ÇAPKIN: BENİ BENDEN GEÇİRİP SEN ELE ALDIN
14 Ağustos 2022 Pazar 17:21
Candan Erçetin'in ikinci albümü ‘Çapkın’ birkaç ay önce yayınlandı. Albümün açılış klibi, albümle aynı adı taşıyan şarkıydı. Şarkıyı ilk dinlediğimde ve sonra klibi seyrettiğimde, Candan Erçetin'in tastamam ‘on ikiden’ vuracağını düşünmüştüm. Çok güzel bir şarkıydı ve TransGlobal Underground da fazla olan her şeyi atmış ve çok sağlam bir mix yapmıştı. Ama öyle olmadı...
Şarkı, Candan Erçetin'in hesabına ‘yarım’ bir başarı oldu. Her Mete Özgencil imzalı klip gibi, bu da kendisine kanallarda yer buldu; top 10’larda 20'lerde gözüktü ve sonra kayboldu. Neden tutmadığı, tozu dumana katmadığı konusunda bir fikrim yok. Öyle olması için, bütün unsurlar bir aradaydı oysa. Bu birinci kliple gelmeyen, ya da geç kalan başarı ikinci klipte geldi. Albümün ikinci single'ı ‘Yalan’ bir süredir gösterimde kanallarda. Gösterilmeye başlaması ile birlikte de, çok çabuk bir ‘hit’ haline geldi. Kanallar çok sık gösteriyor, listelere epey yüksek bir yerden giriş yaptı, radyolar çok çalıyor, plakçılar çok çalıyor, hepimiz dilimize doladık ve en önemlisi albüm, yeni çıkmışcasına çok satmaya başladı. Doğrusunu söylemek gerekirse bu başarıyı (hatta daha fazlasını) hak etmiş bir albümdü. Türk popunda böylesine sağlam albüm çok sık çıkmıyor.
ÇAPKIN: GÖNLÜMÜ ÇALDIN
Geç de olsa bu albümü tanıtmak istiyorum size. Hemen söylemeliyim ki, türlü, çeşitli açılardan, Türk toplumunda yapılmış en iyi albümlerden biri. Altyapısından şarkı sözlerine, her birine kapılıp gittiğiniz 12 şarkıdan kapak tasarımına, ‘promo box’ından çekilmiş ilk iki klibe kadar albüm, binbir çaba ve çalışmanın ürünü olduğunu hemen gösteriyor size. Stüdyoya gitmekten korkarak, çaresiz girilince de bir an önce çıkmak isteyerek yapılan bir sürü albümün yanında, tam bir buçuk yılda hazırlanmış olan ‘Çapkın’ın ışıl ışıl parlaması çok olağan sayılmalı. Gerçi, aylarca stüdyolara kapanılarak her yapılananın mükemmel olacağına dair bir garanti yok, ama bu albüm öyle olmuş. Mükemmel bir kadro ile mükemmel bir albüm.
Mükemmel bir kadro ile… Elime geçen her fırsatta bir ‘büyücü’ olduğunu söylediğim, mevcudiyeti Türk popu için büyük bir şans olan Kıvanç K, bu kadronun en önemli parçası.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu kadar çağdaş, bu kadar yeni bir altyapı ile epeydir karşılaşmamıştım. Teknik ya da insan buluşu ne kadar yenilikçi renk varsa, hepsi birden var bu altyapıda.
Üstelik zoraki bir ‘sentez’ adına değil. Denenmemişi denemekte hiçbir mahzur görmeyen bir müzisyen Kıvanç K ve belli ki, içinden, aklından geçen her şeyi uygulama fırsatı bulmuş bu projenin içinde.
Tıpkı Candan Erçetin ve Metin Özgencil gibi. Dünyaya ve hayata aynı yerden baktıkları çok belli olan bu ikili, stüdyolara tam bir buçuk yıl kapanarak resmen ‘kuş kondurmuşlar’.
Türk popunda bu kadar çağdaş bir altyapı nasıl çok rastlanabilir değilse, Türk popunda bu kadar sağlam, bu kadar insanın yüreğine seslenen, içine işleyen şarkı sözleri de çok değil.
Hele hele, ‘yatalım kalkalım’ edebiyatının son sürat gittiği, mahalle kahvelerindeki ‘delikanlı’ söylemin olduğu gibi şarkı sözlerini aktarıldığı, ideolojik olarak bütün bunların neye işaret edeceği sorumluluğunun hiç duyulmadığı, böyle yapmakta mahsur görmek bir yana, ‘Acayip bir slogan buldum, herkesin diline takılacak’ diye göbekler atıldığı, bunun marifet sayıldığı bugünlerde, bu şarkılar sizi öyle bir yakalıyor ki, bir daha da bırakmıyor: İyi ki de bırakmıyor, çünkü zaten, kadınlardan ‘karı-kız’ diye bahsedilen ‘o şarkılar’ı o şarkılar dinlememekle bir şey kaybedilmeyeceğini biliyoruz... ‘Çapkına avlanmakta herhangi bir mahzur yok.
ÇAPKIN: KALBİM SENİ ÖZLER
Albümün açılış parçası Baki Çallıoğlu'nun. Tam 1948 yılında yazmış bu şarkıyı Çallıoğlu. Yunanlıların -bazen bizim de onların şarkılarını yaptığımız gibi- sahiplendiği bu şarkı, o yıllardan bu yana ilk kez gün yüzüne çıkıyor. Bu tür müziğe yakınlığı ile bilinen TransGlobal Underground'ın (TGU) şarkıyı mix etmeyi kabul etmesine de şaşmamalı. Birinci sınıf iş çıkarmış TGU.
Bir süre sonra piyasaya verilecek olan single'da epeyce versiyonu ile karşılaşacağız Çapkın’ın. Dance mix’lerinin yanında, Yunanca, İngilizce ve hatta belki de Almanca mix’ler olacak. Ve bir de ‘promo box’…
Topkapı Müzik, ülkemizde bir yapılmayanı daha yapmış. Albüm için ‘limited edition’ ‘promo box’ hazırlamış. Ne ‘promo box’ ama… Dışarıda dahi, bu kadar düzgünü, bu kadar güzeli enderdir. Ahşap çok şık bir kutu içerisinde, CD, kaset, iki versiyonundan oluşan ‘Çapkın promo CD single’ ve ‘Çapkın’ın el kitabı’. Bütün bunar da yine ‘Çapkın’ armalı çapkın armalı bir zarfın içinde. Dışarıda yapılanlara bakıp az iç çekmedik…
İşte, bizde de yapılabiliyormuş. Bir müziksever olarak, bunlardan, bütün bunların ülkemize yapılabiliyor olmasından bir keyif duyuyorum.
‘Çapkın’ yalnızca bu yılın değil, bütün zamanların en iyi albümlerinden biri olmaya aday. ‘Çapkın’ın göz kırpışına kayıtsız kalmayın. Sizi sizden geçireceği kesin.
BULURSANIZ KAÇIRMAYIN
Hazırım (Second edition) Topkapı CD
Remix EP Topkapı EP
Çapkın (Prmo box) Topkapı Box-set
Çapkın (Promo single) Single CD Single
Çapkın (Promo alb. Sampler) Topkapı Kaset
Diğer Yazılar
17 Aralık 2024 Salı 21:13
EMI, Türk popunun emektarlarından Hurşit Yenigün’ün önderliğinde çok parlak çok da sıra dışı bir projeye imza attı. EMI, Türk popunun altın çağı olan 70’lerden, o döneme sahiden damgasını vurmuş sanatçı ve şarkılardan bir demeti tek bir albümde getirdi önümüze. Nur Yoldaş, Banu, Melike Demirağ, İskender Doğan, Ercan Turgut, Kartal Kaan, Güzin ile Baha, Esmeray, Semiha Yankı ve Atilla Atasoy; o zamanlar bile bir araya gelememişken, bu sefer Hurşit Yenigün’ün önderliğinde toplandılar ve en önemli şarkılarını, Türk popunın tarihinde zaten çoktan yerini almış şarkılarını yeniden söylediler. Hepsi birden; Hurşit Yenigün’ün Sezen Aksu tarafından söylenmiş “Gölge Etme” adlı şarkısının üstüne yeniden yazılmış “Çok şükür tekrar kavuştuk birbirimize, bir hüzünlü şarkı oldu ayrılık bize” dizeleri ile açıyor albümü ve sırayla, birer birer en önemli şarkılarını söylemeye geçiyorlar.
11 Aralık 2024 Çarşamba 16:27
Kitsch’ten bol bir şey yoktur Türk topunda. Ama ‘en, en, en kitsch?’ diyecek olursanız Rana ve Selçuk Alagöz diyebilirim. Bütün bir müzik geçmişlerini, bizi eğlendirmek, keyiflendirmek, güldürmek üzerine kurdular… Bütün o kılık kıyafetler, şarkı sözleri, plak kapakları, Kızılderili tabloları, ‘Stüdyo Taç’ fotoğrafları, Malabadi Köprüsü’nde başlayan ve biten aşkların öyküleri, Edremit’ten Van’a bakmalar. Hepsi, hepsi parmak ısırtacak güzellikte. Alagözler koca bir tarihi böyle kurdular ve hâlâ devam ediyorlar.
17 Kasım 2024 Pazar 10:16
Tam dört yıl önce kaybetmiştik Hamiyet Yüceses’i, 10 Temmuz 1996 tarihinde. Türk Sanat Müziği’nin bu ‘ölmez’ şarkıcısı, 80’li yaşlarının hemen başında aramızdan ayrılmıştı. Yazılarımda; ‘ölmez’, ‘muhteşem’, ‘mükemmel’, ‘inanılmaz’ gibi sıfatları çok sık kullandığımı bu konuda cimrilik etmek bir yana aksine son derece bonkör davrandığımı herkes bilmekte. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, kimi zamanlar; okurun, bu sıfatları uygun bulduğum insanlara dudak büktüğünü ya da burun kıvırdığını hissetmiyor ya da duymuyor değilim. Benim ‘muhteşem’im, herkesin ‘muhteşem’i olmuyor kimi zamanlar. Bu, yazmakta ya da anlatmakta olduğum kişinin bu sıfatı hak etmiyor olmasından değil, herkesin, benim kadar abartmaya niyetli olmamasından kaynaklanmakta. Ama bu sefer, herkesin, hepinizin, benimle hemfikir olacağınızdan asla şüphe duymadan uçuşturacağım en şahane sıfatları... Yazının konusu Hamiyet Yüceses, öyle olunca da akan sular herkes için durmakta...
03 Kasım 2024 Pazar 09:24
Esmeray, tam da “Eski Dostlar” projesi içinde yer almış, çalışmanın – şarkı söylemenin tadını yeniden çıkartabilmeye başlamıştı. Hayat, daha fazlasına izin vermedi. Türk popunun gelmiş geçmiş en renkli şarkıcılarından biri olan Esmeray, daha yapacağı onlarca şey varken, genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Şarkıcının anısına, geçtiğimiz günlerde özel bir gece düzenlendi. Bu gecede, başta, vefa duygusu en gelişmiş sanatçılarımızdan Sezen Aksu olmak üzere, epey sayıda isim sahneye çıktı, Esmeray şarkıları söyledi. Şimdi de, Tan Müzik, “Unutamadık Seni / Unutama Beni” adlı bir albüm verdi piyasaya. Otuz yıla yakındır şarkı söyleyen Esmeray’ın, müzikal geçmişinin en önemli anları – noktaları yer almakta bu albümde.
07 Ekim 2024 Pazartesi 22:49
Hepimizin ağzında aynı cümleler, aynı sloganlar: “Müzik piyasamız çöktü! Artık kim, neden albüm (ya da şarkı) yapsın ki? ADSL’ler, 3G’ler gürül gürül, daya aletini bedava doldur!” DMC’nin başındaki Samsun Demir’in bir televizyon programında söylediği gibi her şey; “Musluklardan bedava meyve suyu, gazoz, ayran aktığını düşünün; bunlara para verip de alan çıkar mı hiç? Müzik de öyle, musluklardan bedava akıyor şimdi.”
Demir’in metaforu doğru ve zekice. Şarkılar “Her şey serbest!” diye sular seller gibi (bedava elbette) kapışılıyorsa, içinde akrep olsun olmasın, kim elini cebine atar ki? Artık öyle olduğu içindir ki, daha az yazılıyor-yaratılıyor, bunların da daha azı yayınlanabiliyor. Çünkü kimsede moral-motivasyon kalmadı.
28 Eylül 2024 Cumartesi 19:52
Şu ‘Popstar’ ve benzeri yarışmalar, bir sürü şeyin yanında şunu da gösterdi: Herkes ünlü olmak istiyor. Şarkıcı, olmadı oyuncu, o da olmadı dizici, sunucu ya da futbolcu. Eh, kimseye “Ne gerek var şimdi, otur oturduğun yerde!” demeye hakkımız yok, isterler elbet; renkli hayat-eğlence bu işte, para bu işte. Böyle bir toplu isteğin elbette tatsız bir yanı da var. Hiç normal seyirci – dinleyici kalmayabilir geriye…
Ama, “Rekabet bunu gerektiriyor zaten” der, birbirimizi dinler ya da seyrederiz artık, bu saçma durum da böyle çözülür. Ünlü olmanın yolunu bir şekilde açmış olanlardan ikisinin, Bayhan ve Sezen’in albümleri henüz yayınlandı. Bayhan ilk, Sezen ise ikinci Ahmet Özden postasından.
15 Eylül 2024 Pazar 09:44
Yıl 2002: Alpay, “Küçük Bir Öykü... Best of (Volume One)” adlı albümünü DMC’den çıkartıyor. Türk popunun temelini atanların en başında gelen sanatçı, kırk küsur yıllık bir zamanı; hiç geri çekilmeden, arkalara kalmadan sürdürebilen tek kişi olarak müzikal yaşamını sürdürmekte. 60, 70 ve 80’lerde hep başa oynamış bu ulu çınar, tıpkı 90’larda yaptığı gibi, 2000’lerde de, genç kuşak şarkıcılara meydan okuyor, “ben hala buradayım” diyor. Geçen yıl, müzikal yaşamının en güzel albümlerinden biri olan “Tango & Latin”i yayınlamıştı, bu yıl da bir “best of” ile karşımızda. Kırk küsur yıllık süre içerisinde, yüzlerce isim geldi geçti Türk popundan. Bırakın eski günleri, 90’ların ilk yarısında ortaya çıkan genç isimler bile sıralarını savdı, unutulup gitti. Alpay hala şarkı söylüyor, biz hala dinliyoruz.