14 MART 2025
.jpg)
Yeni yıl geldi geliyor, yeni sinema sezonu başladı başlayacak derken, Mart’ın ortası oldu bile. Bu arada yalancı bahar her yerde… Kar sonrası birden ısınıverdi hava… Güzel havaya aldanan ağaç dalları… Neyse kışın ardı bahardır sonuçta!
Geçtiğimiz hafta içinde benim de üyeleri arasında bulunduğum SİYAD (Sinema Yazarları Derneği) 57. kez sinema sezonunun en iyilerini seçti. Dernek üyelerinin oylarıyla seçilen filmlere ödülleri İstanbul Modern’de düzenlenen törenle sunuldu. Sinemamızın usta ismi rahmetli Şerif Gören ile Hale Soygazi’ye ‘onur’, Muzaffer Hiçdurmaz ve Nida Karabol’a ise ‘emek’ ödüllerinin takdim edildiği tören gecesinin kazananları aşağıda:
EN İYİ FİLM: Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri
EN İYİ YÖNETMEN: Murat Fıratoğlu (Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri)
EN İYİ SENARYO: Murat Fıratoğlu (Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri)
CAHİDE SONKU EN İYİ KADIN OYUNCU: Nur Sürer (Mukadderat)
EN İYİ ERKEK OYUNCU: Alp Öyken (Büyük Kuşatma)
YARDIMCI ROLDE EN İYİ KADIN OYUNCU: Asiye Dinçsoy (Büyük Kuşatma)
YARDIMCI ROLDE EN İYİ ERKEK OYUNCU: Can Bartu Arslan (Yurt)
EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ: Florent Herry (Yurt)
EN İYİ MÜZİK: Ekin Fil (On Saniye)
EN İYİ KURGU: Ayris Alptekin (Yurt)
EN İYİ SANAT YÖNETİMİ: Natali Yeres (Büyük Kuşatma)
EN İYİ BELGESEL: Dargeçit (Yön: Berke Baş)
EN İYİ KISA BELGESEL: Zarafet ve Şiddet Arasında (Yön: Şirin Bahar Demirel)
EN İYİ KISA FİLM: Neredeyse Kesinlikle Yanlış (Yön: Cansu Baydar)
GIOVANNI SCOGNAMILLO FANTASTİK FİLM ÖDÜLÜ: Cenaze (Yön: Orçun Behram)
AHMET ULUÇAY UMUT ÖDÜLÜ: Umut Şilan Oğurlu (Dilan Hakkında Konuşmalıyız)
VİZYONA GİREN EN İYİ ULUSLARARASI FİLM: Zone of Interest / İlgi Alanı
DİJİTAL PLATFORMLARDA YER ALAN EN İYİ ULUSLARARASI FİLM: Fallen Leaves / Sararmış Yapraklar
DİJİTAL PLATFORMLARDA YER ALAN EN İYİ YERLİ FİLM: Faruk (Yön: Aslı Özge)
Metin Altıok ustanın ‘Kar Altında Gazel’ şiiri ile noktalayalım giriş notlarımızı.
‘Geçmişi bir yana bırak, ömre zarardır
Yaranı yumuşak, yeni bir aşkla sardır
İnsanın yüreğinde, geçen zamana karşı
Her zaman diri, bir parlak köz vardır
Senin pıtraklı sesine en uygun vezin
Taştan taşa vuran çalık akarsulardır
Düş yollara yeniden harlı bir umutla
Acını kuşlayacak bu lanetli karardır
Aldanma altıok metin, sultasına kışın
Bak önümüz kıpır kıpır taze bahardır’
SİNEMA TARİHİNDEN 5 KLASİK
Middle of the Night / Gece Yarısı
(Yönetmen: Delbert Mann / 1959)
Strangers When We Meet / Gizli Münasebetler
(Yönetmen: Richard Quine / 1960)
Town Without Pity / İnsafsız Şehir
(Yönetmen: Gottfried Reinhardt / 1961)
Seven Days in May / Heyecanlı Günler
(Yönetmen: John Frankenheimer / 1964)
Fail-Safe / Mutlak Savaş
(Yönetmen: Sidney Lumet / 1964)
HAFTA SONU AİLE SİNEMASI
ANNE VE BABA İÇİN
The Blues Brothers / Cazcı Kardeşler
(Yönetmen: John Landis / 1980)
National Lampoon’s Vacation / Sevimli Aile Tatilde
(Yönetmen: Harold Ramis / 1983)
Planes, Trains & Automobiles / Uçaklar, Trenler ve Otomobiller
(Yönetmen: John Hughes / 1987)
ÇOCUKLAR İÇİN
Hop
(Yönetmen: Tim Hill / 2011)
Escape from Planet Earth / Kahraman Uzaylılar
(Yönetmen: Cal Brunker / 2012)
Free Birds / Kahraman İkili
(Yönetmen: Jimmy Hayward / 2013)
Vizyonda bu hafta (14 Mart 2025)
Üçü yerli yapım olmak üzere toplam yedi yeni film 14 Mart vizyonunu oluşturuyorlar!
Notlarımız arasında geniş olarak yer alan haftanın tek yenisi ise, açılışını Venedik Film Festivali’nde gerçekleştiren Türker Süer imzalı ‘Gecenin Kıyısı’.
GECENİN KIYISI
-Otorite, kaos, sadakat, görev ve vicdan-
Türker Süer’in ilk uzun metraj kurmacası ‘Gecenin Kıyısı’, dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yaptıktan sonra, Ulusal Yarışma bölümünde yer aldığı Adana Altın Koza Film Festivali’nde ‘Yılmaz Güney Jüri Özel Ödülü’, ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ve ‘En İyi Kurgu’ Ödüllerini, Ankara Film Festivali’nde de ise ‘En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü’nü kazanmıştı. Türkiye’nin politik ve toplumsal açıdan çalkantılı bir dönemden geçtiği zorlu günlerde kardeşi Kenan’ı askeri mahkemeye teslim etmesi gereken subay Sinan’ın hikâyesi izlediğimiz.
Kendilerini farklı saflarda bulan, babaları da eski bir asker olan iki asker kardeşin, 15 Temmuz sürecinde yaşadıkları üzerine cesur ve zihin açıcı bir dram perdede duran. İki kardeşin babalarının 90’lı yılların önde gelen generallerinden olması, adı verilmese de Ergenekon ve Balyoz davaları sırasında yargılanması, öyküye ayrı bir katman eklerken, ülkenin yakın tarihindeki kırılma noktalarıyla ilişki kurmasını sağlıyor. Babalarının trajik ölümü sonrası yolları ayrı düşmüş iki subay kardeşin çatışmaları, toplumsal kargaşanın, çatışmanın ve linç kültürünün içinde öykülenmiş. Siyasi huzursuzlukla, bilinmezlikle, kargaşa ve güvensizlikle yüklü bir ortamda süren yolculuk, aile, kardeşlik, inanç, görev bilinci, sadakat, otorite, vicdan ve fedakarlığın sınandığı bir sınava dönüşür.
Görüntü yönetmenliğini Matteo Cocco’nun üstlendiği, kurgusunu Rainer Nigrelli’nin, yapım tasarımını da Meral Efe Yurtseven ile Yunus Emre Yurtseven’in yaptığı filmin ses tasarımında Jan Petzold’un, müziklerinde Ozan Tekin’in imzası bulunuyor. Yapımcılığını Nadir Öperli, Viola Fügen ve Michael Weber’in üstlendiği filmin başrollerinde Ahmet Rıfat Şungar ve Berk Hakman yer alıyorlar. İki aktörün başarılı performanslarına eşlik eden diğer isimlerse, Mert Tümer, Serkan Ilgaz, Yılmaz Gökgöz, Eda Akalın, Baran Akbulut, Şencan Güleryüz ve Ahmet Kaynak.
Sinan ve Kenan’ın, subay kardeşlerin çalkantılı bir darbe girişimi sırasında yaşadıkları içsel çelişkiler, hesaplaşmalar ve gizemli ama insancıl bir gece yolculuğu… Uzun, kaotik ve sarsıcı bir gecede çıkılan yolculuk, ağır ve zorlu bir sınava dönüşüyor bir anda. Yol filmi görünümündeki politik dram, sosyolojik alt metinler ve psikolojik kırılmalar da içermekte. Özellikle görüntü yönetiminin anlatıya katkısı büyük. Kayıtsız kalmayın! (3,5 / 5)
Haftanın diğer yenilerine bakacak olursak…
‘Les femmes au balcon / Balkondaki Kadınlar’, aktris Noémie Merlant’ın senaryo ortağı olduğu, yönetmenliğini üstlendiği ve oyuncu kadrosunda yer aldığı bir kara komedi! Fantastik tatlar ve gerilim öğeleri içeren karanlık öykü, Marsilya’da, sıcak bir yaz gününde, komşularını gözleyen üç ev arkadaşının tuhaf öyküsünü taşıyor perdeye. Bir gece, sıcak hava dalgasının etkisiyle yaşanan olaylar, beklenmedik ve kanlı bir intikam hikayesine dönüşür. Anlatı, feminist bakış açısıyla tabuları yıkarken, aynı zamanda izleyiciye cesur ve karanlık bir masal sunuyor. Souheila Yacoub, Sanda Condeanu ve Noémie Merlant, filmin başlıca rollerini üstleniyorlar.
Çin yapımı animasyon ‘Xiong chu mo: Ban Wo Xiong Xin / Ayı Kardeşler: Kahramanlar Takımı’, Heqi Shao ve Lin Yongchang ikilisi tarafından yönetilmiş. Briar ve Bramble, gizemli koşullar nedeniyle çok genç yaşta annelerini kaybetmişlerdir. Yıllar sonra, yaşlı bir dişi ayının ortaya çıkmasıyla birlikte, Ayı Kardeşler gerçeği kesin olarak öğrenmeye kararlıdırlar.
Wade F. Jackson’un yazıp yönettiği ‘Persona / Bukalemun’, gerilimli bir suç öyküsü. Masumiyetiyle dikkat çeken genç bir adam, cazibeli ve gizemli bir kadının tuzağına düşer. Kadının onu farklı kimliklere büründürmesiyle başlayan tehlikeli oyun, adamı yalanlar ve suçlarla dolu bir dünyaya sürükler. Artık hayatta kalmak için tek çaresi, içine çekildiği bu karmaşık komplonun perde arkasını aralamak ve kendi kaderini değiştirmektir. Laird Akeo, Debbie Bernstein, Christoph Pieczynski ve Dafne Rotolo başlıca rolleri üstleniyorlar.
‘ZEROBASEONE: The First Tour (Timeless World) in Cinemas / ZEROBASEONE: The First Tour (Timeless World) Sinemalarda’, dokuz üyeden oluşan Güney Koreli erkek müzik grubu ‘ZEROBASEONE’ın geçen yılın sonunda gerçekleştirdiği turu gözler önüne seriyor. Yönetmenler Yoondong Ho ve Hamin Kim.
Gökhan Arı’nın yönettiği korku serisinin yeni halkası olan ‘Sir-Ayet 4’, Murat’ın hasta annesinin bakıcılığını yapmaya başlayan Selma’nın başından geçen ürkütücü olayları konu alıyor. Elif Fatma Baysal, Zeynep Betül Şahin ve Taner Şahin, filmin oyuncuları.
‘Sırr Kudüs Macerası’, yönetmen koltuğunda Fatih Kandemir’in oturduğu bir yerli animasyon. Ömer Dede, Kudüs’te yüzyıllardır açılmamış bir sırrın peşine düşer. Kadim düşmanı Ethan da aynı sırrın peşindedir ve Ömer Dede’yi adım adım takip eder. Ömer Dede’nin torunları Ali, Ayşe ve mahalleden arkadaşları Anjelika, Hasan Naci ve Süleyman ile birlikte Kudüs sokaklarında karşılarına açılan bir kapıdan girdiklerinde kendilerini gizemli ve mistik bir yolculuğun içinde bulurlar. Bu yolculukta onlara Süleyman Peygamber’in yoldaşı Hüdhüd’ün torunu rehber olur. Ali, dedesinin verdiği görevi tamamlamaya çalışırken, Ayşe ise hep hayalini kurduğu masal kuşuyla tanışır.
İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın!
İyi seyirler herkese!
MURAT ERŞAHİN