Babası 5. George’un ölümü ardından ve ağabeyi Edward’ın tahttan feragat etmesi üzerine Albert, Krallık görevini devralmak zorunda kalır fakat kekemeliği yüzünden dehşete içindedir. Eşi Elizabeth, Avustralyalı terapist Lionel ve hükümetin desteğiyle Kral kekemeliğinin üstesinden gelir ve ülkesindeki insanlara güven vererek, savaş için onları birleştirir.
İlahiyat fakültesi öğrencisi Michael Kovak, alışılmışın dışında yöntemler uygulaması ve yaptığı binlerce şeytan çıkarma ayini ile tanınan Peder Lucas’ın yanına gönderilir. Peder Lucas’ın bile becerilerinin yetersiz kaldığı bir vakayla karşılaştığında, açıklayamadığı veya denetleyemediği bir olaya ve inandığı her şeyi sorgulamasına neden olacak kadar şiddetli ve korkutucu bir kötülüğe tanık olur.
Ev hanımı ve bir anne olan Chenery, at yarışı konusunda fazla bilgisi olmamasına rağmen, hasta babasına ait ahırların yönetimini devralır. Chenery tüm olumsuzluklara karşın, deneyimli eğitmen Laurin’in yardımıyla erkek egemen bir işe yön vermeyi başarıp, son 25 yılın ilk Triple Crown şampiyonunu ve belki de tüm zamanların en harika yarış atını yetiştirir.
İki gencin masal gibi başlayan ama sorunlarla devam eden ilişkisi. Metin 30’lu yaşlarında hayatını TV’lere skeç yazarak kazanan bir adamdır. Yazdığı senaryoları reddedilen bir gün gittiği barda, hayatını tümüyle değiştiren Duygu’yla tanışır. Duygu ve Metin bir masala başlarlar ama sonu başından belli bir masaldır bu…
Dicky Ecklund (Christian Bale) efsanevi eski boksördür. Ancak yeteneğini boşa harcamış ve başarı imkânını kaybetmiştir. Mickey Ward (Mark Wahlberg) ise Dicky’nin üvey kardeşidir. Mickey iyi bir boksör olarak adını duyurmadan önce Dicky onun ustalığını yapmıştır.
Su altında kazı çalışmaları yürüten bir ekibin, dünyanın en karmaşık tünel sistemlerinde yaşadıkları trajedi ve tehlikeleri konu alan filmin yapımcısı Avatar ve Titanic filmlerinin yönetmeni James Cameron. James Cameron, Avatar’da yarattığı yenilikçi 3D sisteminin bu filmde bir adım öne çıkacağı kesin gözüyle bakılıyor.
Film, doğumlarından itibaren çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da kesişen, 2010 yılında İstanbul’da tanışan Özgür ve Deniz’in birbirlerine doğru ve engellerle dolu aşk macerasını anlatırken, bir yandan da geri dönüşlerle onların bugünlerini yaratan dönemlere uzanıyor. Film, Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarını ziyaret ederek, o yılların unutulmaya yüz tutmuş yaşam biçimlerinden besleniyor.
Jellystone Parkının ziyaretçileri azaldığından Belediye Başkanı Brown parkı kapatıp arazisini de satmayı plânlamaktadır. İşin kötüsü Jellystone Parkında yaşayan Ayı Yogi ve yakın dostu Boo Boo ev olarak bildikleri bu parktan atılacaklardır. Yogi hayatının en büyük sorunuyla karşı karşıyadır. Parkı kapanmaktan kurtarmak için Boo Boo ile birlikte Korucu Smith ile güçlerini birleştirmelidirler.
Ormanda tek başına yaşayan Felix Bush’tan bütün kasaba halkı yıllardan beri uzak durmuş, ondan korkmuştur. Gözü dönmüş bir katil ve cani olduğuna dair hikâyeler anlatılan Felix, günlerden bir gün, elinde tüfeği ve bir tomar parayla kasabaya iner ve henüz hayattayken kendi cenaze törenini düzenlemek istediğini söyler. Cenaze levazımatçısı Frank ve çırağı Buddy, kısa sürede Felix’in asıl amacını öğrenirler.
Bu filmde, baba olmayı, sevgiyi, ruhsallığı, suçu, pişmanlığı ve ölümlülüğü, Barcelona’nın tehlikeli yeraltı dünyasında dengelemeye çalışan Uxbal’ın hikâyesi anlatılıyor. Uxbal, parasını kazanmak için hiçbir kural tanımıyor, çocukları için yaptığı fedakârlıklarda ise hiçbir sınır tanımıyor. Aynen hayatın kendisi gibi bu hikâye de başladığı yerde bitiyor.
Gazze’ye insani yardım malzemeleri götürmeye çalışan gemilere yapılan kanlı baskın üzerine Polat Alemdar ve arkadaşları Filistin’e gitmiştir. Bu baskının askeri plânlayıcısı İsrailli komutan Moşe ele geçirilmelidir. Polat, Moşe’ye ulaşmaya çalışırken, Filistin’de masum insanların nasıl öldürüldüklerini görür. Teknolojik imkânlar ve kural tanımazlık, Moşe’yi kurtarmaya yetmeyecektir.
Sam Flynn, Kevin Flynn’in 27 yaşındaki teknoloji meraklısı oğlu, babasının ortadan kayboluşunu araştırır ve kendini babasının 25 yıldır yaşadığı Tron’un dijital dünyasında bulur. Kevin’in sadık sırdaşı Quorra’yla birlikte, baba ile oğlu çok fazla gelişmiş ve son derece tehlikeli bir hale gelen, görsel açıdan dudak uçuklatan sanal alemde bir ölüm kalım yolculuğuna çıkarlar.
Henüz minik bir bebekken kendisini cami avlusunda bulan yavru Sebo (Sebahattin), güvercinlerin ve kumruların yemleriyle beslenip kendi kendini yetiştirmiştir. Aklı başına geldiğinde zengin bir işadamının konağında iş bulan ve kızı Demet’e plâtonik bir aşkla bağlanan Sebo’nun mutluluğu bir anda bozulur. Bir geceyarısı ansızın müştemilâtın kapısı çalınır, gelen efsanevi kan emici Kont Dracula’dır.
Almanya’daki şöhretli, zengin, fakat mutsuz hayatını arkasında bırakıp sade ve normal bir hayata kavuşma arzusundaki Şahin K., Bodrum’da yaşamaya karar verir. Kötü şöhreti yüzünden kaybettiği oğlu Caner’e kavuşmak için çabalarken kasabanın sıkıntılarını da çözecek bir halk kahramanı haline gelir. Peşini bırakmayan şöhreti onu farklı maceralara sürükleyecektir.
Dawn, eşini kaybettikten sonra çocukları ile baş başa kalmıştır. Küçük kızı babasının ruhunun bahçelerindeki ağaçta yaşadığını ilk söylediğinde bunu çocukça bir şaka olarak kabûl eder. Bu olay, giderek aile içinde kabûl görür. Bir süre sonra tüm çocuklar babaları ile konuşmaya başlarlar. Dawn da hayatın hayal kırıklıklarından sonra çocukları gibi davranmaya başlar.
Film, küçük bir kasabada babası ve üç amcasıyla birlikte yaşayan on üç yaşındaki Gunther’in ergenliğe geçiş hikâyesini anlatıyor. Gunther baba evinde her gün, fazlaca alkol, kadın, uygunsuz durum ve aylaklıkla karşı karşıya kalır. Görünüşe göre o da gelecekte aynı kaderi paylaşacaktır. Acaba bu talihsizlikten kurtulmayı başarabilecek midir?
Burjuvazi, yasak aşk ve tutku üçgeninde gelişen trajik bir aşk hikâyesi. Zengin bir ailenin hasta olan büyükbabası, işi oğluna ve torununa bıraktığını ilân eder. Evin hanımı Emma, kocasının iş seyahatleri ile kızının okul için evden ayrılmasıyla kendini yalnız hissetmeye başlar ve oğlunun aşçı arkadaşıyla bir ilişki yaşamaya başlayınca kendini yeni bir dünyanın içinde bulur.
Emrah, ilk sinema filmini çekmeye çalışmaktadır. Babası Mehdi Bey, Emrah’ın eczacı olacağına inanıyordur. Arkadaşları ve annesi Şahane Hanım’ın da desteğiyle para bulan Emrah’ın karşısına bürokrasinin çarkları çıkar. Hayalleriyle Emrah arasında sansür kurulu başkanı Müzeyyen Hanım’dan alacağı son bir imza kalmıştır. Ama bu kolay olmayacaktır. Resmi otoritenin karşısına dikilen Emrah’ı hiç de hoş olmayan gelişmeler beklemektedir.
Megazeka, dünyanın en zeki süper kötü kahramanıdır. Her yolu deneyerek Metro City’yi ele geçirmeye çalışır, ancak Metro Man olarak bilinen süper kahraman yüzünden başaramaz. Metro Man yenilmez bir kahramandır, ta ki bir gün Megazeka tarafından öldürülene dek. O andan sonra Megazeka’nın hayatta hiçbir amacı kalmamıştır. Süper kahramansız bir Süper kötü kahraman olmanın hiçbir anlamı yoktur.
Jamie, karizmatik fakat pek başarı yakalayamamış birisidir. Sonunda aradığı başarıyı Viagra mümessilliği yapmaya başladığında bulur. Yeni işi ve tesadüfler, onu Maggie ile karşılaştırır. Maggie ve Jamie’nin aralarında gelişen ilişki sürprizlere içermektedir. Zira ilkelerinden taviz vermemeye alışkın iki insan da aynı uyuşturucunun, aşkın etkisi altındadır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Netflix yapımı olacak, Charlize Theron'un başrolü üstlendiği The Old Guard 2'dan ilk fragman geldi. 2020'de büyük ilgi gören “The Old Guard”ın devamı olan film, Theron'un canlandırdığı Andy karakterinin başını çektiği ölümsüz savaşçıların yeni bir tehdit karşısında insanlık adına yeni mücadeleye kalkışmalarını anlatıyor. Theron’un yanı sıra...
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Şeytan Marka Giyer'in (2006) devam filmi için iş başı yapıldı. Variety'nin haberine göre, Anne Hathaway, Meryl Streep ve Emily Blunt'ın başrolleri üstlendiği film in 1 Mayıs 2026'da gösterime girmesi hedefleniyor. Filmin oyuncu kadrosuna Kenneth Branagh, Miranda Presley'nin (Streep) eşi rolüyle dahil oldu. canlandıracak.
Yıldız tenisçiler Björn Borg ve en büyük rakibi John McEnroe arasındaki mücadeleyi konu alan film, ikilinin 1980 yılı Wimbledon Turnuvası'ndaki karşılaşmasını anlatıyor. Asabi, fevri, heyecanlı John McEnroe; duygudan arınmış, sükunetiyle dikkat çeken İsveçli Bjorn Borg’a karşı. İkili kazanmak için mücadele verirken, bir efsaneye dönüşmenin bedelleriyle de yüzleşiyor.
Amerikan müzik dergisi Ultimate Classic Rock, punk dünyasına dalıp 60'ların sonuyla 70'ler müzik dünyasının en güçlü akımlarından punkın en ünlü aktörlerini inceledi ve 30 şarkılık bir liste hazırladı. Sex Pistols, Clash ile Ramones'ten Green Day ile Blink-182 gruplarına uzanan zaman diliminden şu şarkılar öne çıktı:
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: