BU KALP SENİ UNUTUR MU?
10 Ocak 2025 Cuma 19:05
Kalan Müzik tarafından piyasaya verilen Gün Ola Devran Döne adlı albüm Fikret Kızılok’un en verimli dönemi sayılan 60 ve 70’li yıllarını kapsıyor (o yıllara ait albümler zaten satışta olduğu için) 80 ve 90’lı yıllarını dışarıda bırakıyordu. Sony’nin çıkardığı bu son albüm Fikret Kızılok’un müzikal geçmişinin hemen hemen her adımından örnekleri içine almış. İlk günlerden bugünlere kadar. Amatör olarak sürdürdüğü devreler dışarıda tutulursa, Fikret Kızılok’un müzik dünyamıza girişi 1965 yılına denk düşer. Sanatçı o yıl Hürriyet Gazetesi’nin düzenlediği ilk Altın Mikrofon Şarkı Yarışması’na Ahit-Cahit Oben Orkestrası’nın bir elemanı olarak katılır ve grubun yarışma şarkısı Halime’yi seslendirir. Bu yarışmanın desteğiyle Anadolu pop akımı giderek yükselir. Anadolu pop aranjmanın önüne geçmeye başlayınca, başta Sayan olmak üzere çoğu firma bu türde şarkı yazan ya da söyleyen şarkıcı ve grupları bünyesine alıp plaklarını yayınlar ve bir türlü hareketlenmeyen 45’lik piyasasını inşa etmeye başlar. Sayan’ın bünyesine katılan isimlerden biri de Fikret Kızılok’tur. Sanatçının Ay Osman adlı dört şarkılık bir plak yayınlanır ilk olarak.
Tarihi belirsiz olan ama muhtemelen 1968 yılında yayınlanan bu ilk plak beklenen ilgiyi görmez. 1969 yılında çıkan ‘Yumma Gözün Kör Gibi’ adlı plak ise, hem Kızılok’a, hem de Türk popuna beklenen çıkışı getirir 1960- 1972 arası Fikret Kızılok’un en şaşaalı dönemi olur. Başta ‘Söyle Sazım’, ‘Vurulmuşum’, ‘Gün Ola Devran Döne’ ‘Gözlerinden Bellidir’ olmak üzere her biri 100 binler satan plakları arka arkaya çıkar ve Kızılok istisnasız her plakta listelerin tepesine kurulur.
Saygıda kusur etmemişler
70’li yılların ortasından sonra Türk popunun yavaş yavaş önce Eurovision’a ardından da arabeske teslim olması nedeniyle herkes gibi Fikret Kızılok da piyasadan uzaklaşır. Bu yılları deneysel işler çıkartarak geçirir sanatçı.
80’li yıllarda kendisinin kurmuş olduğu Çekirdek Sanat Evi’nde Bülent Ortaçgil ile ortak olarak epeyce sayıda projeye imza atar. 12 Eylül’ün çizme sesleri yok olmaya yüz tuttuğunda ise ‘Yana Yana’ ve ‘Zaman Zaman’ adlı albümleriyle çıkar herkesin karşısına. 70’li yıllar ayarında olmasa da bu iki albümde yer alan çoğu şarkı yeniden dillere yerleşir.
Sony’nin yayınladığı Dünden Bugüne adlı albüm ‘Yana Yana’, ‘Zaman Zaman’ ve ‘Yadigar’ adlı üç albümden seçilmiş şarkılara, sanatçının ilk döneminden seçilmiş şarkıların ilave edilmesiyle oluşturulmuş. Son derece kapsamlı bir toplam. Üstelik albüm, çok sürpriz bir şarkı ile kapanıyor Kızılok’un Sertab Erener için yazdığı ‘Kumsalda’nın, kendi sesinden Fransızca versiyonu ile kapanıyor albüm. ‘Plage Egoiste’ adlı şarkının bu demo versiyonu, yalnızca Kızılok hayranları için değil herkes için büyük bir ikramiye.
O dönemlerden ‘Gün Ola Devran Döne’, ‘Gözlerinden Bellidir’, sonraki dönemlerden ‘Gönül’, ‘Bu Kalp Seni Unutur mu?’ gibi şarkılar olsaydı bu albümü daha da mükemmel olacaktı ama bu kadarı bile bağırlara basılmalı. Memlekette ‘telif’ konusunda sürüp giden karmaşa, herkes gibi Sony’nin de kolunu bağlamış olmalı. İnsan üstü bir gayret harcamış olmalılar. Onlar Türk popunun devlerinden Kızılok’a saygıda kusur etmemişler, siz de etmeyin.
NAİM DİLMENER
Diğer Yazılar
17 Aralık 2024 Salı 21:13
EMI, Türk popunun emektarlarından Hurşit Yenigün’ün önderliğinde çok parlak çok da sıra dışı bir projeye imza attı. EMI, Türk popunun altın çağı olan 70’lerden, o döneme sahiden damgasını vurmuş sanatçı ve şarkılardan bir demeti tek bir albümde getirdi önümüze. Nur Yoldaş, Banu, Melike Demirağ, İskender Doğan, Ercan Turgut, Kartal Kaan, Güzin ile Baha, Esmeray, Semiha Yankı ve Atilla Atasoy; o zamanlar bile bir araya gelememişken, bu sefer Hurşit Yenigün’ün önderliğinde toplandılar ve en önemli şarkılarını, Türk popunın tarihinde zaten çoktan yerini almış şarkılarını yeniden söylediler. Hepsi birden; Hurşit Yenigün’ün Sezen Aksu tarafından söylenmiş “Gölge Etme” adlı şarkısının üstüne yeniden yazılmış “Çok şükür tekrar kavuştuk birbirimize, bir hüzünlü şarkı oldu ayrılık bize” dizeleri ile açıyor albümü ve sırayla, birer birer en önemli şarkılarını söylemeye geçiyorlar.
11 Aralık 2024 Çarşamba 16:27
Kitsch’ten bol bir şey yoktur Türk topunda. Ama ‘en, en, en kitsch?’ diyecek olursanız Rana ve Selçuk Alagöz diyebilirim. Bütün bir müzik geçmişlerini, bizi eğlendirmek, keyiflendirmek, güldürmek üzerine kurdular… Bütün o kılık kıyafetler, şarkı sözleri, plak kapakları, Kızılderili tabloları, ‘Stüdyo Taç’ fotoğrafları, Malabadi Köprüsü’nde başlayan ve biten aşkların öyküleri, Edremit’ten Van’a bakmalar. Hepsi, hepsi parmak ısırtacak güzellikte. Alagözler koca bir tarihi böyle kurdular ve hâlâ devam ediyorlar.
17 Kasım 2024 Pazar 10:16
Tam dört yıl önce kaybetmiştik Hamiyet Yüceses’i, 10 Temmuz 1996 tarihinde. Türk Sanat Müziği’nin bu ‘ölmez’ şarkıcısı, 80’li yaşlarının hemen başında aramızdan ayrılmıştı. Yazılarımda; ‘ölmez’, ‘muhteşem’, ‘mükemmel’, ‘inanılmaz’ gibi sıfatları çok sık kullandığımı bu konuda cimrilik etmek bir yana aksine son derece bonkör davrandığımı herkes bilmekte. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, kimi zamanlar; okurun, bu sıfatları uygun bulduğum insanlara dudak büktüğünü ya da burun kıvırdığını hissetmiyor ya da duymuyor değilim. Benim ‘muhteşem’im, herkesin ‘muhteşem’i olmuyor kimi zamanlar. Bu, yazmakta ya da anlatmakta olduğum kişinin bu sıfatı hak etmiyor olmasından değil, herkesin, benim kadar abartmaya niyetli olmamasından kaynaklanmakta. Ama bu sefer, herkesin, hepinizin, benimle hemfikir olacağınızdan asla şüphe duymadan uçuşturacağım en şahane sıfatları... Yazının konusu Hamiyet Yüceses, öyle olunca da akan sular herkes için durmakta...
03 Kasım 2024 Pazar 09:24
Esmeray, tam da “Eski Dostlar” projesi içinde yer almış, çalışmanın – şarkı söylemenin tadını yeniden çıkartabilmeye başlamıştı. Hayat, daha fazlasına izin vermedi. Türk popunun gelmiş geçmiş en renkli şarkıcılarından biri olan Esmeray, daha yapacağı onlarca şey varken, genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Şarkıcının anısına, geçtiğimiz günlerde özel bir gece düzenlendi. Bu gecede, başta, vefa duygusu en gelişmiş sanatçılarımızdan Sezen Aksu olmak üzere, epey sayıda isim sahneye çıktı, Esmeray şarkıları söyledi. Şimdi de, Tan Müzik, “Unutamadık Seni / Unutama Beni” adlı bir albüm verdi piyasaya. Otuz yıla yakındır şarkı söyleyen Esmeray’ın, müzikal geçmişinin en önemli anları – noktaları yer almakta bu albümde.
07 Ekim 2024 Pazartesi 22:49
Hepimizin ağzında aynı cümleler, aynı sloganlar: “Müzik piyasamız çöktü! Artık kim, neden albüm (ya da şarkı) yapsın ki? ADSL’ler, 3G’ler gürül gürül, daya aletini bedava doldur!” DMC’nin başındaki Samsun Demir’in bir televizyon programında söylediği gibi her şey; “Musluklardan bedava meyve suyu, gazoz, ayran aktığını düşünün; bunlara para verip de alan çıkar mı hiç? Müzik de öyle, musluklardan bedava akıyor şimdi.”
Demir’in metaforu doğru ve zekice. Şarkılar “Her şey serbest!” diye sular seller gibi (bedava elbette) kapışılıyorsa, içinde akrep olsun olmasın, kim elini cebine atar ki? Artık öyle olduğu içindir ki, daha az yazılıyor-yaratılıyor, bunların da daha azı yayınlanabiliyor. Çünkü kimsede moral-motivasyon kalmadı.
28 Eylül 2024 Cumartesi 19:52
Şu ‘Popstar’ ve benzeri yarışmalar, bir sürü şeyin yanında şunu da gösterdi: Herkes ünlü olmak istiyor. Şarkıcı, olmadı oyuncu, o da olmadı dizici, sunucu ya da futbolcu. Eh, kimseye “Ne gerek var şimdi, otur oturduğun yerde!” demeye hakkımız yok, isterler elbet; renkli hayat-eğlence bu işte, para bu işte. Böyle bir toplu isteğin elbette tatsız bir yanı da var. Hiç normal seyirci – dinleyici kalmayabilir geriye…
Ama, “Rekabet bunu gerektiriyor zaten” der, birbirimizi dinler ya da seyrederiz artık, bu saçma durum da böyle çözülür. Ünlü olmanın yolunu bir şekilde açmış olanlardan ikisinin, Bayhan ve Sezen’in albümleri henüz yayınlandı. Bayhan ilk, Sezen ise ikinci Ahmet Özden postasından.