Doksanlı yıllarda Yunan popunun en güçlü seslerinden ve yorumcularından Haris Alexiou ne zaman albüm çıkarsa, 'Bizim popçuların gözü aydın: Alexiou albüm çıkardı' diye başlık atardık. O yıllarda ‘dolaylı olarak’ Türkiye pop müzik piyasasını etkilerdi Alexiou. Onun şarkılarına yapılan aranjmanlarla şekillenirdi müzik listeleri.
Yeşilçam’ın tarihini yansıtan kitaplardan biri de, Giovanni Scognamillo ile Metin Demirhan’ın yazdığı Erotik Türk Sineması’ydı. Daha önce, yine Kabalcı Yayınları etiketiyle Fantastik Türk Sineması (1999) adlı geniş bir araştırmayı kitapta toplayan ikili, bu kez Seksenler öncesi, Yeşilçam’ın en ‘üretken’ dönemlerini yaşadığı ‘seks furyası günleri’ başta olmak üzere, sinemamızdaki cinselliğin izini sürüyordu.
Nereden nereye… Doksanlar’ın ikinci yarısında ilk kez toplu halde Ankara Uluslararası Film Festivali’ne konuk olan Türkiye kökenli genç yönetmenler ile oyuncular, zamanla hayallerini bir bir gerçekleştirerek, umutları boşa çıkarmayarak çok önemli işler başardı. O günlerde ...
Konuyu bilebilecek birçok insan halen hayatta ama, Samanyolu gibi Yeşilçam’ın en sevilen şarkısıyla ilgili bu problem bir türlü çözülemiyor. Temennimiz, net bilgisi olanların bir an önce gerçeği tarihe not düşmesi.
Temmuz sonu; yıl 2009. Yılın yarısını Altınoluk’ta geçiren benim gibi biri için yerli rockın üç dev ismini bir direğe yalap şap yapıştırılmış aynı afişte görmek rüya gibi bir şey. İstanbul için bile inanılması güç bir organizasyon taa buralara mı gelecek. Birden kafamda sorular, sanki organizatör benmişim gibi... CUMHUR CANBAZOĞLU
Kurtalan Ekspres’in ikinci kuşak üyelerinden olan Bahadır Akkuzu (3 Şubat 1955 İstanbul doğumlu) müziğe dokuz yaşında mandolin çalarak başlamıştı. 12 yaşında gitara geçti. İlk grubu Hoko Moko’yu 15 yaşında Gebze’de kurdu.
Aslında, geleneksel bir Yahudi ezgisini Mirelle Matthieu modernize ederek, Fransızca sözlerle ‘L’Avergle’ adıyla plak yapmış, Batı’da ne çıktıyla anında üzerine atlayan bizimkiler de parçayı ‘Memleketim’ adıyla ve Ayten Alpman’ın yorumuyla 1972’de piyasaya çıkarmıştı. Parçanın sözleri Fikret Şeneş’e aitti ve plağın B yüzünde Unutsana adlı şarkı bulunuyordu. Ancak, şarkı kulaklarda yer edemeyerek tam tarihteki yerini alıyordu ki 1974’te Kıbrıs Savaşı patladı...
1977’de Seyyal Taner, Sedat Avcı ile Seyhan Karabay tarafından kuruldu. Bir günde yazılan, 24 saatte üretilen şarkıların ötesine geçecek, alternatif yaratacak kadroyu simgelemesi için 25. Saat adı verilen grup, Taner’in sahne şovlarına ve TV programlarına çıktı.
Önce haftanın bir günü İstanbul Teknik Üniversitesi’nden yapılan televizyon yayınlarında tanıdık Pilli Bebek’i. Çocuklar için ürkütücü suratı vardı bu kukla kahramanın. Ancak yine de çok sevilmiş, benimsenmişti. Çocuklar onun maceralarıyla hayallerinde yolculuğa çıkıyordu.
Mazhar Fuat Özkan üçlüsünün üyesi olarak çeşitli kereler Eurovision macerasını yaşamış Özkan Uğur'un fazla bilinmeyen bir Eurovision deneyimi daha olmuştu.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası.
60’ların başında kendi orkestrasını kuran Bozsoy, lokallerde çalışırken radyoda da merakla izlenen programlara imza atmış, toplulukta bir ara Gönül Turgut solist olarak yer almıştı. Orkestra, Yeşilçam'ın unutulmaz karakterlerinden Kilink kostümleriyle yaptığı şovla büyük ses getirmiş, gazeteler onların adlarını ‘İskeletler Orkestrası’ koymuştu. Orkestra bu haliyle gazinolarda program yapmış, sinemalarda filmlerden önce sahneye çıkmıştı.
1960'larda uluslararası çapta ünlü şarkıcıların bildikleri ya da bilmedikleri dillerde şarkılar söylemelerinin modası vardı. Türkiye'de de bu modanın öncülüğünü Belçikalı şarkıcı Adamo yapmıştı. Salvatore Adamo'nun Türkçe şarkı söyleyeceği haberi Türkiye'de heyecan yaratmış, Tombe La Neige adlı şarkıya Fecri Ebcioğlu'nun sözlerini yazdığı Her Yerde Kar Var, Adamo'nun yorumuyla olay olmuş, 45'lik 34 bin satarak rekor kırmıştı. Bir süre sonra Brigitte Bardot'nun sevgilisi
Yeşilçam, bir Hollywood kadar çocuk oyuncularına sevecen davranmamıştı, ama aralarında inatla yoluna devam edip sinemadan kopmayanlar olmuştu. Türk sinemasının ilk yıllarından 1960’lara kadar geçen sürede minik rollerde gözükseler de, çocukların başrolüyle film yapılmamıştı. Ergun Köknar 1934 tarihli Aysel Bataklı Damın Kızı filminde oynayarak ‘ilk çocuk oyuncu’ unvanını almıştı ama, ilk çocuk yıldız değildi tabii.
1965’te Sorular adıyla kurulan ve psychedelic müzik topluluklarının şarkılarını seslendiren grubu yazlık sinemalardan birinde film gösteriminden önce dinleyen Cem Karaca, onlara Cem Karaca-Apaşlar konserlerinde ön grup olmayı teklif etmişti. Grubu daha yakından tanıma olanağı bulan Karaca iki hafta sonra bu kez 45'lik çıkarmaları için yardım ediyordu. Sorular'dan Ahmet Güvenç (bas gitar) ile Aydın Çakuş (gitar, vokal) yanlarına davulcu Hüseyin Sultanoğlu'nu alarak Grup Bunalım ismiyle 1969'da Taş Var Köpek Yok/Yeter Artık Kadın 45'liğini yayınladı...
Yetmişler ve TRT'nin siyah beyazlı günleri. "Bizler Ali, Veli, Makinist , Bunlar vagonlarımız" şarkısının söylendiği TRTdeki "Oyun Treni" programını unutmak mümkün mü? Köksal Öngür ile Levent Kırca trenle Türkiyeyi dolaşıyor gibi yapardı ve şehirleri anlatırdı. 'Bizler Ali, Veli, Makinist, kuklasıyla, folkloruyla Oyun Treniyiz biz' diye sürüp giden şarkı aslında Timur Selçuk Ve Orkestrası'nın Panayır Günü adlı enstrümental parçasının üzerine yazılmış sözlerden oluşuyordu.
Yüzünü biliriz de hepimiz; ya adını ? Kemal Sunal'la oynadığı Şark Bülbülü, Tarzan Rıfkı, İnek Şaban, Süt Kardeşler, Şabanoğlu Şaban, Atla Gel Şaban, Şaban Askerde gibi film ve televizyon dizilerindeki tiplemeleriyle gönülleri feth etmiş, gazino patronundan basketbol koçuna, çavuştan mafya babasına kadar girdiği her rolün altından başarıyla kalkmış o harika oyuncu, replik cambazı, komedi ustası Dinçer Çekmez’di.
Güzin ile Baha’nın yolları, 60’lı yılların ikinci yarısında Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosu’nda çakışmıştı. Üsküdar’ın Karşısı Galata adlı müzikli oyunda söyledikleri şarkılarla müzik çevrelerinin dikkatini çekmişlerdi. İki genç oyuncu, besteci Selmi Andak’ın teşvikiyle ikili olarak 1970 yılında profesyonel müziğe girdi...
Özensiz şarkı sözlerinin Türk müziğini zedelediği gerekçesiyle parçaların büyük bölümünü enstrümantal icra etmeleri Siluetler’i diğerlerinden ayıran en belirgin özellikti.
Kasım’ın ortasındayız. Birçok şeyin ortasını çoktan geride bıraktık oysa… 35. Ankara Film Festivali’ni takip ediyorum. Neredeyse tümünde ben de vardım! Önce sinefil bir izleyici, ardından çok meraklı ve gönüllü bir takipçi ve nihayet profesyonel bir sinema yazarı olarak. Evim, ailem bu festival… Annemizi, ablamızı, festival başkanı İnci Demirkol’u, geçtiğimiz hafta festivalin açılışından bir gün önce yitirmiştik. Yürekte yer eden tarifi güç bir acı ile sürüyor hemen her şey… İnci’ye layık, son derece titiz ve iyi bir festival sürüyor... Dördü yerli yapım olmak üzere toplam beş yeni film merhaba diyor 15 Kasım vizyonuna!
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Ridley Scott’ın 2000 tarihli başyapıtı ‘Gladyatör’ün devamı ‘Gladyatör II’ Maximus’un oğlu Lucius’un, babası gibi Roma’nın yozlaşmış iktidarına karşı verdiği mücadeleyi ve gladyatörlükten halk kahramanına dönüşüm hikâyesini anlatıyor. Kadrosunda Paul Mescal, Pedro Pascal, Connie Nielsen, Joseph Quinn, Fred Hechinger gibi isimler olan filmde en dikkat çekici performans Makyavelist Macrinus karakterini canlandıran Denzel Washington’dan geliyor. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/16.11.2024)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Bir önceki yazımızda, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun ve Kısa film yarışmalarındaki filmlerden bahsetmiştik. Bu hafta, Uluslararası Yarışma bölümündeki filmler ağırlıklı olmak üzere, festivaldeki diğer filmlere bakalım ve Altın Portakal izlenimlerimizi bitirelim. Festival izlenimlerimiz, biraz gecikmeli de olsa, Filmekimi ve Ankara Film Festivali ile devam edecek.
Didem Dilara Duman Avar’ın sunumuyla eski eserler yeni yüzler tarafından bugün 19.00'da TRT Müzik'te ekranlara gelecek Saklı Sesler programında icra ediliyor...
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
Timur Selçuk'un Adam Sanat dergisinde yayınlanmış müzik yazılarının bir araya getirildiği Sana Dün Bir Tepeden Baktım Aziz Türkiye - Müzik Yazıları - 1 kitabı Eksik Parça Yayınları etiketiyle satışa çıktı. 256 sayfalık yapıt için Turgay Fişekçi şunları yazmış:
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.