İŞTE SEVGİLİ, BİR TEK SEVGİLİ
19 Şubat 2023 Pazar 09:19
Yunan müziğinin ülkemizdeki bilirkişisi Michael (Kuyucu) mükemmel bir işe daha imza attı: Haris Alexiou’dan “The Best Of”. Karşı kıyının ülkemizde de epeyce yaygın bir üne sahip süperstar’ı Haris Alexiouo’nun, kendi ülkesinde yayınlanmış çok sayıda ‘best of’ ya da derleme albümü var. Ama Michael’ın seçtiği şarkılardan oluşan bu albüm bütün bu daha önce yayınlanmışlardan farklı. Tamamen farklı ve tamamen bize özgü. Michael, Haris Alexiou’nun, Açık Hava’da (Sezen Aksu’lu ya da Aksuz’suz) verdiği konserler sırasında hep bir ağızdan söylenebilmiş şarkılarının üzerine Alexiou’nun (bilinçli ya da tamamen tesadüfi bir şekilde seçilerek) Türkçe söylenmiş şarkılarını eklemiş ve yalnız bizim için değil, dünyanın dört bir yanındaki Alexiou hayranlarını havalara uçuracak bir albüm oluşturmuş. Dünyanın sayılı divalarından biri olan Alexiou’yu, bu albüm ile birlikte ilk defa dört başı mamur bir şekilde tanıyor olacağız.
Sanatçının daha önce konser kayıtlarından oluşan derleme albümleri bizde de yayınlanmamış değildi. Daha önce, ‘canlı’ kayıtlardan oluşan, hem ‘resmi’ hem de (“Best of Harris” olarak adlandırılmış ve ‘karışık’ bir albüm gibi pazarlanmış) ‘korsan’ albümler yayınlandı ülkemizde. Ama ilk defa (tam da olması gerektiği gibi) stüdyo kayıtlarından oluşan bir (‘best of’) albüm yayınlanmış oluyor.
ELE GEÇİRDİ BİZİ
Alexiou’ nun şarkıcılık yaşamının başlangıç tarihi 1972. Yunanistan’ ın en önemli müzisyenlerinden Apostolos Kaldaras’ ın teklifi ile başlıyor şarkıcılığa ve bir Kaldaras / Pythagoras ortak çalışması olan “Mikra Assia” adlı albümde vokal yapıyor. 1974 yılında Manos Loizos ile tanışıyor. Yunanistan’ın bir başka önemli müzisyeni olan Loizos’la bu tanışma, 70’li yılların sonunda muhteşem bir albüme sebep olacaktır. O projeden bu projeye koşturduktan (ve epeyce karışık albüme konuk olarak katıldıktan) sonra, nihayet 1975 yılında sanatçının ilk albümü yayınlanır: “12 Laika Tragoudia”. Bu albümün açılış şarkısı olan “Dimitroula” 45’lik olarak da yayınlanır ve çok çabuk bir şekilde yüz binlerce nüsha satarak listelerin en tepesine yerleşir.
1978 yılında Manos Loizos ile birlikte, bir yıl sonra yayınlandığında yalnızca kendisinin değil, Yunan müziğinin de gelmiş geçmiş en önemli albümlerinden biri haline gelecek olan “Ta Tragoudia Tis Haroulas” adlı albüm için çalışmaya başlar. Albüm çıktğında resmen yer yerinden oynar.Albümün neredeyse bütün şarkıları dillere dolanır. Bu albüm bizim de hiç yabancımız değil. Albümdeki şarkıların yarısından fazlası Türkçe olarak söylendi. “Telli Telli”, “Maskeli Balo” ve “Olmasa Mektubun”un orijinal versiyonları bu albümdedir sözgelimi. 1981 yılında bir plaktan çok bir ‘proje’ gibi duran “Ta Tragoudia Tis Htesinis Meras” çıkar. Alexiou bu albümü, ülkenin bir başka çok önemli şarkıcısı Dimitra Galani ile birlikte yapmıştır… 1992 yılında, Alexiou’yu bütün dünyaya tanıtacak olan “Di Efhon” verilir piyasaya. Dünya çapında pazarlanan ilk Alexiou albümüdür bu. Bu albümün başarısı, aynı yıl başlayan ve yıllarca devam eden bir dünya turnesine sebep olur. Alexiou bütün dünyayı dolaşmaya başlamıştır: Bütün Avrupa, Avusturalya, Amerika, Japonya… Bu başarı, Alexiou’nun yıllardır çalıştığı firması Minos’tan ayrılma sonucunu da doğurur. Alexiou, bir süre için uluslararası firmaların kanatları altındadır artık. Geçtiğimiz yıl Alexiou – Minos beraberliği yeniden başladı. Bu köklü birliktelik “Os Tin Akri Tou Ouranou Sou” adlı mükemmel bir albüme sebep oldu. Albüm yayınlanır yayınlanmaz listelerin tepesine yerleşti ve çok kısa bir süre sonra (bir DVD ve Alexiou’nun konser afişlerinden oluşan –ki aralarında Sezen Aksu’lu konserin afişi de var- bir kitap ile desteklenmiş) özel bir baskısı yapıldı. Aradan aylar geçmiş olmasına rağmen bu albüm hala listelerde.
Michael – EMI işbirliği ile yayınlanan “The Best Of” albümü, tam otuz yıldır ülkesinde ‘1 Numara’ olan, bütün dünya üzerinde yüz binlerce fanatik hayranı bulunan Haris Alexiou’nun müzikal geçmişini (en azından önemli başlıklarıyla) mükemmel olarak özetleyen bir albüm. “Ola Se Thimizoun” (Yeni Türkü’den “Olmasa Mektubun), “Eleni” (Nükhet Duru’dan “Bir Tek Sevgili”) ve “O Fandaros”un (Aşkın Nur Yengi’nin “Yabani” albümünde yer alan bir şarkı) da yer aldığı bu tam 19 şarkılık albüm Alexiou’yu tanıyan – tanımayan herkes için büyük fırsat. Özellikle tanımayanlar için. Alexiou ile tanışın. Tanıdıktan sonra tek bir gününüz bile onsuz geçmeyecek.
BULURSANIZ KAÇIRMAYIN
Os Tin Akri Tou Ouranou Sou – Minos / EMI – box
Di Efhon – PolyGram – CD
Ke Meta – Estia Records – CD single
I Megaliteres Epitihies Tis – Minos – CD
The Best Of – EMI – CD
NAİM DİLMENER
Diğer Yazılar
17 Aralık 2024 Salı 21:13
EMI, Türk popunun emektarlarından Hurşit Yenigün’ün önderliğinde çok parlak çok da sıra dışı bir projeye imza attı. EMI, Türk popunun altın çağı olan 70’lerden, o döneme sahiden damgasını vurmuş sanatçı ve şarkılardan bir demeti tek bir albümde getirdi önümüze. Nur Yoldaş, Banu, Melike Demirağ, İskender Doğan, Ercan Turgut, Kartal Kaan, Güzin ile Baha, Esmeray, Semiha Yankı ve Atilla Atasoy; o zamanlar bile bir araya gelememişken, bu sefer Hurşit Yenigün’ün önderliğinde toplandılar ve en önemli şarkılarını, Türk popunın tarihinde zaten çoktan yerini almış şarkılarını yeniden söylediler. Hepsi birden; Hurşit Yenigün’ün Sezen Aksu tarafından söylenmiş “Gölge Etme” adlı şarkısının üstüne yeniden yazılmış “Çok şükür tekrar kavuştuk birbirimize, bir hüzünlü şarkı oldu ayrılık bize” dizeleri ile açıyor albümü ve sırayla, birer birer en önemli şarkılarını söylemeye geçiyorlar.
11 Aralık 2024 Çarşamba 16:27
Kitsch’ten bol bir şey yoktur Türk topunda. Ama ‘en, en, en kitsch?’ diyecek olursanız Rana ve Selçuk Alagöz diyebilirim. Bütün bir müzik geçmişlerini, bizi eğlendirmek, keyiflendirmek, güldürmek üzerine kurdular… Bütün o kılık kıyafetler, şarkı sözleri, plak kapakları, Kızılderili tabloları, ‘Stüdyo Taç’ fotoğrafları, Malabadi Köprüsü’nde başlayan ve biten aşkların öyküleri, Edremit’ten Van’a bakmalar. Hepsi, hepsi parmak ısırtacak güzellikte. Alagözler koca bir tarihi böyle kurdular ve hâlâ devam ediyorlar.
17 Kasım 2024 Pazar 10:16
Tam dört yıl önce kaybetmiştik Hamiyet Yüceses’i, 10 Temmuz 1996 tarihinde. Türk Sanat Müziği’nin bu ‘ölmez’ şarkıcısı, 80’li yaşlarının hemen başında aramızdan ayrılmıştı. Yazılarımda; ‘ölmez’, ‘muhteşem’, ‘mükemmel’, ‘inanılmaz’ gibi sıfatları çok sık kullandığımı bu konuda cimrilik etmek bir yana aksine son derece bonkör davrandığımı herkes bilmekte. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, kimi zamanlar; okurun, bu sıfatları uygun bulduğum insanlara dudak büktüğünü ya da burun kıvırdığını hissetmiyor ya da duymuyor değilim. Benim ‘muhteşem’im, herkesin ‘muhteşem’i olmuyor kimi zamanlar. Bu, yazmakta ya da anlatmakta olduğum kişinin bu sıfatı hak etmiyor olmasından değil, herkesin, benim kadar abartmaya niyetli olmamasından kaynaklanmakta. Ama bu sefer, herkesin, hepinizin, benimle hemfikir olacağınızdan asla şüphe duymadan uçuşturacağım en şahane sıfatları... Yazının konusu Hamiyet Yüceses, öyle olunca da akan sular herkes için durmakta...
03 Kasım 2024 Pazar 09:24
Esmeray, tam da “Eski Dostlar” projesi içinde yer almış, çalışmanın – şarkı söylemenin tadını yeniden çıkartabilmeye başlamıştı. Hayat, daha fazlasına izin vermedi. Türk popunun gelmiş geçmiş en renkli şarkıcılarından biri olan Esmeray, daha yapacağı onlarca şey varken, genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Şarkıcının anısına, geçtiğimiz günlerde özel bir gece düzenlendi. Bu gecede, başta, vefa duygusu en gelişmiş sanatçılarımızdan Sezen Aksu olmak üzere, epey sayıda isim sahneye çıktı, Esmeray şarkıları söyledi. Şimdi de, Tan Müzik, “Unutamadık Seni / Unutama Beni” adlı bir albüm verdi piyasaya. Otuz yıla yakındır şarkı söyleyen Esmeray’ın, müzikal geçmişinin en önemli anları – noktaları yer almakta bu albümde.
07 Ekim 2024 Pazartesi 22:49
Hepimizin ağzında aynı cümleler, aynı sloganlar: “Müzik piyasamız çöktü! Artık kim, neden albüm (ya da şarkı) yapsın ki? ADSL’ler, 3G’ler gürül gürül, daya aletini bedava doldur!” DMC’nin başındaki Samsun Demir’in bir televizyon programında söylediği gibi her şey; “Musluklardan bedava meyve suyu, gazoz, ayran aktığını düşünün; bunlara para verip de alan çıkar mı hiç? Müzik de öyle, musluklardan bedava akıyor şimdi.”
Demir’in metaforu doğru ve zekice. Şarkılar “Her şey serbest!” diye sular seller gibi (bedava elbette) kapışılıyorsa, içinde akrep olsun olmasın, kim elini cebine atar ki? Artık öyle olduğu içindir ki, daha az yazılıyor-yaratılıyor, bunların da daha azı yayınlanabiliyor. Çünkü kimsede moral-motivasyon kalmadı.
28 Eylül 2024 Cumartesi 19:52
Şu ‘Popstar’ ve benzeri yarışmalar, bir sürü şeyin yanında şunu da gösterdi: Herkes ünlü olmak istiyor. Şarkıcı, olmadı oyuncu, o da olmadı dizici, sunucu ya da futbolcu. Eh, kimseye “Ne gerek var şimdi, otur oturduğun yerde!” demeye hakkımız yok, isterler elbet; renkli hayat-eğlence bu işte, para bu işte. Böyle bir toplu isteğin elbette tatsız bir yanı da var. Hiç normal seyirci – dinleyici kalmayabilir geriye…
Ama, “Rekabet bunu gerektiriyor zaten” der, birbirimizi dinler ya da seyrederiz artık, bu saçma durum da böyle çözülür. Ünlü olmanın yolunu bir şekilde açmış olanlardan ikisinin, Bayhan ve Sezen’in albümleri henüz yayınlandı. Bayhan ilk, Sezen ise ikinci Ahmet Özden postasından.
15 Eylül 2024 Pazar 09:44
Yıl 2002: Alpay, “Küçük Bir Öykü... Best of (Volume One)” adlı albümünü DMC’den çıkartıyor. Türk popunun temelini atanların en başında gelen sanatçı, kırk küsur yıllık bir zamanı; hiç geri çekilmeden, arkalara kalmadan sürdürebilen tek kişi olarak müzikal yaşamını sürdürmekte. 60, 70 ve 80’lerde hep başa oynamış bu ulu çınar, tıpkı 90’larda yaptığı gibi, 2000’lerde de, genç kuşak şarkıcılara meydan okuyor, “ben hala buradayım” diyor. Geçen yıl, müzikal yaşamının en güzel albümlerinden biri olan “Tango & Latin”i yayınlamıştı, bu yıl da bir “best of” ile karşımızda. Kırk küsur yıllık süre içerisinde, yüzlerce isim geldi geçti Türk popundan. Bırakın eski günleri, 90’ların ilk yarısında ortaya çıkan genç isimler bile sıralarını savdı, unutulup gitti. Alpay hala şarkı söylüyor, biz hala dinliyoruz.