22 HAZİRAN 2018
Biri ikinci kez vizyon gören, dördü yerli, toplam sekiz film merhaba diyor yeni haftaya! İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın. Herkese iyi seyirler.
YABANİ
-Öteki düşmanlığı-
Alman sinemacı Fritz Böhm imzalı fantastik korku, ağdalı bir dramdan besleniyor. Etrafta dolaşan ‘canavarlara’ yem olmaması için, bebekliğinden itibaren babası tarafından gözlerden uzak bir evin gizli odasında kilitli tutulan Anna, uzun bir süre sonra gerçek hayatla karşılaştığında; gizemli geçmişiyle ve gündelik hayatın gerçekleriyle de yüzleşecektir.
Filmin hemen her şeyi olan yaman İngiliz aktris Bel Powley’e, Liv Tyler, James Le Gros, Mike Faist ve tekinsiz öykülerin usta ismi Brad Dourif eşlik ediyorlar. Görüntü yönetmeni Toby Oliver’ın atmosfer yaratmadaki katkısı büyük!
Ötekinden korkan, tahammülsüz, ayrımcı, vahşi, kötücül insanoğlunun yok ettiği hayat! Farklı olana yaşam şansı tanımayan, doğal düzene istediği her an müdahale eden insanoğlunun malum öyküsü, hüzünlü ve romantik tatları da olan bir korku denemesinde ele alınmış. Bu denemeler defalarca yansıdı perdeye. Wes Craven’ın 1982 tarihli, duygusal tonu yüksek bilimkurgu korkusu ‘Swamp Thing / Bataklık Canavarı’ zihinden çıkmaz örneğin. En son Akademi ödüllerinden; ‘en iyi film’ ve ‘en iyi yönetmen’ dahil dört Oscar’la dönen Guillermo del Toro’nun ‘The Shape of Water / Suyun Sesi’ keza!
Bel Powley’in müthiş performansıyla, izleyiciyi fantastiğin gerisinde yatan sahici oluşlarla yüzleştiren hikaye; ‘fazla tanıdık’ anlarına rağmen kendini izletmeyi başarıyor. İnce bir sızı bırakıyor her şeyin ardından! (3 / 5)
LOS ANGELES’TA GİZLİ GÖREV
-Suç panayırı-
Mark Cullen’ın yönettiği suç komedisinin senaryosu yine Mark ve kardeşi Robb Cullen’ın imzalarını taşıyor. Los Angeles’ta yaşayan özel dedektif Steve Ford, özel hayatını düzene sokamamış, ‘sorunlu’ bir serseridir! Sevimli köpeği, bir çete tarafından çalındığında, başka bir çeteye karşı mücadele ederken bulur kendini. Suç dünyasının esnek olmayan kuralları içinde yaşadığı ortamın ‘absürt’ kurallarına ayak uydurmak zorundadır.
Başrolü üstlenen ‘yorgun yıldız’ Bruce Willis’e, aralarında usta aktör John Goodman’ın da yer aldığı ‘sıkı’ bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor. David Arquette, Christopher McDonald, Jason Momoa, Adam Goldberg, Ken Davitian, Famke Janssen, Thomas Middleditch ve Kaleti Williams, rengarenk kadronun film boyunca karşımıza çıkan ya da bir an görünüp kaybolan ünlü isimleri arasında yer alıyorlar!
Los Angeles’ın ‘derin’ suç dünyasını mizahi bir dille perdeye yansıtma çabasındaki komedi, incelikli anlarını bütüne yayamıyor. Bazı anlarda oldukça yükselen senaryo, ‘sebepsiz’ irtifa kayıplarıyla vasat çizgisinde oynamayı seçiyor sanki! Yorgun ve makyajsız Bruce Willis’in uzun süre konuşulmaya aday bir takım ‘numaralarla’ lokomotif görevi gördüğü öykü, renkli fakat oldukça uçucu bir yaz seyirliği. (2,5 / 5)
Bir devam filmi olan Kanada yapımı korku denemesi ‘Antisocial 2 / Antisosyal 2’, Rusya’dan çıkagelen animasyon ‘Two Tails / İki Kafadar’ ve dört yerli yapım; 29. Ankara Uluslararası Film Festivali’nden ‘En İyi Film’ ve SİYAD ödülleri dahil toplam altı ödülle ayrılan Mehmet Ali Konar’ın yazıp yönettiği ‘Hewno Bêreng / Renksiz Rüya’, Onur Öğden’in yönettiği dram ‘İyi ki Doğdun Abla’, Vecihi Yener imzası taşıyan komedi ‘Hadi Ya!’ ile birlikte ikinci kez vizyon gören Hakan Algül imzalı ‘Düğüm Salonu’, haftanın notlarımız arasında yer alamayan diğer yenileri. Tekrar iyi seyirler herkese. MURAT ERŞAHİN