GAM YÜKÜNÜN KERVANI
27 Ekim 2024 Pazar 15:18
Metropol’ün ilk üç albümünü bir zaman önce bastığı “Halimiz Ahvalimiz” dizisi, bir çırpıda sekiz albüme ulaştı. Firmanın, “SalkımSöğüt” serisi nedeniyle bir süreliğine geri plana attığı bu dizi, arka arkaya çıkarılan albümlerle inanılmaz bir toplamı buldu. Her biri, bin bir çaba ve araştırma ile bulunmuş – seçilmiş tam 86 türkü. Metropol de, Kalan ve Ada gibi. Kimsenin para yatırmaya niyetlenmediği alanlara el atıyor, hiçbir firmanın yapmaya niyetlenmediğini yapmaya gayret ediyor. Maddi yapısı çok daha güçlü kuruluş ya da firmalar, elini eteğini çekmiş ve nispeten “garanti” kokusu aldıkları işlerin üzerine ancak gidebiliyorken; bağımsız bir firma olan Metropol, tam sekiz albümlük bir seri yayınlamaktan geri durmuyor.
“Koro İle T. H. M. Ezgileri” üst başlıklı “Halimiz Ahvalimiz” dizisi, memleketin dört bir yanından seçilmiş türkülerden oluşuyor. Bu türkülerin bir kısmı çok tanıdık, bir kısmı dinlendikten sonra hatırlanabiliyor. Bir kısmı ise kaybolmaya yüz tutmuşların arasından seçilmiş. Bilinen – hatırlanan – kaybolanların bir kısmı da ilk defa disk üzerinde ulaşabiliyor bize. Bu tür bağımsız firmalar, bir de bunu kendilerine iş edinmiş durumda. Her biri işin bir ucundan tutmuş, müzikal geçmişimizi CD üzerinde yayınlamaya çalışıyor. Amaç aynı. Geçmişe, tamamen yok olmadan el atmak ve yarına taşınmasını sağlama almak. Bu becerilebiliyor da. Kalan, Ada, Metropol ve benzeri birkaç firma sayesinde, müzikal tarihimizin hiç olmazsa bir bölümü, bir elli yıl daha ileriye taşınabilecek. “Bülbüller Düğün Eyler” ile başlayan birinci albümden, “Bülbülüm Bağ Gezerim” adlı türküyle biten beşinci albüme kadar, türkülere; Cebrail Kalın, Celal Bakar, Murat Aldemir ve Cem Yıldız’dan oluşan koro hayat vermiş. Bir tek ilk albümde, Murat Aldemir’in yerine Hürdağ Aydın saf tutmuş. Son üç albümde ise; Celal Bakar ve Murat Aldemir yine görev başında. Cebrail Kalın ise, görevi Ulaş Kurtuluş Ünlü’ye devretmiş. Urfa, Ağrı, Sivas, Elazığ, Artvin, Yozgat, Erzincan, Zile, Adana, Balıkesir, Kızılcahamam, Şarkışla, Malatya, Dersim, Divriği, Bayburt, Bodrum, Afyon, İmralı, Zara, Erzurum, Tokat, Kerkük, Diyarbakır, Çorum, Harput, Arguvan, Adıyaman, Çınar, Gaziantep, Tercan, Mecidözü yörelerinden seçilmiş onlarca deyiş... Kimisi, umutsuzluğun en koyu anında yakılmış, kimisi de; hayatın, nimetleri dağıtma konusunda cimri davranmadığı ender zamanlarda. Bir kısmı özel olarak bu dizi için derlenmiş, bir kısmı ise, ölmeye yattıkları 45’liklerin üzerinden kaldırılarak hayata döndürülmüş.
Hayatın her anına ait deyişler, türküler. Radikal değişimin, yeniliğin, ancak “bağımsız” olanlar tarafından yapılabileceğine dair bir örnek daha. Metropol, bir parça destek görse, bu sayıyı kısa bir zamanda seksen albüme bile çıkarabilir. Türkünüzü, yörenizi, durduğunuz yeri seçmekte gecikmeyin.
Bulursanız Kaçırmayın
Halimiz Ahvalimiz (Koro İle T. H. M. Ezgileri) – Metropol – 8 CD
SalkımSöğüt – Metropol – 4 CD
NAİM DİLMENER
Diğer Yazılar
17 Kasım 2024 Pazar 10:16
Tam dört yıl önce kaybetmiştik Hamiyet Yüceses’i, 10 Temmuz 1996 tarihinde. Türk Sanat Müziği’nin bu ‘ölmez’ şarkıcısı, 80’li yaşlarının hemen başında aramızdan ayrılmıştı. Yazılarımda; ‘ölmez’, ‘muhteşem’, ‘mükemmel’, ‘inanılmaz’ gibi sıfatları çok sık kullandığımı bu konuda cimrilik etmek bir yana aksine son derece bonkör davrandığımı herkes bilmekte. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, kimi zamanlar; okurun, bu sıfatları uygun bulduğum insanlara dudak büktüğünü ya da burun kıvırdığını hissetmiyor ya da duymuyor değilim. Benim ‘muhteşem’im, herkesin ‘muhteşem’i olmuyor kimi zamanlar. Bu, yazmakta ya da anlatmakta olduğum kişinin bu sıfatı hak etmiyor olmasından değil, herkesin, benim kadar abartmaya niyetli olmamasından kaynaklanmakta. Ama bu sefer, herkesin, hepinizin, benimle hemfikir olacağınızdan asla şüphe duymadan uçuşturacağım en şahane sıfatları... Yazının konusu Hamiyet Yüceses, öyle olunca da akan sular herkes için durmakta...
03 Kasım 2024 Pazar 09:24
Esmeray, tam da “Eski Dostlar” projesi içinde yer almış, çalışmanın – şarkı söylemenin tadını yeniden çıkartabilmeye başlamıştı. Hayat, daha fazlasına izin vermedi. Türk popunun gelmiş geçmiş en renkli şarkıcılarından biri olan Esmeray, daha yapacağı onlarca şey varken, genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Şarkıcının anısına, geçtiğimiz günlerde özel bir gece düzenlendi. Bu gecede, başta, vefa duygusu en gelişmiş sanatçılarımızdan Sezen Aksu olmak üzere, epey sayıda isim sahneye çıktı, Esmeray şarkıları söyledi. Şimdi de, Tan Müzik, “Unutamadık Seni / Unutama Beni” adlı bir albüm verdi piyasaya. Otuz yıla yakındır şarkı söyleyen Esmeray’ın, müzikal geçmişinin en önemli anları – noktaları yer almakta bu albümde.
07 Ekim 2024 Pazartesi 22:49
Hepimizin ağzında aynı cümleler, aynı sloganlar: “Müzik piyasamız çöktü! Artık kim, neden albüm (ya da şarkı) yapsın ki? ADSL’ler, 3G’ler gürül gürül, daya aletini bedava doldur!” DMC’nin başındaki Samsun Demir’in bir televizyon programında söylediği gibi her şey; “Musluklardan bedava meyve suyu, gazoz, ayran aktığını düşünün; bunlara para verip de alan çıkar mı hiç? Müzik de öyle, musluklardan bedava akıyor şimdi.”
Demir’in metaforu doğru ve zekice. Şarkılar “Her şey serbest!” diye sular seller gibi (bedava elbette) kapışılıyorsa, içinde akrep olsun olmasın, kim elini cebine atar ki? Artık öyle olduğu içindir ki, daha az yazılıyor-yaratılıyor, bunların da daha azı yayınlanabiliyor. Çünkü kimsede moral-motivasyon kalmadı.
28 Eylül 2024 Cumartesi 19:52
Şu ‘Popstar’ ve benzeri yarışmalar, bir sürü şeyin yanında şunu da gösterdi: Herkes ünlü olmak istiyor. Şarkıcı, olmadı oyuncu, o da olmadı dizici, sunucu ya da futbolcu. Eh, kimseye “Ne gerek var şimdi, otur oturduğun yerde!” demeye hakkımız yok, isterler elbet; renkli hayat-eğlence bu işte, para bu işte. Böyle bir toplu isteğin elbette tatsız bir yanı da var. Hiç normal seyirci – dinleyici kalmayabilir geriye…
Ama, “Rekabet bunu gerektiriyor zaten” der, birbirimizi dinler ya da seyrederiz artık, bu saçma durum da böyle çözülür. Ünlü olmanın yolunu bir şekilde açmış olanlardan ikisinin, Bayhan ve Sezen’in albümleri henüz yayınlandı. Bayhan ilk, Sezen ise ikinci Ahmet Özden postasından.
15 Eylül 2024 Pazar 09:44
Yıl 2002: Alpay, “Küçük Bir Öykü... Best of (Volume One)” adlı albümünü DMC’den çıkartıyor. Türk popunun temelini atanların en başında gelen sanatçı, kırk küsur yıllık bir zamanı; hiç geri çekilmeden, arkalara kalmadan sürdürebilen tek kişi olarak müzikal yaşamını sürdürmekte. 60, 70 ve 80’lerde hep başa oynamış bu ulu çınar, tıpkı 90’larda yaptığı gibi, 2000’lerde de, genç kuşak şarkıcılara meydan okuyor, “ben hala buradayım” diyor. Geçen yıl, müzikal yaşamının en güzel albümlerinden biri olan “Tango & Latin”i yayınlamıştı, bu yıl da bir “best of” ile karşımızda. Kırk küsur yıllık süre içerisinde, yüzlerce isim geldi geçti Türk popundan. Bırakın eski günleri, 90’ların ilk yarısında ortaya çıkan genç isimler bile sıralarını savdı, unutulup gitti. Alpay hala şarkı söylüyor, biz hala dinliyoruz.