NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

AÇTIM AŞK DEFTERİMİ

13 Haziran 2021 Pazar 22:08
NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

Nedense hep “Telespor” programlarındaki hali ile hatırlarım  Ayla Dikmen’i. Siyah-Beyaz tek televizyon kanalımızın, bütün bir pazar öğleden sonrasını kaplayan programıydı Telespor. Bunaltıcı Pazar günlerini daha da bunaltıcı hale getirmek için elinden geleni ardına koymayan bu programın aklımda kalan en hoş anıları hep Ayla Dikmen’ le ilgili... Sanatçı ‘Aşk Defteri’ ni açtığında her şey değişirdi... Sıkıntılar dağılır, yüzlere muzip bir ifade yerleşir ve gözler ekrana yapışır kalırdı... Sayfa sayfa çevrilirdi ‘Aşk Defteri’ : İlk sevgili hangisi, nasıl yakmış bunca ateşi... İnanmazdık görmesek karşımızda aşk tüten o yüzleri... Her birisi bir başka alemdi ve arardık o günleri. Kimisi ağlatmış kimisi güldürmüş, kimisi sevmiş kimisi ise sever görünmüştü... 
Üniversitenin ilk yıllarındaydım ve henüz değil çuvalla sevgili bir tek sevgilim bile yoktu ama varmış gibi dalar giderdim Ayla Dikmen’e. Sürprizini de bu şarkının sonunda yapardı Ayla Dikmen... Bizde çok sade olduğu izlenimi uyandırmış kostümünün (sanatçının giydiklerine ‘elbise’ ya da ‘kıyafet’ demek gafletinde bulunmayacağım)  kolları şarkının sonuna doğru açılır ve pullar- tüyler  boncuklar bütün bir ekranı kaplamak üzereyken şarkının son dizesi gelirdi: ‘Gülen resimlerin arkasından hep  aynı sevgili bakar...’ Anlardık ki, defterin tıklım tıklım dolmasına sebep olan epeyce insan gelip geçmiş ama aslında hep aynı kişi sevilmiş, yalnızca O... Bu olup bitenin tuhaf bir takıntı mı yoksa emsalsiz bir sadakat örneği mi olduğu konusunda kafanız karışmışken ikinci şarkısına başlardı sanatçı: ‘Bir daha aşık olmak mı?.. Ay Ay Ayy...’ 

AY AY AYY
Türk Popu’ nun öncülerinden biri Ayla Dikmen. Daha ortada ancak üç-beş kadın solist varken müziğe bir giriş yapmış  sanatçılarımızdan. Sevinç Tevs, Rüçhan Çamay, Ayten Alpman ve Tülay German’ dan hemen sonra... Adının yaygın olarak bilinmeye başlanması 1965 yılına denk gelir. Birincisi 1964 yılında yapılan  Balkan Melodileri Festivali’ ne Tülay German–Erol Büyükburç-Tanju Okan gitmişken ve üstelik çok da başarılı olmuşken, kimbilir neden, bir sonraki yıl yapılan ikinci festivalde ‘milli’ kadro değiştirilir ve  Erol Büyükburç’ un yanına bu sefer de Ayla Dikmen ve Başar Tamer eklenir.  Bu kadro da büyük bir başarı ile döner memlekete (en azından gazete ve dergiler böyle söylemektedir) ve Ayla Dikmen ayağının tozu ile bir açıklama yapar havaalanında bekleyen gazetecilere: “ Tatlı hatıralarla ayrıldık oradan, herkes ‘harika harika’ diye bağırıyordu... Bir tek otobüs yolculuğundan şikayetçiyim, çok yorucuydu...

” 1943 yılında İzmir’ de doğan Ayla Dikmen, bu ‘tatlı hatıralar’ ın vuku bulmasından yalnızca iki yıl önce şarkı söylemeye başlamıştı. Çocuk denecek bir yaşta Halk Müziği ile ilgilenmiş hatta  kendisini yetiştiren hocası İhsan Ünal ile Ankara Radyosu' na özel bir plak da yapmıştır ama, sonraları, her ne olup bittiyse Halk Müziği’ nden vazgeçmiş ve bir yandan ‘aranjman’ bir yandan ‘Anadolu Pop’ olarak uç vermiş Türkçe Pop’ a katılmaya karar vermiştir sanatçı.

Çok çabuk bir şekilde de ilk ödülünü elde eder. İkinci Boğaziçi Müzik Festivali’ nde ‘en iyi şantöz’ ödülünü kazanır. Çok başarılı,bol ödüllü geçecek bir müzik yaşamının ilk ödülü olur bu. Geçmişte alınan Halk Müziği eğitimi ilk yapılan plakları da etkiler, ‘Niksar’ın Fidanları’ ve ‘Mühür Gözlüm’ gibi Türküler plak yapılır öncelikle. Sonra da ‘ver elini aranjman’...

Netfon firması ile anlaşmalı olan sanatçının plakları arka arkaya çıkmaya başlar... O dönemde (60’ların sonu) yapılanlardan en çok ‘Nereye / Sensiz Yaşamam’ adlı plak ses getirir. ‘Nereye’, Özdemir Erdoğan’ ın ‘Duyduk Duymadık Demeyin’, ‘Sensiz Yaşamam’ ise Ajda Pekkan’ ın ‘Sensiz Yıllarda’ adlı şarkısının bir başka versiyonudur. Ayla Dikmen’ in versiyonları diğerleri kadar parlak olmamakla birlikte bu plak epeyce satar. Sebeplerden biri, başkaları tarafından popüler hale  getirilmiş iki ayrı şarkının bir arada olmasıysa da, asıl sebep Ayla Dikmen’ in yaptığı her plağın zaten satıyor olduğudur.  Çünkü seçilen şarkı, yazılan sözler nasıl olursa olsun ‘kapı’ gibi kadrolarla çalışmaktadır Ayla Dikmen. Sözgelimi şarkıların çoğunun düzenlemesini ülkemizin yetiştirdiği en önemli müzisyenlerden olan Emin Fındıkoğlu yapmaktadır. Ayla Dikmen’ in Netfon’ a yaptığı son plaklardan biri ‘Alyanaklım / Yanan Mum’ olur. Arkalı önlü iki muhteşem Mustafa Alpagut bestesinin yer aldığı bu plak  tam anlamı ile kıyamet kopartır, ‘Alyanaklım’ şarkısı stadlara taşınır: ‘Alma alma yanakların...’

Stad taifesi her zaman yaptığını yapmış, epeyce karanlık cinsel fantezilerini giydirmişti şarkıya.  70’ lerin ortalarına doğru Ayla Dikmen Coşkun Plak’ a geçer... Her biri ayrı ayrı birer kitsch abidesi sayılabilecek plaklar sırayla buradan çıkar. Yazımızın başlığına geçen 'Aşk Defteri', şimdi olsa yeni bir Salman Rüşdi vakası olmaya hak kazanamasa da epeyce gürültü koparabilecek  ‘Hu Bismillah’ , Telespor kameramanlarının  gözlerine doğru yapılmış  el kol işaretleri eşliğinde söylenmiş ‘Onu Bunu Bilmem Kararlıyım’ ve daha niceleri...
Bu çok parlak, zengin, tadına doyulmaz ölçüde çok keyifli ve eğlenceli geçmişten neredeyse hiçbir şey bulunmuyor günümüzde... Sahafları arayıp tarayarak elinize üç-beş 45’lik geçirebilir ya da Coşkun Plak’ tan çıkan kötü kayıtlı bir kasete talim edebilirsiniz. O kadar.  ‘Aşk Defteri’ ni yeniden açmak , ‘Hu Bismillah’ deyip kafaları çekmek, ‘Kim Dinler Sizi / Sevmişiz Birbirimizi’ diye meydan okumak ya da yerli yersiz ‘Ay Ay Ayy’ demek isteyenler temiz kayıtlı bir ‘best of’ u beklemek zorundalar hala.


BULURSANIZ KAÇIRMAYIN
Sensiz Yaşamam / Nereye - Netfon - 45’lik
Alyanaklım / Yanan Mum - Netfon - 45’lik
Aşk Defteri / Öpücük – Coşkun – 45’lik
Çoban Pınarı / Ay Ay Ay – Coşkun – 45’lik
Hu Bismillah / Anlamadın mı – Coşun – 45’lik


NAİM DİLMENER

[email protected]



Diğer Yazılar