1969’da İstanbul’da doğdu. Yedi yaşında piyano çalmaya ve klasik müzik eğitimine başladı. Lise yıllarında Faris Akarsu ile piyano çalıştı, senfonik rock gruplarında ve caz gruplarında yer aldı. İstanbul Oda Orkestrası’nda altı yıl tenorluk yapan Benba, 1990’dan itibaren caza ağırlık verdi ve Can Kozlu ile caz tarihi ve teorisi çalıştı; albümlerde yer aldı.
1952’de İstanbul’da doğdu. 1972’de dört arkadaşı ile Grup Marşandiz'i kurdu. Marmara Üniversitesi Piyano Bölümü'nden mezun oldu.1975’te grup arkadaşlarıyla Stüdyo Marşandiz'i açtı. 1980’de ses mühendisliğine başladı
Ağustos 1938’de İstanbul'da doğan, İstanbul Belediye Konservatuarı piyano bölümünü bitiren Güven Aydın, profesyonel müzik hayatına 1957’de Güven Aydın Dans ve Show Orkestrası’nda başladı.1957-1985 arası bu orkestra ile İngilizce, İtalyanca, İspanyolca müzik yaparak, her zevke hitap ederek İstanbul ve İzmir lokallerinde, pavyonlarında çalıştı.
1947’de Ankara’da doğdu. Dört yaşında iken babası Kemal Eroğlu’ndan piyano dersleri alarak başladığı müzik eğitimine Leyla Atak ile devam etti. 1955’te piyanist Mithat Fenmen’in öğrencisi oldu. TED Ankara Kolejinde okudu. 1960’ta Ankara Devlet Konservatuvarı piyano bölümüne girdi, Mithat Fenmen ve Ulvi Cemal Erkin ile çalıştı. 1965’de İstanbul’da aranjör ve...
27 Ağustos 1954’te İstanbul’da doğdu. İlkokulda mandolin, genç yaşta gitar çalmaya başladı. Profesyonel müziğe adım attığı düğünlerde, lokallerde çeşitli gruplarla müzik yaparken gitarın yanında şarkı da söylüyordu. Bas gitarist eksikliğini görünce bu çalgıyı denemeye karar verdi. Bu arada yüksek öğrenimini de sürdürdü. 1982’den itibaren stüdyo müzisyeni olarak yüzlerce albümün kaydında yer aldı ve deneyimiyle yapıma çok şeyler kattı.
1944’te İstanbul’da doğdu. Profesyonel müziğe 1958’de Gökçen Kaynatan Orkestrası’nda adım attı. Mesut Aytunca ile Erol Bilem, Gökçen Kaynatan’ın grubundan ayrılarak, soyadı sonradan Erenus olacak Bilgesu Duru’ya radyo programlarında eşlik etmişti. Bir sınavın ardından radyoda program yapma hakkını Duru kazanmıştı ve Duru’nun adıyla radyoda çalabiliyorlardı.
6 Mayıs 1954'te İstanbul'da doğdu. Babası Erdoğan Altındağ'ın teşviki ile yedi yaşında mandolinle müziğe başladı. Sekiz yaşında akordeon ve piyano çalmayı öğrendi. 14 yaşında ise nefesli sazları seçti. Orta okulda öğrenimini yarı bırakıp ağabeyi Behiç Altındağ'ın orkestrasında çalmaya başladı.
1961’de Trabzon Sürmene’de doğdu. Adapazarı’nda ilkokulda mandolin çalmaya başladı. Lisede bas gitara geçti. Düğünlerde, pavyonda, taverna, gece kulüplerinde, gazinolarda profesyonel olduktan sonra 1980’de caza yöneldi ve Neşet Ruacan’dan kompozisyon, Ali Perret’den armoni dersleri aldı.
1910’da İstanbul’da doğdu. 16 yaşında Ankara’da Riyaseti Cumhur Musiki Heyeti’ne kabul edildi ve burada saksafon çalmayı öğrendi. Saksafonun yanında Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğrencisiyken balo ve çaylarda orkestra eşliğinde şarkı söylüyordu İbrahim Özgür. İşi ilerletti ve Ankara Radyosu’nda Şevket Yücesaz Orkestrası’yla caz programları yaptı.
1938 İstanbul doğumlu Vural Cantürk’ün müzik yaşamı 50’li yılların sonunda başladı. Sırasıyla Neşet Can ile Şevket Uğurluer orkestralarında bas çalan Cantürk, adına orkestra kurup renkli şovlarıyla lokallere canlılık getirdi. Filmlerde oynadı.
11 Kasım 1962’de Federal Almanya’da doğdu. İlkokulda mandolinle müziğe başladı, ortaokulda flütü de denedi. Lisede de gitara geçti.İTÜ gemi mühendisliği bölümünde okudu. Okul döneminde pavyonlarda çaldı, E-5, Painted Bird, Çapkınlar gibi gruplarda ve Asım Can Gündüz’le müzik yaptı.
1917’de İstanbul’da doğdu ve Galatasaray Lisesi’nde öğrenim görürken son sınıfta okulun topluluğu İz-Caz’da müziğe başladı. Gitara merak saran Zamboğlu özel ders aldıktan sonra, 20’li yaşlarından itibaren dönemin az sayıdaki amatör topluluklarında çalmaya başladı.
1920’de İstanbul’da doğdu. Altı yaşında özel müzik dersleri almaya başladı. 1941’de İstanbul Belediyesi Konservatuarı obua bölümünden yüksek dereceyle mezun oldu ve Viyana’da eğitimine devam etti. Dönünce İstanbul Şehir Orkestrası’na girdi. Bu topluluk İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası adını adlı ve Akatlar bünyede grup şefi oldu.
1 Şubat 1929 Zonguldak doğumlu Aydemir Mete, Ankara’da konservatuarda okurken 1954’de ‘başkent’te vatani görevini yapan İlham Gencer’le tanıştı. Aynı yıl İstanbul’a gitti ve kulüplerde kontrbasıyla profesyonel oldu. 1962-65 arası Lübnan’da Fransızların, İspanyolların ve Belçikalıların yer aldığı orkestrada çalıştı. Dönünce Vasfi Uçaroğlu ve İlham Gencer’le caz triosu olarak İstanbul Radyosu’nda programlar yaptı.
11 Şubat 1939’da İstanbul Haseki’de doğdu. Çatalca’da çiftlikte yaşarken düğünlerde müzikle, orkestralarla tanıştı. Ankara’da konservatuarın davul bölümüne girdi. Okul döneminde, yasak olmasına rağmen kulüplerde, lokantalarda dans müziği yaptı, bongo ile marakas çaldı. Bu nedenle bir yıl sonra okuldan uzaklaştırıldı. Ama iyi bir temel eğitim almış, lokallerde de tekniğini geliştirmişti.
1934’te İstanbul’da doğdu. Babası dönemin ünlü saksafoncularından İsmail Ağırbaş’tı. Üsküdar’dan Fatih’e taşındılar. Babasının çaldığı orkestrayı izleyerek müziğe sevdalandı. Aralarda davulun başına geçerek deneyimini arttırdı, okul topluluğunda davulu üstlendi. Askerliğini çeşitli orduevlerindeki orkestralarda yer alarak bitirdi ve sonrasında piyasaya girdi.
Küçük yaşta üziğe merak sardı ve gitarı denedi. Askerlik görevinin ardından Tevfik Çelen ve Salih Durutaş’tan klarinet, Celal Bozsay’dan alto saksafon, Şerif Yüzbaşıoğlu’ndan armoni dersleri alarak amatörce topluluklarda yer aldı. 1961’de profesyonel oldu ve devamında Kadri Ünalan, Çetin İnöntepe, Selim Özer, Aydemir Mete, Mete Duruman, Ritm73 ve Süheyl Denizci orkestralarında çaldı.
25 Aralık 1963’de Ankara’da doğdu ve müziğe soprano blok flütle başladı. Caza ilgi duydu ve flütle beraber 1980’de saksafon da çaldı. Birçok grup bünyesinde müzik yaptı. 1990’da Bilkent Üniversitesi’nin caz seminerlerine katıldı. Ankara'da uzun bir dönem Tuna Ötenel’le projeler üretti. Bilkent Üniversitesi'nde Caz Müzik Bölümü'ne girdi ve Tomasz Szukalski ile çalıştı. 1990’da Ercüment Orkut (piyano), Erdal Akyol (bas) ve Ediz Hafızoğlu (davul) ile Yahya Dai Quartet’i kurdu.
4 Ekim 1946’da İstanbul’da doğdu. Çok genç yaşta kurduğu Sailors grubuyla dikkat çektikten sonra 1963’de ‘Cahit Oben 4’ adlı grubuyla yoluna devam etti. Ekipte solo gitar çalan Oben’den başka Fikret Kızılok (ritm gitar), Erol Ulaştır (davul), Koray Oktay (bas gitar) vardı. Beat müzik yapan ve bunu halk müziğimize uyarlamayı hedefleyen, semt konserleri veren Cahit Oben 4, kendi parasıyla art arda iki 45’lik yayınladı.
Keleci, Ferdi Stater ile Cemal Reşit Rey’den dersler aldıktan sonra kantocu babaannesi Şamrah Hanım’a piyano çalarak 17-18 yaşlarında profesyonel oldu. Ardından Tepebaşı’ndaki Darülbedayi Tiyatrosu’nda çalıştı. 1940’lı yıllarda da Cemal Reşit Rey operetlerinde piyano çaldı.
Nisan sürüyor… 43. İstanbul Film Festivali başladı… Festival tarafından sinemaya gönül ve emek veren isimlere takdim edilen Sinema Onur Ödülleri, 16 Nisan gecesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen açılış töreniyle sahiplerine sunuldu... On iki gün sürecek festivalde ‘haydi salonlara!’ diye bir uyarı yapmaya gerek bile yok sanırım. Festival önerilerimi yeniden anımsatayım o halde… Beşi yerli yapım olmak üzere toplam on iki yeni filmlik kalabalık bir hafta var karşımızda! Basın gösteriminde izlediğim Alex Garland’ın dördüncü uzun metraj kurmacası ‘Civil War / İç Savaş’, haftanın notlarımız arasında yer alan tek yenisi.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
‘Milyoner’, ‘Lion’ ve ‘Yeşil Şövalye’ gibi yapımlardan hatırladığımız Dev Patel’in ilk yönetmenlik çalışması ‘Maymun Adam’ annesinin ölümüne neden olanlardan intikam almaya çalışan amatör bir kick boksçunun hikâyesini anlatıyor. Film kanlı ve koreografik yanı güçlü aksiyon sahneleriyle adeta ‘John Wick’ serisine selam gönderiyor ve seyircinin adrenalinini yükseltiyor. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/06.04.2024)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Berlin Film Festivali izlenimlerinden sonra, yazılarımıza biraz ara vermek durumunda kalmıştık. Bu arada vizyona giren bir grup filmle yorumlarımıza devam edelim. Senenin şu ana kadar en çok ses getiren filmi olarak Dune’un ikinci bölümünü atlamayalım, onunla başlayalım. Vizyonda çok ses getirmese de Reha Erdem’in yeni filmine ve Demir Pençe’ye de bir göz atalım. Sonra da Köylüler’e, Hayalet Avcıları serisinin yeni filmine bakarak devam edelim. Menümüzde, birkaç yıldır vizyon sırasını bekleyen Eflatun ve enteresan bir yabancı korku filmi de var.
Birbirinden güzel eserlerin icra edildiği bir TRT klasiği "Akşam Sefası" programı, bugün 21.00'de TRT Müzik'te.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Burhan Şeşen’in kaleme aldığı “Nesinİ Söyleyim” kitabı yayınlandı. "Biz Kitap" etiketi taşıyan yapıtı Şeşen, kitabını, oğlu Serhan ile kızı Dilhan'a armağan etti. Okuma serüveninin başladığı mahalle kütüphanesinden bu günlere süreci okuyucularıyla paylaşan Şeşen'in kitabı 183 sayfa.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.