1950’de İstanbul’da doğdu. 1964’te Kabataş Erkek Lisesi’nde okurken okul orkestrasında davul çalmaya başladı. Işıldaklar Orkestrası’nda profesyonel oldu. Konserler düzenlemeye, plaklar doldurmaya, turnelere çıkmaya, yarışmalara katılmaya başlayan Selçuk Alagöz ile ekibi, bir ara Işıldaklar topluluğuyla iş birliği yapmıştı. Bu toplulukta, yaşamını daha sonra Rana’yla birleştirecek ‘davulcu damat’ Taylan Kök de vardı ve böylelikle aile orkestrasına bir eleman daha katılmıştı.
Eylül 1943’te Eskişehir’de doğdu. Babası sanat müziği bestekarlarından İsmail Sefa Olcay’dı. Kardeşi Tuncer Olcay da Opera Orkestrası’nda keman çaldı. Ailesinin desteğiyle müziğe yöneldi ve Martılar Orkestrası’nda profesyonel oldu. Daha sonra Savaş Özdenizmen Orkestrası’na girdi ve trompetle trombon çaldı.
Seksenler’in başında Barış Manço/ Kurtalan Ekspres’e katıldı ve klarnet ile piyano çaldı. Daha sonra Duru Gence 12 topluluğuna geçti. Film ve TV dizisi müziklerine de ilgi duydu. 1994’te Bir Aşk Uğruna filmine yazdığı müzikle Altın Portakal ödülünü kazandı. Yedi Numara, Bir Demet Tiyatro, Üvey Baba gibi popüler TV dizilerine müzikler hazırladı.
1944’te Gaziantep İslâhiye’de doğdu. Altı yaşındayken ilk müzik derslerini babasından aldı. Türk silahlı Kuvvetleri’nde albay olan babası ut çalmayı öğretti. 13 yaşında babasının çalıştırdığı Rami 66. Motorlu Topçu Alayı’nın korosuyla konsere çıktı. Lisedeyken İstanbul’da gitara geçti. 1963’te ilk orkestrasını kurdu. 1965’te de Volkanlar grubunda gitar çalmaya başladı. Filmlerden önce sinema salonlarında müzik yapıyorlardı.
1947'de Ankara'da doğdu. Ailede müzisyenler vardı. Baba klasik gitar, anne ağız mızıkası çalıyordu. 1962'de İstanbul Belediye Konservatuarı’na girdi. Ojen Glezer'den trombon, Şerif Yüzbaşıoğlu'ndan solfej dersleri aldı ve bir yıl sonra Ankara Devlet Konservatuarı’nın trombon bölümünde eğitim görmeye hak kazandı.
1991’de Manisa’da doğdu. 13 yaşında elektrik bas çalmaya başladı. 2009’da Işılay Saygın Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü'nden mezun oldu. Lise ve sonrası birçok grup bünyesinde müzik yaptı. Daha sonra çeşitli burslar kazanarak aralıklarla yurt dışında müzik eğitimi aldı.
1954’te İstanbul Sultanahmet’te doğdu. İlkokuldan sonra İstanbul Belediye konservatuarı gündüzlü bölümünde trompet dalında eğitim gördü. Askerden sonra bir arkadaşının haberi üzerine Cem Karaca’nın Şubat 1978’de kurduğu Edirdahan (Edirne’den Ardahan’a) grubuna trompet ile trombon çalmak üzere katıldı ve turneye çıktılar. Karaca soundunda ilk kez nefesliler başrolü üstlenmişti.
22 Temmuz 1954’te İstanbul Üsküdar’da doğdu. Küçük yaşta akordeona ve mandoline başladı. İyi kulağı vardı ve müzik dersleri alıyordu. İlkokula giderken ailesi ona piyano aldı ve klasik müzik eğitimi görüyordu. Kimsesiz çocuklar yararına Beyoğlu Saray Sineması’nda düzenlenen konserde ödül kazandı.
1950’de İstanbul Anadolu Hisarı’nda dünyaya geldi. Küçük yaşta mandolin çalmaya başladı. Lisede gitara geçti. 60'ların sonlarında Boğaziçi’nin Anadolu yakasında toplantılarda, lokallerde programa çıkan, dönemin yabancı parçalarını iyi yorumlayan Kanlıca Altılısı’nda bas gitar çalıp vokal yaparak profesyonel oldu. Sonra ASS Ltd. grubuna girdi.
Müziğe beş yaşında org çalarak başladı ve dokuz yaşında İzmir Devlet Konservatuarı’na kabul edildi. 1983’te İzmir Devlet senfoni Orkestrası’na katıldı. Devamında caz camiasına girdi ve çeşitli projelerde yer aldı. 1989’da İstanbul müzik piyasasına adım attı ve rock ile pop albümlerinin kayıtlarında org, piyano, trompet çaldı; düzenlemeler yazdı.
1949’da İstanbul’da doğdu. Küçük yaşta gitara yöneldi. 1964’te arkadaşlarıyla The Bats grubunu kurdu. Sünnetlerde, vaftiz törenlerinde, düğünlerde dönemin popüler hafif müzik parçalarını çalıyorlardı. 1967’de Fitaş Amatör Orkestralar Yarışması’na katıldılar. The Bats’ın dağılmasının ardından İzmir’e gidip Bergama Orkestrası’na katıldı.
15 Aralık 1947'de İstanbul'da doğdu. Kültür Koleji'ni bitirdikten sonra öğrenime devam etmeyip askere gitti. Vatani görevini Afyon, Ankara, Eskişehir orduevlerinde tamamladı. Barış Manço'nun ekibine ((Barış Manço Ve) teknisyen olarak katıldı. Tonmaister göreviyle Barış Manço ile Moğollar'ın ortak projesi Mancho-Mongol grubunun işlerinde çalışmaya başladı.
1951’de İstanbul’da doğdu. 1965’te Darbeler Orkestrası’yla amatör olarak başladı. Birçok toplulukta vokal yapıp gitar çaldıktan sonra adını Damlalar Orkestrası’nda duyurdu. Damlalar bünyesinde beş yıl boyunca gitar ile vibrafonu üstlendi; İstanbul ve İzmir’in ünlü gece kulüplerinde, otellerinde, radyoda programa çıktı; yıldızların arkasında sahne aldı.
7 Ekim 1974’te Bursa’da doğdu. 11 yaşındayken yatılı okumak üzere İstanbul Erkek Lisesi’ne girdi. Beş yıl gitar ile klavye dersleri aldı ve okulda birçok grup kurdu; blues çaldı. Bertuğ Cemil (soyadı Sağınç) besteler yazmaya başladı. 1992’de Bodrum’da sokak müzisyenliği yaptı. Sonra da barlarda çalıştı.
1921'de Çorum’da doğdu. 1941'de Ankara Devlet Opera ve Balesi sınavlarını kazandıktan sonra konservatuvar için Ankara'ya gitti. Şan bölümünde eğitim gören Önen, 1942'de Ses Tiyatrosu'nda Ekrem Reşit Rey'in Hava Civa operetiyle sahnelere adım attı. Akordeon, piyano ve kemanı öğrendi. Orhan Sezener Orkestrası’nda vokali ve kemanı üstlendi. İlham Gencer ile Şişli Halkevi'nde 17 yıl piyano çaldı.
1961’de Ankara’da dünyaya geldi. 70’lerin başında rock müziğe ilgi duydu ve 1974’te gitar dersleri almaya başladı. İstanbul Moran Lisesi’nde okurken ikinci gitarist olarak White Cheese grubuna girdi. Sonra bas gitara geçti. Punk çalmaya başladılar. White Cheese’den ayrılıp 27 Kasım 1980’de Halil Bal (gitar) ve Selami Sevinç’le Egzotik Band’i kurdu.
1956’da Bulgaristan’da doğdu ve orada gitar çalmayı öğrendi. 1977’de Türkiye’ye geldi ve Elmas Şato’yu kuran ekibin arasında yer aldı. Düğünlerde çaldılar. 1979’da bir süre Ersen-Dadaşlar’da yer aldı. 1980’de Exorcist Child grubunu kurdu. 1981’de Egzotik Band’e ikinci gitarist olarak katıldı. Döneminin önemli yerli rock grupları arasında gösterilen ekibin Mayıs 1983’de RA, Devil, Latin 2 ile verdiği ortak konser boyunca seyircilerin ‘Diskolara Ölüm’ sloganını atması müzik tarihine geçti.
1990’da profesyonel müziğe geçiş yaptı. Ekim 1993’de Sarp Keskiner önderliğinde İzmir’de tohumları atılan ve İstanbul’da büyüyen İstanbul Blues Kumpanyası, geleneksel blues funk, zydeco, cajun, gospel gibi siyah müziğin değişik türlerini Ortadoğu ile Anadolu folk soundlarıyla birleştirerek Mart 1997’de Kökler albümünü müzikseverlere sunuyordu.
1977’de Murat Töz’ün yerine Dervişan grubuna katıldı. Cem Karaca’nın ‘Toplum İçin Sanat’ yolunda en önemli yapıtlarını verdiği günlerde, Dervişan grubunun son plağı 1 Mayıs/Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini 45’liğinin kayıtlarında yer alan Barutçu, devamında ‘1 Mayıs’a açılan soruşturma nedeniyle bir yıl Almanya’da yaşamak zorunda kaldı.
Milliyet Gazetesi’nin gençlere hafif müziği sevdirmek, beste yazmaya teşvik etmek ve derece alanların plaklarını basarak onları tanıtmak amacıyla 1967’de düzenlemeye başladığı Milliyet Liseler Arası Hafif Müzik Yarışması’nın sıra dışı topluklarından biri de Kadıköy Ticaret Lisesi’ydi. 1969’da okulu yarışmada temsil eden Nezih Cihanoğlu (gitar), Nur Moray (davul), Ohannes Kemer’li (gitar) kadro, icra ve beste dallarında birinci olmuş, şartname gereği basılan 45’likte Cihanoğlu’nun iki bestesi L.S. and D. ile Sexy Girl yer almıştı.
Nisan sürüyor… 43. İstanbul Film Festivali başladı… Festival tarafından sinemaya gönül ve emek veren isimlere takdim edilen Sinema Onur Ödülleri, 16 Nisan gecesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen açılış töreniyle sahiplerine sunuldu... On iki gün sürecek festivalde ‘haydi salonlara!’ diye bir uyarı yapmaya gerek bile yok sanırım. Festival önerilerimi yeniden anımsatayım o halde… Beşi yerli yapım olmak üzere toplam on iki yeni filmlik kalabalık bir hafta var karşımızda! Basın gösteriminde izlediğim Alex Garland’ın dördüncü uzun metraj kurmacası ‘Civil War / İç Savaş’, haftanın notlarımız arasında yer alan tek yenisi.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
‘Milyoner’, ‘Lion’ ve ‘Yeşil Şövalye’ gibi yapımlardan hatırladığımız Dev Patel’in ilk yönetmenlik çalışması ‘Maymun Adam’ annesinin ölümüne neden olanlardan intikam almaya çalışan amatör bir kick boksçunun hikâyesini anlatıyor. Film kanlı ve koreografik yanı güçlü aksiyon sahneleriyle adeta ‘John Wick’ serisine selam gönderiyor ve seyircinin adrenalinini yükseltiyor. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/06.04.2024)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Berlin Film Festivali izlenimlerinden sonra, yazılarımıza biraz ara vermek durumunda kalmıştık. Bu arada vizyona giren bir grup filmle yorumlarımıza devam edelim. Senenin şu ana kadar en çok ses getiren filmi olarak Dune’un ikinci bölümünü atlamayalım, onunla başlayalım. Vizyonda çok ses getirmese de Reha Erdem’in yeni filmine ve Demir Pençe’ye de bir göz atalım. Sonra da Köylüler’e, Hayalet Avcıları serisinin yeni filmine bakarak devam edelim. Menümüzde, birkaç yıldır vizyon sırasını bekleyen Eflatun ve enteresan bir yabancı korku filmi de var.
Birbirinden güzel eserlerin icra edildiği bir TRT klasiği "Akşam Sefası" programı, bugün 21.00'de TRT Müzik'te.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Burhan Şeşen’in kaleme aldığı “Nesinİ Söyleyim” kitabı yayınlandı. "Biz Kitap" etiketi taşıyan yapıtı Şeşen, kitabını, oğlu Serhan ile kızı Dilhan'a armağan etti. Okuma serüveninin başladığı mahalle kütüphanesinden bu günlere süreci okuyucularıyla paylaşan Şeşen'in kitabı 183 sayfa.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.