Konuk Yazar

SATIŞ DA YAPARIM, AJANLIK DA...

10 Ekim 2021 Pazar 09:51
SATIŞ DA YAPARIM, AJANLIK DA...

Casuslar dünyası popüler kültür vasıtasıyla daha çok ‘James Bond’lardan ‘Jason Bourne’lara uzanan çizgide gelişen, entrikanın yanı sıra aksiyonun öne çıktığı serüvenlerle zihinlere yerleşmiştir. Oysa hayatın akışına paralel daha yavaş akan ama bedelleri ve izleri daha derin olan öyküler de vardır ve onlar edebiyatın ya da sinemanın sunduğu kurgunun ötesinde tamamıyla gerçektirler. Bu tür seçeneklerin çoğunu ise John le Carré’nin romanlarında ve onların beyazperdedeki yansımalarında buluruz.

Haftanın yenilerinden ‘Kurye’ (‘The Courier’), casuslar dünyasını gerçekçi çizgilerde resmedenler sınıfında (Zaten öyle de olması gerekiyor, ana karakteri ‘gerçek’ bir kişi). Öykü kısaca şöyle: 60’lı yıllar... Soğuk Savaş döneminde Sovyet lideri Kruşçev, ABD’nin Türkiye ve İtalya’daki üslerinde bulunan nükleer füzelerine karşılık Küba’ya nükleer füze yerleştirilmesine karar verir; bu da olası bir savaşın kapısını aralar ve tüm dünyayı gerilime ve korkuya sürükler. Kendi halinde bir işinsanı olan Greville Wynne daha çok Macaristan ve Çekoslovakya gibi Doğu Avrupa ülkelerine satış yapmaktadır. Günün birinde ticaret dünyasından tanıdığı ama aslında MI6’e çalışan Dickie Franks ve CIA temsilcisi Emily Donovan onu yemeğe davet eder ve tekliflerini sunarlar: Sovyetler’e de mal satacak, bu esnada kendilerine ‘casusluk’ yapmak için çağrı yollayan Albay Oleg Penkovsky üzerinden gelecek belgeleri kendilerine ulaştıracaktır. Kabul etmekte tereddüt etse de nihayetinde ülke çıkarları söz konusudur; bu maceraya atılır ama işler giderek sarpa sarar...

Tiyatro kökenli Dominic Cooke, filminde Wynne ve Penkovsky arasında görev itibariyle başlayan mesafeli bir dostluğun daha derinlere inen yolculuğunun katmanlarını yansıtıyor. İngiliz işinsanının Moskova yolculukları, eşi Shelia tarafından gizli bir gönül ilişkisi olarak düşünülse ve aile düzeni çatırdasa da Wynne görevini sürdürüyor. Lakin KGB, olaya el koymakta gecikmiyor.

 

OYUNCULUKLAR ETKİLEYİCİ

‘Kurye’ aslında kan bağı açısından daha çok Spielberg’ün ‘Casuslar Köprüsü’ne (‘Bridge of Spies’) yakın duruyor. İki cephede gelişen olaylar, Sovyet tarafı, hapishane bölümleri derken gerilim bürokratik hamlelerde kıyıya vuruyor. Benedict Cumberbatch’ı Wynne rolünde, son dönemlerdeki en etkileyici performansıyla karşımıza getiren filmde Penkovsky’yi canlandıran Gürcü oyuncu Merab Ninidze de çok başarılı.

Dominic Cooke’un yapıtı, sinematografik yanından çok böylesi bir kişiliği hatırlatmasıyla önemli bence. Filmi izledikten sonra kaynaklara göz attım; Greville Wynne gerçekten ilginç bir karaktermiş ve ‘kuryelik’ kariyeri sonrası da ayrı bir filmi hak ediyormuş. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/09.10.2021)



Diğer Yazılar