Yıllar boyunca UFO görülmesi vakaları, 2011´de Dünya’nın bilinmeyen güçlerin istilâsına uğramasıyla korkunç bir gerçek haline dönüşür. Büyük şehirler düşerken, Los Angeles insanlığın son cephesi haline gelir. Bir Deniz Piyadesi Başçavuş ve yeni taburu, kumda bir sınır çizgisi çekerek düşmana karşı mücadeleye girişir.
Özgür, zengin bir ailenin evlâdıdır. Ancak ne cimri babasından, ne de zengin kayınpederinden destek görmez. Eski sevgilisi Şale ise çıkaracağı albüm için maddi destek beklemektedir. Desteği bulamayınca Özgür’ü, gizlice çektiği bir şantaj kaseti ile tehdit eder. Kadınca intikam gibi görünen durumun arkasında büyük hesaplar vardır. Özgür, Sabri ve Tayfun’dan yardım ister.
Çok yetenekli bir balerin olan Nina, annesi Erica ile yaşamaktadır. Oyun yönetmeni Thomas, Kuğu Gölü’nün baş balerini Beth’yi değiştirmeye karar verir ve ilk tercihi de Nina’dır. Balenin, Beyaz Kuğu ile Siyah Kuğuyu aynı anda canlandırabilecek birine ihtiyacı vardır. Nina’nın yeni rakibi, Thomas’ı etkilemeyi başarmıştır. İki genç dansçı arasındaki rekabet garip bir arkadaşlığa dönüşürken Nina’nın karanlık tarafı da ortaya çıkmaya başlar.
Âdem ile Didem evli bir çifttir, ancak Âdem sevgisini daha az belli etmeye başlamış, Didem ise mutsuz bir kadına dönüşmüştür. Tutunacağı tek dal, mesleğine geri dönmek olacaktır. Âdem’i hâlâ çok seviyordur. Kocasının peşinden giderken herşeyini terkettiğinden aynı fedakârlığı Adem’den beklemeye başlamıştır. Tam bu sırada başka bir masalın prensi devreye girer.
Mattie, babasını öldürdüğü söylenen Chaney’i aramak üzere Fort Smith’e gelir; Birleşik Devletler’in en acımasız askeri olarak tanınan sorumsuz ve sarhoş Rooster Cogburn’ü Chaney’i yakalaması için ikna eder. Ama Chaney, katili yakalayıp Texas’a götürdüğünde büyük bir ödül almayı amaç edinen Texas polisi LaBoeuf’ün hedefi hâline gelmiştir. Bir araya gelen üçlü bir anda kötülük, cesaret, hayal kırıklığı, azim ve saf aşk gibi duygulara kapılırlar.
John Brennan’ın hayatı, eşi Lara’nın, işlemediğini iddia ettiği bir cinayetten tutuklanıncaya kadar mükemmel gitmektedir. John eşinin masumiyetini kanıtlamaya çalışır fakat son başvurularının da reddedilmesiyle yapılacak tek şeyin eşini hapisten kaçırmak olduğuna kanaat getirir. Sevdiği kadın uğruna sahip olduğu her şeyi riske atarak, bir kaçış plânı yapar ve tehlike dolu bir dünyaya atılır.
Müzisyenlik yapan Salih ve Gürkan, yeraltındaki bir düğün salonuna gelirler. Düğün sahibi, hazırlanmaları için onları evin kömürlüğüne bırakır fakat ‘kulis’te bir misafir daha vardır. Aynı saatlerde, iki maföz tip de, yakaladıkları banka güvenlik görevlisini sorgulamak üzere bu kömürlüğe tıkmışlardır. Mafya elemanına diklenen güvenlik görevlisi öldürülür ve Salih ile Gürkan’ın müzisyenlik hayatı altüst olur
Britt, Los Angeles’ın en bilinen medya şirketinin varisidir. Babası ölene kadar amaçsız bir hayat sürer. Babasının yaratıcı çalışanı Kato ile arkadaşlık kurduklarında, ikisi de hayatlarında ilk kez anlamlı bir şey yapabileceklerini düşünürler ve böylece suç ile savaşları başlar. Britt, gizli kahraman Yeşil Yaban Arısı olur, ortağı Kato ile suç ve suçluların peşine düşerler.
Genç bir dağcı olan Aron, Utah yakınlarında büyük bir kaya parçasının arasına sıkışır ve 5 gün boyunca hayatta kalma mücadelesine girer. Aaron, arkadaşlarını, sevgilisini, ailesini ve yolda karşılaştığı iki dağcı kızı hatırlamaktadır. 5 gün boyunca yaralı halde içsel sorunlarıyla da karşılaşmak zorunda kalan Aaron cesareti ve kendisini bu belâdan kurtarmaya yarayacak tüm yönleriyle de yüzleşir ve sonunda kurtulur.
Yıllar önce oğlunu ve kendisini terk eden kocasından sonra hiçbir erkeği kapısından bile içeri sokmayan Sinyora Enrica, evindeki boş odaları kız öğrencilere kiralamakta ve pazarda çalışmaktadır. Yıllarca bozmadığı bu kuralı, evine gelen Türk öğrenci Ekin için bozar. Enrica’nın oğlu Giovanni’nin annesine karşı haksız davranışları Ekin’de Enrica’ya karşı bir koruma duygusuna dönüşür ve aralarında bir gönül bağı oluşur.
Babası 5. George’un ölümü ardından ve ağabeyi Edward’ın tahttan feragat etmesi üzerine Albert, Krallık görevini devralmak zorunda kalır fakat kekemeliği yüzünden dehşete içindedir. Eşi Elizabeth, Avustralyalı terapist Lionel ve hükümetin desteğiyle Kral kekemeliğinin üstesinden gelir ve ülkesindeki insanlara güven vererek, savaş için onları birleştirir.
İlahiyat fakültesi öğrencisi Michael Kovak, alışılmışın dışında yöntemler uygulaması ve yaptığı binlerce şeytan çıkarma ayini ile tanınan Peder Lucas’ın yanına gönderilir. Peder Lucas’ın bile becerilerinin yetersiz kaldığı bir vakayla karşılaştığında, açıklayamadığı veya denetleyemediği bir olaya ve inandığı her şeyi sorgulamasına neden olacak kadar şiddetli ve korkutucu bir kötülüğe tanık olur.
Ev hanımı ve bir anne olan Chenery, at yarışı konusunda fazla bilgisi olmamasına rağmen, hasta babasına ait ahırların yönetimini devralır. Chenery tüm olumsuzluklara karşın, deneyimli eğitmen Laurin’in yardımıyla erkek egemen bir işe yön vermeyi başarıp, son 25 yılın ilk Triple Crown şampiyonunu ve belki de tüm zamanların en harika yarış atını yetiştirir.
İki gencin masal gibi başlayan ama sorunlarla devam eden ilişkisi. Metin 30’lu yaşlarında hayatını TV’lere skeç yazarak kazanan bir adamdır. Yazdığı senaryoları reddedilen bir gün gittiği barda, hayatını tümüyle değiştiren Duygu’yla tanışır. Duygu ve Metin bir masala başlarlar ama sonu başından belli bir masaldır bu…
Dicky Ecklund (Christian Bale) efsanevi eski boksördür. Ancak yeteneğini boşa harcamış ve başarı imkânını kaybetmiştir. Mickey Ward (Mark Wahlberg) ise Dicky’nin üvey kardeşidir. Mickey iyi bir boksör olarak adını duyurmadan önce Dicky onun ustalığını yapmıştır.
Su altında kazı çalışmaları yürüten bir ekibin, dünyanın en karmaşık tünel sistemlerinde yaşadıkları trajedi ve tehlikeleri konu alan filmin yapımcısı Avatar ve Titanic filmlerinin yönetmeni James Cameron. James Cameron, Avatar’da yarattığı yenilikçi 3D sisteminin bu filmde bir adım öne çıkacağı kesin gözüyle bakılıyor.
Film, doğumlarından itibaren çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da kesişen, 2010 yılında İstanbul’da tanışan Özgür ve Deniz’in birbirlerine doğru ve engellerle dolu aşk macerasını anlatırken, bir yandan da geri dönüşlerle onların bugünlerini yaratan dönemlere uzanıyor. Film, Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarını ziyaret ederek, o yılların unutulmaya yüz tutmuş yaşam biçimlerinden besleniyor.
Jellystone Parkının ziyaretçileri azaldığından Belediye Başkanı Brown parkı kapatıp arazisini de satmayı plânlamaktadır. İşin kötüsü Jellystone Parkında yaşayan Ayı Yogi ve yakın dostu Boo Boo ev olarak bildikleri bu parktan atılacaklardır. Yogi hayatının en büyük sorunuyla karşı karşıyadır. Parkı kapanmaktan kurtarmak için Boo Boo ile birlikte Korucu Smith ile güçlerini birleştirmelidirler.
Ormanda tek başına yaşayan Felix Bush’tan bütün kasaba halkı yıllardan beri uzak durmuş, ondan korkmuştur. Gözü dönmüş bir katil ve cani olduğuna dair hikâyeler anlatılan Felix, günlerden bir gün, elinde tüfeği ve bir tomar parayla kasabaya iner ve henüz hayattayken kendi cenaze törenini düzenlemek istediğini söyler. Cenaze levazımatçısı Frank ve çırağı Buddy, kısa sürede Felix’in asıl amacını öğrenirler.
Bu filmde, baba olmayı, sevgiyi, ruhsallığı, suçu, pişmanlığı ve ölümlülüğü, Barcelona’nın tehlikeli yeraltı dünyasında dengelemeye çalışan Uxbal’ın hikâyesi anlatılıyor. Uxbal, parasını kazanmak için hiçbir kural tanımıyor, çocukları için yaptığı fedakârlıklarda ise hiçbir sınır tanımıyor. Aynen hayatın kendisi gibi bu hikâye de başladığı yerde bitiyor.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Çekimleri sırasında sette Alex Baldwin'in silahından çıkan kurşunla görüntü yönetmeni Halyna Hutchins’in öldüğü Rusk filminden ilk fragman yayınlandı. Alec Baldwin’in başrolünde yer aldığı western filmi, 2 Mayıs’ta ABD sinemalarında ve dijital platformlarda yayınlanacak.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Serkan Özarslan'ın yazıp yönettiği "Aşk mı Para mı?" filminin çekimleri Antalya Manavgat'ta başladı. Görüntü yönetmenliğini Eyüp Boz‘un üstlendiği filmin başrollerini Damla Sönmez, Sarp Bozkurt, Ali Düşenkalkar, Hakan Meriçliler, Kemal Uçar ve Ferdi Sancar paylaşıyor. 2025 sonunda gösterime girmesi planlanan filmde olaylar lüks bir otelde çalışan iki romantik gencin karşılaşmasıyla başlıyor.
Aİ, EO adlı bir eşeğin, Polonya sirkinde başlayan ve bir İtalyan mezbahasında biten hikayesini konu ediyor. EO, Polonya'da bir sirkte doğan bir eşektir. O, hayat yolculuğunda iyi ve kötü insanlarla tanışır, neşe ve acıyı yaşar. Karşılaştığı türlü zorluklar ve felaketlerin üstesinden gelmeye çalışan EO, ne olursa olsun masumiyetini hiçbir zaman kaybetmez.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: