DAR SOKAKLARDA SALINAN TEATRAL AŞK
“Gerçeği bilmek, karşıdakini anlamak ve aşkın bitmesi demektir. Bir bakıma, aşk yanlış anlamanın sonucudur. Birini anlamadığımızda ona aşık oluruz. Yani aşk, illüzyondan başka bir şey değildir. Şükür ki böyle bir yeteneğimiz var. Başka türlü olsaydı, tek bir özgün tip olurdu ve herkes ona aşık olurdu. Uzun yıllar boyunca bir şeylerin pek çok kopyasını gördükten sonra, özgün olan biri, bizi olduğumuz yerde durdurur. Nefesimizi keser... Bizler özgün olanın karşısında durup onu anlayabilecek uzmanlar değiliz. Bu yüzden, kopyalar olmasaydı özgün olanı anlayamazdık. Aşık olduğumuzda her şeyi özgün olarak görürüz. Bu nedenle bir kopyaya değer vermeli. Bizler kendi gözümüzü boyar, değerini abartır, kendimize alamayacağımız kadar çok sıfır ekleriz sonuna. Ve böylece bedelini ödeyemeyiz, etiketteki sıfırları teker teker sileriz. Değerini indiririz. İşte böylece gerçeğe ulaşırız. Burada benim de gönülden inandığım nokta şudur ki çoğumuz için özgün olan ulaşılmazdır...” Abbas Kiarostami
İranlı sinemacı Abbas Kiarostami, evinden çok uzaklara gitmiş, bu uzak diyarlarda zaman döngüsünü kırmaya çalışarak iki kişiyi bir araya getirmiş. “Aslı Gibidir – Copie Conforme”, Abbas Kiarostami’nin kendi yaşamından esinlenerek oluşturduğu bir hikâye... Mekanı İtalya, kadını Fransız, erkeği İngiliz. Bu karışımla üç farklı dil konuşulsa da hakimiyet iki insanı bir arada tutan dilde...
İtalya’ya gelen İngiliz yazar James (William Shimell) ile Toskana’da sanat galerisi sahibesi Elle’nin (Juliette Binoche) sıra dışı yakınlığını izliyoruz filmde. Elle, kitap tanıtımının ardından yazarı (ve bizi) Toskana’nın güzelliklerini görmeye davet ediyor. Akşam trenine yetişmesi gereken bir adam, kıpır kıpır bir kadın, sokaklarda dolaşıp, kafeleri, müzeleri, otelleri mesken edinirken, bir yandan da sanatı, ilişkileri ve elbette romantizmi sohbet konusu yapıyorlar.
İki yabancıyla başlayan film, genel geçerden özele kayan o güzelim ritmiyle edebi bir dil koyuyor ortaya. Tamamen diyaloga dayalı filmin tek aksiyonuysa, arada döngüye giren üçüncü şahısları. Tıpkı adı gibi, olanı, cevap aramadan veya öneride bulunmadan, ideali saptama gerekliliğine hapsolmadan anlatmayı seçmiş Abbas Kiarostami. Postmodern çağın getirdiği değişimle dönüşen James’le, sanatla yaşayan, ama sıradanı da simgeleyen Elle’in giderek özelleşen diyaloglarına aşinalığımız bundan...
Elle’in aşama aşama değişen ruh halini mükemmel yansıtan ve Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Juliette Binoche’a, İngiliz bariton William Shimell ilk uzun metrajlı sinema performansıyla eşlik ediyor.
Toskana’nın güzelliklerini, geleneklerini, sanatını kendine zemin yapan Aslı Gibidir, şehrin dokusunu, kokusunu, taş evlerini ve muhteşem dar sokaklarında salınan teatral aşkı öylesine güzel ele alıyor ki, izledikten sonra ortaya tek sonuç çıkıyor; ‘Onca yıl, bir güne başka nasıl sığabilirdi ki?’
HİLAL ÇETİNDER
Yönetmen: Abbas Kiarostami
Senaryo: Abbas Kiarostami
Oyuncular: Juliette Binoche, William Shimell
IMDb: 7.3