İSTER ÖP İSTER AT
06 Ocak 2023 Cuma 21:50
Herkesin Büyük bir heyecanla beklediği Tarkan'ın single'ı nihayet yayımlandı. Hem albüm hem de single, geçtiğimiz Aralık ayında olmalıydı piyasada ama sürekli olarak o tarihten bu tarihe atılıp durdu. Beş-altı aylık bir gecikme ile de nihayet single piyasada. Bunu da herhalde albüm takip edecek. Kuşlar başından beri Tarkan ve ekibinin dişe dokunur bir şey üretemediğini söylüyor, zaten bunun sıkıntısı ile projenin sürekli olarak o aydan bu aya ertelenip durduğunu kulaklara fısıldıyordu. Single'dan anlaşıldığı kadarıyla da kuşlar fena halde-haklılarmış. Albüm nasıldır Allah bilir, ama önümüze sürülen şarkı vasat bile değil. 90'ların superstar'ından beklenmeyecek kadar hafif, basit ve sıradan bir şarkı bu. Tarkan yazmış şarkıyı; herhalde bütün başarısının altında Sezen Aksu imzası görmekten sıkılmıştı ve bu sefer ben yapacağım dedi. Muhtemelen öyle dedi ama yapamadı. “Kuzu Kuzu”, yeni bir “Şımarık” ya da “Şıkıdım”muadili bir şarkı olabilmenin. kıyısından bile geçemiyor. Oradan buradan toplanmış duygusu veren bir şarkı bu; bir yere varacak ya da bağlanabilecek diye umar ya da beklerken bir türlü bir şey yapamayan, sürekli olarak tekrarlanan acayip sıkıcı bir şarkı bu. Remix'ler de şarkıyı ayrı bir noktaya çekememişler. Şarkı bu hali ile dışarda bir parça bile rüzgar estirebilecek gibi gözükmüyor.
Ama önce dinle
Albüm ve single defalarca ertelenip dururken, Tarkan ve ekibi, projenin hedefinin yalnızca ülkemiz değil bütün dünya olduğunu, bu nedenle de dikkat etmek gerektiğini söylüyorlardı. Bütün dünyada ayni anda satışa bir single ya da albüm sürmek elbette kolay değil, hele hele biz yapacaksak, bu nedenle son derece anlaşılır bir sebep gibi durmaktaydı söyledikleri. Ama bunu nedense beceremediler. Single bütün dünyada değil, yalnizca bizim buralarda satışa sunuldu. Fransa'nın en büyük zinciri Fnac'in sitesi Fnac.com, Amazon'un Almanya şubesi Amazon.de ve Belçika'nın en büyük sitelerinden Frontstage.com bu şarkıdan pek haberli gibi gözükmüyorlar. Fransa, Almanya ve Belçika, Tarkan'ı en sıkı şekilde bağırlarına basan ülkelerdendi. Sözünü ettiğim üç sitede de, değil bugün-yarın piyasaya çıkacak, önümüzdeki birkaç ay içinde satışa sunulacak albümler bile şu an tanıtılıyor ve sipariş kabul ediliyor. Haziran ayı içinde çıkacak olan Khaled ve Cheb Mami'nin albüm ya da single'ları şimdiden baş köşelerden tanıtılıyor okurlara. “Kuzu Kuzu” dan ise ses yok. Belki Tarkan da, bu şarkının çok hafif kaçtığını gördü ve iç pazarı artık daha fazla bekletmeyeyim diye düşündü. Bu şarkının bu hali ile (bu mix ve bu düzenlemelerle) dışarda herhangi bir başarı şansı yok.
“Aaa Tarkan'ın yeni single'ı çıkmış” diye çığlık atıp bunu satın alabilecek bir grup eski hayran çıkabilir ama öyle listenin tepeleri ya da ilk onu hayal gibi gözüküyor. Şarkının orijinal versiyonunu Ozan Çolakoğlu düzenlemiş, sıradan bir şarkıya kuş kondurabilmenin imkanı yok, Çolakoğlu da konduramamış. Remix dendi mi ilk akla gelen isim olan Kıvanç K (burada artık 'Kivanch K') bile bir şey yapamamış. Kıvanç K'nın adı, en ölü parçayı bile ayağa kaldıran birine çıkmıştır oysa. “Kuzu Kuzu” için yaptığı tam 8'36"lik mix, ülkemiz müzik piyasasının görüp görebileceği en sıkıcı, en bunaltIcI mix; tekdüzelikten kırılıyor, bir türlü bitmiyor. “Bu şarkıyla artık Avrupa'ya açılırım” diye düşünmüş olan ve ismini Kıvanç'tan Kivanch'a terfi ettirerek buna da inanmış gözüken müzisyenin hevesleri ne yazık ki bir başka bahara ya da şarkıya kalacak. Adına mix dediği bu şeyden Avrupa'da çok var. Böyle bir mix ile ancak Eurovision'da bir şeyler elde edilebilirdi ki o tren de kaçtı, Yunanlıların Antique'i bunu yaparak üçüncü oldu bile... Birkaç şey daha: Şarkının “Kuzu Kuzu” kIsmı bana Kenan Doğulu'nun "Sımsıkı Sıkı Sıkı” şarkısındaki "Sıkı Sıkı” bölümünü hatırlattı. Şarkı bir ara yerde de, Mustafa Sandal'ın Reyhan Karaca'ya yazdığı “Gidesim Gelmiyor” şarkısına sapacak gibi yapıp son anda frene basıyor... Şarkı yazmak zor iş, daha önce hit olmuş şarkılar ayarında bir şeyler yazmaya kalkmak ise daha da zor. Şarkısında “gururumu ateşe verdim" diyen Tarkan'ın, bunu asıl gerçek hayatta yapması gerekirdi. Bu şarkıyı mırıldanarak Sezen Aksu'nun kapısını çalması daha hayrına olurmuş... Demek ki gururun sahiden ateşe verilmesi o kadar da kolay bir şey değil.
Kuzu Kuzu/Tarkan/İstanbul
26 Mayıs 2001 Radikal
NAİM DİLMENER
Diğer Yazılar
17 Aralık 2024 Salı 21:13
EMI, Türk popunun emektarlarından Hurşit Yenigün’ün önderliğinde çok parlak çok da sıra dışı bir projeye imza attı. EMI, Türk popunun altın çağı olan 70’lerden, o döneme sahiden damgasını vurmuş sanatçı ve şarkılardan bir demeti tek bir albümde getirdi önümüze. Nur Yoldaş, Banu, Melike Demirağ, İskender Doğan, Ercan Turgut, Kartal Kaan, Güzin ile Baha, Esmeray, Semiha Yankı ve Atilla Atasoy; o zamanlar bile bir araya gelememişken, bu sefer Hurşit Yenigün’ün önderliğinde toplandılar ve en önemli şarkılarını, Türk popunın tarihinde zaten çoktan yerini almış şarkılarını yeniden söylediler. Hepsi birden; Hurşit Yenigün’ün Sezen Aksu tarafından söylenmiş “Gölge Etme” adlı şarkısının üstüne yeniden yazılmış “Çok şükür tekrar kavuştuk birbirimize, bir hüzünlü şarkı oldu ayrılık bize” dizeleri ile açıyor albümü ve sırayla, birer birer en önemli şarkılarını söylemeye geçiyorlar.
11 Aralık 2024 Çarşamba 16:27
Kitsch’ten bol bir şey yoktur Türk topunda. Ama ‘en, en, en kitsch?’ diyecek olursanız Rana ve Selçuk Alagöz diyebilirim. Bütün bir müzik geçmişlerini, bizi eğlendirmek, keyiflendirmek, güldürmek üzerine kurdular… Bütün o kılık kıyafetler, şarkı sözleri, plak kapakları, Kızılderili tabloları, ‘Stüdyo Taç’ fotoğrafları, Malabadi Köprüsü’nde başlayan ve biten aşkların öyküleri, Edremit’ten Van’a bakmalar. Hepsi, hepsi parmak ısırtacak güzellikte. Alagözler koca bir tarihi böyle kurdular ve hâlâ devam ediyorlar.
17 Kasım 2024 Pazar 10:16
Tam dört yıl önce kaybetmiştik Hamiyet Yüceses’i, 10 Temmuz 1996 tarihinde. Türk Sanat Müziği’nin bu ‘ölmez’ şarkıcısı, 80’li yaşlarının hemen başında aramızdan ayrılmıştı. Yazılarımda; ‘ölmez’, ‘muhteşem’, ‘mükemmel’, ‘inanılmaz’ gibi sıfatları çok sık kullandığımı bu konuda cimrilik etmek bir yana aksine son derece bonkör davrandığımı herkes bilmekte. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, kimi zamanlar; okurun, bu sıfatları uygun bulduğum insanlara dudak büktüğünü ya da burun kıvırdığını hissetmiyor ya da duymuyor değilim. Benim ‘muhteşem’im, herkesin ‘muhteşem’i olmuyor kimi zamanlar. Bu, yazmakta ya da anlatmakta olduğum kişinin bu sıfatı hak etmiyor olmasından değil, herkesin, benim kadar abartmaya niyetli olmamasından kaynaklanmakta. Ama bu sefer, herkesin, hepinizin, benimle hemfikir olacağınızdan asla şüphe duymadan uçuşturacağım en şahane sıfatları... Yazının konusu Hamiyet Yüceses, öyle olunca da akan sular herkes için durmakta...
03 Kasım 2024 Pazar 09:24
Esmeray, tam da “Eski Dostlar” projesi içinde yer almış, çalışmanın – şarkı söylemenin tadını yeniden çıkartabilmeye başlamıştı. Hayat, daha fazlasına izin vermedi. Türk popunun gelmiş geçmiş en renkli şarkıcılarından biri olan Esmeray, daha yapacağı onlarca şey varken, genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Şarkıcının anısına, geçtiğimiz günlerde özel bir gece düzenlendi. Bu gecede, başta, vefa duygusu en gelişmiş sanatçılarımızdan Sezen Aksu olmak üzere, epey sayıda isim sahneye çıktı, Esmeray şarkıları söyledi. Şimdi de, Tan Müzik, “Unutamadık Seni / Unutama Beni” adlı bir albüm verdi piyasaya. Otuz yıla yakındır şarkı söyleyen Esmeray’ın, müzikal geçmişinin en önemli anları – noktaları yer almakta bu albümde.
07 Ekim 2024 Pazartesi 22:49
Hepimizin ağzında aynı cümleler, aynı sloganlar: “Müzik piyasamız çöktü! Artık kim, neden albüm (ya da şarkı) yapsın ki? ADSL’ler, 3G’ler gürül gürül, daya aletini bedava doldur!” DMC’nin başındaki Samsun Demir’in bir televizyon programında söylediği gibi her şey; “Musluklardan bedava meyve suyu, gazoz, ayran aktığını düşünün; bunlara para verip de alan çıkar mı hiç? Müzik de öyle, musluklardan bedava akıyor şimdi.”
Demir’in metaforu doğru ve zekice. Şarkılar “Her şey serbest!” diye sular seller gibi (bedava elbette) kapışılıyorsa, içinde akrep olsun olmasın, kim elini cebine atar ki? Artık öyle olduğu içindir ki, daha az yazılıyor-yaratılıyor, bunların da daha azı yayınlanabiliyor. Çünkü kimsede moral-motivasyon kalmadı.
28 Eylül 2024 Cumartesi 19:52
Şu ‘Popstar’ ve benzeri yarışmalar, bir sürü şeyin yanında şunu da gösterdi: Herkes ünlü olmak istiyor. Şarkıcı, olmadı oyuncu, o da olmadı dizici, sunucu ya da futbolcu. Eh, kimseye “Ne gerek var şimdi, otur oturduğun yerde!” demeye hakkımız yok, isterler elbet; renkli hayat-eğlence bu işte, para bu işte. Böyle bir toplu isteğin elbette tatsız bir yanı da var. Hiç normal seyirci – dinleyici kalmayabilir geriye…
Ama, “Rekabet bunu gerektiriyor zaten” der, birbirimizi dinler ya da seyrederiz artık, bu saçma durum da böyle çözülür. Ünlü olmanın yolunu bir şekilde açmış olanlardan ikisinin, Bayhan ve Sezen’in albümleri henüz yayınlandı. Bayhan ilk, Sezen ise ikinci Ahmet Özden postasından.
15 Eylül 2024 Pazar 09:44
Yıl 2002: Alpay, “Küçük Bir Öykü... Best of (Volume One)” adlı albümünü DMC’den çıkartıyor. Türk popunun temelini atanların en başında gelen sanatçı, kırk küsur yıllık bir zamanı; hiç geri çekilmeden, arkalara kalmadan sürdürebilen tek kişi olarak müzikal yaşamını sürdürmekte. 60, 70 ve 80’lerde hep başa oynamış bu ulu çınar, tıpkı 90’larda yaptığı gibi, 2000’lerde de, genç kuşak şarkıcılara meydan okuyor, “ben hala buradayım” diyor. Geçen yıl, müzikal yaşamının en güzel albümlerinden biri olan “Tango & Latin”i yayınlamıştı, bu yıl da bir “best of” ile karşımızda. Kırk küsur yıllık süre içerisinde, yüzlerce isim geldi geçti Türk popundan. Bırakın eski günleri, 90’ların ilk yarısında ortaya çıkan genç isimler bile sıralarını savdı, unutulup gitti. Alpay hala şarkı söylüyor, biz hala dinliyoruz.