27 Temmuz 1975’te İstanbul’da doğdu. 12 yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda klasik müzik ve piyano keman, fagot, kontrbas, gitar eğitimi almaya başladı. 16 yaşında ağabeyi Aykut Çeliköz’ün cover grubu Mr. No’ya katılan Serkan Çeliköz, grupla İstanbul'da lokallerde sahneye çıktı. Mehmet Şenol Şişli ile Selim Öztürk'ün kurduğu Kargo grubuna konservatuvar öğrencisiyken 1994’te katıldı. Bir dönem hem Mr. No hem de Kargo ile çaldı.
29 Temmuz 1975’te İstanbul’da doğdu. Çok küçük yaşta akordeon ve piyano dersleri aldı. 1987’de İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı trompet ve piyano bölümlerine kabul edildi. 14 yaşında Erol Büyükburç ile Ersan Erdura’nın topluluklarında, çeşitli gruplar bünyesinde sahneye adım attı ve genç yaşta beste ve düzenlemeler yazmaya başladı.
23 Mayıs 1966’da İzmir’de doğdu.İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okurken müziğe amatörce gitar çalarak başladı. 1986-1988 arası İstanbul'da lokallerde solo ve ikili olarak müzik yaptı. Daha sonra basın sektörüne geçti dergilerde, gazetelerde çalıştı. Doksanlar’ın ortalarına doğru yeniden müziğe döndü.
16 Kasım 19590’de İstanbul’da doğdu. Dört buçuk yaşında İstanbul’da konservatuvara kabul edilen Şereftuğ, piyanoyla ilk konserini yedi yaşında verdi ve 12 yaşında 6 Dost Orkestrası’yla sahneye çıktı. 19 yaşında Turhan Eteke Orkestrası’na girdi ve bu toplulukta Erol Erginer (saksafon), Eray Turgay (bas gitar), Turhan Eteke (davul) ve Erdal Kızılçay’la (vokal, gitar, trombon, org) İsveç, İsviçre, Almanya’da müzik yaptı.
Diğer adıyla Galip Mutlu, küçük yaşa müziğe merak sardı ve o dönem çok popüler Mavi Işıklar’a rakip olarak 1966’da İstanbul’da kurulan Mavi Çocuklar’a katıldı. Org ve gitar çalıyordu. Önceleri adları Blue Boys’du. Ancak, Türkiye’de yabancı isimle müzik yapmanın anlamsız olduğuna karar verip ‘blue boys’un Türkçesi ‘Mavi Çocuklar’ı isim almışlardı. Mavi Çocuklar okul çaylarının aranan grubu olmuşlardı.
1933’te Denizli’de doğdu. İstanbul Konservatuarı’nda eğitim gördü ve mezun oldu. 14 yaşından itibaren piyanist olarak piyasada çalışmaya başladı. Daha sonra yurtdışına gitti ve beş yıl boyunca Avrupa ve ABD’de topluluklar bünyesinde müzik yaptı.
1961’de İstanbul’da doğdu. Cazı ileri taşıma, bestelerini fazla insana ulaştırma, iyi bir şeyler ortaya koyma arzusuyla dolu, azimli, yetenekli ve hayal gücü gayet geniş olan Kerem Görsev altı yaşında İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda Rana Erksan’dan dersler alarak başlayan klasik müzik serüvenini 1972-79 arası İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda piyanonun yanına kemanı ve viyolayı koyarak sürdürdü.
1968’de Adana'da doğdu. Galatasaray Lisesi’nde okurken 1981' de okul orkestrasında piyano çalmaya başladı ve 1984'de grubun solistliğini üstlendi. 1986’da Milliyet Liseler Arası Müzik Yarışması’nda en iyi erkek solist, en iyi klasik orkestra düzenleme, en iyi pop orkestra düzenleme dallarında birincilik kazandı. İlk profesyonel çalışmasını Ali Poyrazoğlu'nun Yeşil Kabare'sinde yaptı ve piyano çalıp şarkı söylerken, Müjdat Gezen, Uğur Yücel, Cem Özer’in sahne şovlarında çaldı.
11 yaşında piyano derslerine başladı ve dört yıl sürdürdü. Üniversite döneminde iki yıl şan ve opera eğitimi aldı. 1986’da Teoman, Tanju Eren, Sunay Özgür ve Gürkan Kurtkaya ile Mirage grubunu kurdu ve o dönemin en parlak performansını sergilediler. Akay 1988’de Viyana’ya gitti ve ses mühendisliği okudu.
1926’da İstanbul’da doğdu. Küçük yaşta keman çalmayı öğrendi. 1937-1945 arası keman çaldıktan sonra piyanoya geçti. Sanat hayatına 1946’da İstanbul Radyosu’nda başladı. Müziğin yanında 1943’te Halkevlerinde tesadüfen başladığı satrançta iki kez Türkiye şampiyonu oldu ve Türkiye’nin ilk Uluslararası Satranç Ustası unvanını kazandı.
1954’te Antalya’da doğdu. Müzik çalışmalarına İzmir’de Ömür Gidel’in yanında adım attı. 1987’de profesyonel olarak gruplarda ve projelerde yer almaya başladı. 1990’da İzmir'de Yamaha Müzik Okulları'nın Ömür Gidel ile birlikte kuruculuğunu yaptı. 1991’de kurulan Yamaha Elektrik Jazz Orkestra'da hem besteci, hem bas gitarist olarak yer aldı.
19 Eylül 1980’de Bulgaristan Silistre’de doğdu. Bağlama ve darbuka çalarak yedi yaşında müziğe başladı. Sahneye ilk defa dedesinin de yer aldığı Sakin Tuna Sanat Topluluğu’nda çalarak çıktı. İstanbul’a göç ettiklerinde okuduğu Kabataş Erkek Lisesi’nin okul orkestrasında davul çalmaya başladı.
Anadolu Pop’un gölgede kalmış isimlerinden biriydi Avni Seçilmiş. 1947 Sivas doğumlu Seçilmiş müziğe on yaşında gitarla başladı ve zamanla yaylı tambur, flüt ile bağlama da çaldı. Gardaşlar (Uğur Alpargun, Akın Seçilmiş, Nazmi Güvenç, Avni Seçilmiş) adını verdiği grubunu 1967’de kurdu.
Almanya’da doğdu. Yıllar sonra Tarsus Amerikan Koleji’nde, 1979’da öğrencilerinden Tibet Ağırtan (gitar), Murat Tümer (davul), Cevdet Tosyalı’yla (vokal) grup kurdu. Rock yapmaya ve Milliyet Liseler Arası Müzik Yarışması’na katılmaya karar verdiler. Yaşlar büyüdü ve Tarsus Amerikan Koleji’nin kuşaktan kuşağa miras kalan grubu Echo83’ün adıyla Adana ile Mersin’de konserlere çıkıldı ve Giderken demosu yayınlandı.
24 Ekim 1939 İstanbul doğumlu Okay Ergil, orta ikide yarı zamanlı olarak konservatuarın kontrbas bölümünde eğitim görmeye başladı; yardımcı çalgısı piyanoydu. Vefa Lisesi’nde okurken semt arkadaşları Atilla Savaşkurt (davul), Yüksel (ağız armonikası), Arnavut Tarık’la (bas) grup kurdu ve org ile gitarı çaldı.
1949’da doğdu. Küçük yaşta davul çalmaya başladı. Milliyet Liseler Arası Hafif Batı Müziği Yarışması’nın ilk yılı 1967’de, okulu Haydarpaşa Lisesi’yle ikinciliği kazandılar. İzzet Eti (davul), Müjdat Sayan (trompet), Namık Denizli (trombon), Faruk Dayıoğlu (tuşlular), Mithat Danışan (bas gitar), Ali Özen’li (vokal) kadro, yarışma şartnamesi gereği iki şarkı Una Mentira ve Espanyola’yı 45’likte bir araya getirdi.
Bandırma’da doğdu. İlkokul dördüncü sınıfta mandolin kursuna gitti. Klasik gitara geçti ve Iron Maiden’dan etkilenerek ortaokulda bas gitarı keşfetti. 1993’te üniversite için İstanbul’a gitti ve bir yıl sonra arkadaşlarıyla Runaway grubunu kurdu. 2000’lerin başına kadar bu toplulukla Taksim’in ünlü mekanlarında çaldı.
1942’de İzmir’de doğdu. Haydarpaşa Lisesi’ndeyken babasının aldığı gitarla müziğe başladı. Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi’nde okurken aynı okuldaki Gökçen Kaynatan’la tanıştı. 1962’de Erdoğan Aktuğ (davul), Erol Bilem (gitar), Mesut Aytunca'yla (bas gitar) 'Gökçen Kaynatan ve Arkadaşları' grubunu kurdular.
5 Nisan 1971'de İstanbul'da doğdu. Yedi yaşında mandolinle yola koyuldu; 15 yaşında gitara geçti ve 17’sinde Merih Tahir Cihan ve Demirhan Baylan ile Cry grubunu kurdu. Doksanlı yıllarda Harun Kolçak, Bendeniz, Grup Vitamin, Sibel Alaş gibi pop yıldızlarıyla aynı sahnede çaldı.
1951’de doğdu. Genç yaşta gitara merak sardı. Birkaç lokal grupta yer aldıktan sonra 1975 ortalarında, arkadaşları Güven Tunç (ritm gitar), Osman Kayaalp (solo gitar), Eser Sayıner’le (davul) Akyaryum grubunu kurdu. Erekli bas gitar çalıyordu. Farklı çizgisine rağmen 1976 başında dağılan Akvaryum grubunun doldurduğu Galip Dede/Bir Gün İhtiyarlarsam (1975) 45’liği hem içeriği, hem de ilginç kapak tasarımıyla dikkat çekmişti.
2020 Mart ayından bu güne, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş sayılarda yayınlanmış eski yazılarımı paylaştım. 5 Mart 2021’den itibarense, sinema salonları perdelerini açana dek, her yeni hafta, o tarihe ait eski ‘sinemadan çıkmış insan / vizyonda bu hafta köşeleri’ni sizlerle buluşturdum. Sizlere her hafta sinema tarihinden 5 klasik film önerdiğim ‘Önce Tavsiyeler’ adlı bölüm ve geçmiş vizyon haftalarını anımsadığımız ‘Tarihte Bu Hafta’ adlı bölümler devam edecek! İkisi yerli yapım olmak üzere toplam altı yeni filme ev sahipliği yapıyor Haziran ayının son vizyon haftası! İstanbul dışında bulunduğumdan dolayı bu haftaki basın gösterimlerine katılamadığımdan; yeni filmlere sadece yapım notlarıyla değineceğiz.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Evliliği, ayrılma fikriyle ‘şiddet’li bir noktaya gelen Harper için her şey çok kötü gelişir... ‘Ex Machina’ ve ‘Annihilation’ gibi yönettiği filmlerin yanı sıra ‘Kumsal’, ‘28 Gün Sonra’, ‘Günışığı’, ‘Beni Asla Bırakma’ gibi yapımlardan da yazar kimliğiyle tanıdığımız Alex Garland, genel olarak eserlerinde ‘cennet’ metaforunu öne çıkarıyor. Onun karakterleri ruhlarındaki acıları dindirmek için gittikleri yerde problemlerinden kurtulmuyor, aksine çok daha zor denklemlerin içinde boğuşuyorlar... UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/03.06.2022)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Bu yılki Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nde çok fazla sayıda film izlediğimi yazmıştım. Fazla vakit kaybetmeden, festival izlenimlerinin üçüncü bölümüne başlayalım. Yolumuz uzun.
Bu ara plaklar popüler. Kimi albümler yeniden basılıyor, döneminde plak olarak yayımlanmamış albümler plağa kaydediliyor. Sadece bunlar değil, yeni albümler de plaklar aracılığıyla dinleyiciye ulaştırılıyor. Ekseriyetle 33’lük plaklar bunlar ama benim gibi 45’lik sevdalılarını sevindiren hamleler de yok değil. MURAT MERİÇ (gazeteduvar.com.tr/03.10/2021)
TRT sanatçıları tarafından, birbirinden güzel eserlerin icra edildiği Akşam Sefası programı bugün 21.00'de TRT Müzik'te.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Bir süre önce Netflix'te İyi ki Yapmışım adlı belgeseli yayınlanan Metin Akpınar'ın yaşamı bu kez de kitaba konu oldu. Mundi etiketiyle satışa sunulan 'Sahneye Adanmış Bir Ömür: Metin Akpınar' adı yapıtın yazarı ise Zeynep Miraç.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık: