'AYRILIK, AYRILIK AMAN AYRILIK...'
Problemli bir ilişki ve dağılmakta olan aile profili içinde sorunları en derininden yüreğinde hisseden çocuk ya da çocuklar... Amerikan sineması bu meseleye zaman zaman kulak kabartıyor; ‘Kramer vs. Kramer’, ‘Hayallerin Peşinde’ (Revolutionary Road), ‘Yangın Yeri’ (Wildlife) ya da anıları çok taze olan ‘Marriage Story’ ilk elde akla gelen örnekler... Haftanın yenilerinden ‘İki Âşığın Ölümü’ (The Killing of Two Lovers) aynı güzergâhta ilerleyen bir yapım.
Taşrada, yerleşim yerlerinin birbirine uzak olduğu bir bölgede, son derece depresif bir iklimde geçen öyküde eşiyle ayrılma noktasına gelmiş bir babanın yaşadıklarına odaklanıyoruz. Karısı Nikki yeni bir ilişkiye tutunmaya çabalarken David dört çocuğuyla hasret gidermenin ve ‘Belki eski günlere geri döneriz’in çabası içindedir.
Lakin tüm gayretine rağmen problemler bir şekilde yüzeye çıkar.
Sade, dokunaklı, çarpıcı...
Robert Machoian’ın yazıp yönettiği film, kaybettiği cepheleri yeniden kazanmak isteyen bir babanın dramını duygu sömürüsüne kaçmadan, son derece hisli ve etkileyici bir atmosferle anlatıyor. Utah’a bağlı Kanosh kasabasında çekilen yapımda kurulan dünya, her bir karakterin kendi açısından haklılık payları, dağılan yuvayı kurtarmak için gösterilen yoğun çaba, çiftin ergenliğini yaşayan kızları Jess’in psikolojisi, üç erkek çocuğun sevimlilikleri ve yaşlarına göre gösterdikleri olgunluk vs. filmin küçük ama sağlam erdemleri olarak dikkat çekiyor. Bazı sahneler var ki çok sade ve çok dokunaklı. Aynı zamanda görsel açıdan da çarpıcı. Clayne Crawford acısını çoğu kez içine atan ve kendi ruh dünyasında yaşayan David’de muhteşem oynuyor. Bu bağımsız karakterli filmi kaçırmayın derim... UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/04.09.2021)