İNLEYEN NAĞMELER RUHUMU SARDI

Erol Büyükburç’u, kimimiz ‘Gözlerime İyice Bak, Sana Aşkı Anlatacak’ şarkısı ile tanıdı, kimimiz, ruhumuzu saran ‘İnleyen Nağmeler’ile…
Bir kısmımız ise en başından beri bilir ve takip ederdi şarkıcıyı. İngilizce, İspanyolca söylediği 50’li yılların ortalarından beri, türkülerimizi aranje ettiği ‘Karakaş Gözlerin Elmas’ günlerinden beri… Kimimiz çok daha sonra, siyah beyaz Telespor döneminde karşılaştı Erol Büyükburç’la…
Sanatçının, ‘Haydi Gençler Hop Hop Hop’ şarkısı ile 50’leri, 60’ları, 70’leri yeniden canlandırmaya çalıştığı sıralarda… 70’lerin sonlarına kadar söyle sürdü bu. Herkes bir şekilde Erol Büyükburç’u tanıdı sevdi. Günümüzde, herkes Erol Büyükburç’un, Türk popunun temelini atanların en başında geldiği konusunda hemfikir…
Gözlerime İyice Bak
Henüz bir lise öğrencisiyken başladı şarkıcılığa Erol Büyükburç. Caddebostan Gazinosu’nda, İsmet Sıral Orkestrası’nın solistliğini yaparak adım attı sahneye… Los Paraguayos’un verdiği konserde ‘ön grup’ olarak yer alır ve grubun kendisinden daha çok ilgi toplar. Balkan Festivali, Anadolu turneleri, 78’lik ve 45’lik plaklar derken, sanatçı çok kısa süre içinde ünlenir ve ülkenin ilk ‘süperstar’larından biri haline gelir. Yaratıcılığı, yeni fikirleri, alışılmışın dışında şov ve sahne dekorları, bu ünün ülkenin her yerine dağılmasını sağlar.
Erol Büyükburç’un ilk plaklarını 78’lik olarak Odeon yayımladı. İlk Türk popu bestelerinden sayılan ‘Little Lucy’ dahil, tamamen İngilizce sözlü bestelerdi bunlar… 1962 yılında ilk Türkçe sözlü şarkının yapılmasıyla birlikte, Erol Büyükburç da şarkılarını Türkçe yazmaya başlar… Artık 45’lik dönemi de başlamıştır ve Erol Büyükburç bu yeni dönemi Pathe’de açar. Pathe’den plaklar arka arkaya çıkmaya başlar…
‘Neden Gülmesin Gül Gibi Yüzler, Niçin Ağlasın O Güzel Gözler’ diye başlayan ‘Ağlarım’, hem ilk Türkçe söylenmiş şarkılarımızdandır, hem de ülke çapında çok sevilmiş ilk 45’liklerden… Bu plağın başarısı, Büyükburç-Pathe iş birliğinin oldukça uzun süreli olmasını sağlar…
1963-64 ve 65 yıllarında, hem Balkan Festivali’ne, hem de Boğaziçi Müzik Festivali’ne katılır. Her iki festivalde de önemli dereceler alır. 60’lerın ikinci yarısında ise nihayet ‘Gözlerime İyice Bak/Kırık Kalp’ 45’liği yayımlanır ve Türk popunun görüp görebileceği en popüler plak haline gelir. Plak önlü arkalı çok sevilir. Özellikle ‘Kırık Kalp’, Türk popunun önüne yepyeni kanallar açmış bir şarkıdır.
Denilebilir ki, ‘Kırık Kalp’ olmasaydı, Türk popuna ‘beste’nin de girmesi için biraz daha beklemek gerekecekti. Ama Kırık Kalp’in başarısı herkesi hareketlendirdi ve yabancı şarkılar üzerine Türkçe söz yazma eğiliminin yanında, Türk besteleri de ağırlık kazanmaya başladı.
Erol Büyükburç-Pathe beraberliği 60 sonlarına kadar sürdü. Bu çok başarılı geçmiş dönemi, bir başka şaaşalı dönem olan Saner dönemi takip etti. Hulki Saner’in sahibi olduğu Saner firması, sanatçının önüne hem müzik, hem de sinemayı kapsayan bir kontratla çıktı. Türk Sineması’nın en parlak yılları sayılan o yıllarda, Erol Büyükburç da Saner’e geçmede bir an bile duraksamadı. Sanatçının Saner dönemi, Pathe’deki, Pathe’deki yılları bile aştı. ‘Berduş’, ‘Öp Beni’, ‘Kölen Olayım’, ‘Bir Başka Sevgiliyi Sevemem’, ‘Feryat’ şarkıları hepimizin diline yerleşti. Genellikle bir filmin gösterime çıkmasına paralel olarak piyasaya verilen plaklar, filmlerin tutması ile birlikte daha çok sevildi, daha çok sattı…
Plaklar arka arkaya ‘altın plak’ aldı, sanatçının çalıştığı gazinoların önünde kuyruklar oluştu, ‘çarşamba kadınlara’, ‘Pazar umuma’ matineleri doldu boşaldı…
1974 yılında, kısmen Saner’in işleri hafifletmesinden de o dönemin en parlak firması Diskotür’ün kanatları altına girmek istediğinden, sanatçı Saner’den ayrılır ve Diskotür’e geçer…
Erol Büyükburç’un son hitlerinden biri olan ‘Gençlik Şarkısı’ bu firmadan çıkar. Eski günlerin ölçüsünde olmasa bile, bu plak da tutar…
Kırık Kalp
70’lerin ortalarında ise her şey değişmeye başlamıştır artık… ‘Arabeskin önlenemez yükselişi’ başlamış, Mine Mutlu-Arzu Okay filmleri ise bütün ülkenin aklını başından almıştır. ‘O eski günlere’ günlere dönebilme isteğiyle ‘Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak’ plağını yapar Erol Büyükburç. Zaten Özdemir Erdoğan bile ‘Haydi Bastır’ diye plak yapmıştır. Öyle bir dönemdir işte… Her alanda ‘slogan’ hakimiyeti vardır. Kimimiz meydanları, fabrikaların önünü dolduranların büyüsüne kapıldı ve çok da iyi etti, kimimiz ise stadyumları dolduranların sloganlarını ödünç aldı… Erol Büyükburç da, Mine Mutlu’nun, herkesin cinsel fantezilerine bayağı bir katkıda bulunmuş olan filmine tav olur…
Sonrasında ne civciv çıktı, ne de kuş… Değişen şartlar, Erol Büyükburç ve benzerlerini ‘devre dışı’, bıraktı. Önce plakların, sonra sahne çalışmalarının, sonunda da televizyonda görünmenin arkası kesildi…
Günümüzde de durum değişmedi. Aynı ‘tas’ aynı ‘slogan’. Her şeyi stadyum kalabalığı yönlendiriyor. Her yer ‘vole’ kıyamet. Bu nedenle, ne Türk popuna damgasını vurmuş Erol Büyükburç, ne de benzerleri ortadalar. Ortada olanlar, ‘bir-ki’ bilmem ne ‘şampiyon’lar…
Bulursanız Kaçırmayın
Little Lucy- Odeon- 78’lik
Ağlarım-Pathe- 45’lik
Gözlerime İyice Bak/Kırık Kalp- Pathe- 45’lik
Berduş/Bir Başka Sevgiliyi Sevemem-Saner- 45’lik
Altın Besteler- Pathe- LP
NAİM DİLMENER