ZORAKİ ÖĞRETMEN!
Küçük sahil kasabası Montauk’ta annesinden kalan evde yapayalnız yaşayan, kısa süreli ilişkilerle idare eden ve Uber’de çalışan, yazları da ek iş olarak barmaid’lik yapan Maddie’yi kötü günler beklemektedir. Çünkü birikmiş vergi borçlarına karşılık arabasına haciz gelir. Zaten kıt kanaat geçindiği ortamda asli gelir kaynağından mahrum kalacaktır. En yakın dostları konumundaki sörfçü Jim ve hamile eşi Sara ona şaka yollu bir ilandan bahsederler. Zengin bir çift, yakında üniversitenin yolunu tutacak 19 yaşlarındaki utangaç ve de bakir oğulları Percy’yi bir an önce olgunlaştıracak ve kimi deneyimleri yaşatacak 20’li yaşlarda bir ‘eğitmen’ arıyordur ve bu iş karşılığında eğitmene lüks bir araba vereceklerdir. Bu durumun literatürdeki karşılığı ‘seks işçiliği’dir ve Maddie, ekonomik olarak yaşadığı zorlukların üstesinden gelebilmek adına Laird-Allison çiftinin kapısını çalar. Son derece liberal görünen ikili, oğulları için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırdır ve talep ettikleri yaş aralığının çok üzerinde olan genç kadınla anlaşırlar. Maddie bir hayvan barınağında çalışan Percy’nin yanına gider ve köpek sahibi olmak isteyen müşteri kimliğiyle harekâtına start verir...
Gene Stupnitsky ünlü ‘The Office’ dizisinin yapımcı, yazar ve yönetmenlerinden. Keza Cameron Diaz’lı ‘Kötü Öğretmen’in, daha sonra bu filmin uyarlandığı dizinin de yazar ve yapımcılarından. Yönetmenlikteki ilk adımıysa 2019 Eylül’ünde bizde de gösterime giren ‘Uslu Çocuklar’dı (Good Boys). 12 yaşlarındaki üç çocuğun bir ‘öpüşme partisi’nde yaşadıkları serüveni hınzırca espriler ve yaramazlıklar eşliğinde anlatan yapım izlenmeye değer bir komediydi. Yukarıda saydığım bütün eski işlerinden de anlaşılacağı üzere Stupnitsky cinsellik ağırlıklı, muhafazakâr seyirciyi hafiften rahatsız edecek, orta sınıf değerlerini yer yer tiye alan bir üslubun (ya da anlatımın) peşinde bir çizgiye sahip. Girişte konusunu özetlediğim ikinci yönetmenlik girişimi ‘Büyü de Gel’de de (No Hard Feelings) yine aynı rotada ilerleyen bir komedi çekmiş. Senaryosunu kendisiyle birlikte John Phillips’in kaleme aldığı yapımda özgür ruhlu bir kadının ekonomik zorluklarla başa çıkabilmek için ‘seks işçiliği’ne soyunması anlatılıyor. Maddie karşı cinsle ilişkiye girmemiş Percy’ye ilk cinsel deneyimini yaşatacak, karşılığında Uber şoförlüğünü devam ettireceği bir arabaya sahip olacaktır.
Zor bir denklem; hem ana karakteri için hem de 70’li yıllarda benzerini bolca seyrettiğimiz, özellikle İtalyan yapımı soft erotik komedilerden farkını koyabilmek için... Stupnitsky-Phillips ikilisinin metni, bence bu işin üstesinden geliyor. Film, bahsettiğim eski model erotik-komedilerin koridorlarına dalıyor ama kimi dokunuşlarla farklı bir rotaya evrilip dalga geçtiği ‘orta sınıf’ın da rahatlıkla izleyebileceği bir hatta ilerliyor. Öykü zamanla 19 yaşındaki Percy kadar 30’larındaki Maddie için de öğrenilecek ve de yaşanacak deneyimlerin, atılacak adımların tarifine dönüşüyor. Yani seks kadar sevgi de ön plana çıkıyor; hatta ikincisi tur bindiriyor!
Giderek muhafazakârlaşan ve bırakın 60’lı yılları (‘68 Hareketi’ni kastediyorum elbet), 70’leri, 80’leri hatta 90’ları aradığımız bir dünyada bu tür yapımlara (özellikle komedilere) daha fazla ihtiyaç var diye düşünüyorum. Elbette ‘Büyü de Gel’ dört başı mamur bir çalışma değil ama sınıfı geçiyor, yeterince güldürüyor, keyif veriyor.
Yeni Cameron Diaz
Kuşağının en yetenekli isimlerinden biri olarak sivrilen Jennifer Lawrence, Maddie’de oldukça başarılı. Ben kendisinin Cameron Diaz’dan (‘Ah Mary Vah Mary’ ve ‘Kötü Öğretmen’ gibi yapımları kastederek söylüyorum) boşalan alanda da pekâlâ başarılı olabileceği kanısındayım. 21 yaşındaki Andrew Barth Feldman da Percy rolünde kayda değer bir performans ortaya koyarken özellikle Daryl Hall-John Oates ikilisinin ‘Maneater’ını restoranda piyanoyla yorumladığı sahnede çok iyiydi. Percy’nin babası Laird’de Matthew Broderick’e rastlamak da güzel bir tesadüftü bence.
Zıpır bir komedi izlemek istiyorsanız ‘Büyü de Gel’ sizi bekliyor.
UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/24.06.2023)