NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

YETER Kİ MÜZİK OLSUN

14 Ekim 2024 Pazartesi 10:00
NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

Müzik piyasamız hareketleniyor. Hem yerli hem yabancı albümler arka arkaya sunuluyor piyasaya. “World music” rafları da hareketlenmeden payını aldı. Çalışkanlığı dillere destan EMI Arabia’nın üstün çabaları sonucu bütün dünyayı etkisi altına alan Arapça albümler, EMI Türkiye’nin  gayretleri ile fazla bir zaman geçmeden bize de ulaşabiliyor artık. Yakın bir zamanda; Iraklı müzisyenlerin çalışmalarından toparlanmış “Mesopotamix-From Babylon to Baghad” ve  “club & chillout classsics” alt başlıklı çift disklik “Arabianigts” adlı derleme albümler raflarda yerini aldı. Ardından da, bu aralar bütün dünyayı kasıp kavuran Samira Saeed’in “Youm Wara Youm” adlı albümü yayınlandı. 
Ülkemizin “world music” raflarında, en fazla (Yunanca albümler ile birlikte) Arapça albüm bulunmakta. Amr Diab’ın bizde ulaştığı popülerlik seviyesi nedeniyle, bu dildeki albümler daha çok aranır sorulur oldu. EMI Türkiye de, bu dalgayı destekleyerek ilginin sürmesini, hatta daha fazla tırmanmasını sağlıyor.
Dalgalar yükseliyor. Hatta Samira Saeed’in yardımıyla, iş bir fırtınaya bile dönüşebilir. 90’lı yıllar ile birlikte (tıpkı bizdeki gibi) büyük bir değişim geçiren bu müzik türü; değişen yüzü ve hızlanan ritmiyle, önceleri bu tür müziğe her zaman yakınlık duymuş DJ’lerin desteğini arkasına aldı, sonra da her türden müzisyen ya da DJ’in ilgisini çekmeye başladı. Claude Challe’ın “Buddha Bar” serisi ise, Arapça şarkıları dünyanın her yerinde en tepelere taşıdı. Arap kökenli şarkıcılar bu işin keyfini sürmeyi sürdürüyor. 
Son olarak Samira Saeed, bu tür müziğe her zaman çok mesafeli davranmış İngiltere’de BBC Radio 3’ün bir ödülünü elde etti ve başta Rai olmak üzere, bu türden her türlü müzik ya da isme direnen İngiltere’nin kapıları da böylece açılmış oldu. Faslı şarkıcı Samira Saeed, aslında çoğumuz için yabancı sayılmaz. 
Şarkıcı, Ajda Pekkan’ın da yarıştığı 1980 yılındaki Eurovision yarışmasında (Samira Ben Said adıyla) Fas’ı temsil etmiş ve  seslendirdiği “Bitakat Hob” adlı şarkıyla (yedi puan toplayarak) 18. olmuştu. Ajda Pekkan, 23 puan toplayarak 15. olmuştu biliyorsunuz ve bu dereceyi, büyük çapta, o yıl ilk defa yarışmaya katılan Fas’ın verdiği 12 tam puana borçluydu. Fas, bu yarışmaya sonradan hiç katılmadı. Ama  bu yarışma, Samira Saeed için oldukça önemli bir başlangıç oldu. Şarkıcı, hemen sonra Fas’tan ayrılıp Mısır’a yerleşti ve bu ülkenin önde gelen müzisyenleri ile işbirliğine girişti. Sonuç, onlarca albüm, onlarca dillere yerleşen hit şarkı...
 Samira Saeed, epey bir zamandır Mısır’ın en popüler şarkıcılarından biri. Son bir iki yıldır, EMI Arabia’nın, şarkıcıyı dünyaya pazarlama girişimleri iyice hızlanmıştı zaten ve nihayet “Youm Wara Youm (Günden Güne)” adlı son albümle bu becerildi. Kimi eleştirmenler, bu son albümün başarısını, albüme adını veren şarkıda Cheb Mami ile düet yapılmış olmasına bağlamakta ama aslında gerçek hiç öyle değil. Artık “yükselen yıldız” Samira Saeed’in bizzat kendisi. Cheb Mami  ve (Khaled, Taha gibi) benzerleri için  parlak günler çoktan bitti. Bu alanın star’ları, artık Mısır ya da Lübnan’dan çıkıyor. Amr Diab gibi, Nawal Zoughbi gibi...
Ya da Irak’tan çıkıyor. Kazem Al Saher gibi. Al Saher, bizde pek fazla bilinen bir isim değil. Ama  bütün dünyada, en az Amr Diab kadar tanınmakta – sevilmekte. Iraklı şarkıcının en büyük sorunu ise ismi. Neredeyse her ülkede başka türlü yazılmakta. Kazim, Kadim, Kadem hatta Karim... Soyadı da çoğu ülke için net değil. “Mesopotamix” albümünün en güçlü silahı olan şarkıcı, bu albümde “Kadim Al Sahir” olarak adlandırılmış mesela. Ama “Kazem Al Saher” şeklindeki yazılma biçimi, üzerinde en çok mutabık kalınmış olanı. Amr Diab da, “Amro” ve “Amre” den geçip “Amr”a gelmişti zaten. Timur (Selçuk)’un “Timour”, Tülay'ın (German) “Toulai” haline geldiğini bilen bizim gibi ülkeler için durum aslında şaşırtıcı değil. “Ses” ve “gırtlak” yapısı farklı ülkelerden Latin alfabesine yapılan transfer  çoğunlukla çok kolay olmuyor. 
Ama bir şekilde orta bir yolda uzlaşılıyor. Tıpkı bu ülkelerde yapılan müziğin, alt yapısını “Batılı” bir hale getirmeyi kabul ettikten sonra dünyayı daha rahat dolaşmaya başlaması gibi. Böyle yapılması, hem bizde hem dışarda “Müziğimiz yozlaşıyor - elden gidiyor” feryatlarına da yol açmakta ama  bunu kimsenin dinlediği yok. Siz de dinlemeyin.  Ritim yükselmese, alt yapı değişmese ne Saher ne Diab ne de Saaed ulaşırdı bize. Bu ve benzeri isimler; durmadan çalacak söyleyecek ama hep kapalı kapılar ardında kalmaya devam edeceklerdi. Ne biz onları duyacaktık ne de onlar Tarkan’ı.


BULURSANIZ KAÇIRMAYIN
Mesopotamix / Derleme – EMI – CD
Arabianights / Derleme – Virgin – CD
Oriental Garden – Derleme – ClubStar – CD
Oriental Club – Derleme – PolyStar – CD
Qusat Habebain / Kazem Al Saher – EMI – CD
Al Hob Al Mostaheel (Remix Version) / Kazem Al Saher  – Arko – CD
Mayall Mayall / Amr Diab – Ariola – 45’lik
Rewind / Amr Diab – EMI - CD
Youm Wara Youm / Samira Saeed – EMI – CD
The Best of / Samira Saeed – EMI – CD

NAİM DİLMENER



Diğer Yazılar