Derya, bir bankanın çağrı merkezinde çalışan ve annesi ile birlikte yaşayan genç bir kızdır. Derya’nın rutin giden hayatı gaipten duymaya başladığı bir SES’in ortaya çıkması ile beraber altüst olur. Genç kız başlangıçta SES’i duymazlıktan gelmeye çalışsa da SES kısa sürede genç kızın hayatını kontrol etmeye başlar. Derya’dan işyerindeki patronu Onur’u takip etmesini isteyen SES, genç kızın hayatını giderek korkunçlaşan bir kâbusa çevirir.
Gizemli bir salgın dünya nüfusunun çoğunluğunu vampire dönüştürmüştür. İnsan ırkı tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan ikinci sınıf bir türdür. Vampirler tarafından avlandıkları ve çiftlik hayvanı gibi beslendikleri için gizlenmek zorundadırlar. Şimdi her şey, insan kanıyla beslenmeyi reddeden vampir araştırmacısı Dalton’ın elindedir. Dalton kana alternatif bir madde geliştirmeye çalışmaktadır.
İzmir Eşrefpaşa’dan gelip İstanbul’a yerleşmiş iki dosttan biri olan Tayyar, mafya lideri olurken; Davut, kahve işletmektedir. İkisi de aynı kadını sevmiştir, fakat Madam Eleni, Tayyar ile evlenmiştir. Madam’ı ortada bırakan Tayyar, Davut’un evlâtlığı Nusret’i yanına çekerek intikam almayı düşünür. Nusret iki dünya arasında bocalarken mahalleye bir Hoca tayin olur ve olayların seyri değişmeye başlar.
Atatürk ve Salih Bozok'un Selânik'te çocuklukta başlayan arkadaşlıkları önce silâh arkadaşlığına, sonrasında cumhuriyetle birlikte aynı ideallerin peşinde yürüyen yarım asırlık dostluğa ve ölene kadar süren kardeşliğe dönüştü. Veda, Salih Bozok'un anlatımıyla, bu dostluğun, Atatürk'ün hayatının dönüm noktalarının, vatanı kurtarmak için ölüme meydan okuyan bir kuşağın komutanının hikâyesi.
Susie, 14 yaşında öldürülmüş ve cennete gitmiştir. Ölümünden sonra dünyada onsuz sürüp giden yaşamı, ortadan kayboluşuyla ilgili yorumlarını, ailesinin sevgili kızlarının canlı bulunması umuduna sarılmasını ve katilinin cinayetten kalan ipuçlarını yok etmeye çalışmasını takip eder. İstediği herşey düşündüğü an yerine gelmektedir ama dünyada da hayat sürerken Susie’de bir şekilde o hayata dahildir.
Yeni seçilen Mandela, milletinin ırk ve ekonomik nedenlerden dolayı ayrımcılığa uğradığını bilmektedir. Mandela sporun uluslararası dili sayesinde insanları birleştireceğine inandığı için, 1995 Dünya Kupası’nda Güney Afrika futbol takımını destekler.
Yetenekleri ve aşk hayatı çöküntüye uğrayan yönetmen Guido, son filminin yapımından vazgeçmek üzeredir. Sıkıntılardan kurtulmaya çalışırken, bir sürü güzel kadınla kurduğu çalkantılı ilişkiler içinde kaybolur. Metresi, karısı, ilham perisi, sırdaşı, cilveli bir muhabir, öğretici bir fahişe ve annesi ile hayatını paylaşan Guido, dibe yaklaşırken bir kurtuluşun peşindedir.
Ruhi taşrada küçük bir istasyonda emekliliğine gün sayan bir memurdur. En büyük hayali, emekli ikramiyesiyle bir ev alıp hayatının son demlerini huzurlu bir şekilde geçirmektir. Fakat kızı Esra ve küçük oğlu Önder’in daha iyi yaşamak gibi hayalleri vardır. Onların bu hayalleri bütün aileyi bir anda İstanbul’a sürükler. Ruhi’nin eşi ve annesiyle birlikte İstanbul’a gelmesiyle gelişen olaylar kontroldan çıkar
Hüseyin, Trakya’nın bir köyünde ninesi ve dedesiyle büyüyen bir delikanlıdır. İki büyük aşkı klarnet çalmak ve Müjgan ile hayatı mutlu devam ederken, hiç beklemediği bir olay onu köyünden ayırır. İstanbul’a gelen Hüseyin’e önce klarneti, sonra da şarkıcı Firuzan destek olacaktır. İstanbul’un gece klüplerinde çalışan Firuzan’ın hayatı rengarenk ve bir o kadar da karışıktır. Hüseyin’le tanışınca hayatına kahkaha ve macera dahil olur.
Durul aslında özü sağlam, mert ve yiğit bir delikanlıdır ama yıllar önce sokak arasında tanımadığı, ağır yaralı birine yardım etmek isterken suç üstüne kalır. Cezasını doldurduğunda eğitim çağı geçmiş, “hayatı ıskalamış” biridir artık. İçeride tek öğrendiği şey “delikanlılık raconu”dur. O halde hayatta var olabilmek için bu sermayeyi kullanmak farz olmuştur.
O gece ayın onuncu evresini görecek Arthur çok heyecanlıdır, çünkü bu yolla Minimoylar'ın ülkesine dönebilme ve Selena'sına kavuşabilme olanağı doğmuştur. Tam ayrılırken bir örümcek Arthur'un eline S.O.S yazılı bir prinç tanesi bırakır...
Lisede okuyan Percy Jackson, bir müze ziyareti sırasında babasının denizler tanrısı Poseidon olduğunu öğrenir. Bu arada tanrıların tanrısı Zeus'un şimşek asası çalınmıştır ve baş şüpheli Percy'dir. Percy'nin yeni yei fark ettiği sıradışı güçleri acaba asayı bulup sahibine teslim etmeye yetecek midir ?
Yıl 1961, 16 yaşında, kadınlığa geçişin eşiğinde olan Jenny odasında özgür bir hayatın hayallerini kurmaktadır. Yağmurlu bir Londra sabahında Jenny’nin rutin hayatı 30 yaşlarındaki David’in gelişiyle altüst olur. Parlak bir öğrenci olan Jenny, Oxford’da okuma hakkı kazanmak ile karizmatik ve kendinden yaşça geçkin bir adamın çekici teklifi ve hayatı arasında gidip gelmektedir.
Rahip Sang-Hyun, insanların ölümcül bir virüsten kurtarılmasına yardım etmek amacıyla gizli bir aşı geliştirme araştırmasında gönüllü denek olur. Deney sırasında, rahibin bedenine kan nakli yapılır ve rahip mucizevi bir şekilde yeniden hayata döner. Fakat niteliği tanımlanamayan bu kan onu bir vampire dönüştürmüştür! Sang-Hyun, kan arzusu ve inançları arasında sıkışıp kalır.
Annesini kaybeden Lawrence, herşeyi unutmak için kasabasını terk eder, uzun yıllar ortalıkta görünmez. Ancak kardeşinin nişanlısı Gwen’in, kaybolan kardeşini bulmak için yardım isteyince geri döner. Kasabaya ulaştığında bir kana susamışın kasaba halkını tek tek öldürdüğünü, olayı araştırmak için bir müfettişinin kasabaya geldiğini öğrenir.
Jan Thomas’ın hapishaneden çıkar, artık özgürdür ve her şeye yeniden başlamak için ikinci bir şansa sahiptir. Oslo kilisesinde bir iş bulur. Burada kısa sürede üstlerinin saygısını, rahibe Anna ve küçük oğlu Jen’in kalbini kazanmayı başarır. Ancak geçmişi yakasını bırakmaz, öğretmen Agnes onun, biricik oğlunu öldürmekten hüküm giymiş Jan Thomas olduğunu fark eder.
Recep İvedik, babaannesinin ardından bunalıma düşmüşken, uzaktan akrabası Zeynep'in hayatına girmesiyle, biraz düzelmeye başlar. Zeynep'le spor yapan, sosyalleşen Recep acaba 'normalleşecek midir' ?
1818 yılında, Londra’nın hemen dışında... Henüz 23 yaşındaki şair Keats, genç komşuları, moda öğrencisi Fanny Brawne’la gözlerden ırak bir ilişkiye girer. Birbirlerine bağlılıkları güçlenir, aşkları alevlenirken bazı engelleri aşmaları gerekir: Fanny’nin annesi, Keats’in en yakın arkadaşı Brown ve genç şairin amansız hastalığı…
Sevgililer Günü (Valentine’s Day) bir grup Los Angeles’linin birbirine geçmiş hikâyelerini konu alıyor. Kahramanlarımız sevgililer gününün romantizmi içinde, kendi hayatlarında, o güne kadar fark etmedikleri önceliklere yer vermeleri gerektiğini görüyorlar.
Esra, Didem ve Zeynep, üç yakın arkadaştır. Zeynep’in düğünü sürprizlere neden olacaktır. İstemediği bir işte yıllardır çalışan Esra istifa eder, kötü giden ilişkisini sona erdirir. Reklâm ajansına çalışmaya başlayana Esra, ajansın kreatif direktörü Mert ile yakınlaşırken, Didem’de Mert’in arkadaşı aktör Cem Sezgin’den etkilenir. Üç arkadaşın kararları hayatlarını değiştirecektir.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden Queer'den fragman geldi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan, Luca Guadagnino'nun yönettiği, başrolünü Daniel Craig'in üstlendiği Queer'in Oscar'ın bir numaralı favorilerinden olacağı söylentisi Hollywood kulislerinde dolaşıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Warner Bros. Pictures, 'Game of Thrones' evreninde geçen bir film üzerinde çalışıyor. The Hollywood Reporter'ın haberine göre, senaristi ve yönetmeni daha belli olmayan filmin ön hazırlıkları sürüyor. '
Bir anne, baba ve 16 yaşındaki oğulları köyün sonundaki tepede yaşarlar. Geçimlerini bir otelin çarşaflarını yıkayarak kazanırlar. Su kaynağının tutarsız akmasından dolayı genellikle yeterli su bulamazlar. Bu arada sondaj işçisİ baba ile kızı su sorununu çözmek için köye gelir ve...
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: