Narnia Günlükleri (The Chronicles of Narnia) serisinin bu yeni filminde Edmund ve Lucy Pevensie, kuzenleri Eustace ve sadık dostları King Caspian kendilerini bir tablonun içine yerleştirilmiş halde Şafak Yıldızı gemisine konmuş olarak bulurlar. Kaderlerini etkileyecek bu inanılmaz keşif yolculuğuna doğru yelken açarken, hayal bile edemeyecekleri engellerle karşılaşırlar.
Aşk acısından kurtulmak için İtalya’ya giden Amerikalı turist Frank´ın yolu olağanüstü bir kadın olan Elise ile kesişince işler değişir. Ancak Elise’nin onunla karşılaşması aslında tesadüf değildir. Frank, Venedik’in nefes kesen manzaraları eşliğinde, bir ilişkinin ardından koşarken etrafında entrikaların döndüğünü fark eder.
Arkadaşlarıyla daha fazla zaman geçirmek isteyen Boog bir yolculuk planı yapar. Fakat en iyi arkadaşı Elliot Boog´u değil, ailesini tercih etmiştir. Hayal kırıklığına uğrayan Boog yolculuğu tek başına yapmaya karar verir ve gezgin bir Rus sirkine katılır...
Adnan Menderes’i Yassıada’dan kurtarmaya kalkan bir delinin maceralarının anlatıldığı filmde Müjdat Gezen köyün en akıllı delisi Baradan rolüyle sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Baradan 100.000 çöp kibritin eczalarından bomba yapar ve bir deniz altı dehlizinden geçerek bombayı Yassıada’da patlatır. O kargaşada Menderes aynı dehlizden kaçar.
Tüm polis teşkilatının “Avcı” olarak bildiği Ferman ile yalnızca “Deli” İdris cinayet masasında görevli, baba-oğul kadar yakın iki polistir. Antropoloji mezunu, sessiz sakin Hasan (Okan Yalabık) ise bu ikiliye yeni katılmış bir “Çömez”. Öldürülen genç bir kız onları uyuşturucu taciri Asit’le, Türkiye’nin en zengin adamlarından Battal Çolakzade’yle kızın ağabeyleri Abbas, Vakkas ve daha birçok farklı insanla karşı karşıya getirecektir.
Peter Highman, beş gün sonra karısı doğum yapacak bir baba adayıdır. Atlanta’dan doğuma yetişmek ve karısının yanında olmak için uçağını yakalamaya çalışırken, birden tüm programı alt üst olur. Sonunda, kendisini Ethan Tremblay’in arabasında bulur. Zamanında doğuma yetişebilmek için tüm ülkeyi bir uçtan diğerine Ethan ile aşmak durumundadır.
Melek, küçüklüğünde Antalya’ya giderken bir kaza geçirir ve tek başına kalır. Melek’in tek dostu, ortak noktaları çok iyi dans etmeleri olan sokak çocuğu Koray’dır. Büyüyüp genç ve güzel bir kız olan Melek, Koray ile çok mutlu bir hayat sürerken babasından ona bir daire kaldığını öğrenir ve İstanbul’a doğru yola çıkar. Burada yeni dansçı arkadaşlarla tanışır. “Uçan Melekler” adında bir dans grubu kurarlar ve bir dans yarışmasında finale kalırlar.
Becca iki erkek arasında kararsız kalmıştır; gizemli, karamsar ve soluk benizli çocuk ile dayanıklı, sevimli ve ona “küçük gay kardeşi”ni hatırlatan çocuk arasında. İkisi arasında bir karar vermek için bir aile yemeğini sağ salim atlatmalıdır. İçinde bulunduğu romantik karmaşalar yeterli değilmiş gibi, bir yandan da kendisine küçük bir bebekmiş gibi davranan babasıyla da başetmelidir.
1937 - 38 Dersim harekâtıyla birlikte ailelerinden alınarak rütbeli askerlere verilen kızlar, yıllar sonra bir belgesel film aracılığıyla aileleriyle buluştu. Bugün 80’li yaşlarını süren Huriye ve Fatma’nın ailelerine kavuşma süreçlerini anlatan İki Tutam Saç: Dersim’in Kayıp Kızları belgeseliyle halen köklerini arayan başka kızlar ve kızlarını arayan başka ailelerin duyguları da perdeye yansıyor.
Unutulmak istenen tek insanla tekrar karşı karşıya gelince neler olduğunu anlatan bir komedi. Marni, ağabeyinin düğünü için memleketine gider ve onun lisedeki baş düşmanı ile evlendiğini görür. Kız, yıllar önce yaptığı tüm kötülükleri unutmuştur. Daha sonra gelinin sosyetik teyzesi içeri girer ve Marni’nin pek de sosyetik olmayan annesi de kendisinin lise yıllarındaki düşmanıyla yüz yüze gelir.
İstanbul’da yaşamış birkaç yabancının deneyimleri bir Türk ve Afrikalı’nın aşk hikâyesi içinde anlatılıyor. Kimse diğerinin durumundan haberdar değildir. Başlarından geçen olaylar birbirlerini anlamalarını sağlar. Hayat aşklarını koruyacak sürprizlerle doludur. Birbirlerine duydukları sevgi, onlara karşılaştıkları sorunları kolayca çözmek ve yaşamak için gereken cesareti verir.
Film, Harry, Ron ve Hermione’nin Voldemort’un ölümsüzlük sırrını barındıran Hortkuluklar’ın izini sürmek ve yok etmek görevini üstlenerek yola çıkmaları ile başlıyor. Profesörlerinin yönlendirmeleri ve Profesör Dumbledore’un koruması olmaksızın, tek başlarına yola çıkan üç arkadaş şimdi herzamankinden daha fazla birbirlerine güvenmek zorundadır.
Deneyimli bir tren teknisyeni ile genç bir kondüktör, başında kimse olmayan, kontrolden çıkmış bir treni durdurmak ve nüfusun yoğun olduğu alanda ortaya çıkabilecek büyük bir felâketi önlemek için saatle yarışırlar. Tren raydan çıkıp büyük bir felâkete sebep olmadan önce ellerinden geleni yapmaya çalışsalar da, tren zamanla yarışırcasına, büyük bir hızla ilerlemektedir.
Bir grup okul arkadaşı, aynı anda “zinciri bozarsanız ölürsünüz” yazan birer mektup alırlar. Başta mektubu dikkate almayan Johnny ve Dante’nin sıradışı ölümlerinden sonrasında, mektubu başkasına iletmeyenler de ölmeye başlar. Reed, mektup ve seri katil arasında bir bağ olduğuna inanmakta ama ne ailesi ne de polis onun söylediklerine inanamamaktadır.
Gündoğumundan iki saat önce arkadaşları Terry’nin evinin penceresinden unutulmaz bir ışık izlerler. O sırada, Los Angeles kentinin üzerini kaplayan uzay gemisi şehirdeki insanları kendine doğru çekmektedir. Uzaylılar ellerinde çok dayanıklı ve tahrip edilemez bir yüksek teknoloji ile gelmişlerdir.
Özel olarak kurulmuş Pak Panter teşkilâtı ve istihbarat elemanlarının başından geçen son derece aksiyonel ve bir o kadarda komik maceraların anlatıldığı, izlendikçe ve serileri üretildikçe tıpkı James Bond ve Pembe Panter filmleri gibi kendi kitlesini oluşturacak olan serinin ilk filmi Pak Panter içine düştüğü durumlarla kendi halklarının gözünde komik durumlara düşen “paranoyak yönetim anlayışı”nın geleneklerini hicvediyor.
İstanbul’un kenar mahallerinden birinde yaşayan üç arkadaş Dildo, Manik ile Tik'in Dildo'nun acil ameliyat olması gereken babası için para bulması gerekmektedir. Araba çalıp parayı denkleştirmeye çalışırken bagajdan çıkan bir çanta öykünün tüm gidişatını değiştirir...
Kırmızı bültenle aranan ve ismi geniş kitleler nezdinde bir fenomen gibi algılanan köktendinci bir teşkilatın lideri, cemaat önderi "Deccal" kod adlı suçlunun Amerika´da kıskıvrak yakalandığı bilgisi gelir. Teşkilatın en başarılı iki polisi Amerika´ya suçluyu teslim almaya giderler. Bundan sonrası kolay gibi görünür ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. İstanbul, New York, Bitlis üçgeninde geçen hikaye, yakın dönemin Türkiye´sini sorgularken, 11 Eylül sonrası Amerika ve dünyanın İslam ile olan paranoyasının altını çizecektir.
On yaşındaki Hasan, iki kardeşiyle yaşam mücadelesi vermektedir. Babası hapiste, annesi şehirde bakıcılık yapmaktadır. Hasan, yaptığı ayranı şoförlere satarak geçinmektedir. Hasan o gün yine ayran satmaya çalışır ama kimse almaz, evin yolunu tutar. Kurt seslerini duyunca paniğe kapılır, çamura düşer. Annesi ani bir kararla, çocuklarını yanına dönmek üzere hareket eder, durağa gelir. Hasan’ı sorar ve karlar içindeki oğluna ulaşır.
Genç Türkiye Cumhuriyeti'nde devrimler devam ederken bunlara karşı olanlar yurdun çeşitli yerlerinde ayaklanmalar planlamaktadır. Vatani görevini yapmak üzere Menemen'e giden asteğmen Kubilay, kendini mehdi ilan etmiş Derviş Mehmet'in Menemen'de gerçekleştirmek istediği ayaklanmaya karşı çıkar...
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden Queer'den fragman geldi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan, Luca Guadagnino'nun yönettiği, başrolünü Daniel Craig'in üstlendiği Queer'in Oscar'ın bir numaralı favorilerinden olacağı söylentisi Hollywood kulislerinde dolaşıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Warner Bros. Pictures, 'Game of Thrones' evreninde geçen bir film üzerinde çalışıyor. The Hollywood Reporter'ın haberine göre, senaristi ve yönetmeni daha belli olmayan filmin ön hazırlıkları sürüyor. '
Bir anne, baba ve 16 yaşındaki oğulları köyün sonundaki tepede yaşarlar. Geçimlerini bir otelin çarşaflarını yıkayarak kazanırlar. Su kaynağının tutarsız akmasından dolayı genellikle yeterli su bulamazlar. Bu arada sondaj işçisİ baba ile kızı su sorununu çözmek için köye gelir ve...
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: