94. OSCAR ÖDÜLLERİ TAHMİNLERİ - BÖLÜM 2
Geçtiğimiz hafta, bu yılki Oscar ödüllerinin tahminlerine başlamıştık. Lafı fazla uzatmadan, kalan kategorilere geçelim.
En İyi Film:
Adaylar:
Belfast
CODA
Don't Look Up
Doraibu mai kâ / Drive My Car
Dune: Part One
King Richard
Licorice Pizza
Nightmare Alley
The Power of the Dog
West Side Story
En iyi film kategorisinin aday sayısı 10’a çıktığı yıldan beri, bazı aday filmlerin ödül alma ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu biliyoruz. Bu yıl da Nightmare Alley, Licorice Pizza, Don't Look Up ve King Richard gibi filmleri bu gruba alabiliriz. Diğer kategorilerde daha ağırlıklı yer almış olsalardı, West Side Story ve Dune’a şans verebilirdik ama onların Oscar alma şansı da imkansızın biraz üzerinde.
Bu yıl Parazit yılı olmadığına göre, Drive My Car’a da ümit bağlamayalım (bence adayların en iyisi). Aslında iki hafta önce sorsanız CODA’yı da imkansızlar grubuna alır, yarış The Power of the Dog ile Belfast arasında derdim. Hatta tam da bunu söylediğim bir yazım da var. Ama son iki haftada sektörün verdiği ödüller, özellikle Yapımcılar Birliği’nin ödülü, CODA’yı Oscar’ın en kuvvetli adaylarından biri haline getirdi. Şu anda, The Power of the Dog’un rakibi Belfast değil, CODA’ymış noktasındayız. Hatta CODA’nın aday olduğu 3 kategorinin hepsinde ödül alma ihtimali de mevcut. Ancak kişisel olarak, akademinin iyi çekilmiş bir kendini iyi hisset filminden fazlası olmayan CODA’ya en iyi film Oscar’ı vereceğine inanmak istemiyorum. Ve daha incelikli bir sinema örneği olarak, The Power of the Dog’un alacağına inanmak istiyorum. Belki de (muhtemelen) duygularıma kapılarak, yanlış yapıyorum.
Bu arada, The Power of the Dog ya da CODA, Oscar alırsa, ilk kez bir online platform filminin, en iyi film kategorisinde Oscar alacağını da unutmayalım. Geçen sene, pandeminin etkisi ile uzun süre sonra ilk kez, Oscar alan film, Türkiye sinemalarında gösterime girmemişti. Büyük ihtimalle, bu yıl da böyle olacak.
Kim kazanır: The Power of the Dog
En İyi Yönetmen:
Adaylar:
Jane Campion (The Power of the Dog)
Kenneth Branagh (Belfast)
Paul Thomas Anderson (Licorice Pizza)
Ryûsuke Hamaguchi (Doraibu mai kâ / Drive My Car)
Steven Spielberg (West Side Story)
Bu kategoride net bir favoriden bahsedebiliriz. Jane Campion, kolay bir zafer elde edecek gibi gözüküyor. Kenneth Branagh’ın nefesi çabuk kesildi, Paul Thomas Anderson’ın filmi, yönetmenliğini çok ön plana çıkarmıyor, Ryûsuke Hamaguchi ise henüz Japonya’dan gelip Oscar’ı alacak noktada değil. Belki birkaç yıl sonra. Steven Spielberg ise, etkileyici bir yönetmenlik sergilese de, West Side Story akademi üyelerinin o kadar ilgisini çekmedi. Spielberg yıllar önce Schindler'in Listesi ile Oscar alırken, karşısında yine Jane Campion vardı. Campion, bu kez rövanşı alarak kadın yönetmenlerin geçen seneden beri Oscar ve büyük festivallerdeki başarılarına, bir yenisini ekleyecek umarım.
Kim kazanır: Jane Campion (The Power of the Dog)
En İyi Kadın Oyuncu:
Adaylar:
Jessica Chastain (The Eyes of Tammy Faye)
Kristen Stewart (Spencer)
Nicole Kidman (Being the Ricardos)
Olivia Colman (The Lost Daughter)
Penélope Cruz (Madres paralelas)
Tıpkı geçen sene gibi, kim kazanırsa kazansın şaşırmayacağımız bir kategori ile karşı karşıyayız. Hadi, Penélope Cruz’u bir kenara koyalım. Onun adaylığı bile sürpriz sayılabilirdi. Sezon başında, Oscar’ın sahibi dediğimiz Kristen Stewart, hemen hemen hiçbir yerden destek alamadı ama yine de kazanma ihtimalini bir kenara atamıyorum. Bence Olivia Colman, adayların en güçlüsü ama akademinin ona birkaç yıl arayla ikinci Oscar’ını vereceğini zannetmiyorum. Alırsa şaşırır mıyım? Şaşırmam. İkisi arasında sürekli gidip geldiğim isimler ise Nicole Kidman ve Jessica Chastain. Son dönemece kadar Nicole Kidman ağır basıyordu ama şu an Jessica Chastain diyorum.
Kim kazanır: Jessica Chastain (The Eyes of Tammy Faye)
En İyi Erkek Oyuncu:
Adaylar:
Andrew Garfield (tick, tick...BOOM!)
Benedict Cumberbatch (The Power of the Dog)
Denzel Washington (The Tragedy of Macbeth)
Javier Bardem (Being the Ricardos)
Will Smith (King Richard)
Çok fazla düşünmemize gerek olmayan bir kategori. Will Smith, Oscar’ı çok istiyor, buna çok uygun bir rol yakaladı ve çok iyi bir kampanya dönemi geçirdi. Peki, çok iyi bir oyunculuk sergiledi mi? Bence hayır. Ama işte, bazen (belki de çoğunlukla) Oscar almak için başka faktörlerin de bir araya gelmesi gerekiyor. Will Smith için uygun ortam oluşmuş durumda. Bir ara, başka birisi olur mu acaba diye düşünmüştük ama hiç kendimizi kandırmayalım, Will Smith baştan beri tek adaydı.
Kim kazanır: Will Smith (King Richard)
En İyi Görüntü Yönetimi:
Adaylar:
Dune: Part One (Greig Fraser)
Nightmare Alley (Dan Laustsen)
The Power of the Dog (Ari Wegner)
The Tragedy of Macbeth (Bruno Delbonnel)
West Side Story (Janusz Kaminski)
Görüntü yönetimi kategorisi, tüm adayların çok iyi işler çıkardıkları bir kategori. Üstelik yılın en iyilerinden The Green Knight, adaylar arasında olmadığı halde öyle. Hangi aday kazanırsa kazansın, hak etmedi diyemem kendi adıma. Kişisel olarak benim oyum Dan Laustsen’e yani, Nightmare Alley’ye olurdu ama yarış Greig Fraser ve Ari Wegner arasında gibi duruyor. İkisinin de şansı çok yakın bence ama şu aralar The Batman ile de bol bol övdüğümüz Fraser, bir adım önde sanki.
Kim kazanır: Dune: Part One (Greig Fraser)
En İyi Kurgu:
Adaylar:
Don't Look Up (Hank Corwin)
Dune: Part One (Joe Walker)
King Richard (Pamela Martin)
The Power of the Dog (Peter Sciberras)
tick, tick...BOOM! (Myron Kerstein, Andrew Weisblum)
Bazı yıllarda, en iyi film kategorisi ile en iyi kurgu kategorisi paralellik gösteriyor. Bu yıl, en iyi filmde iddialı olan yapımlar arasında, sadece The Power of the Dog burada aday. Güçlü de bir alternatif ama akademinin bundan önceki tercihleri, hızlı kurgu, iyi kurgudur anlayışında oluyor genelde. Böyle bakınca da Don't Look Up ve tick, tick...BOOM! öne çıkıyor. Ben, yine bu anlayış ön plana çıkacak ve Don't Look Up kazanacak diyorum.
Kim kazanır: Don't Look Up (Hank Corwin)
En İyi Özgün Müzik:
Adaylar:
Don't Look Up (Nicholas Britell)
Dune: Part One (Hans Zimmer)
Encanto (Germaine Franco)
Madres paralelas (Alberto Iglesias)
The Power of the Dog (Jonny Greenwood)
Görünen köy, Hans Zimmer diyor. Ama Zimmer’ın on iki adaylığına karşın, sadece bir Oscar’ı olduğunu düşünürsek, akademi üyelerinin sürekli ona nasıl olsa bir ara veririz anlayışı ile yaklaştığını düşünebiliriz. Bu sefer de nasıl olsa, ikinci Dune filminde veririz diyebilirler. Üstelik Zimmer’in son adaylık aldığı Inception, Interstellar ve Dunkirk’ün “büyük” müzikleri ile Oscar alamadığını da unutmayalım. O zaman, The Power of the Dog’un duygusuna çok büyük katkı veren müzikleri ile Jonny Greenwood neden almasın? Üstelik bu film dışında, aday listesinin başka yerlerindeki Licorice Pizza ve Spencer’ın da müziklerini yapmışken.
Kim kazanır: The Power of the Dog (Jonny Greenwood)
En İyi Şarkı:
Adaylar:
Down to Joy (Belfast)
Dos Oruguitas (Encanto)
Somehow You Do (Four Good Days)
Be Alive (King Richard)
No Time to Die (No Time to Die)
Disney bu kategori için Encanto’dan We Don’t Talk About Bruno’yu göndermiş olsaydı, şu an hiç başka alternatif aramamıza gerek yoktu. Ama Bruno’daki potansiyeli göremeyip, stratejik bir hata yaptılar. O zaman, bir Bond şarkısı varsa, Oscar’ı alır geleneği devam eder diyelim ve Oscar, Billie Eilish ve Finneas O'Connell’a gider tahmininde bulunalım. Peki, on üç defa aday ettikleri ama hiç ödül vermedikleri Diane Warren, kimsenin izlemediği Four Good Days’e bir Oscar kazandırır mı? Uzak ihtimal ama neden olmasın?
Kim kazanır: No Time to Die (No Time to Die)
En İyi Animasyon:
Adaylar:
Encanto
Flugt / Flee
Luca
Raya and the Last Dragon
The Mitchells vs the Machines
Çok ciddi bir alternatif yoksa, akademi üyeleri Disney-Pixar gördü mü, basıyor genellikle. Bu yıl da çok ciddi bir alternatif yok kanımca. Diğerleri yanında bambaşka bir yerde duran Flee’nin düşük de olsa bir sürpriz yapma ihtimali de az değil, aslına bakarsanız. Yine de güvenli sulardan ayrılmayacağım. Kişisel olarak da Encanto’yu daha çok seviyorum açıkçası.
Kim kazanır: Encanto
En İyi Uluslararası Film:
Adaylar:
Doraibu mai kâ / Drive My Car (Japonya)
Flugt / Flee (Danimarka)
Lunana: A Yak in the Classroom (Butan)
Verdens verste menneske / The Worst Person in the World (Norveç)
È stata la mano di Dio / The Hand of God (İtalya)
Eğer Uluslararası Film kategorisinden, başka kategorilere sızan bir film varsa, genellikle ödülü de o alıyor. Bu yıl, bu durumda 3 film var: Toplam 4 adaylıkla Drive My Car, 3 adaylıkla Flee ve 2 adaylıkla The Worst Person in the World. Oscarların İngilizce dışındaki filmlere yavaş da olsa alan açtığının, Parazit’in tekil bir örnek olarak kalmayacağının bir göstergesi belki de. Bu filmler arasında en sevileni Drive My Car gibi duruyor. Bence en iyisi de o zaten. En kuvvetli favori de o ama son haftalarda bir rüzgâr yakalamış gibi duran The Worst Person in the World kazanırsa da çok şaşırmam.
Kim kazanır: Doraibu mai kâ / Drive My Car (Japonya)
En İyi Uzun Belgesel:
Adaylar:
Ascension
Attica
Flugt / Flee
Summer of Soul (...Or, When the Revolution Could Not Be Televised)
Writing with Fire
Yakın zamana kadar, üç dalda aday olan Flee, burada kazanacak diyordum ama şu anda, törenden eli boş dönecek diyorum. Summer of Soul’un geçen sene Sundance’de çok sevildiğini, arkasında sevilen bir figür olan Questlove’ın olduğunu ve en önemlisi Amerikan seyircisi için farklı bir anlamı olduğunu unutmamak lazım. Son haftalarda aldığı ödüller de bunu gösterdi. Büyük ihtimalle Oscar’ı da alacak.
Kim kazanır: Summer of Soul (...Or, When the Revolution Could Not Be Televised)
Kısa film kategorileri:
Bu kategorilerdeki filmlerin çok fazla izlenmediğini düşünerek, sadece adayları ve tahminimi vererek yazıyı noktalıyorum.
En İyi Kısa Film:
Adaylar:
Ala Kachuu - Take and Run
On My Mind
Please Hold
Sukienka
The Long Goodbye
Kim kazanır: The Long Goodbye
En İyi Kısa Animasyon:
Adaylar:
Affairs of the Art
Bestia
Boxballet
Robin Robin
The Windshield Wiper
Kim kazanır: Robin Robin
En İyi Kısa Belgesel:
Adaylar:
Audible
A Concerto Is a Conversation
The Queen of Basketball
Three Songs for Benazir
When We Were Bullies
Kim kazanır: The Queen of Basketball
Haftaya görüşmek üzere.
HASAN NADİR DERİN