Amelia Earhart’ın yayıncı George Putnam ile yaptığı fırtınalı ortaklık ve bu ortaklıktan doğan nihai evliliği, Earhart’ın havacılıkta elde ettiği erken başarıların, şöhrete ve servete kavuşmasının da arkasındaki güçtür. Birbirlerine karşılıklı ihtiras, hayranlık ve nihayet büyük bir aşkla bağlı olan çiftin aralarındaki bağı, Earhart’ın Gene Vidal ile yaşadığı kısa tutkulu ilişki bile sarsamaz.
1982 yılında Stockholm’de geçen hikâyede Oskar’ın hayatı, kendi yaşlarında bir çocuğun mahalleye taşınmasıyla değişir. Soğuktan pek etkilenmeyen bu beyaz yüzlü ve gizemli yeni komşu Eli ile Oskar arasında bir arkadaşlık gelişir. Fakat Eli’nin gelişiyle eş zamanlı olarak civarda cinayetler işlenmeye başlanır. Yeni arkadaşının bir vampir olduğunu öğrenen Oskar için arkadaşlığı korkusundan daha önemlidir.
Clyde Shelton, bir soygun girişimi sırasında eşini ve kızını kaybeden dürüst bir aile babasıdır. Katiller yakalandığında, davaya savcı Nick Rice atanır. Aradan on yıl geçer. Hafif cezayla kurtulmuş olan katil ölü bulunur. Clyde Shelton, Nick Rice’a bir ültimatom verir: Adalet sistemi düzeltilmediği takdirde, Shelton’ın ailesinin cinayet davasında yer alan herkes ölecektir.
Filmde, restoranında sunduğu özensiz ve ucuz yemeklerden para kazanamadığı için başı derde girdiği bir dönemde, sevgilisiyle de arası açılan Zinos’un, “star” bir aşçıyı işe alarak nasıl yeni bir müşteri kitlesine kavuştuğu, esprili bir dille anlatılıyor. Eski sanayi bölgesinde hangardan bozma lokanta, yeni aşçı sayesinde gözde bir gurme restorana dönüşüyor.
“Aşkım” (Cheri), zengin erkekleri baştan çıkarmasıyla meşhur 49 yaşındaki Lea de Lonval’le, daha 19 yaşındaki havalı ve deneyimsiz Fred’in altı yıl süren ilişkilerini anlatıyor. 1900’lerin başında Paris’te geçen filmde Lea, rakibesi Charlotte’un oğlu Fred’i kadınlar hakkında bir şeyler öğrenmesi için kanatları altına alır. İlişkileri safi zevkten ibaretken birbirlerine aşık olurlar.
Filmde, 1800’lü yılların sonunda iki Osmanlının, dönemin padişahı tarafından gönderildikleri Amerika görevi sırasında başlarına gelen olaylar anlatılıyor. Sinema ve tiyatro dünyamızın pek çok ünlü ismini biraraya getiren filmde, Süleyman Turan, Yılmaz Köksal, Uğur Polat, Cansu Dere, Mazlum Çimen ve Tuncay Özinel de konuk oyuncu olarak yer alıyor.
Müzik yıldızı sincaplar Alvin, Simon ve Theodore, Dave Seville’in yeğeni Toby ile yaşamaktadırlar. Okullarına devam etmek için süperstar’lıktan vazgeçen sincaplar okulun müzik programını 25.000 dolar ödül verilen yarışmayı kazanarak kurtarmakla görevlendirilirler. Fakat bu sefer yalnız değillerdir, rakipleri kız sincaplardan oluşan bir müzik grubu olan The Chipettes’lerdir.
Arızalı Çiftler’de orta batılı dört çift, lüks bir cennet adaya hayatlarının gezisine çıkar. Çiftlerden biri evliliklerini kurtarmak için oraya giderken, diğer üç çift jet ski yapmak, spa’nın keyfini çıkarmak ve güneşte eğlenmek için yola çıkar. Ancak kısa sürede fark ederler ki, tatil köyünün sıradışı çiftler terapisine katılmak mecburidir. Bir anda, grup indirimi aldıkları tatilleri onlara pahalıya patlar.
Zombilerin istilâ ettiği bir dünyada hayatta kalmanın bir yolunu bulan iki adam. Columbus, tam bir korkaktır ama korktuğunuz şey zombiler tarafından yenilmekse, korku sizi hayatta tutabilir. Tallahassee, zombi avlayan sert biridir. Wichita ve Little Rock’le güçlerini birleştirdiklerinde, birbirlerine muhtaç olmanın mı, zombilere teslim olmanın mı daha kötü olduğuna karar vereceklerdir.
Kıyametin internetten yayılan bir virüsle başlayacağını anlatan d@bbe ve gerçek bir öyküden uyarlanan Semum filmleriyle tanınan Hasan Karacadağ son filmi d@bbe 2’nin çekimlerini tamamladı. “Türk Korku Filmi” konseptini dünya sinemasına kazandırmak amacıyla konu olarak filmlerinde sadece kültürel öğelerden yola çıkan Hasan Karacadağ, d@bbe 2’de de yerel unsurlar içeren yepyeni bir korku filmine imza attı.
65 yaşındaki anne, huzurevinde yaşamına son vermiş, 36 yaşındaki abla annesinin vefatıyla sarsılmıştır. 32 yaşındaki erkek kardeş de yıllardır dönmediği ülkesine dönmüştür. Abla-kardeş annelerini defnederler, Büyükada münzevî bir yaşam sürmekte olan 71 yaşındaki babalarını bulurlar. Bir araya gelen aile fertleri, o güne dek konuşamadıklarını konuşurlar.
Eskişehir’de edebiyat öğretmeni olan Orhan, evlenmeyi plânladığı Ayşe’yle yollarını ayırıp İstanbul’a gelir, Oya ile evlenir. Evliklerinin ilk günlerinde kendini zor bir aşk üçgeninin ortasında bulur. Bir yandan da yeni tanıştığı öğrencisi Seda, Orhan’ı çıkılması güç bir yola sürüklemektedir. Üç kadın arasında kalan ve hayatı alt üst olan Orhan’ı zor günler bekler.
Celal, karısı ve çocuğuyla mutsuz hayat sürmektedir. Abisi Cemal’le birlikte ortak oldukları elektrik dükkânında da işler pek parlak değildir. Abisiyle tek eğlencesi Samsun’da pavyona gitmektir. Pavyonda çalışan Sibel Ceylan’a olan aşkı Celal’in başına dert açacaktır. Celal’in karısı Sevilay, Almanya’da yaşayan babasının gönderdiği paraları biriktirerek saklamaktadır.
Oğuz, üç yıldır birlikte olduğu Naz ile evlenmeye karar verir. Ancak Naz’ın babası kızını milli formayı giyen birisine vermeye and içmiştir. Çaresizlik içinde kalan Oğuz, tam umudunu yitirmeye başladığı anda televizyonda hiç bilmediği bir spor dalı görür: Curling. Oğuz ve arkadaşları curling takımı kurarak kimsenin bilmediği bu spor ile kolay yoldan Milli Sporcu olmaya karar verirler.
İşitme engelli bir gencin çağrı merkezinde çalışan bir kıza aşık olmasını şiirsel bir dille anlatan film, aşkın hiçbir engel tanımayacağını birbirinden ilginç anekdotlarla beyazperdeye aktarıyor. Örümcek misali kendi etrafına ağ ören ve kendini kendine kapatan insanların öyküsü. Film, sosyal sorumluluk konularında daha duyarlı olmaya davet eden mesajlarıyla dikkat çekiyor.
Film, 12 Eylül darbesinden sonra, anne ve babası polis baskınında gözleri önünde katledilen Gece’in yaşadığı dramı anlatıyor. Ufuk çizgisi ne kadar uzaksa ayrılık o kadar yakındır. İki aşk arasında kalan bir yürek, iki farklı dünya arasında zoraki bir seçim ve bir kadın. Bakışlar vardır insanı ağlatan, duygular vardır karşı koyulamayan. Aşk, uğrunda ölmeyi, bazen çekip gitmeyi bilmektir. Aşk başlangıçla final arasında geçen bir yoldur.
Roberto, Sara’ya aşıktır. Ancak Sara, kendisine olan bu ilgiye rağmen, Roberto’nun hayatından dikkat çekmeden sessizce ayrılır. Roberto aldatıldığını keşfeder, sevdiği kadını kaybetme korkusu, kadının onu aldatmasından daha ağır gelir. Roberto’nun çektiği acıyı paylaşan tek bir kişi vardır, o da küçük kardeşi Carlo’dur.
Film, şirket egemenliğinin, insanlar üzerindeki mahvedici etkisini konu alıyor. Ama bu sefer, sanık General Motors’tan çok daha büyük ve suç mahalli de Michigan’daki Flint kasabasından çok daha geniş bir alanı kapsıyor. Orta Amerika’dan tutun da Washington’daki iktidar salonlarına ve Manhattan’daki küresel finans merkezine varana kadar, Michael Moore sinema seyircilerini bir kez daha keşfedilmemiş topraklara götürüyor.
Ali Tarantula 45 yaşlarında, eğitimi sınırlı, ‘kendinden menkul’ otoriteye sahip biridir. Bu Ali Tarantula bir gün futboldaki ofsayt kuralına kafayı takıyor. Elinde tabureyle ‘Telegole’ programına giriyor. Arkasından Ahmet Çakar “Maazallah… Başarılı olur da ofsaytı kaldırırsa biz ne hallere düşeriz.” diyor. Sinan Engin de sevgi dolu bir yorum getiriyor, “Bu arkadaş var ya… Ali Tarantula… tam sopalık.” diyor.
Özel ajan Strahm ölmüştür ve Dedektif Hoffman da Jigsaw’ın tartışmasız varisi olarak ortaya çıkmıştır. Ancak, FBI Hoffman’a yaklaştıkça o da bir oyun başlatmaya zorlanır. Böylece Jigsaw’ın asıl büyük plânı sonunda anlaşılmıştır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden Queer'den fragman geldi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan, Luca Guadagnino'nun yönettiği, başrolünü Daniel Craig'in üstlendiği Queer'in Oscar'ın bir numaralı favorilerinden olacağı söylentisi Hollywood kulislerinde dolaşıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Warner Bros. Pictures, 'Game of Thrones' evreninde geçen bir film üzerinde çalışıyor. The Hollywood Reporter'ın haberine göre, senaristi ve yönetmeni daha belli olmayan filmin ön hazırlıkları sürüyor. '
60'lı yaşlarını süren Juditha ile Erik, hastalıkla, buna bağlı utanç ve hayal kırıklığının yanı sıra beklentiler, sürekli değişen umutlarla da karşı karşıyadır. Bir çiftin birbirini yeniden bulabilmesi için evliliğinin temelini yeniden keşfetmesi gerekecektir.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: