1996 son aylarında yayınlanmaya başlamıştı Roll dergisi. Express dergisinin de yazı işleri müdürlüğünü üstlenmiş Derya Bengi'nin yönetiminde çıkıyordu. Express'te müzik yazanlar, oraya sığdıramadıklarını paylaşabilmek amacıyla başka dergi yapmaya karar vermiş, ağızlarda sakız olmuş rock yerine, devinime daha uygun gördükleri roll ismini seçmişlerdi.
Tarih, Mart 1996. Kral TV, ‘yerli müzik oscarları’ diye tanıttığı ödül gecesinde en iyi şarkı sözü heykelciğini Ercan Saatçi’ye vermiş. Saatçi de herhalde şaşırmış olmalı ki, sahneye ilerlerken sunuculara hangi şarkıyla kazandığını soruyordu. Çok övündüğü ‘Biz buradayız gitmeyiz/ Ülkemizi Bekleriz/ Karşı çıkan olursa/ A….!’ dizelerine ödül verilseydi belki daha çok sevinecekti ama ‘ince eleyip sık dokuyan’ yetkililer Hasretim şarkısına yazdığı sözleri sevmişti. İlhan Şeşen, Bülent Ortaçgil ile Mazhar Alanson'a müziği konuşturmanın bu kadar kolay mı olduğunu sormuştuk:
18. İstanbul Festivali kapsamında Santana 25 Haziran 1990'da İstanbul Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda sahneye çıkmıştı. Carlos Santana kendine ayrılan 40 bileti Kapalıçarşı’da gezerken dost olduğu tezgahtarlara, oteldeki komilere, yolda tanıştığı ayakkabı boyacısına vermişti. Polisler de bu konsere özel ilgi göstermişti. Çünkü,
Anadolu pop-rock birçok kaliteli şarkıcı, gitarist, davulcu yetiştirse de iyi klavyecilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmemişti. Bunlardan birisi, belki de en yeteneklisi, her şarkıya kendinden çok şey katan, ‘işi bilen’, ‘tuşluların sihirbazı' Kılıç Danışman’dı.
Teleskop, TRT televizyonunda yayınlanmadan bir ay önce radyo programı olarak başlamıştı. 1982’de TV ekranında yayına geçen Teleskop’un yönetmenliğini, yapımcılığını, sunuculuğunu İzzet Öz ve Saip Ertem üstlenmişti. İlk sezonda programda Nilgün Akça da sunucu olarak yer almıştı. Teleskop’ta müzisyenlerin yanı sıra fotoğrafçı, stilist, ressam, manken ve dansçı gibi sanatçılarda performans sergilemişlerdi. TRT’den sonra 1997 yılında programı Kanal D’ ekranlarına taşıyan İzzet Öz, 2011’de Teleskop’la yeniden TRT’ye dönmüştü.
Ne demişler; yaptığın şeyin en iyisini yapacaksın. Kötülük mü, dört dörtlük kötü olacaksın! Ancak, gel gör ki bizim filmler ‘kötü fakiri’. Ne bir seri katil, ne de işini bilen katliamcı. Böyle kısır ortamda gel de Camoka’ya hayran olma.
Türkiye’de görsel ve işitsel yayıncılık bir yere ulaşabilmişse bunda İsmail Cem’in payı çok büyük. Görevde kalabildiği bir yıl içinde ‘siyah-beyaz TRT’yi program kalitesi açısından Avrupa beşincisi yapabilmesi bu çabanın en çarpıcı örneği.
İtalyan yıldız Umberto Tozzi’nin hit parçası Gloria listelerde inişe geçmişken, şarkının İngilizce versiyonu plak listelerini alt üst etmişti. O güne kadar ağızlarda adeta marş halini almış parçayı bir de İngilizce dinlemek İtalyanlar’a garip gelse de dünyanın dört bir yanında İngilizce sözler daha bir taraftar bulmuş ve Gloria, İngiltere ve ABD’de haftalarca liste başında kalmıştı.
Yeşilçam’ın emektar yönetmenlerinden Zeki Ökten. On dokuz yaşında yönetmen asistanı olarak başlayan sinema serüveni 48 koca yılı geride bıraktıktan sonra 19 Aralık 2009’da bir hastahanede sona erdi. Rakamların, ödüllerin, modaların, sloganların baş role çıkmadığı, emek ve sabrın sivrildiği, ağır başlı bir yönetmenin iyi senaristlerle yolunun kesiştiği, alçak sesli filmlerle bezeli öyküydü bu.
Oya Küçümen-Bora Ebeoğlu ikilisi, önce ‘Grup Denk’ adıyla 1987 Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye finalinde Melih Kibar bestesi Paydos’la ikinci olarak adını duyurdu. Melih Kibar, ikiliyi bu proje için bir araya getirmişti. Aynı yıl Kuşadası Altın Güvercin Şarkı Yarışması’nda söylediği Tasvir-i Şikayet’le büyük sükse yapan ikili, ilk albüme Seninle Beraberim/Akvaryum adını vermişti. Devir Eurovision devriydi ve ...
Yuki, Nisan 1959’da bir Pazar günü İstanbul Radyosu’nda Boran’ın sunduğu ‘Dinleyici İstekleri’ programında Türk halkına tanıtılır ve ilk olarak ‘Ya Mustafa’ adlı şarkıyı takdim eder.
Doksanlı yıllarda Yunan popunun en güçlü seslerinden ve yorumcularından Haris Alexiou ne zaman albüm çıkarsa, 'Bizim popçuların gözü aydın: Alexiou albüm çıkardı' diye başlık atardık. O yıllarda ‘dolaylı olarak’ Türkiye pop müzik piyasasını etkilerdi Alexiou. Onun şarkılarına yapılan aranjmanlarla şekillenirdi müzik listeleri.
Yeşilçam’ın tarihini yansıtan kitaplardan biri de, Giovanni Scognamillo ile Metin Demirhan’ın yazdığı Erotik Türk Sineması’ydı. Daha önce, yine Kabalcı Yayınları etiketiyle Fantastik Türk Sineması (1999) adlı geniş bir araştırmayı kitapta toplayan ikili, bu kez Seksenler öncesi, Yeşilçam’ın en ‘üretken’ dönemlerini yaşadığı ‘seks furyası günleri’ başta olmak üzere, sinemamızdaki cinselliğin izini sürüyordu.
Nereden nereye… Doksanlar’ın ikinci yarısında ilk kez toplu halde Ankara Uluslararası Film Festivali’ne konuk olan Türkiye kökenli genç yönetmenler ile oyuncular, zamanla hayallerini bir bir gerçekleştirerek, umutları boşa çıkarmayarak çok önemli işler başardı. O günlerde ...
Konuyu bilebilecek birçok insan halen hayatta ama, Samanyolu gibi Yeşilçam’ın en sevilen şarkısıyla ilgili bu problem bir türlü çözülemiyor. Temennimiz, net bilgisi olanların bir an önce gerçeği tarihe not düşmesi.
Temmuz sonu; yıl 2009. Yılın yarısını Altınoluk’ta geçiren benim gibi biri için yerli rockın üç dev ismini bir direğe yalap şap yapıştırılmış aynı afişte görmek rüya gibi bir şey. İstanbul için bile inanılması güç bir organizasyon taa buralara mı gelecek. Birden kafamda sorular, sanki organizatör benmişim gibi... CUMHUR CANBAZOĞLU
Kurtalan Ekspres’in ikinci kuşak üyelerinden olan Bahadır Akkuzu (3 Şubat 1955 İstanbul doğumlu) müziğe dokuz yaşında mandolin çalarak başlamıştı. 12 yaşında gitara geçti. İlk grubu Hoko Moko’yu 15 yaşında Gebze’de kurdu.
Aslında, geleneksel bir Yahudi ezgisini Mirelle Matthieu modernize ederek, Fransızca sözlerle ‘L’Avergle’ adıyla plak yapmış, Batı’da ne çıktıyla anında üzerine atlayan bizimkiler de parçayı ‘Memleketim’ adıyla ve Ayten Alpman’ın yorumuyla 1972’de piyasaya çıkarmıştı. Parçanın sözleri Fikret Şeneş’e aitti ve plağın B yüzünde Unutsana adlı şarkı bulunuyordu. Ancak, şarkı kulaklarda yer edemeyerek tam tarihteki yerini alıyordu ki 1974’te Kıbrıs Savaşı patladı...
1977’de Seyyal Taner, Sedat Avcı ile Seyhan Karabay tarafından kuruldu. Bir günde yazılan, 24 saatte üretilen şarkıların ötesine geçecek, alternatif yaratacak kadroyu simgelemesi için 25. Saat adı verilen grup, Taner’in sahne şovlarına ve TV programlarına çıktı.
Önce haftanın bir günü İstanbul Teknik Üniversitesi’nden yapılan televizyon yayınlarında tanıdık Pilli Bebek’i. Çocuklar için ürkütücü suratı vardı bu kukla kahramanın. Ancak yine de çok sevilmiş, benimsenmişti. Çocuklar onun maceralarıyla hayallerinde yolculuğa çıkıyordu.
Çoğunluğu yerli yapım olmak üzere yedi, sekizden aşağı pek düşmüyor haftanın yeni film sayısı. Her sezon olduğu gibi yerli filmlerde başı yine korku ve animasyon türleri çekiyor!.. Beşi yerli yapım olmak üzere toplam sekiz yeni filme ev sahipliği yapıyor Mart ayının son vizyon haftası! İstanbul dışında bulunduğumdan ötürü kimi filmler adına düzenlenen basın gösterimlerine katılamadığımdan, haftanın yeni filmlerine yapım notlarına değinerek yer vereceğim.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Yedi tepeli şehir için baharın müjdecilerinden biridir İstanbul Film Festivali. Bu yıl 44’üncü kez düzenlenecek bu kültür şenliği 11 Nisan’da başlayıp 22 Nisan’da sona erecek. Organizasyon dahilinde 139 uzun metraj ve 15 kısa film izleyiciyle buluşacak. Festivale ilişkin bir rehber olması amacıyla kaçırılmaması gereken 10 filmlik bir liste hazırladık. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/29/03/2025)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Geçen hafta, Berlin Film Festivali (Berlinale) izlenimlerimize başlamıştık. Kaldığımız yerden devam edelim. Bu hafta bahsedeceğimiz filmler arasında, festivalden Altın Ayı ile dönen ve İstanbul Film Festivali’nde de gösterilecek olan Drømmer, Radu Jude’nin yeni filmi Kontinental ’25, tümüyle yapay zeka ile oluşturulmuş görseller ile yapılmış bir animasyon ve festivalden Teddy ödülü ile dönen, Lesbian Space Princess de var. Haftaya, Berlinale notlarımızın üçüncü bölümü ile devam edeceğiz.
TRT İstanbul Radyosu ses sanatçısı Ayşen Birgör, gökteki yıldızlar misali ışıl ışıl şarkıları bugün 19.00'da TRT Müzik'te ekranlara gelecek Yıldızlar Altında programında seslendiriyor.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
İletişim yayınları etiketiyle satışa çıkan kitapta müzik yazarı, eleştirmen, programcı Murat Beşer, Türk müziğinin zarif sesi Nesrin Sipahi’nin yaşamı ve sanat serüvenini ayrıntılarıyla anlatıyor. Kitap, Yeşilköy’de başlayan çocukluğun, radyolardan plak kayıtlarına, turnelerden gazinolara uzanan başarı öyküsüne dönüşümü kadar Sipahi’nin bilinmeyen yönlerini de ortaya koyuyor. Nesrin Sipahi-Sahnelerin, Radyoların, Plakların Hanımefendisi aynı zamanda bir dönemin kültürel portresi.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Hemen her öğretmenin, okul müdürünün maratona benzettiği hayatın henüz başında biri Lezzet. Başka bir deyişle; böğürtlenli, limonlu, çilekli, çikolatalı, vişneli, karamelli, karadutlu dondurmalardan henüz tatmadı, sadece vanilyalının tadını biliyor. Onunla tanışmak için sayfaları çevirmen yeterli. Çelişki Bilmez Lezzet’in Geçmiş Zaman Maceraları Uğur Vardan’ın çocukluk anılarından yola çıkarak yazdığı öykülerden oluşuyor.
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.
50. yaşını kutlayan albümlerin, yayınlandığı dönemde yarattıkları heyecan, uzunçaların kulaklardaki doygunluğu, yeni yeni piyasaya çıkan kasetlerin sunduğu kolaylık, bugünün dijital ortamında unutulmuş plakların önemi müzik camiasının en tatlı muhabbetlerden biri bu yıl. Doğum günü pastaları 50 mumla adeta yangın yerine dönmüş, eskimeyen, çoğu klasikleşen albümler arasında gezintiye ne dersiniz?