Phil, Stu, Alan ve Doug, Stu’nun düğünü için Tayland’a giderler. Las Vegas’taki unutulmaz bekârlığa veda partisinden sonra Stu işini şansa bırakmayıp sakin bir düğün öncesi kahvaltısı yapmayı tercih eder. Her şey plânlandığı gibi gitmeyebilir. Vegas’ta olan Vegas’ta kalabilir ama Bangkok’ta olanlar hayal bile edilemez.
Nurettin, futbolda parlak dönemler yaşarken geçirdiği trafik kazası sonucu eşini ve geleceğini kaybetmiştir. Onu hayata bağlayan tek neden oğlu Feyyaz’dır. Nurettin’in eniştesi bir lunaparkta çalışmaktadır. Almanya’dan gelen Zenoş Teyze ise sıcaklığı ile eve ayrı bir renk katmaktadır. Ünlü futbolcu Ümit Karan, Zenoş Teyzenin Almanya’dan çocukluk arkadaşıdır.
Uyuşturucu bir maddeyle kendinden geçmiş olan Kristen, bir akıl hastanesine götürülmektedir. Genç kadının buraya neden getirildiğine dair en ufak bir fikri yoktur. Emin olduğu tek şey burada güvende olmadığıdır. Dört kadınla aynı koğuşta kalan Kristen, olayların göründüğü gibi olmadığı fark eder. Hastahaneden kurtulmanın bir yolunu bulmalıdır.
Norveç’in Kuzey ormanlarında izinsiz olarak ayıları avlayan bir avcıdan şüphelenen üniversiteli bir grup, film projesi olarak bu konunun üstüne gitmek ister. Avcı onları, kendinden uzak tutmak isteyince grup da bir akşam gizlice avcının peşine düşer ve aslında peşinde oldukları şeyin bir ayı olmadığını fark ederler; dev bir Troll ile karşı karşıyadırlar.
İspanya’da Opus Dei’ye ait bir araştırma yapan Robert, acılı bir hikâye ile karşılaşır. Hikâye 20. yüzyılın başlarında iki çocukluk arkadaşı Manolo ve Josemaria’nın yollarının ayrılması ile başlamıştır. Josemaria, ailesi ölünce papaz olur. Manolo, cumhuriyetçilerin içine ajan olarak sızar. Aşık olduğu Ildiko cumhuriyetçilerin lideri Oriol ile aşk yaşamaktadır. Cumhuriyetçi çeteler kiliseleri ateşe verip, rahipleri vurmaya başlarlar.
Alex’in farklı bir işi vardır: İlişkileri bozmak. Konusunda ondan daha başarılı kimse yoktur, işini kesinlikle yerine getirir. Juliette ise genç, güzel ve bir zengin kızdır. On gün sonra evlenecektir ama babası bu işe pek sıcak bakmamaktadır. Alex, bu çifti ayırmak üzere işe alındığında, kendisini bir yarışın içinde bulur. Ama aşk söz konusu olduğunda, mükemmel bir plân yapılamayacağını anlayacaktır.
Kyung Chul zevk için insanları öldüren tehlikeli bir psikopattır. Emekli bir polis şefinin kızı olan Joo Yeon’u öldürmeyi kafasına koyar ve izlemeye başlar. Joo Yeon’un ölümü, gizli ajan olan nişanlısı Dae Hoon’u çok sarsar, katili bulmaya karar verir. Bunun için bir canavara dönüşmesi gerekse bile, öcünü almak için elinden gelen her şeyi yapacağına yemin eder.
Samuel sağlık görevlisi belgesini almak için çalışırken Nadia, Samuel’e saldıran adamlar tarafından kaçırılır. Polis gözetiminde hastanede yatan Sartet’i oradan çıkarmak için Samuel’in sadece üç saati vardır. Samuel’in kaderi polisin hırsızlık suçundan peşinde olduğu Sartet’e bağlıdır. Eğer karısını bir daha görmek istiyorsa çok hızlı davranmalıdır.
Film, Borrower adı verilen, 10 cm boyunda olan ve normal boyutlardaki insan evlerinin yer döşemelerinin altında yaşayan bir grup ufak insan etrafında şekilleniyor. 12 yaşındaki Sho, annesinin çocukluğunu geçirdiği eve geldiğinde arabadan inerken bir kedinin çalıların arasındaki bir şeye saldırmaya çalıştığını fark ediyor ve 14 yaşında Borrower Arrietty’i görüyor.
Rachel, New York’ta bir hukuk firmasında çalışan yetenekli bir avukat, en iyi arkadaşı Darcy’nin kendisine sürekli hatırlattığı gibi ne yazık ki hâlâ bekâr bir kadındır. Ancak 30. yaş gününü kutladıktan sonra, Rachel, kendini hukuk fakültesinden beri aşık olduğu Dex’in kollarında bulur, ancak Dex, Darcy’nin nişanlısıdır. Darcy’nin düğünü yaklaşırken Rachel, Darcy ile dostluğu ve hayatının aşkı arasında kalakalır.
Luisa Llorente, Victoria döneminde Valdemar’a ait bir binaya sahip olmak isteyen, bina vergilendirilmelerinde çalışan bir uzmandır. Luisa, birdenbire ortadan kaybolur. Luisa’nın çalıştığı şirketin başkanı olan Maximilian, Luisa’yı bulmak için Nicholas Tramel isimli bir dedektif ile anlaşır. Aslında bilmedikleri bir şey vardır: İlk kaybolan Luisa değildir.
Yakın arkadaş olan Francis ve Marie bir yemekte taşradan şehre yeni taşınmış olan yakışıklı ve gizemli Nicolas’la tanışırlar. Buluşmalar birbirini takip eder ve Nicolas’ın yolladığı farklı işaretler Francis ve Marie’nin kafasını karıştırır, saplantılı hayallerini daha da güçlendirir. İki yakın dost, bu arzu nesnesinin peşinde sürüklendikçe aralarındaki bağlar da koparmaya başlar.
Oktay, Paris’ten Kütahya’ya geldiğinde onu evinden uzakta tutan nedenlerle yüzleşir. Şehri yeniden terk etmek üzereyken, Ayşe ile karşılaşır. Oktay ve Ayşe, yıllar sonra birbirlerinde mutluluğu bulurlar. Mutluluğu sürdürebilmenin tek yolu, Ayşe’nin Oktay ile birlikte Paris’e gitmesidir. Ayşe’nin kararı, Oktay’ın, kendi hayatındaki “misafir”liğinin sona erip ermeyeceğini de belirleyecektir.
Babası Francis Ford Coppola’nın gölgesinden çoktan çıkan Sofia Coppola’nın son filmi, çılgın ama mutsuz bir hayat süren bir Hollywood yıldızının günün birinde 11 yaşındaki kızı tarafından ziyaret edilmesiyle gelişen olayları anlatıyor. Bu yılın en iyi bağımsız filmlerinden sayılan film, Stephen Dorff ve Elle Fanning’in kusursuz uyumuyla göz dolduruyor.
Fransa’nın kuzeyindeki Sainte-Gudule kasabası, sene 1977. Suzanne fabrikasını ve ailesini demir yumrukla yöneten varlıklı sanayici Robert Pujol’ün itaatkâr ve evine bağlı karısıdır. İşçiler greve giderek Robert’ı rehin aldıklarında fabrikanın yönetimi ellerine kalır, becerisi ve iddiasıyla herkesi şaşırtır. Ancak kocası, serbest kalıp çıktığı deniz yolculuğundan dinlenmiş ve formunu kazanmış olarak döndüğünde işler karışır.
Suzanne kırklı yaşlarında, iki genç çocuk annesi bir doktor eşidir. Çocuklarını yetiştirmek için bırakmak zorunda kaldığı eski mesleği fizyoterapistliğe tekrar başlamaya karar verir. Kocası arka bahçelerine bir muayenehane yaptırmasına izin verir. İnşaat işinin başındaki kişi ise zor işlerin adamı Ivan’dır. Suzanne her şeyden vazgeçip tutkularını yaşamaya karar verir.
Radyo Dj olarak çalıştıkları günlerde plâkçılar çarşısında yaşanan komik olaylar kendilerine anlatıldığında çok şaşırdıkları komik olayları kaleme aldıklarını söyleyen filmin genç yapımcıları, “Bu komedi filminde yaşanmışlıklar ön plânda tutuldu.” dediler. Şov Bizınıs, “İnsan neden şöhret olmak ister?” sorusunun cevabını da komik bir üslûpla anlatıyor.
Gizemli Angelica ile yolları kesişen Jack Sparrow, bunun aşk olduğundan emin değildir, yoksa bu kadın onu efsanevi Gençlik Pınarı’nı bulmak için kullanmakta mıdır? Kadın onu efsane korsan Kara Sakal’ın gemisi “Kraliçe Anne’in İntikamı”na bindirdiğinde kendisini beklenmedik bir maceranın ortasında bulur ve kimden daha çok korkması gerektiğini bilemez.
Cüzzamla savaş ve eğitim konusunda imza attığı reformlarla dünyada tanınan Türkan Saylan’ın hayatı film oldu. Türkan Saylan’a benzerliği ve güçlü performansı ile büyük beğeni toplayan Rüçhan Çalışkur, afişte pencereden sevenlerine elle sakin olun anlamında bir mesaj veriyor. Türkan’ı izlerken zamanda bir yolculuğa çıkacağız. Ama uzun yıllar öncesine değil, sadece birkaç yıl öncesine.
Okulun popüler prensi, 17 yaşındaki Kyle’ın son hedefi, hakkında büyücü dedikoduları dönen Kendra’yı küçük düşürmektir. Kendra, Kyle’ın bu acımasız tutumundan hiç etkilenmese de, ona bir ders vermeye karar verir ve onu, iç dünyası kadar çirkin bir varlığa dönüştürür. Eğer Kyle, bir yıl içerisinde gerçekten onu sevebilecek birini bulamazsa lânet, ömür boyu sürecektir.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Türk Milli Futbol Takımı ile Fenerbahçe'nin efsanesi Lefter Küçükandonyadis’in hayatını anlatan Lefter: Bir Ordinaryüs Hikayesi'nden ilk fragman yayınlandı. Erdem Kaynarca’nın ünlü sporcuyu canlandırdığı film, 14 Kasım 21025 tarihinden itibaren Netflix'te gösterime koyulacak..
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Leonardo DiCaprio, 1930'ların en gözde oyuncularından Bela Lugosi'nin gençlik yıllarını canlandırmaya hazırlanıyor. DiCaprio'nun yapım şirketi Appian Way Productions'ın yapımını üstleneceği film, tiyatro sahnesinde ve Hollywood'da Dracula'yı oynamış Bela Luigosi'nin biyografisini beyazperdeye yansıtacak.
Dünya genelinde yaşanan yüksek sıcaklıklarla birlikte asit yağmurları da ölümcül seviyeye gelir. Latin Amerika’dan Fransa’ya, dünyanın dört bir yanına dağılan bu yağmurlar büyük paniğe ve kaosa sebep olur. Bu felaketin ortasında kalan aile ise kurtulabilmek için bir an önce güvenli yer bulmak zorundadır.
Türkiye popüler müzik ve kültür tarihinde önemli yer edinmiş, etkin olduğu kısa süreye rağmen kentsoylu müzik adına merkez işlevi görmüş Çekirdek Sanat Evi'nin tarihi, araştırmacı-yazar Uğur Biryol tarafından kitap haline getirildi. İletişim Yayınları etiketiyle satışa çıkan Bir Müzik Rüyası–Çekirdek Sanat Evi kitabı, Çekirdek projesinde yer alan Bülent Ortaçgil, Ahmet Sırmaçek, Şeyda Özbudun gibi isimlerin anlattıklarıyla, sanat evinin işleyişini, alternatif kültürel oluşumlara örnek alınası sıra dışı vizyonunu, bir müzik rüyasını içeriyor. 207 sayfalık kitabın kapağından alıntı:
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: