GÖKHAN ŞEŞEN (BUZUKİ)
Babası Hava subayıydı. Aile tayinlerle Türkiye'yi gezerken 1956’da Eskişehir’de dünyaya gelmiş, sekiz yaşında mandolin alınmış, 10 yaşında Diyarbakır’da gitar sahibi olmuştu. Diyarbakır’da ona gitarı öğretecek biri bulamamıştı ama bir yıl sonra Ankara’da Kemal Eroğlu’dan dersler almaya başlamıştı. Melodika, akordeon da çalmasını öğrenmişti bu arada. Lisede arkadaşlarıyla grup kurmuş, düğünlerde çalarak para kazanmıştı.
Amatör lisanla top oynamış, Hacettepe, ODTÜ derken İstanbul İktisat’tan diplomasını almış, bu arada müziğe de devam etmişti.
Seksenler’in başında Gündoğarken kurulunca grupta önce mandolin çalmıştı. O günlerde Yeni Türkü’nün şarkılarından etkilenmiş, Yunan müziğine ilgi duymuş ve babası bu kez de Yunanistan’dan bir buzuki getirmişti. Dört telli buzukiyi kendi keşfetmiş ve Gündoğarken’in müziğine bambaşka bir tat gelmişti.
Kardeşi Burhan ile amcası İlhan'lı aile üçlüsü Gündoğarken’de işler ciddileşmiş, konserlerin yanında tiyatro başlamış, Levent Kırca’nın Kadıncıklar ve Aşağı Yukarı, Ferhan Şensoy’un İçinden Tramvay Geçen Şarkı gibi oyunlarda rol aldıktan sonra yine Kırca ile bu kez TV'de yıllara yayılacak Olacak O Kadar macerası yaşamıştı.
40 yıllık Gündoğarken tarihinde Dert Olur, Gündoğarken, Anlatamam, Mustafa, Ver Elini gibi besteleri özel yer edinmişti...