Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

13 TEMMUZ 2018

12 Temmuz 2018 Perşembe 21:13
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Biri ikinci kez vizyon görecek üçü yerli, toplam on filmin vizyona girdiği hafta, korku-gerilim ağırlıklı! İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! İyi seyirler herkese.


MARY SHELLEY

-Aşk, yaratı ve karanlık-

‘Wadjda / Vecide’ adlı ilk uzun metraj kurmacasıyla tanıdığımız Suudi Arabistanlı sinemacı Haifaa Al-Mansour derinlikli bir biyografiye imza atmış! ‘Frankenstein’ın yazarı Mary Shelley ve kitabın ortaya çıkış öyküsü.

Biyografik dram, Mary Godwin’in, dönemin en gözde romantik şairlerinden Percy Shelley ile olan aşkını ve ilişkileri sırasında ‘Frankenstein’ı yazmasına kadar uzanan hikâyesini ele alıyor. On sekizinci yüzyıl Londra’sında felsefeci babasının kitapçı dükkânında büyüyen Mary, gelecek vaat eden karizmatik şair Percy ile tanışır. Bohem aşk öyküsü, tutkunun yanında; kişisel trajediler ve hayal kırklıkları ile sürerken, çevredeki üçüncü şahısların da etkisiyle, genç kadın, gotik başyapıtını oluşturacak detayları an be an biriktirmeye başlar.

Başrolü üstlenen yirmi yaşındaki yıldız aktris Elle Fanning’e, Douglas Booth, Tom Sturridge, Bel Powley, Maisie Williams ve usta İngiliz Stephen Dillane eşlik ediyorlar. Görüntü yönetmeni David Ungaro’nun kamerası ve dönemin gotik detayları dahil hemen unsuru peliküle yediren birinci sınıf yapım tasarımı, alkışı hak ediyor.

Frankenstein düşüncesinin ortaya çıkışı, bir genç kadının yanı başındaki dünyayla olan ilişkisi ve edebiyatın hayatın tam ortasında nefes alıp verişinin doğallığı. Elle Fanning ve oyuncu kadrosunun bütününün nüanslı performansları, iyi yazılmış öykünün hakkını veriyor. Gotik edebiyatın ürkütücü tarafının yanı sıra, toplumsal ve kişisel karşılığı, dünyevi problemlerin yarattığı kişisel canavarlar! 1986 yılında büyük usta Ken Russell, ‘Gothic’ filminde, Natasha Richardson, Julian Sands, Gabriel Byrne, Myriam Cyr ve Timothy Spall’lı efsane kadro ile korku klasiği ‘Frankenstein’ın yaratıldığı ‘o geceyi’ mercek altına almıştı. Lord Byron’a, Percy Shelley’e, genç yazar Mary Shelley’in iç dünyasına, döneme ve eserinin yaratılma sürecine dair ilginç detayları keşfetmek isteyenler ile ‘edebiyat ve sinema’ meraklıları için kaçırılmaz. (4 / 5)


TERMINAL

-Zorlama intikam-

Vaughn Stein, yazıp yönettiği ilk uzun metrajında, ‘stilize olmak’ adına oldukça zorlama bir suç filmi yansıtmış perdeye. Margot Robbie’yi başrolde izleyeceğimiz gerilimli suç öyküsünde, Simon Pegg, Dexter Fletcher, Max Irons ve uzun süredir perdede göremediğimiz Mike Myers diğer önemli rolleri üstleniyorlar.

Meçhul ve karanlık bir şehirdeki tren garındayız. Gizemli görevlerini gerçekleştirmek için bekleyen iki suikastçı, ölümcül bir hastalığa yakalanmış eski öğretmen, tuhaf bir temizlik görevlisi ve gar restoranında çalışan çekici bir garson. Görüntüde hemen her şey basit ve netken, gizlenen gerçeklerin oldukça karmaşık ve gizem dolu olduğu ortaya çıkar.

Christopher Ros’un başarılı görüntü yönetimi, katmanlı görünüp, son derece basit çözümlenen zayıf senaryoyu ayakta tutmak adına gayret sarf etse de, ‘ortalama’ çıtasının üzerine çıkamıyor ‘epeyce zorlanmış’ hikaye! Benzerini birçok kez izlediğimiz film, tanıdık ve mantık sınırlarını zorlayan klasik bir intikam öyküsü son tahlilde! Gösterişli yapım tasarımı, sadece yanıltıcı bir yaldız atıyor boş kağıdın kenarlarına. Bir parça Margot Robbie akılda kalıyor sadece, kendini fazla önemsemiş içi boş hikayenin ardından. (2,5 / 5)


DEHŞET YOLU

-Issız yolda can pazarı-

Hollywood’a 2008 tarihli korku-gerilim ‘The Midnight Meat Train / Dehşet Treni’ ile merhaba diyen Japon yönetmen Ryûhei Kitamura, aynı türdeki yeni filminde, ıssız ve sapa bir yolda arabalarının lastiğinin patlaması sonucu mahsur kalan bir grup gencin kendilerini avlamaya çalışan acımasız keskin nişancıyla olan mücadelelerini taşımış öyküsüne.

Altı arkadaş, hiç hesapta yokken vahşi bir can pazarında bulurlar kendilerini. Kızgın güneşin ve tekinsiz karanlığın altında kendilerini bir bir avlamak isteyen kamufle olmuş keskin nişancının nerede olduğunu bulmak ve durdurmak için pek şansları yok gibidir.

Kelly Connaire, Stephanie Pearson, Rod Hernandez, Anthony Kirlew ve Alexa Yeames’den kurulu oyuncu kadrosunun yanı sıra, görüntü yönetmeni Matthias Schubert’in filme katkısı büyük. Sinir bozucu, gizemli ve vahşi korku-gerilim, elini korkak alıştırmadan türün ilginç örneklerinden birine dönüşüyor. Bildik olsa da, başından sonuna dek ilgiyle izlettiriyor kendini. İnsan doğasındaki devam edebilme, hayatta kalma iradesi, önüne geçilmez vahşet tutkusu ve yok etme hırsı! İyi… (3 / 5)


Dwayne Johnson başta olmak üzere, Neve Campbell, Noah Taylor ve Pablo Schreiber’lı aksiyon ‘Skyscraper / Gökdelen’, usta Fransız yönetmen Robert Guédiguian imzalı, Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarışıp, iki ödül kazanan incelikli dram ‘La Villa / Deniz Kıyısındaki Ev’, Andrew Wiest imzalı korku öyküsü ‘The Forlorned / Şeytan Kulesi’, sevimli animasyon serisinin üçüncü halkası olan ‘Hotel Transylvania 3: Summer Vacation / Hotel Transilvanya 3: Yaz Tatili’ ve üç yerli yapım; ikinci kez vizyon gören Meltem Bozoflu’nun yönettiği ‘Cici Babam’, Ruhi Sarı ve Süheyl Uygur’un başrolleri üstlendiği ‘Bende Kal’ adlı komedi ile gerçek bir hikayeden yola çıkan korku örneği ‘Kapalak Kızı’, haftanın notlarımız arasında yer alamayan diğer yenileri. Tekrar iyi seyirler herkese! MURAT ERŞAHİN






Diğer Yazılar