NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

ŞARKILARA TUTUNMAK

14 Mayıs 2023 Pazar 14:32
NAİM DİLMENER'LE GEÇMİŞ ZAMANIN İZİNDE

Pop ve rock, özellikle yılmadan yorulmadan dakikada 130 vuran pop ve vokal biçimini Hakkı Bulut’un gırtlağından çekip almış rock, herkesi nefessiz mi bıraktı nedir, “caz nefesler”e (eskiye oranla) daha fazla sığınır olduk. Geçtiğimiz bir iki yıl içinde, caz dünyamızın en kayda değer isimlerinden İmer Demirer ve Sarp Maden birer albüm yayınlayarak yeni bir perde aralamışlardı. Bu yıl da Ayşe Gencer, Alp Ersönmez ve Baki Duyarlar girdi devreye; Demirer ve Maden’in rüzgarını arkalarına alarak ve hatta, bunu bir fırtınaya tahvil etmeyi hayal ederek.
Olur mu/olmaz mı ayrı bir konu; ama pop ve rock’un dört bir yanı kuşatması nedeniyle evlere, bilemediniz 40-50 metrekarelik alanlara hapsedilmiş cazın, herhangi bir miktarda hayatımıza sirayet etmesi mühim bir hadisedir. Ruh ve kafalarımızın cazla yıkanması, neresinden bakarsanız bakın büyük bir kazançtır.

Tutkulardan Caz
Müzik yaşamları caz ile başlamış olmasına rağmen, daha sonra pop kadrolarına intikal etmiş ve o alanın en mühim isimleri haline gelmiş İlham Gencer ve Ayten Alpman’ın kızları Ayşe Gencer’den uzun, çok uzun bir zamandır bir albüm beklenmekteydi. “Trompetin bilirkişisi” olarak kabul edilen İmer Demirer ile evli Gencer, caz dünyamızın yere göğe konulamayan vokalistlerinden biridir. Ve hemen hemen herkes de, bu eşşiz vokal kabiliyetinin bir albüm ile taçlanmasını, böylelikle geleceğe aktarılabilir hale gelmesini (için için) istemekteydi. Bir iki yıl evvel “You, Me&Char” adlı muhteşem ötesi bir albüm yayınlamış İmer Demirer, albümü yayınlayan Aisha’nın sahibi Neşe Yıldıran ve diğer dostlarının ısrarları sonucu, nihayet bu yıl “But Beautiful” adlı ilk (ve umarız ki son olmayacak) albümünü yayınladı Gencer. “Caz standartları” olarak tabir edilen ve bu türün en mühim ve popüler şarkılarından yapılmış bir seçkiden oluşan albümün herhangi bir şarkısı, bu mucizevi vokalin neler başardığını göstermeye yeterli. 
Albüme ismini veren “But…” ve Gencer’i bu albümü yapmaya iten asıl neden olduğu söylenen “Luiza” başta olmak üzere, on şarkının onu da, en müşkülpesent cazcıyı dahi mutlu edecek bir şekilde çalınmış ve söylenmiş.

Şarkılarla İyileşmek
İmer Demirer imzası Alp Ersönmez’ın “Yazısız”ında da yer almakta. Onun yanında da Akın Eldes, Genco Arı, Turgut Alp Bekoğlu, Erkan Oğur ve Sibel Köse duruyor. Albümü yayınlayan da, pop ya da benzeri gündelik bir gelişmeye prim vermemesiyle ünlü Pozitif.
Böyle bir kadronun Ersönmez’in etrafında pervane olmasına da şaşmamalı. Başta Kangroove, Telvin ve Quartet Muartet olmak üzere çok sayıda ekip ya da projenin içinde yer almış bu müzisyenimizin gerçekleştirmek, başarmak istediği şey, caz ağırlıklı “yeni bir ses”miş muhtemelen. Başardığı kesin. Hatta bundan da ötesinin olduğu söylenebilir. Bir eleştirmenimiz şöyle demişti bu albüm için: “Ersönmez’in albümü, kendini tam vererek dinlendiğinde, o her ama her derde, o her ama her aşağılık ritm ya da sound’a ilaç gibi gelen albümlerden. İnsan iyileştim, her şeyi ardımda bıraktım sanabiliyor. Belki sanmaktan fazlası; belki, hakikaten de bunu yapabiliyor, iyileştiriyor.” Evet bunu yapıyor Ersönmez ve arkadaşları.

Denizaşırı
Başta Zuhal Olcay ve Mehtap Meral olmak üzere, çok sayıda popüler isme verdiği destekle tanınan Baki Duyarlar’ın “Overseas”ı da, cazın ülkemizdeki macerasını tepelere taşıyan ya da taşıyacak albümlerden. Olcay ve benzeri popüler yıldızlarla stüdyo ya da sahnelerde çalışırken, pop kalıplarına daha klasik, daha evladiyelik bir yapı kazandırma çabaları ile nam salmış Duyarlar’ın “benim albümüm” diyebileceği bir albüm, ancak “Overseas” gibi bir şey olabilirdi zaten. 
Sean Rickman, Kai Eckhardt ve Stanislav Mitrovic gibi yabancı müzisyenlerle kaydedilmiş bu albümün en önemli özelliği, (sularla yüklenmiş) kapağından başlayarak hem de, insanı kendisini (su ya da başka şey) bırakabileceği ilk (sözcüğün mecazi anlamıyla) rahat yere bırakmaya teşvik etmesi. Bir Tezer Özlü kitabı okur gibi neredeyse; olduğunuz, bulunduğunuz yerden memnun olmadığınıza katiyetle karar veriyor ve yollara düşmek istiyorsunuz. Sonrası ise, fikren ya da fiilen gitmek, gitmek, gitmek.
Bu saydıklarımızın yanına Elif Çağlar’ın “m-u-s-i-c” ve Sarp Maden’in henüz yayımlanan “Durgun Sular”ını kattığımızda, caz alanında dalgaların dinmeye hiç niyetli olmadığı ortaya çıkıyor. Dinmesin, dinmemeli.
Aslında ruh ve bedeni bir yolculuğa çıkarmak hatta kanatlandırmak cazın, genellikle yapabildiği bir şeydir. Bu albümlerin hepsi de, en ufak bir şüpheye mahal kalmadan bunu yap(tır)abiliyor. 

But Beautiful, Ayşe Gencer, Aisha
Yazısız, Alp Ersönmez, Pozitif
Overseas, Baki Duyarlar, Ada

NAİM DİLMENER



Diğer Yazılar