Jacob, anne - babasının bir trafik kazasında öldüğü haberini alınca eğitimini bir kenara bırakıp bir sirk trenine katılır. Burada sirkin yıldızı Marlena ile tanışır ve ona aşık olur. İkili, sirkin asi ama bir o kadar da özel fili Rosie’ye olan sevgileriyle de birleşirler. Marlena’nın karizmatik olduğu kadar tehlikeli de olan kocası August’a rağmen aşklarını sürdürürler.
Yüz Dönüm Ormanı’nda işler her zamanki gibi. Düşünceli fakat aklı kıt ayı Pooh, çok aç bir şekilde uyanıyor ve balsız kaldığını fark ediyor. Bu yüzden de sonunda arkadaşları Tigger, Tavşan, Piglet, Baykuş, Kanga, Roo ile birlikte raydan çıkan bir yolculuğa başlıyor. En az onlar kadar önemli olan Eeyore’ye yeni bir kuyruk bulma mücadelesi ise bu yolculuğun ilk etabını oluşturuyor.
Mick, karizmatik ve yakışıklı bir ceza avukatıdır. Los Angeles’ta Lincoln marka arabasını ofisi olarak kullanmasıyla ünlüdür. Birden önüne hayatının fırsatı çıkar. Cinayetle suçlanan Beverly Hills’in yakışıklı bir zengini kendisini savunması için ısrarla Mick’i tutmak istemektedir. Kolayca para kazandıracak gibi gözüken bu dava Mick için bir anda vicdan muhasebesine dönüşür.
Lisbeth Salander kafasında bir kurşunla bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde yatmaktadır. İyileşir iyileşmez de yargılanacağı duruşmaya götürülecektir. Davasını hayatı pahasına savunan Salander, gazeteci Blomkvist’in de yardımıyla masumiyetini kanıtlayacak ve derin devletin sırlarını ortaya çıkaracaktır.
Hikâye, 12 Eylül 1980 darbesinin öncesi ve sonrasında Mardin’in Nusaybin ilçesinde geçer. Darbe zaman zaman hissedilmektedir. Cengo ile birlikte bir grup çocukla arkadaş olan Xelilo, dışlandığı dünyadan uzaklaşır. Xelilo’nun arkadaşlarının bazısının ailesi ilçeyi terk eder, bazılarının yakınları bilinmeyen yerlere götürülür. Xelilo ağzında sigarası ile sessiz protestosunu sürdürmektedir.
Kayseri Erciyes’te zor şartlarda geçen çekimlerde filmin yönetmenliğini Oğuz Yalçın senaristliğini ise emniyet amiri Bayram Özbek yapıyor. Filmin en önemli özelliği senaryosunu bir emniyet amirinin yazması ve sır perdesini bu filmde anlatıp açıklamasıyla gerçekleşiyor. Artık şehit kanı akıtılmamasını ve polislerin ölmemesini anlatan film entrikalarla dolu geçiyor.
Ailesi zengin Henry ile evlendirmek istediğinden, Valerie ve sevgilisi Peter kaçma plânları yapar. O sırada kasaba korkunç bir olayla sarsılır. Valeri’nin kız kardeşi, civardaki ormanda bir kurt adam tarafından öldürülür. Yardım için çağrılan ünlü kurt adam avcısı Peder Solomon, gündüzleri insan formunda olan kurdun aralarından biri olabileceğini söyler.
Erdem, Sevil ve çocukları Edip ile Sevgi’nin küçük bir kasabada süren yaşamları, Sevil’in annesinin felç geçirmesi sonucu değişmeye başlar. Aradan geçen on yıl içinde Edip yatılı okula gitmiş, Erdem ise iyi bir yazar olma peşindedir. Sevil, Sevgi’nin ani bir şekilde değişen tavırlarını fark eder. Erdem bir trafik kazasında yaşamını kaybedince ailede yeni sırlar ortaya çıkar.
Big Momma, ergen yaştaki üvey oğlu Trent’le geri dönüyor. FBI ajanı olarak karşımıza çıkan Turner, derinlerde kalmış öteki benliği Big Momma olarak Trent’le birlikte bir cinayeti araştırmak amacıyla kılık değiştirerek sadece kızların gittiği bir sanat okuluna girerler. Cinayeti çözmeye çalışırlarken komik maceralar yaşarlar.
İngiltere’nin bir şehrinde toplanan dört erkeğin gizli bir plânı vardır. Amaçları şehirde büyük bir eylem gerçekleştirmektir, ancak henüz bir kibriti bile sorunsuz yakabilecekleri kesin değildir. Dört Aslan, bu dört adamı kendimizden aşırı farklı yabancılar olarak görmemize izin vermiyor. Onların geldikleri kültürü yabancılaştırma eğiliminin ardındaki aptallığı açık ediyor.
Kendisinden çok daha genç bir öğretmenle aşk yaşayan bir plastik cerrah, dikkatsizce söylediği bir yalanın üzerini kapatmak için sadık asistanından yakında boşanacağı karısı rolü oynamasını ister. Bu durum geri teperek daha fazla yalana neden olduğunda, asistanın çocukları işe karışır ve herkes hayatlarını değiştirecek bir hafta sonu tatili için Hawai’nin yolunu tutar.
Kaan ile Mete, 90’lı yılların ikinci yarısında, bir radyo programı yapmaya başlarlar. Programın şöhreti hızla yayılırken eski hayatlarına aynen devam ederler. Kaan, aradığı aşkı Zeynep’de bulur ve tutkuyla yaşamaya çalışır. Bu arada herkesin kendi kaybını bulduğu program Kaybedenler Kulübü, toplumun farklı kesiminden insanları buluşturmaktadır.
Kimliğini değiştirerek, koruyucusu ile birlikte şehir şehir dolaşan John, her seferinde, geçmişiyle bağı olmayan yeni biri oluyor. Artık evi olarak nitelendirdiği küçük Ohio şehrinde John’un karşısına, hayatını değiştirecek beklenmedik olaylar, ilk aşkı, yeni ve güçlü yetenekler çıkıyor.
Orta yaşlı bir adam sokakta yaşamını yitirmiştir. Otopside adamın midesinden bir insan parmağı çıkar. Polis olayı incelerken, kanlı ayinler düzenleyerek insan etiyle beslenen aile yemek bulmakta zorlanmaktadır. Görev en büyük oğul Alfredo’ya düşer ama o bu göreve hazır değildir. Anne ise panik içindedir çünkü kanlı ‘ayin’ yaklaşmaktadır.
Firari bir suçlu olan Milton, tek kızını küçükken terk etmiştir. Şimdi bebek yaştaki torununu, kana susamış tarikattan kurtarmak için ortalığı birbirine katacaktır. Onları bulmak için sadece üç günü kalmışken, sahte mesih King ve şeytana tapan müritlerinin izini bulmak için arabası ve amansız bir sağ kroşesi olan güzel garson Piper’dan yardım ister, King ve havari ordusuyla mücadeleye girer.
Dört çocuk, torunlar, iki ayda bir evden eve taşınan çiçekler, plâklar, bir sandık ve gramafon. Ve iki ayda bir buluşulan “Çınar Ağacı”! Emekli öğretmen Adviye Hanım’ın biraz huysuz kişiliği çocuklarına hayatı zorlaştırıyor görünse de torunu Barış’ın hayatındaki en anlamlı şey anneannesidir. Bir tek Barış, kavuşulacak buluşmalarını iple çekmektedir!
Clara, Barney’nın Roma’daki kısa süreli bohem hayatı sırasında karşılaştığı kızıl saçlı özgür ruhlu sadakatsiz ilk eşidir. İkinci eşi “Bayan P” ise devamlı olarak alışveriş yapan ve konuşan, her ne kadar Barney onu dinlemese de, zengin bir Yahudi prensesidir. Barney iki evliliğin ardından, üçüncü eşi Miriam ile karşılaşır, gerçek bir romantik, iyiliksever ve centilmen olur.
Bir avuç gazeteci Diyarbakır’da yaşanan insan hakkı ihlallerini dünyaya duyurmaya çalışmaktadır. Gazetenin Diyarbakır bürosunda 7 kişi çalışmaktadır. Faysal, yaptığı bir haberde orduyla ilişkisi olan bir çetenin izine rastlar. Çete, bölgedeki birçok cinayetin zanlısıdır. Haberden sonra tehdit telefonları alsa da Faysal çetenin üzerine gitmeye devam eder, ancak bir sürü engellemeyle karşılaşırlar.
14 yaşındaki Emma ve Adam’ın cinsellikle ilgili hiçbir bilgileri yoktur. Yıllar sonra, yolları tekrar kesişen Emma ve Adam kendilerini yatakta sevişirken bulurlar. Üstelik bu iyi bir sevişmedir. Emma’nın ilişkilere karşı alerjisi vardır. Adam ise, tüm ilişkilere tövbe etmiştir çünkü babası, Adam’ın eski kız arkadaşıyla çıkmaktadır. Emma ve Adam duygusal ilişkileri bırakıp, çıkar arkadaşlığı kurmaya karar verirler.
Eddie, başarısız New Yorklu bir yazardır. Ancak günün birinde eski bir arkadaşıyla karşılaşmasıyla tüm hayatı değişir. Arkadaşı onu beynin tüm kapasitesini kullanmasını sağlayacak bir ilâçla tanıştırır. Böylece Eddie kendisinin kusursuz bir versiyonuna dönüşür. İlâç sayesinde paraya, akla, çekiciliğe sahip olur. Fakat Eddie kısa bir süre sonra sonsuz güce bedelsiz sahip olunamayacağını anlar.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Çekimleri sırasında sette Alex Baldwin'in silahından çıkan kurşunla görüntü yönetmeni Halyna Hutchins’in öldüğü Rusk filminden ilk fragman yayınlandı. Alec Baldwin’in başrolünde yer aldığı western filmi, 2 Mayıs’ta ABD sinemalarında ve dijital platformlarda yayınlanacak.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Serkan Özarslan'ın yazıp yönettiği "Aşk mı Para mı?" filminin çekimleri Antalya Manavgat'ta başladı. Görüntü yönetmenliğini Eyüp Boz‘un üstlendiği filmin başrollerini Damla Sönmez, Sarp Bozkurt, Ali Düşenkalkar, Hakan Meriçliler, Kemal Uçar ve Ferdi Sancar paylaşıyor. 2025 sonunda gösterime girmesi planlanan filmde olaylar lüks bir otelde çalışan iki romantik gencin karşılaşmasıyla başlıyor.
Aİ, EO adlı bir eşeğin, Polonya sirkinde başlayan ve bir İtalyan mezbahasında biten hikayesini konu ediyor. EO, Polonya'da bir sirkte doğan bir eşektir. O, hayat yolculuğunda iyi ve kötü insanlarla tanışır, neşe ve acıyı yaşar. Karşılaştığı türlü zorluklar ve felaketlerin üstesinden gelmeye çalışan EO, ne olursa olsun masumiyetini hiçbir zaman kaybetmez.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: