MODERN FOLK ÜÇLÜSÜ GELİR POP UYANIR

“Popüler müziğimizin en iyi, en büyük, en güçlü ilk on grubu hangisidir?” diye sorulsa; herkesin farklı bir listesi olur, muhtemelen. Listeyi, sıralamayı belirleyecek çok sayıda faktör bahis konusudur; hangi kuşağa ait olduğunuz, yaş durumunuz; ya da ideolojik çerçeveniz, siyasi tavrınız… Bu kadar mühim bir başka şey de, şarkılar ve sahipleriyle kurduğunuz bağlardır; o şarkıları ne kadar sahiplendiğiniz, hangi miktarda kendi şarkılarınız katına çıkarabildiğiniz.
Ama yaşı, hali/tavrı ne olursa olsun, herkesin ama herkesin listesinde yer alacak, olmazsa olmaz diye düşündüğümüz bazı isimler vardır; bunlar mutlaka olurdu, çakışırdı. Mazhar Fuat Özkan böyledir mesela, ya da Moğollar. Bu iki grubun yer almadığı En iyi/büyük/güçlü grup listesi, yalnızca eksik bir liste değildir; öksüzdür de. Listeyi yapanın, en az anasız babasız kalmak kadar travmatik bir maziye sahip olduğuna işaret ederdi; iyi şarkısız kalmış olmak gibi bir duruma.
Ve Modern Folk Üçlüsü elbette. Bu ismin, yaşı 35-40’ın altında olanlara fazla bir şey ifade etmemesi mümkündür ama; üstünde olanların, en azından büyük bir kısmının göz bebeği olduğu da, kat’idir. Hele hele ergenlik ve gençlik günlerini 70’lerde yaşayanlar, tamamlayanlar için; hele hele, o belalı süreçte, “ruh ve hislere tercüman olacak şarkı” aramanın yanında, iyi çalınmış ve söylenmiş şarkıların da peşinde olanlar için. Böyleleri için Modern Folk Üçlüsü ne orda ne de buradadır; doğrudan doğruya Mazhar Fuat Özkan ve Moğollar’ın yanındadır. Yeri tastamam budur: İlk 3.
Su Gelir Ark Uyanır
Böyle olmasına rağmen memleketin, bir türlü değişmeyen kadir kıymet bilmez tavrı nedeniyle, Modern Folk Üçlüsü’nün, o her biri mükemmel şarkılarının orijinal versiyonları, ne yazık ki CD’ye transfer edilememiş, yani dijital çağda kullanılabilir, paylaşılabilir bir hale gelememişti. Yanlış hesap Odeon’dan döndü nihayet; bu firma, geçtiğimiz günlerde “40 Yılın Öyküsü” adlı muhteşem bir albüm yayınladı. Grubun ilk dönem 45’liklerinin tamamına yakını, hem de orijinal versiyonlarıyla yer aldı bu albümde. Albümün bir de ikramiyesi var; “video/görüntü” diye diye delirmiş bir çağa uygun olarak, bir konser DVD’si ilave edilmiş.
“40 Yılın Öyküsü”, Modern Folk Üçlüsü’nün ilk diski değil. Bundan önce biri Yapı Kredi, diğeri Ada tarafından olmak üzere iki MF3 diski yayınlanmamış değildi. Yapı Kredi’nin yayınladığı “Müziğimizde Bir Doğru Nota Öyküsü”, grubun çoğu hit’ini bir araya toplamıştı; ama bunlar orijinal halleriyle yer almamışlardı bu albümde; yeniden düzenlenmiş, çalınmış, söylenmişti. Günün moda deyimiyle, “remade” bir haldeydiler, ya da “cover”; MF3, kendi şarkılarını yeni baştan çalmış ve söylemişti.
Ada Müzik’in yayınladığı “Bizim Tepe Konseri” ise, adı üstünde, bir konser albümüydü. Şarkıların bu sefer “canlı” versiyonları yayınlanmıştı. Grubun dördüncü elemanı olarak kabul edilen ve yıllar yılı MF3’ü çok başarılı bir biçimde sevk ve idare etmiş Hıncal Uluç’un sunuculuğunu yaptığı “Bizim Tepe” adlı bir konserin kaydıydı bu albüm de.
Sevinmek Geliyor İçim(iz)den
Sonuçta; efsane katına yüksel(til)miş bir grubun, hem diğer grup ve şarkıcıları, hem de dinleyicileri etkilemiş şarkılarının, tam da zamanında söylenmiş oldukları hallerinin, kayıtları yoktu ortada.
İşte “40 Yılın Öyküsü” bu açığı da kapatıyor.
Bu albümde, grubun ilk 45’liği “Deriko/Ali Paşa Ağıtı” ve sonrası (“Tello”, “Su Gelir Ark Uyanır”, “Sarhoş Oğlan”, “Leblebi”) da var; 1974 yılında yapılan 1. Topluiğne yarışmasında seslendirdikleri “Dudilli” de. Bütün zamanların en güzel şarkılarından “Ağlamak Geliyor İçimden” ve bütün zamanların en radikal denemelerinden “Klasikler 1” de.
Albüm, adının altını çizdiği iddiayı başarmış ve Modern Folk Üçlüsü’nün 40 yıla yayılmış hikayesini layıkıyla özetlemiş. 40 yıla yayılmış bu hikayenin bur(alar)da kalmayacağı, kesintiye uğramayacağı da belli. Şarkılar disklere aktarılmasaydı bir ihtimal bu olabilirdi; ama artık değil.
Modern Folk Üçlüsü ve şarkıları, daha yıllar yılı dönecek.; Ali Paşa ve diğer ağıtları yakmayı, “azıcık boydan kısa” ve diğer sevgilileri anlatmayı sürdürecekler. Doğan Canku, Selami Karaibrahimgil ve Ahmet Kurtaran’ın, daha ilk günden itibaren tek dertleri “müzik” olmuş. Derdi bu olanın sırtı değil ama şarkıları yere gelmez.
40 Yılın Öyküsü, Modern Folk Üçlüsü, Odeon
NAİM DİLMENER