ZORLA GÜZELLİK OLMAZ
Yıllardır “Yapılacak, yapılıyor, bitmek üzere…” denilen Füsun Önal’ın ilk CD’si nihayet yayınlandı. Geç oldu ama temiz oldu. Odeon ile Sony gibi iki önemli firmanın işbirliği ve Nino Varon gibi efsanevi bir prodüktörün emeği ile tamamlanmış olan bu albüm, Füsun Önal’ın müzikal geçmişinin (eksiksiz değil ama) son derece derli toplu bir özeti. Füsun Önal’ın bir ‘best of’ yapacağı, 45’lik ve LP’ler üzerinde kalan şarkılarını, orijinal halleriyle, yani oldukları gibi diske transfer edeceği konusu tam altı yıllık bir hikaye.
İlk olarak, 1998 yılının sonbaharında, Selda’nın firması Majör, Türk popunun bu ‘en enerjik’ kızını ‘digital’ bir formata nakletmeye niyetlenmişti. Bu konuda bayağı çalışılmış, hazırlıklar yapılmış, iş şarkıların izinlerini toparlamaya gelmiş ve tam da işin bu safhasında bütün kapılar tek tek kapanmaya başlamıştı. Albümün önündeki en büyük engel Zeynep Talu olmuştu. Füsun Önal, aynı zamanda yakın dostu da olan Çiğdem Talu ile çok sıkı çalışmış, birlikte çok şarkı yapmıştı ve (double olması planlanmış) bir Füsun Önal albümünde de, mecburen çok fazla Çiğdem Talu şarkısı olması gerekiyordu. ‘Çiğdem Talu’nun varisi Zeynep Talu’, Füsun Önal ve Selda’nın önüne “Şarkı başına bilmem kaç bin dolar” gibi bir fatura çıkardığında, bu albüm işi kendiliğinden sarpa sarmıştı. Sezen Aksu gibi herkesin kapısında kuyruk olduğu bir ismin bile (üstelik hem sözlerini yazdığı, hem bestelediği şarkılar için) ancak isteyebileceği bir fiyatı yalnızca ‘söz fiyatı’ olarak talep etme gücünü kendinde bulan Zeynep Talu, ancak altı yıl sonra çıkarılabilmiş “Ah Nerede” albümünün de, yayınlanmış olan bu halinden daha ‘zengin’ yapılabilmesini engelleyen isim olmuş.
Albümde, Çiğdem Talu imzalı tek şarkı bulunuyor: “Minik Kuş”. Önal’ın, 1975 yılında yapılan ilk Eurovision elemelerinde seslendirdiği bu Attila Özdemiroğlu bestesi, muhtemelen albümde ağırlığı ciddi bir şekilde hissedilen bu müzisyenimizin çabaları ile albüme alınabilmiş. Bu çaba sonucu da, bütün taraflar, Füsun Önal’ın best of’unu tamamen Çiğdem Talu’suz yayınlama ayıbından kurtulmuş. “Yıldönümü”, “Anlamıyorum”, “Beni Hatırlar mısın?”, “Zorla Güzellik Olmaz” ve “Neden Tuttun Elimi” başta olmak üzere çok sayıda Çiğdem Talu-Melih Kibar ortak çalışması, hiç şüphesiz “Ah Nerede” adlı bu diski çok daha mükemmel, çok daha vazgeçilmez kılardı ama olamamış işte. Geçmişin disklere aktarılmasında karşılaşılan güçlükler de hep aynı. Bu şarkıları zamanında yayınlayan firma sahiplerini bulmak gerekiyor önce. Firmaların büyük bir kısmı piyasadan çekilmiş olduğu için hiç de kolay bir iş değil bu.
Bir dedektif gibi aramak-taramak gerekiyor. Firmanın ilk sahiplerine ya da mirasçılarına, ya da haklar deveredilmişse yeni hak sahiplerine ulaşılabildiğinde ise iş ancak başlayabilmiş oluyor. Yıllardır kimsenin adını anmadığı bu şarkılar, sırf birileri yayınlamak istiyor diye apansız kıymete biniyor, yurt dışındaki yapımcıları bile güldürecek fiyatlar çekiliyor, rakamlar isteniyor. Genellikle iş bu safhada yarım kalıyor ama, bir şekilde bu atlatılabildiğinde de, söz ve beste (bazen de düzenleme) üzerinde hakkı olanlarla temasa geçmek, onları bulmak, bulduktan sonra da razı etmek gerekiyor. Neresinden baksanız çok zor bir iş bu. Zaten bu nedenle de, müzikal geçmişini digital bir ortama transfer etme konusunda (filmlerimizin VCD ya da DVD’lere aktarılmasında olduğu gibi) neredeyse en geri kalmış ülkelerden biriyiz. Millet bu konuda, (hiç yayınlanmamış demo kayıtların, yeni mix ve versiyonların, restore edilmiş görüntülerin eklenmesiyle zenginleştirilmiş yeni baskılarla) ikinci-üçüncü tura geçmişken, biz hala ilk turun en başlarındayız ve şartlar böyle kaldıkça da aynı noktada sürünmeye devam edeceğiz. Birileri her zaman bir şeyler yapmaya kalkacak, proje geliştirecek, biraz yol alacak ama albümlerin akıbetlerini, her zaman da Zeynep Talu, Sezen Cumhur Önal ve benzeri ‘zor’ isimlerin “Hayır!..”ı belirleyecek.
YALVARACAK DEĞİLİZ
İlk plağını (“You Don’t Have To Say You Love Me”) 1966 yılında, henüz bir lise öğrencisiyken yapan Füsun Önal, altın çağını yaşamak için epeyce beklemek durumunda kaldı. Şarkıcı, ilk plağını yaptığı günden 1971 sonlarına kadar bir dolu deneme yapmış olmasına rağmen bir türlü şeytanın bacağını kıramamış ve beklenen başarı 1972 yılında yapılan “Flört” adlı plakla gelmişti. Bu plağı, “Senden Başka” gibi bir hit takip edince her şey çok yolunda gitmiş ve ardından da devreye Attila Özdemiroğlu’nun girmesiyle Füsun Önal, tamamen ‘zaptedilemez’ bir noktaya evrilmişti. Özdemiroğlu-Önal birlikteliği; “Ah!.. Nerede”, “Oh Olsun” gibi 45’likler ve “Alo… Ben Füsun” gibi, hem içi hem dışı mükemmel bir albümle taçlandı. Müzik piyasamızın o güne kadar görebildiği en şık kapak tasarımına sahip olan bu albüm, bu özelliği ile, günümüzün birçok albümünü bile geride bırakacak yetkinlikteydi… Önal, Özdemiroğlu dönemini ‘özel’ nedenlerle kapamak mecburiyetinde kaldığında ise devreye Melih Kibar-Çiğdem Talu ikilisi girmişti. Talu ile daha Özdemiroğlu ile birlikteyken tanışan Füsun Önal; Talu’nun Kibar ile birlikte Erol Evgin’i en tepeye çıkarması üzerine bu ikili ile çalışmaya karar vermiş ve bu karar da (tamamının bu son diske geçemediğini söylediğimiz) olağanüstü güzellikte şarkıların ortaya çıkmasına sebep olmuştu.
Füsun Önal’ın, 70 rüzgarlarını 2000’lerde bile estirebilecek olan “Ah Nerede”si, yalnızca keyifli repertuarından dolayı değil, yukarda sıralanmış bütün engelleri aşarak önümüze çıkabilmesi nedeniyle de ilgiyi -desteği hak etmekte. Füsun Önal şarkılarına, hayatı çok fazla ciddiye almaktan dolayı perişan olduğunuz anlarda özellikle sarılabilirsiniz. Durduk yerde; sağ elinizi tam kalbinizin üstüne koyarak “Bir bilen olsa ah nerede…” deyip durmanız ya da birilerine manalı manalı bakıp “Az mı çektirdin bana, kül oldum yana yana…” diye nağmelenmeniz belki “Delirdi mi ne?” fısıldaşmalarına yol açabilir ama sizi içine düştüğünüz kaostan da (hiç olmazsa o an için) ferah ferah kurtarır.
“Ah!.. Nerede”nin Koray Can damgalı remix’i ile, bundan fazlasını bile yapabilirsiniz. Şarkıya, geçmişin duygusunu perişan etmeden çağdaş bir kılık biçebilmiş olan Koray Can, bu remix ile, size saatler sürebilecek bir ‘hareket halinde olma’ şartlarını hazır etmiş. Tam da şarkının asıl sahibinin hep yaptığı gibi, devir değişikliğine rağmen hala yapmak istediği gibi.
BULURSANIZ KAÇIRMAYIN
“Alo… Ben Füsun” ve “Birtanem Beni Hatırlar mısın?” albümleri
Başta “Flört”, “Senden Başka”, “Oh Olsun” ve “Ah!.. Nerede” olmak üzere çoğu 45’lik
“You Don’t Have To Say You Love Me” EP’si
SAKIN YAKLAŞMAYIN
“Saat 12... Daha Sabaha Çok Var” albümü
“Biz Barışçı Milletiz” 45’liği
NAİM DİLMENER