Konuk Yazar

BAŞLADIĞI GİBİ BİTİREMİYOR...

29 Aralık 2019 Pazar 10:26
BAŞLADIĞI GİBİ BİTİREMİYOR...

Erkek değerlerini yücelten bir kadın düşmanının kurduğu Hawthorne Üniversitesi’nde Noel zamanıdır... Bir grup kız öğrenci, yüzü maskeli, peleriniyle de ortaçağdan çıkmışa benzer bir kişi tarafından öldürülmeye başlar... Öte yandan birkaç yıl önce bir partide tecavüze uğrayan ve yaşadıklarının travmasıyla hayatına devam eden Riley ve arkadaşlarının cep telefonlarına tuhaf mesajlar gelmektedir. Kızlar, etraflarında kaybolan arkadaşlarının peşine düşer ve karşılarında garip bir oluşum bulurlar...
1974 Kanada yapımı, düşük bütçeli bir korku filminin, #MeToo hareketinin reflekslerine uygun hale getirilerek yeniden çevrimi olan ‘Kara Noel’ (‘Black Christmas’) son derece doğru noktalardan hareket ediyor ama belli bir aşamadan sonra hem klişelere sırtını yaslayarak yüzeyselleşiyor hem de arka arkaya gelen birçok mantık hatası barındırıyor.
Yönetmenliğini eski oyuncu Sophia Takal’ın üstlendiği, akla zarar senaryosunu da Takal’la birlikte eski bir sinema eleştirmeni olan April Wolfe’un kaleme aldığı filmde ‘gizli masonik bir örgüt’ tadındaki gençler, artık feminist refleksler yüzünden ayaklar altına alınan erkeklik değerlerini (!) eski güçlü günlerine döndürmek üzere harekete geçiyor. Bu arada filmde okulun ırkçı ve cinsiyetçi kurucusu Calvin Hawthorne’un, kendi yolundan giden erkeklere doğaüstü güçler bağışlayan büstü meselesi var ki, sanki ironi olsun diye senaryoda yer almış ama bu durumun üstesinden gelinemediği için fazla sakil ve karikatürize kalmış. Katil(ler)in ok atarak kızları yok etmeye çalışması da filmdeki bir başka ‘kitsch’ unsur.
Sonuç olarak, bakış ve duruş açısından doğru noktalardan yola çıkan ama varmak istediği hedefte fazlasıyla sorunlar yaşayan bir yapım olmuş ‘Kara Noel’. Filmin beni asıl rencide eden kısmı ise senaryo ortağı eski sinema yazarının, bu kadar kötü bir metne imza atarak mesleğimize halel getirmesi oldu! UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/28.12.2019)



Diğer Yazılar