20 Haziran 1970’te İzmir’de doğdu. Yedi yaşında davulla ilgilenmeye başladı. Müziğe 12 yaşında amatör gruplarda davul çalarak başladı. 1985’te Ankara’ya yerleşti. Lise yıllarında Ankara’da çeşitli rock gruplarına destek verdi. 1992’den başlayarak birçok albümünün kaydında yer aldı. 1993’te İstanbul müzik piyasasına girdi ve poptan rocka, Latinden funka, halk müziğinden acid caza kadar farklı türlerde sahne ve stüdyo çalışmalarını sürdürürken caza eğildi.
Doğup büyüdüğü Bergama ve çevre yerlerde üstün trompet çalma tekniğiyle dikkat çeken, düğünden düğüne koşan, sonra İstanbul piyasası tarafından keşfedilen Ergun Şenlendirici, roman ezgilerinden türkülere, sanat müziğinden caz tınılarına kadar geniş yelpazedeki ustalığıyla kısa sürede birçok türdeki albümlerin vaz geçilmez isimlerinden oldu.
1949’da Yugoslavya’da doğdu. 1956’da ailesiyle Manastır’dan İstanbul’un Rami semtine geldi. Daha Manastır’da gitar çalmayı öğrenmişti. İstanbul’da da Metin Alkanlı’dan gitar dersleri aldı. Sinemada Batılı gençlik ve müzik filmlerini izledikten sonra mahalledeki arkadaşlarıyla 1964’te Siyah Gölgeler grubunu kurdular.
1942’de Ankara’da doğdu. Annesi Sabahat Hanım eski operacıydı. Onun teşvikiyle altı yaşında evde piyano dersleri almaya başladı. Orta sonda konservatuara girmek istedi; müzisyen adamın aç kalacağı gerekçesiyle ailesi izin vermedi. Lise sondayken Aralık 1958’de Ankara TED Koleji’nde öğrenim gören birkaç arkadaşıyla, vokal müziğine uygun şarkılar seslendirmeye başlamışlardı. Kendilerini dinleyen Yener Arıkoğlu birlikte çalışmayı teklif etmiş ve Arıkoğlu topluluğun şefi seçilmişti.
1940 doğumlu Ege, müzik hayatına 15 yaşında babası Fehmi Ege’nin yanında piyano çalarak başladı. Askerlik sonrası Almanya'da müzik yaptı ve ülkeye dönünce radyoevine girdi... Engin Ege, orkestrasının elemanlarıyla TRT İstanbul Radyosu Tango Orkestrası bünyesinde de çalıştı ve akordeon ile piyano çaldı. Daha sonra bu orkestranın şefi oldu. 2006’ya dek bu toplulukla programlar yaptı.
1959’da İstanbul’da doğdu. 1982’de İstanbul Belediye Konservatuarı keman ve piyano bölümünden mezun oldu. Profesyonel müziğe 1974’te Salim Ağırbaş Orkestrası’nda adım attı. Devamında konserler ve albüm kayıtlarında Okay Temiz, Arif Sağ, Cem Karaca, Belkıs Akkale gibi isimlerle çalıştı, şarkılara düzenlemeler yazdı.
Gitardaki yeteneği ve bluesla rocka hakimiyetiyle genç yaşta ünlenen Bağcıoğlu, 1984'de Cemal Atahan ile The Gang grubunu kurdu. 1994’te Ankara’nın en iyi gruplarından sayılan Blues Express'le sıra dışı bir sounda imza attı. 1998'de önce Soul Stuff'da çaldı ve devamında Murat Ülkü ile Cool Cats grubunu kurdu. 2000'de Soul P ve Thrust gruplarında müzik üretti. 2001’de Numara albümünün kayıtları için Bulutsuzluk Özlemi’ne katıldı.
4 Ağustos 1944 İstanbul doğumlu Selçuk Alagöz’ün müziğe ilgi duymasında, müzik hocalığı yapan babası Bahattin Bey’in etkisi büyüktü. Babasından mandolin dersleri alarak başladı işe. Alman Lisesi’nde öğrenim gördüğü dönemde flüt çalarak çeşitli amatör gruplarla çalıştı. İktisat Fakültesi birinci sınıfında okuduğu sırada turist rehberliği yaparken gezdirdiği kafileyi Erol Büyükburç’un çalıştığı lokale götürmüştü. Gecenin sonunda Büyükburç’a flüt çaldığını söyleme şansını yakaladı ve ertesi gün provaya çağırıldı.
11 Temmuz 1966’da Aydın’da doğdu. İzmir’de ilkokulda müziğe başladı. İzmir Koleji’ndeyken lokallerde gruplar bünyesinde rock, blues rock çaldı. Ege Üniversitesi’nde tıp okurken okulda müzik kulübü kurulmasına ön ayak oldu. 1991’de üniversiteyi bitirdi ve tamamen müziğe eğilerek Bilkent Üniversitesi Caz Konservatuarı’na girdi. Caz camiasına katıldı ve çeşitli projelerde yer aldı. 1993’te Kaş’a yerleşti ve bestelere ağırlık verdi. 1994’e Hindistan’a gitti ve Hint müziği ve felsefesi üzerine çalıştı.
1949'da Ankara'da doğdu. Babası Kemal Dumlu, Orhan Sezener'in Türk Hava Kuvvetleri bünyesinde kurduğu 'big band'de nefeslileri çalıyordu. Merih Dumlu müziğe küçük yaşlarda piyano dersleri alarak başladı. 1965'te lise çağlarında Ankara'da düğün orkestralarında çalışıyordu. Üniversite için İstanbul'a gidince müziğe devam etti ve 1967'de Mehmet Pekün'le Vahşiler grubunu kurdu. Bu grupla 1969'a kadar sahneye çıktı.
15 Mart 1932’de İstanbul Cihangir’de doğdu. Ablalarının plaklarında Bing Crosby ile Glenn Miller’ı dinleyerek küçük yaşta müzikle tanıştı. İngiliz okulu High School’da okurken Cüneyt Sermet’le caz yapmaya başladı. Sermet ile 1953-54 arası Arto Haçuturyan’ın orkestrasına gird undu. 15,16 kişilik topluluk Şan Sineması, İnci Sineması, Pangaltı Ermeni Lisesi gibi mekanlarda caz standartları çalıyordu.
İlkokul üçüncü sınıftayken mandoline başladı. Müziğe yeteneği olduğu anlaşılınca konservatuara verildi. Ekrem Zeki Ün tarafından yetiştirildi. Fransız kız okulunda eğitim gördükten sonra konservatuvara yatılı devam etti. Bu arada 1968-1974 arası Fehmi Ege Orkestrası’yla Kervansaray, Suadiye Oteli gibi gözde mekanlarda müzik yaptı, keman çaldı.
1969’da İstanbul’da doğdu. Babası ünlü davulcu Hasan Hür’dü (Hürsever). Ortaköy Gazi Osman Paşa Ortaokulu’nu bitirdikten sonra İstanbul Mimar Sinan Devlet Konservatuarı Kontrbas Yaylı Sazlar bölümüne girdi. 1995’te yüksek lisans derecesiyle mezun oldu. Bir süre İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde öğrenci yetiştirdi. İlk stüdyo albümü Hediye, Ekim 2009’da yayınlandı.
Türkiye’ye caz 1920’lerde Avrupa’dan gelmişti. Klasik müzik ve keman eğitimi almış Leon Avigdor, arkadaş tavsiyesi üzerine Paris’te dinlediği cazdan etkilenip yurda döner dönmez alto saksafon öğrenmeye başlamıştı. Çevresi genişleyince Kolya Yakovlev adlı Beyaz Rus piyanist, bir davulcu ve banjo çalan bir iş adamıyla İstanbul’un ilk caz topluluğu ‘Ronalds Dörtlüsü’nü kurmuştu.
12 Ekim 1945'te Adana'da doğdu. Önce disk-jokeylik yaptıktan sonra kendi kurduğu orkestrayla kulüplerde sahne almaya başladı. 1967'de İstanbul'a gidip Kontrastlar'a katıldı.1969'da Mustafa Boz Orkestrası'na girdi; bas gitarı çaldı, şarkıları söyledi. Ardından İstanbul'da çeşitli topluluklarda Ajda Pekkan gibi yıldızların arkasında çaldı.
25 Mart 1954’te Topkapı İstanbul’da doğdu. 1958 yılında Kadıköy Moda’ya taşındılar. 1967’de Fazıl Çağlayan’dan özel trompet dersleri almaya başladı. 1970’de dayısı Norayr Demirci’nin isteğiyle İstanbul Belediye Konservatuarı’na girdi. Profesyonel müzik hayatına 1971’de Kamil Özpekin Orkestrası’nda adım attı ve Çakıl Gazinosu’nda sahneye çıktı. Birkaç ay sonra Nükhet Duru’nun tavsiyesiyle ‘Kare As’ Orkestrası’na katıldı.
Şubat 1947’de İzmir’de doğdu. 1961’de babası ona akordeon armağan etti ve Eyüp Çalışkantürk’ten uzun süre dersler aldı. 1964’te Atatürk Lisesi’nde arkadaşlarıyla Los Sombreros grubunu kurdu. Bir yıl sonra adları Sputnik-6 oldu. Akordeon ile piyano çalıyordu. Gece kulüplerinde, otellerde çalıştılar. 1966’da adlarını Sol Anahtarları yaptılar.
1962’de İstanbul’da doğdu. 1979’da İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (İDGSA) FOTOĞRAF Enstitüsü’ne girdi ve iki yıl sonra ve Yüksek Resim Fakültesi’ne geçiş yaptı. O dönemde kanun çalıyordu. 1985’te saksafonu keşfetti ve devamında çeşitli gruplarda yer alarak profesyonel müziğe giriş yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Bandosu’nun açtığı sınavı kazanarak bu oluşumda çalışmaya başladı.
1972’de İstanbul’da dünyaya geldi. 1990’da caz kompozisyonu okumak üzere ABD’ye Berklee’ye gitti. Dört yıl sonra döndü ve gitar, caz armonisi dersleri verdi. 1996’da Uçurumda Açan adlı ilk solo albümünü yayınladı. 1997-2000 arası Bilgi Üniversitesi’nde dersler verdi. Aynı dönemde Neşet Ruacan ve Kamil Özler’le trio halinde konserlere çıktı.
21 Mart 1954’te doğdu. Küçük yaşta gitar çalmayı öğrendi. 1977’de Erol Büyükburç’un grubu Evren’e girdi. Ailece, kardeşleriyle rock müziğe gönül vermişlerdi. Exorcist Child grubunu kurarak rock yapmaya başladı. Ardından bir süre Egzotik Band’e katıldı. Nejat Tekdal’la Seksenler’in başında Devil grubunu kurarak, türlü zorluklara rağmen kafasındaki müziği üretmeyi başardı. Gitar çaldığı ve şarkı söylediği Devil ile Seksenler boyunca 55 konsere çıkma verme başarısı gösterdi.
Mart vizyonunu uğurluyoruz… Mart ayı kalabalık bir vizyona ev sahipliği yaptı. Yirmi ikisi yerli yapım olmak üzere tam elli bir yeni film yansıdı beyazperdeye Mart ayı boyunca. Nisan ayına merhaba demeye hazırlanıyoruz… ‘İstanbul Film Festivali’ coşkusu demek Nisan ayı. Hepimizi besleyen, bizleri sinemadan çıkmış insanlar haline getiren sevdalımız İstanbul Festivali, baharın da müjdecisi bir bakıma… 43. İstanbul Film Festivali Önerilerim:
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Kariyerinin eksik parçalarını oğulları üzerinden tamamlamak isteyen eski bir güreşçi ve onun despotik yapısıyla darmadağın olan hayatlar... Sean Durkin imzalı ‘Demir Pençe’ gerçek öyküye dayanan etkileyici bir trajediyi perdeye taşıyor. Büyük kısmı ringlerde geçen hüzünlü aile dramını anlatan yapım, yılın en iyilerinden. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/23.03.2024)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Önceki hafta, Berlin Film Festivali izlenimlerimize başlamıştık. Vakit kaybetmeden, kalan filmlere geçelim. Bu filmlerin bir kısmının İstanbul Film Festivali’nde de gösterileceğini de hatırlatalım.
Birbirinden güzel eserlerin icra edildiği bir TRT klasiği "Akşam Sefası" programı, bugün 21.00'de TRT Müzik'te.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Burhan Şeşen’in kaleme aldığı “Nesinİ Söyleyim” kitabı yayınlandı. "Biz Kitap" etiketi taşıyan yapıtı Şeşen, kitabını, oğlu Serhan ile kızı Dilhan'a armağan etti. Okuma serüveninin başladığı mahalle kütüphanesinden bu günlere süreci okuyucularıyla paylaşan Şeşen'in kitabı 183 sayfa.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.