NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

YANINDA OLSAK

16 Ocak 2022 Pazar 20:05
NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

Müzik dünyamızın en kıdemli isimlerinden Ayten Alpman’ın 50. sanat yılı, 20 Kasım Çarşamba gecesi, Cemal Reşit Rey salonunda yapılacak gece ile kutlanacak. Gecede, sanatçıyla aynı dönemlerde sahnede olan; İlham Gencer, Erol Büyükburç, Ay-Feri ve Erkut Taçkın sahneye çıkacak. Ayten Alpman’ın en kadim dostlarından Sevinç Tevs’in yerine Şehrazat, Rüçhan Çamay’ın yerine de Melike Demirağ; sanatçının çocukları İlhan ve Ayşe Gencer de o gece sahnede olacak.
Dahası var: Sezen Aksu, Nükhet Duru, Zerrin Özer, Emel Sayın, Aşkın Nur Yengi, Mustafa Sandal, Levent Yüksel, Sertab Erener ve Işın Karaca, aynı gece, özel olarak oluşturulmuş on bir kişilik orkestra eşliğinde, sırayla Ayten Alpman şarkıları söyleyecekler. Müzik dünyamızın bu dev ismi için herkes kolları sıvamış durumda. Sanatçının şanına uygun bir gece olsun isteniyor.
Ülkemizde caz müziğinin yaygınlık kazanması için elinden geleni ardına koymamış, Türk Popu’na, başta “Memleketim”, “Tek Başına”, “Yanımda Olsa” ve “Birazcık Umut” gibi büyük şarkılar kazandırmış olan bu emsalsiz sanatçıya aslında ne yapılsa azdır. Başta Sezen Aksu olmak üzere, geceye destek verenler de bunun farkında. Sezen Aksu’nun “vefa” duygusunun ne kadar güçlü olduğu, “işbirliği” yapma konusunda ne kadar uyumlu olduğu hep bilinir-konuşulur zaten.
Bu güçlü isim, bu gecede yer almayı kabul etmekle kalmadı, “Sezen Aksu Okulu Mezunları” olarak adlandırmanın tuhaf kaçmayacağı ve 90’lı yıllarımızı etkilemiş bütün isimleri de bu gece için seferber etti. 60-70 ve 80’lerin star’ları, 90’lı yılların genç isimleri ile aynı sahneyi paylaşacak, herkesin ezbere bildiği Ayten Alpman şarkılarını, kendi renklerini katarak söyleyecekler. Kırk küsur yıllık tarihi olan Türk Popu, o gün Ayten Alpman için bir resmi geçit yapıyor olacak.
Gönül, daha geniş katılım isterdi ama olmadı. Ajda Pekkan, önce “evet” dedi ama sonra o tarihte Tayland’a gideceğini söyleyerek vazgeçti. Haklı herhalde. Tayland dururken, kendisine şarkı söylemenin zeminini hazırlamış bir kişinin sanat gecesini ne yapacak?.. Nilüfer de öyle. Kendisine önerilen-teklif edilen her projeyi mutlaka red etme konusunda obsesif bir tutum geliştirmiş olan bu şarkıcımız da o gece sahnede olmayacak. 80’li yılların ikinci yarısında, müzikal yaşamı bir hayli tehlikede olan Nilüfer’in; o yıllarda “Tek Başına” adlı şarkıya tutunarak su yüzüne çıkmış olması bile bir işe yaramamış demek ki. Tıpkı Candan Erçetin’in “Ben Böyleyim”e olan düşkünlüğünün işe yaramamış olduğu gibi... Halit Kıvanç’ın sunacağı gece, yine de epeyce parlak olacak gibi. Bir efsanenin etrafında, kapris mapris yapmadan epeyce isim var sonuçta. Ayten Alpman dendiğinde ne anlamak, nasıl davranmak gerektiğini bilen epeyce isim…

OLMASA KALPLERDE BİRAZCIK UMUT
O gece, kutlanacak olan Ayten Alpman’ın “50. Sanat Yılı” ama, aslında sanatçının müziğe girişinin üzerinden çok daha fazlası geçmiş. Yatılı okulda, sınıf arkadaşlarına söylenen şarkıları, İlham Gencer ile buluşulup aileden gizli yapılan çalışmaları saymasak bile böyle bu. Dile kolay: Tamamen müziğe adanmış elli küsur yıl. Bir tıp balosunda sahneye çağrılması, arkasından İlham Gencer ile İstanbul Radyosu’nda başlayan programlar, başta KervanSaray olmak üzere dönemin en önemli gece kulüplerinde başlayan showlar derken, Ayten Alpman, neredeyse tek başına, şu memlekette, Batılı bir müzik rüzgarı estirebilmek için gayret harcamış. Başarmış da. 50’lerin ikinci yarısından itibaren ortalık hareketlenmiş; Erkin Koray, Erkut Taçkın, Sevinç Tevs, Rüçhan Çamay, Ay-Feri, Erol Büyükburç gibi isimler bu alana el atmış ve hepsi birlikte türlü denemelerle, 1961 yılında resmen başlayacak Türk popunun önündeki engelleri bir bir kaldırmaya gayret etmişer. Kaldırmışlar da. 1961 yılına gelindiğinde; Fecri Ebcioğlu, İlham Gencer’e “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş”u söyletecek, Doruk Onatkut “Kara Tren” türküsünü batılı sazlara uyarlayıp Alpay’a verecek, sonrasında da Türk Popu’nu kimse tutamayacaktır…
Yolunu açmaya gayret ettiği bu yeni müziğin tam başlangıcında Ayten Alpman buralarda değildir ama. Caz eğitimi için İsveç’e gitmiştir. Sanatçı İsveç’ten döndüğünde, Türkçe şarkıların her yanı sardığını görür. Önceleri caz söylemekte ısrar eder. Ama İsmet Sıral, “Türkçe şarkı söylemenin gelip geçici bir heves olduğunu” söylese bile durum böyle değildir. Yeni bir dönem başlamıştır ve bu dönemde de şarkılar artık Türkçe söylenecektir. Bu arada, (78 devirli) taş plakların yerini de 45’likler almıştır zaten. Bu yeni format ile, şarkılar çok daha kolay dillere düşmektedir. Ayten Alpman da böyle yapmaktan geri durmaz. Plaklarını arka arkaya yapmaya başlar. Hepsi de sevilir bu plakların…
70’lerin başlarında, Fikret Şeneş, “Memleketim”i yazıp getirir. Plak piyasaya çıkar ama kimsenin umurunda olmaz. Şarkının kendisini göstermesi için 1974 yılının gelmesi gerekmektedir. 1973 yılında “Tek Başına”, 1974 yılında “Yanımda Olsa” ve “Memleketim”, 1975 yılında ise “Birazcık Umut” plakları, yıllarını müziğe vermiş bu önemli sanatçının ismini herkese ezberletir…
1977 yılında “Son Bir Defa”yı yapacaktır Ayten Alpman. Sonrasında, herkese olan ona da olacaktır. 12 Eylül’ü hazırlayan şartlar ve bizzat 12 Eylül’ün kendisi Türk popunu arka plana itecek, bunun sonucunda da, bu alanın en önemli isimleri dahil herkes evine çekilecektir…
90’lı yıllardaki patlama, yalnızca yüzlerce yeni ismin ortaya çıkmasını sağlamadı. 60 ve 70’li yılların yıldızları da, şartların düzelmesi nedeniyle, yeniden aranır – istenir oldular. Birkaç yıl önce, Ada Müzik, yeni başlattığı “Eski 45’likler” serisinin ilk ismi olarak Ayten Alpman’ı seçince, bu güçlü ses, bütün şarkıları ile yeniden dillere dolandı, çoğu insan, popun yalnızca 80 ya da 90’lar demek olmadığını gördü, anladı.
Çarşamba gecesi için her şey şimdiden hazır. Ayten Alpman orada, eşi dostu orada. Salonu doldurmak, yıllardır kendisinden esirgenmemiş ilgiyi, sevgiyi bir kere daha göstermek de bize kalmış. Zaten biliyoruz: Bir başkadır Ayten Alpman. Bu nedenle, hepimiz, o gece, Ayten Alpman’ın yanında olacağız.


BULURSANIZ KAÇIRMAYIN
Tango Tomorrow – Odeon – 78’lik
İnan Bana – Barclay – 45’lik
Kim Demiş Aşk Yalandır Diye – Grafson – 45’lik
Ve Tanrı Aşkı Yarattı – Odeon – 45’lik
Sensiz Olamam – Philips – 45’lik
Yanımda Olsa – Ses - 45’lik
Birazcık Umut – Ses – 45’lik
Son Bir Defa – EMI – 45’lik
Eski 45’likler – Ada – CD

 

NAİM DİLMENER

17 KASIM 2002 / RADİKAL



Diğer Yazılar