AŞKTAN ÖLMEK

Demet Akalın, Hakan Peker destekli “Unuttum” albümüyle bütün o “Erkek dediğin sarmalar sarmalar, kadın dediğin çalkalar çalkalar” bayağılığını bir parça olsun unutturmayı başarmıştı. Kısmen “Senin anan güzel mi?” sorusunu müteakiben ‘pazar yeri’ne dönmüş ‘özel yaşam’ı renklendirmek, kısmen de “Hangi ‘Demet’ daha ünlü göstereceğim sana” hırsıyla girişilmiş sahne – albüm çalışmalarında kimsenin ummadığı kadar başarılı olmuş Demet Akalın, belli ki durması gerektiği noktayı iyi bilmediği – hesaplayamadığı için, “Banane” adı verilmiş son albümüyle, daha evvel hanesine kaydedilmiş bütün olumlu puanları sıfırlayacak. Gerçi bu olumlu puanlar da öyle çok değildi; Hakan Peker’in çizmiş olması muhtemel bir plan dahilinde yaratılmış (iyi değil ama kötü olmayan) bir albüm, hiç de fena olmayan (hatta bir parça cazip) “Unuttum” şarkısı, bu şarkıya çekilen (ve insana 50’lerin sonu – 60’ların başında Staten Island’taymış gibi bir duygu veren) klip ve renklerden ‘mavi’nin yerinde kullanımı, kimselerin zaten çok şey ummuyor olduğu bu kızcağızın bir parça kabul görmesini sağlamış, “sarmalar / çalkalar”ın biriktirdiği nefret dozunun hafiflemesine yol açmıştı. Ama Akalın oturduğu yerde duran (ya da durduğu yerde oturan) biri olmadığı için bir albüm daha yapmaya karar verdi; sonuç, dünyanın en zavallı – en lüzumsuz şarkılarından oluşan bir albüm, ya da ‘albüm’ demeye bin şahit isteyen bir ‘şey’… “Unuttum”un üzerinden çok geçmemişken Akalın’ın yeni bir albüm çıkartabilmiş olması çoğu kişiyi şaşırtmış olmalı. Ama şaşıracak bir şey yokmuş.
Birbirinden kötü – manasız şarkılardan oluşan böyle bir albümü her canı çeken ayda bir bile yapabilir aslında, tam bir seri imalat örneği. Şarkılar yazıldıktan – söylendikten sonra bir daha dönüp bakılmamış – kontrol edilmemiş; tarladan soframıza yani…
TARİH VE KİTAP
Albümün açılış şarkısı olan (Burak Öksözoğlu’nun) “Banane”si, bu manken şarkıcılara şarkı pazarlayan çalgıcı sınıfının bütün çapsızlığını gözler önüne seren mükemmel bir örnek. Şarkıdaki söz – müzik uyumsuzluğu, bu piyasanın görebildiği en uç örneklerden biri: “Hangi tarihte görülmüş çok sevdi diye ölen birisi, ya da hangi kitap yazmış aşkın çok günah olduğunu” gibi devrik – mevrik dizelerle başlıyor bu şarkı. Öksüzoğlu’nun “Hangi tarihte?” şeklinde dile getirilmiş saçma merakı (ki bu soruya, ‘ortaçağ’ ya da bin dokuz yüz bilmem kaç şeklinde cevap verildiğinde ne olacaktı ki?) ciddiye alınmayıp geçilse bile her şey normale dönmüyor. ‘Çok sevdi diye ölen’ birileri hep oldu; 1980 model isimli, 2000 model ‘kafa’lı Burak – Demet ikilisi için böyle bir şey ‘saçma’ görünebilir ama aşkından (gerçekten) ölen sayısız insan olmuştur, hala da var. Bu dizelerdeki ‘kitap’ sözcüğü ise Demet Akalın’ı içler acısı bir durumda bırakmış. Şarkının bu bölümü üç hecelik bir şey istiyorken, iki hecelik ‘kitap’ sözcüğü, Demet’e (mecburen) ‘kısa’ geliyor ve kızcağız “Aaa” diye uzata uzata perişan oluyor. Albümün arka kapağında 13. şarkı olarak gösterilmiş ama diskte 7. şarkı olarak dönen “Tamamdır” ise Ayşe Hatun Önal’ın “Çeksene Elini”sinin kötü bir kopyası.
Şarkıyı hem yazan hem de düzenleyen Arzu Aslan, kendisini bir şarkı yaratmış gibi görüyor olabilir ama durum aslında öyle değil, bu formda bir şarkı daha önce yapıldı. İbrahim Tatlıses’in sesinden klasikleşmiş Burhan Bayar şarkısı “Yalnızım”ın düşürüldüğü durum anlatılır gibi değil. Bu kült şarkı, ancak bu kadar kötü yapılabilirdi… Albümde Yıldız Tilbe ve Serdar Ortaç gibi ‘marka’lar da var. Tilbe’nin Akalın’a verdiği şarkılar, bugüne kadar yaptıklarının tatsız bir tekrarı – çoğaltılması gibi. Galiba Yıldız Tilbe gibi her şarkısını yürekten bir çığlık olarak çıkaran birini bile ‘doğru yol’a getirdi bu piyasa. Tilbe artık işin parasında – pulunda gibi; hemen yazıyor – teslim ediyor; paralar peşin… Serdar Ortaç ise bir parça Sezen Aksu gibi oldu; kendi söylemek istemediklerini – söyleyemeyeceklerini başkalarına söyletiyor artık: “Kalbimi kapatmışım sen gibilere, sen de kendin gibi bir şerefsize aç”… “Bittim” adlı bu Serdar Ortaç şarkısı, oldu olacak (Serdar Ortaç söyleseydi eğer, ona birkaç numara ‘tuhaf’ gelecek bir sözcük olan) “Şerefsiz” olarak isimlendirilseydi bari, nasılsa ‘cahil cesareti’ başını almış gitmiş bu albümde, bir parça fazla olması kimseyi şaşırtmayacaktı.
Albümün tek bir düzgün yanı var, o da (‘yeni dalga’ filmlerinden bir kare gibi duran) kapağı.
BULURSANIZ KAÇIRMAYIN
Ayşe Hatun Önal’ın “Sonunda”sı (mümkünse iki disklik özel baskısı)
Demet Akalın’ın “Unuttum”u
Mine Kürkçüoğlu’nun “Haftaya” ve “Tanrı Bilir Kul Bilmez” 45’likleri
Petek Dinçöz’ün “Foolish Casanova”sı
Harika Avcı’nın “Deliyim”i
Herhangi bir güzellik kraliçesine ait herhangi bir ‘taç’ (eskicilere düşme ihtimali her zaman vardır)
SAKIN YAKLAŞMAYIN
‘Tarih’ ve ‘kitap’ takıntılı genç kuşak ‘yaratıcı’lar
‘İbrahim takıntısı’nı çözememiş şarkıcılar
‘İbrahim takıntısı’ çözülemesin diye var güçleriyle şarkı pompalayan şarkı yazarları
‘Takıntı’da adı geçen adamın bizzat kendisi
Ve diğer ‘Demet’i
KEŞKE OLSA
Harika Değirmenci, Mine Kürkçüoğlu ve diğer 70’li ‘manken’lerin remix’lerinden oluşan bir albüm (‘bonus’ niyetine kızların fotoğraflarından oluşan bir kitap da olsa tadına doyulmaz)