’a sahne çalışmalarında eşlik etti.
Türkiye Müzisyenler Sendikası’ndan Muammer Yeşil, Yugoslavya’nın başkenti Belgrad’da 1-2 Eylül 1964 tarihlerinde düzenlenecek Balkan Melodileri Festivali’nde Türkiye’yi temsil edecek Milli Orkestra’ya Müfit Kiper Orkestrası’nın davulcusu Vasfi Uçaroğlu’nu da davet etmiş, Milli Orkestra sıra dışı bir performansla birinciliği alarak ülkeye dönmüştü. Uçaroğlu aynı yıl Ankara’da orkestrasını yeniden kurmuş ve bu ekiple filmlerde de rol almıştı. 1965 yılının ‘Milli Orkestra’sında davul yine Vasfi Uçaroğlu’na emanet edilmişti…
1947 İzmir doğumlu olan ve ilkokul 4. sınıftayken piyano çalmaya başlayan Zafer Çotal, Ankara Devlet Konservatuarı’nda okumuştu. 17 yaşında İlhan Feyman Orkestrası’na giren, Yurdaer Doğulu ve Hasan Hür orkestralarında da çalışan Çotal, 1968’de arkadaşlarıyla ‘Lir 5’ adında bir grup kurmuştu. Birkaç ay bu isimle müzik yaptıktan sonra Yurdaer Doğulu’yla birlikte sahne almaya başlamıştı.
Anadolu Pop’un ikinci kuşağına mensup Sefa Ulaştır 3 Ocak 1956 Kastamonu doğumluydu. 11 yaşındayken Beybonlar orkestrasının davulculuğunu yapmış ve parlak performansıyla teşvik ödülü kazanmıştı. Bu orkestrayla 1969’da Gelin Ayşem/Nenni 45’liğini doldurduktan sonra, yine çok küçük yaşta, kardeşleriyle birlikte Selçuk Alagöz Orkestrası’na transfer olarak, bu ekipten ayrılmış Hüreller’in boşluğunu doldurmuştu.
1948 Ankara doğumlu Bora, on beş yaşında ‘Halk Evleri’nde davul çalmaya başlamıştı. 1972’de Özdemir Erdoğan Orkestrası’nda profesyonelliğe geçti ve vatani görevinin ardından 1974’te arkadaşı Oktay Aldoğan’ın ön ayak olmasıyla Kurtalan Ekspresi’ne katılmıştı. On beş günlük Edirdahan serüveni dışında, 1991’e dek Kurtalan Ekspres’te çalmıştı.
15 Mayıs 1946 doğumlu Oğuz Durukan, konservatuarda eğitim gördükten sonra 19 yaşında Ali Atasagun (solist, gitar), Uğur Dikmen (tuşlular), Asım Ekren’li (davul) kadroyla Ali Atasagun Dörtlüsü adı altında bir araya gelmişti. Klasik rock yapacak grupta bas gitarı çalacaktı.
Haziran’ın son vizyon haftasındayız… Hemen önümüz Temmuz. Yazın tam ortası! Filmler gündelik hayata eş değer; hız kesmiyorlar! Vizyon gündeminde ise yeni moda sürüyor: Yeniden vizyon gören eski popüler yapımlar. Yerli yapımlar da dahil oldu akıma… Üçü yerli yapım olmak üzere toplam sekiz filme ev sahipliği yapıyor Haziran ayının son vizyon haftası! Murat Düzgünoğlu’nun yazıp yönettiği yerli dram ‘Kurtla Köpek Arasında’ haftanın notlarımız arasında geniş olarak yer alan filmi.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Kariyerinin başlangıcında parlak bir profil çizen ama geçirdiği kazayla pistlere veda eden eski bir pilotun 30 yıl sonra sektörün zirvesi sayılan Formula 1 yarışlarında tekrar boy göstermesi üzerine bir hikâye anlatan ‘F1 Filmi’, dibi görüp tekrar ayağa kalkan sporcu formülünü yeniden üretiyor. Filmi bu yapımdaki rolüyle meslek hayatının en yüksek ücretini (30 milyon dolar) alan Brad Pitt sürüklüyor. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/29 HAZİRAN 2025)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Bu yıl, Uçan Süpürge Film Festivali, 27 Mayıs – 4 Haziran tarihleri arasında düzenlendi. Gösterimlerin büyük bölümü Kült Kavaklıdere’de gerçekleştirildi. Bu yıl Etimesgut Belediye’sinin Kültür Merkezi’nde de gösterimler yapıldı. Üzerinden belli bir zaman geçmiş olsa da, filmler eskimez diyerek, festivalde izlediğimiz filmlere, izleme sırasıyla bir göz atmaya başlayalım.
TRT İstanbul Radyosu ses sanatçısı Ayşen Birgör, gökteki yıldızlar misali ışıl ışıl şarkıları bugün 21.15'de TRT Müzik'te ekranlara gelecek Yıldızlar Altında programında seslendiriyor.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Müzik yazarı, eleştirmen ve program yapımcısı Yavuz Hakan Tok'un yeni kitabı Şarkı Hikayeleri Masa Kitap yayınevi etiketiyle satışa çıktı. 240 sayfalık yapıtta Tok, 60'lardan 90'lara uzanan zaman diliminde yerli popu şekillendirmiş 80 şarkının yaratı öyküsünü, ilginç notları ve toplumdaki yeri ile rolü hakkındaki görüşlerini anlatıyor.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Hemen her öğretmenin, okul müdürünün maratona benzettiği hayatın henüz başında biri Lezzet. Başka bir deyişle; böğürtlenli, limonlu, çilekli, çikolatalı, vişneli, karamelli, karadutlu dondurmalardan henüz tatmadı, sadece vanilyalının tadını biliyor. Onunla tanışmak için sayfaları çevirmen yeterli. Çelişki Bilmez Lezzet’in Geçmiş Zaman Maceraları Uğur Vardan’ın çocukluk anılarından yola çıkarak yazdığı öykülerden oluşuyor.
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.