Kompozitör, piyanist, orkestra şefi olarak sürdürdüğü müzik yaşamında daima yeniliklerin peşinden koştu, teknolojiyi de çok yakından takip etti ve gün be gün caza yansıtmayı becerdi. Akustikle elektriği başarıyla birleştirdi ve uluslararası camianın en değerli isimleriyle ortak projeler üretti.
Sırasıyla İlham Gencer, Nejat Cendeli, Süheyl Denizci, Zekai Apaydın orkestralarında davul çaldıktan sonra 1960’ta Turhan Eteke Kuarteti’ni kurup radyoda ve lokallerde program yaptı. 1961’de İsmet Sıral Orkestrası’na girdi ve bu ekiple uzun yıllar yurt dışında çalıştı. 1969’da yeniden kendi adına orkestrasını toparladı.
Türkiye’ye dönünce bir yandan caza yönelirken, diğer yanda çok sayıda albümün kayıtlarında bulundu. Kendi adına da plak çıkaran Baltacıgil’in 1984 yılında Bülent Ortaçgil ve Erkan Oğur’la Çekirdek Sanatevi’nde verdiği konser Rüzgara Söylenen Şarkılar adlı kasetle müziksevere ulaştı.
1977'de yeniden Avrupa'da yaşamaya başladı ve 20 yıl kaldı. İsviçre'ye yerleşti; bas gtarist olarak orkestralarda yer alırken bir süre David Bowie ile dünya turnesine çıktı, albüm kayıtlarında yer aldı. Doksanlar'da Türkiye pazarında Kayahan'ın iki albümünde, MFÖ ile MVAB albümünde çalıştı. Diğer birçok önemli ismin de albümlerinde düzenlemeleri üstlendi. Kendi de, annesine adadığı Fahrünisa.. adlı solo albüm yayınladı.
Metronom’da çok önemli deneylere imza atan, ülkede arabesk müziğin öncülerinden olan, Erkin Koray’la da hit olan parçalar üreten Yıldırımbora, ardından eşi Mine Koşan ile Mısır’a gitmiş, bu ülkede iki yıl Arap müziği üzerine araştırmalar yapmıştı.
1978’de ABD’den Türkiye’ye dönüş yaptı ve Şerif Yüzbaşıoğlu, Mazhar Fuat Özkan, Seyyal Taner, Orhan Atasoy, Nükhet Duru, Neco, Nur Yoldaş, Sezen Aksu gibi isimlerle çalıştı, albüm kayıtlarına katıldı. Bunun yanında Blue Blues Band’in daimi davulcusuydu. Sağlık sorunları nedeniyle istikrarlı bir performans sergileyemese e, yeteneği hep kabul gördü. 2 Kasım 2004 tarihinde yaşamını yitirdi ve 2017’de adına Blue adlı belgesel yapıldı.
Dostlar’ın ardından 1977’de Marşandiz grubunda müzik yapmış, Marşandiz bünyesinde arkadaşlarıyla stüdyo kurarak burada ilginç deneylere girişmişti. Müzikteki yeni teknolojileri yakından izlemeye özen gösteren ve gitarın yanında tuşlularla da önemli performans sergileyen sanatçı, yıllar sonra Grup Destan’ın prodüktörlüğünü üstlenerek Anadolu Pop’un her dönem iş yapabileceğini kanıtlamıştı.
Bas gitardaki ileri tekniğiyle Kurtalan Ekspres’e çok yararlı olan Güvenç’in özellikle kendi bestesi Dönence parçasının girişindeki performansı, tam anlamıyla ‘klasikleşmişti’. Gülpembe de bir Güvenç bestesiydi. Timur Selçuk’un Çağdaş Müzik Merkezi isimli müzik okulunda 13 yıl armoni, bas öğretmenliği yapan, 1991'de açtığı Stüdyo Spectrum'u işleten ve gitar dersleri veren Güvenç, Erkin Koray’ın Devlerin Nefesi (1999) ile Cem Karaca’nın Bindik Bir Alamete Gideyoz Kıyamete (1999) albümlerinde de çalmıştı.
Midas grubu ile Engin Yörükoğlu’nun Jazzstop adlı lokalinde çalışırken yeniden toparlanmayı planlayan Moğollar’ın dikkatini çekmiş ve 1993'te organist olarak ekibe davet edilmişti. Çok kısa sürede gruba uyum sağlamış, düzenlemeleriyle Moğollar’a yeni bir çizgi ve bakış getirmişti. Cahit Berkay’ın film müzikleri albümlerinin düzenlemelerini yazmış; bu yapıtların sahnede icrasında Berkay’a yardımcı olmuştu.
Profesyonel müzik yaşamına 1971’de Bunalımlar grubunda bas gitar çalarak başladı. İki kuzeni Berç Yenal ile Nur Yenal da aynı grupta yer alıyordu. Rock macerasının ardından piyasadaki birçok iddialı albümün kayıtlarında yer alan Melik Yirmibir (Melik Orhanyan) o dönemin toplama albümlerinin de vaz geçilmez bas gitaristiydi
Ergun Özer, Süheyl Denizci, Güner 5, Yalçın Ateş, Norayr Demirci, Erol Pekcan orkestralarında, TRT İstanbul Radyosu Caz Orkestrası’nda trombon ve trompet çalan Halil Gürşan Saçlı, ayrıca birçok plağın kayıtlarında da yer aldı.
Aşk, ayrılık temalarını içeren türkü formundaki deneysel bestelerle devam eden üçlüde davula oturmuş Haldun Hürel’in sıra dışı performansı taklit edilmeye başlanmıştı. Haldun Hürel sürekli yeni ritm arayışlarıyla sıkı bir dinleyici kitlesi kazanmış ve askılı davul, kaşık, dev darbuka, çan, teflerle adeta bir vurmalılar sentezi oluşturmuştu.
Kardaşlar'da ise bas gitarın yanında ıklığla da dikkat çekmişti. Ersen-Kardaşlar döneminden sonra, adını grubun başına ekleyip Kardaşlar’ı devam ettirdi. Kardaşlar’da müzik yaparken Kara Sevda ile Hasan Kalesi’nin bestelerini yazdı.
Seksenler’in başında Gündoğarken kurulunca grupta önce mandolin çalmıştı. O günlerde Yeni Türkü’nün şarkılarından etkilenmiş, Yunan müziğine ilgi duymuş ve babası bu kez de Yunanistan’dan bir buzuki getirmişti. Dört telli buzukiyi kendi keşfetmiş ve Gündoğarken’in müziğine bambaşka bir tat gelmişti.
17 Temmuz 1947 tarihinde Kütahya’nın Tavşanlı kasabasında doğdu. İlk müzik derslerini, amatör müzikolog olan babası Şeref Canku’dan almış, ilkokuldan sonra Ankara Devlet Konservatuarı’nı kazanarak altı yıl (1958-1964) viyolonsel ve piyano eğitimi görmüştü. Konservatuvar sırasında, okul dışındaki derslerle gitara ağırlık vermiş ve 1967’de Ankara Radyosu’nda açılan Klasik Türk Müziği kurslarına katılmıştı.
Erkan Oğur adı ilk kez Mazhar Fuat Özkan’ın 1984 tarihli Ele Güne Karşı Yapayalnız albümünde dikkatleri çekmişti. Güllerin İçinden ile Bu Sabah Yağmur Var İstanbul’da parçalarında ilginç bir gitar tınısıyla tanışmıştı müzikseverler onunla. Oğur’un çaldığı perdesiz gitardı. O günden sonra nitelikli albüm kayıtlarında yer aldı, Bülent Ortaçgil’le çaldı, tabii hep yanında perdesiz gitarı vardı.
Bir yabancı orkestrada davul çalarak profesyonel müziğe adım atmış Erol Pekcan müthiş azmi ve disipliniyle kısa sürede yerli cazın temel isimlerinden biri olmuştu. Pekcan kurduğu orkestralarla, televizyon ve radyo programlarıyla, yerli-yabancı müzisyenlerle yaptığı ortak çalışmalarla Türkiye'de cazın yayılması için uzun yıllar durmadan çaba harcamıştı.
Konservatuarda eğitim görmüş, 1936 Yugoslavya doğumlu Muhittin Paydaş, sanat hayatına Yugoslavya’da bir Macar orkestrasında başlamıştı. Beş yıl klarnet çaldıktan sonra 1958’de Türkiye’ye gelmiş ve Çetin İnöntepe Orkestrası’na girmişti. Devamında Şerif Yüzbaşıoğlu, Ergun Özer, Kadri Ünalan ve Ulvi Temel orkestralarında, ‘Radyo Evi’nde saksafoncu olarak çalışmıştı.
Çok genç yaşta, önce Burhan Tonguç'un Metronom grubunda, ardından ağabeyi Onno Tunç'un gruplarında profesyonel olmuş Arto Tunç'u (d. 4 Ağustos 1957) geniş kitleler Ajda Pekkan'ın Eurovision parçası Petr'oil'in tanıtım filminde çaldığı darkubayla tanımıştı. Ardından da meşrubat şişesini üfleyerek çıkardığı seslerden...
1970’lerin başında Vedat Yıldırımbora’nın grubu Metronom’da, ardından Orhan Gencebay, Doğan Canku,Sezen Aksu, Fahir Atakoğlu’nun arayışlarında yer almış Ercan Irmak, kasik müzikte temel saz olarak devamlı aynı sesi kullanmak yerine diğer türlere de ney’i fark ettirmeyi, parça içinde uygun noktayı bulup öne çıkarmayı tercih etmişti.
Kasım ayının sonuna geliyoruz… 2024 sinema sezonunun sona ermesine neredeyse bir aylık süre kaldı. Sezonun beğeni listelerini yavaş yavaş hazırlamak gerekli… Dördü yerli yapım olmak üzere toplam dokuz yeni filme ev sahipliği yapıyor 22 Kasım vizyonu! Pierre Morel’in yönettiği, başrolünü Kate Beckinsale’in üstlendiği aksiyon ‘Canary Black / Siyah Kanarya’ haftanın notlarımız arasında yer alan tek yenisi.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Ridley Scott’ın 2000 tarihli başyapıtı ‘Gladyatör’ün devamı ‘Gladyatör II’ Maximus’un oğlu Lucius’un, babası gibi Roma’nın yozlaşmış iktidarına karşı verdiği mücadeleyi ve gladyatörlükten halk kahramanına dönüşüm hikâyesini anlatıyor. Kadrosunda Paul Mescal, Pedro Pascal, Connie Nielsen, Joseph Quinn, Fred Hechinger gibi isimler olan filmde en dikkat çekici performans Makyavelist Macrinus karakterini canlandıran Denzel Washington’dan geliyor. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/16.11.2024)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Bir önceki yazımızda, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun ve Kısa film yarışmalarındaki filmlerden bahsetmiştik. Bu hafta, Uluslararası Yarışma bölümündeki filmler ağırlıklı olmak üzere, festivaldeki diğer filmlere bakalım ve Altın Portakal izlenimlerimizi bitirelim. Festival izlenimlerimiz, biraz gecikmeli de olsa, Filmekimi ve Ankara Film Festivali ile devam edecek.
Didem Dilara Duman Avar’ın sunumuyla eski eserler yeni yüzler tarafından bugün 19.00'da TRT Müzik'te ekranlara gelecek Saklı Sesler programında icra ediliyor...
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Timur Selçuk'un Adam Sanat dergisinde yayınlanmış müzik yazılarının bir araya getirildiği Sana Dün Bir Tepeden Baktım Aziz Türkiye - Müzik Yazıları - 1 kitabı Eksik Parça Yayınları etiketiyle satışa çıktı. 256 sayfalık yapıt için Turgay Fişekçi şunları yazmış:
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.