MÜZiK HASTALARINA HAP
16 Aralık 2023 Cumartesi 15:10
Hap Plak", Özdemir Erdoğan'ın 70'lerin sonu, 80'lerin başında
kurduğu kendi firması için seçtiği bir isimdi ve bu ismin önünde de "müzik hastalarına" notu yer alıyordu. Sanatçı başka firmaların yayımlamaya niyetlenmediği 'farklı' ve 'deneysel' çalışmalarını yayımlamak niyeti ile kurmuştu bu firmayı ve kendine muhatap olarak da müzik tutkunlarını (hastalarını) seçmişti.
Öyle de yaptı; Türk popunun en iyi üç-beş albümünden biri sayılması gereken "Canım Senle Olmak İstiyor" adlı albüm ile açmıştı perdeyi, tamamı birbirinden yetkin ve sağlam bir dolu albüm yayımlayarak devam etmişti.
“Dance With Turkish Music (Gençler İçin Türk Mūziği)” adlı albüm de bu dönemin yedinci ve son albümü olmuştu. Hap Plak'ın bu albümle "tamam" demesinin üstünden üç-beş yıl geçtikten sonra, Özdemir Erdoğan bu sefer başka bir firma kurarak dönmüştü aramıza. "Özdemir Erdoğan Mūzik" diye adlandırılmış bu firma hala faaliyetini sürdürüyor. Yalnızca “sahibinin sesi" olmayı seçmiş bu firma, kısa bir zaman önce “Hayatım Şarkılarda" adli albümū yayımladı. Çoğunlukla Hap Plak döneminde yapılan işlerden seçilmiş olan şarkıların yer aldığı bu albüm, adi 'sivri'ye çıkmış Özdemir Erdoğan'ın gerçekten de en 'eleştirel' şarkılarını bir araya getiriyor,
Selam dur ey ahali
Türk popu ile yaşıt sanatçılarımızdan biri olan Özdemir Erdoğan, ilk 45'liklerini herkesten daha geç bir tarihte (1967 yılında) çıkarmış olmasına rağmen, bu piyasadaki diğer arkadaşları gibi çok çabuk "bu iş buraya kadar" demeyip günümüze kadar gelebilmiş ve sürekli olarak albüm yayımlamış ender isimlerden biri.
Sanatçı, bu son firması ile, adim adım bütün geçmişini toparlayıp yayımladı. Çoğunlukla eski kayıtları kullandı, eski kayıtların bulunamadığı ya da kullanılamaz durumda olduğu durumlarda stüdyoya girip yeniden kaydetti. Geçen zaman ile birlikte, Özdemir Erdoğan külliyatı, neredeyse eksiksiz olarak bir araya geldi, disklere aktarıldı, sağlama alındı.
"Hayatım Şarkılarda" albümü de hem yeni hem de eski kayıtlardan oluşuyor. "Yak Bir Sigara", "Aç Kapıyı Gir İçeri", "Bebek", "Vitrin" ve "Yakında Kıyamet Kopacak" adli şarkılar yeniden kaydedilmiş, diğerlerinin tamamı orijinal versiyonlar. Seçilen şarkılarda ağırlık "Canım Senle Olmak İstiyor" adli 'altın künye'li albümde. Bu albümden dört şarkı seçilmiş.
Yalnızca "Mutluluk Nedir" adlı şarkı albümdeki haliyle yer almış burada, diğerleri yenjden söylenmiş...Albüm, ilk olarak Sezen Aksu'nun "Ağlamak Güzeldir" albümünde karşımıza çıkmış olan "Yak Bir Sigara" adli şarkı ile açılıyor, Epeyce uzun ve bereketli sürecek Özdemir Erdoğan-Sezen Aksu iş birliğinin de ilk örneğidir bu şarkı. Bu albümde yer alan bir başka şarkı olan "Ölü Gözüyle İzlenimler" adlı şarkı da, Sezen Aksu'nun 'hayat' temalı Konak Sineması Konserleri'nin şarkılarından biriydi. Özdemir Erdoğan'ın Levent Kırca ile olan işbirliğinin en güzel şarkıları da bu albümde yerini almış.
Zamanında önlü arkalı bir 45'likte de bir araya getirilmiş "Sağlık Olsun" ve "Paranın Ne Önemi Var", Levent Kırca'nın “Sağlık Olsun" adlı televizyon programı için yazılmış bir dizi şarkının en sevilmiş olanlarıydı. Özdemir Erdoğan, şarkılardaki hayatını bize daha iyi anlatabilmek için 'sivri' dediğimiz tarafını en iyi gösteren "Hüsnü" ve "Kuçu Kuçu" adli şarkıları da almış bu albüme. Önemli olabilecek bütün "mevzulara hiç takılmamış" ve "sevgi ile ticareti" her zaman karıştırmış olan Hüsnü'ye karşı bir parça yumuşak davranmış Özdemir Erdoğan.
“Tasma ve zincir"li olduğunu söylediği bir insan türünü anlatıyor bize sanatçı "Kuçu Kuçu"adlı şarkıda: “Bana göre değil senin mesleğin, iyi hizmet edersen yükseleceksin..."Serin kanlı sayılabilecek bu tespitin hemen arkasından Özdemir Erdoğan, tansiyonu apansız tavana vurdurarak "ben tutkunum özgürlüğe sen-se köpeksin" çığlığını basıyor.
Bir şarkının taşıyabileceği sertlikte bir dize değil elbette bu, ama söz konusu olan Özdemir Erdoğan olunca, başka bir şarkıcının ağzında bir 'küfür' olarak duracak bu cümle, burada tam yerini bulmuş. "İşin sırrı dengede, bazen bozulursa da sağlık olsun, siz bozulmayın" diyordu Özdemir Erdoğan "Sağlık Olsun" adli şarkıda.
Hayatı boyu yalnızca müziği kollamış, bunun uğruna hiçbir denge menge kollamamış ve hiç bozulmamış bir 'ermiş'in hayatından kesitler var bu şarkılarda. Siz dinleseniz de dinlemeseniz de o bu şarkıları hep söyledi, hep söyleyecek.
Bulursanız kaçırmayın
Bahar Gelince-Sahibinin Sesi - 45'lik
Gurbet/Elele - Yonca - 45'lik Sağlık Olsun/Paranın ne Öne-mi Var-Hap-45'lik
Canim Senle Olmak İstiyor-Hap-LP
Ölū Gözüyle İzlenimler-Hap-LP
Besteler Güfteler/1974-1984- ÖE Müzik-CD
Türk Müziği Yorumları 1/2 -ÖE Müzik-CD
Unutulmayan Şarkılar-YKY-CD
NAİM DİLMENER
Diğer Yazılar
17 Aralık 2024 Salı 21:13
EMI, Türk popunun emektarlarından Hurşit Yenigün’ün önderliğinde çok parlak çok da sıra dışı bir projeye imza attı. EMI, Türk popunun altın çağı olan 70’lerden, o döneme sahiden damgasını vurmuş sanatçı ve şarkılardan bir demeti tek bir albümde getirdi önümüze. Nur Yoldaş, Banu, Melike Demirağ, İskender Doğan, Ercan Turgut, Kartal Kaan, Güzin ile Baha, Esmeray, Semiha Yankı ve Atilla Atasoy; o zamanlar bile bir araya gelememişken, bu sefer Hurşit Yenigün’ün önderliğinde toplandılar ve en önemli şarkılarını, Türk popunın tarihinde zaten çoktan yerini almış şarkılarını yeniden söylediler. Hepsi birden; Hurşit Yenigün’ün Sezen Aksu tarafından söylenmiş “Gölge Etme” adlı şarkısının üstüne yeniden yazılmış “Çok şükür tekrar kavuştuk birbirimize, bir hüzünlü şarkı oldu ayrılık bize” dizeleri ile açıyor albümü ve sırayla, birer birer en önemli şarkılarını söylemeye geçiyorlar.
11 Aralık 2024 Çarşamba 16:27
Kitsch’ten bol bir şey yoktur Türk topunda. Ama ‘en, en, en kitsch?’ diyecek olursanız Rana ve Selçuk Alagöz diyebilirim. Bütün bir müzik geçmişlerini, bizi eğlendirmek, keyiflendirmek, güldürmek üzerine kurdular… Bütün o kılık kıyafetler, şarkı sözleri, plak kapakları, Kızılderili tabloları, ‘Stüdyo Taç’ fotoğrafları, Malabadi Köprüsü’nde başlayan ve biten aşkların öyküleri, Edremit’ten Van’a bakmalar. Hepsi, hepsi parmak ısırtacak güzellikte. Alagözler koca bir tarihi böyle kurdular ve hâlâ devam ediyorlar.
17 Kasım 2024 Pazar 10:16
Tam dört yıl önce kaybetmiştik Hamiyet Yüceses’i, 10 Temmuz 1996 tarihinde. Türk Sanat Müziği’nin bu ‘ölmez’ şarkıcısı, 80’li yaşlarının hemen başında aramızdan ayrılmıştı. Yazılarımda; ‘ölmez’, ‘muhteşem’, ‘mükemmel’, ‘inanılmaz’ gibi sıfatları çok sık kullandığımı bu konuda cimrilik etmek bir yana aksine son derece bonkör davrandığımı herkes bilmekte. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, kimi zamanlar; okurun, bu sıfatları uygun bulduğum insanlara dudak büktüğünü ya da burun kıvırdığını hissetmiyor ya da duymuyor değilim. Benim ‘muhteşem’im, herkesin ‘muhteşem’i olmuyor kimi zamanlar. Bu, yazmakta ya da anlatmakta olduğum kişinin bu sıfatı hak etmiyor olmasından değil, herkesin, benim kadar abartmaya niyetli olmamasından kaynaklanmakta. Ama bu sefer, herkesin, hepinizin, benimle hemfikir olacağınızdan asla şüphe duymadan uçuşturacağım en şahane sıfatları... Yazının konusu Hamiyet Yüceses, öyle olunca da akan sular herkes için durmakta...
03 Kasım 2024 Pazar 09:24
Esmeray, tam da “Eski Dostlar” projesi içinde yer almış, çalışmanın – şarkı söylemenin tadını yeniden çıkartabilmeye başlamıştı. Hayat, daha fazlasına izin vermedi. Türk popunun gelmiş geçmiş en renkli şarkıcılarından biri olan Esmeray, daha yapacağı onlarca şey varken, genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Şarkıcının anısına, geçtiğimiz günlerde özel bir gece düzenlendi. Bu gecede, başta, vefa duygusu en gelişmiş sanatçılarımızdan Sezen Aksu olmak üzere, epey sayıda isim sahneye çıktı, Esmeray şarkıları söyledi. Şimdi de, Tan Müzik, “Unutamadık Seni / Unutama Beni” adlı bir albüm verdi piyasaya. Otuz yıla yakındır şarkı söyleyen Esmeray’ın, müzikal geçmişinin en önemli anları – noktaları yer almakta bu albümde.
07 Ekim 2024 Pazartesi 22:49
Hepimizin ağzında aynı cümleler, aynı sloganlar: “Müzik piyasamız çöktü! Artık kim, neden albüm (ya da şarkı) yapsın ki? ADSL’ler, 3G’ler gürül gürül, daya aletini bedava doldur!” DMC’nin başındaki Samsun Demir’in bir televizyon programında söylediği gibi her şey; “Musluklardan bedava meyve suyu, gazoz, ayran aktığını düşünün; bunlara para verip de alan çıkar mı hiç? Müzik de öyle, musluklardan bedava akıyor şimdi.”
Demir’in metaforu doğru ve zekice. Şarkılar “Her şey serbest!” diye sular seller gibi (bedava elbette) kapışılıyorsa, içinde akrep olsun olmasın, kim elini cebine atar ki? Artık öyle olduğu içindir ki, daha az yazılıyor-yaratılıyor, bunların da daha azı yayınlanabiliyor. Çünkü kimsede moral-motivasyon kalmadı.
28 Eylül 2024 Cumartesi 19:52
Şu ‘Popstar’ ve benzeri yarışmalar, bir sürü şeyin yanında şunu da gösterdi: Herkes ünlü olmak istiyor. Şarkıcı, olmadı oyuncu, o da olmadı dizici, sunucu ya da futbolcu. Eh, kimseye “Ne gerek var şimdi, otur oturduğun yerde!” demeye hakkımız yok, isterler elbet; renkli hayat-eğlence bu işte, para bu işte. Böyle bir toplu isteğin elbette tatsız bir yanı da var. Hiç normal seyirci – dinleyici kalmayabilir geriye…
Ama, “Rekabet bunu gerektiriyor zaten” der, birbirimizi dinler ya da seyrederiz artık, bu saçma durum da böyle çözülür. Ünlü olmanın yolunu bir şekilde açmış olanlardan ikisinin, Bayhan ve Sezen’in albümleri henüz yayınlandı. Bayhan ilk, Sezen ise ikinci Ahmet Özden postasından.
15 Eylül 2024 Pazar 09:44
Yıl 2002: Alpay, “Küçük Bir Öykü... Best of (Volume One)” adlı albümünü DMC’den çıkartıyor. Türk popunun temelini atanların en başında gelen sanatçı, kırk küsur yıllık bir zamanı; hiç geri çekilmeden, arkalara kalmadan sürdürebilen tek kişi olarak müzikal yaşamını sürdürmekte. 60, 70 ve 80’lerde hep başa oynamış bu ulu çınar, tıpkı 90’larda yaptığı gibi, 2000’lerde de, genç kuşak şarkıcılara meydan okuyor, “ben hala buradayım” diyor. Geçen yıl, müzikal yaşamının en güzel albümlerinden biri olan “Tango & Latin”i yayınlamıştı, bu yıl da bir “best of” ile karşımızda. Kırk küsur yıllık süre içerisinde, yüzlerce isim geldi geçti Türk popundan. Bırakın eski günleri, 90’ların ilk yarısında ortaya çıkan genç isimler bile sıralarını savdı, unutulup gitti. Alpay hala şarkı söylüyor, biz hala dinliyoruz.