ASSOLİSTLER GERİ DÖNDÜ
11 Ekim 2020 Pazar 08:30
Evet döndüler; Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses, Behiye Aksoy, Mediha Şen, Emel Sayın, Muazzez Abacı, Seçil Heper ve Yüksel Uzel gazinolarını-sahnelerini seçti, kadrolarını oluşturdu. Ses ve ışık ayarları tamam, solistlerimiz gösterişli-ışıltılı kostümlerini giydi, gösteri yeniden başlıyor… “Bir gazino nostaljisi” oluşturmaya gayret eden ya da bu dalganın yaklaşmakta olduğunu görüp hazırlıklara başlayan ilk firma Ossi oldu; Hakan Eren’in Ossi’si. Müziğin geçmişi dendiğinde ilk akla gelen isimlerden olan kadirbilir Eren, gayet yalın bir biçimde “Assolistler” olarak adlandırdığı albümde tam beş assolisti bir araya getirmiş; hiçbir gazinonun, hiçbir ‘gazinocular kralı’nın bir araya getirmeyi başaramadığı-başaramayacağı beş assolisti. Birkaç yıl önce üç disklik bir kutu ile dijital çağa bir selam çakan Mediha Şen (Sancakoğlu), Yıldırım Gürses’in 12 Eylül günlerinde dillere düşmüş iki şarkısı ile yer almış bu kıymetli mi kıymetli seçkide.
İlk olarak Ajda Pekkan’ın “Sen Mutlu Ol” albümünde yorumladığı (ve Pekkan’ın diğer şarkılarının altında kalarak unutulmuş olan) “Affetmem (Asla) Seni” ve yine Superstar’ın (Şan Müzikholünde sahnelenen) “Superstar ‘83” müzikalinde repertuara aldığı “(Leylaklar Dökülüp) Güller Ağlasın” adlı şarkılar, dönemdaşı olan assolistlere oranla bir parça kenarda köşede kalmış ve ancak TRT’nin desteği ile sesini duyurabilmiş-yüzünü ezberletebilmiş Mediha Şen’i 2000’li kuşağa iyi bir şekilde tanıtabilecek ölçüde ‘hafif’ ve renkli. Gazino çağını ancak kıyısından-köşesinden yakalayabilmiş Yüksel Uzel, Şükrü Tunar (“Canımın Yoldaşı Ol”), Selahattin İçli (“Bir Gülü Bir Seni Öptüm”) ve Suat Sayın’ın (“Akşam Olur Gizli Gizli Ağlarım”) şarkılarına hayat vermiş. Ancak Uzel gibi Türk Müziğine tutkun bir solist, bu kadar farklı, bu kadar birbirine benzemez bestecilerin şarkılarını bu kadar canı gönülden seslendirebilirdi; türlü çeşitli solistler tarafından seslendirilmiş bu popüler şarkılar Uzel’in sesiyle daha da sahici bir kılığa bürünmüşler.
Sayın, Heper ve Abacı için ise söylenecek milyon şey var. Türk Müziğinin Türk Müziği olduğu, yeri göğü inlettiği, tepe noktasına ulaştığı o 70’li yıllarda, her üç solist de hem yol-yordam bilmeleri, hem de bu kırk yıllık alanı yenileme çabaları ile öne çıkmış, kalplere yerleşmişti. “Kadehimde Zehir Olsa” (Erol Sayan) gibi dört başı mamur popülerliğe ulaşmış bir şarkıyı Sayın’dan dinlemek zevklerin en büyüğü; Abacı’dan “Sarsam Seni (Güldudaklım)”ı (bir başka Yıldırım Gürses şarkısı), Heper’den “Mehtaplı Gecelerde”yi (Sevim Şengül) dinlemek de öyle; zevklerin en en büyüğü.
MUHABBET KAPMAK
“Assolistler” seçkisinde yüzünü bir parça göstermiş olan Heper’in “En İyileriyle” albümü, ününün doruğundayken dostu-düşmanı tarafından bir ‘kuğu’ya benzetilen sanatçının, Türk Müziğinin her türden eğilimi temsil eden şarkılarını nasıl hakkını vererek yorumlayabildiğinin çok önemli bir belgesi. Heper, Ferit Sıdal’dan Yusuf Nalkesen’e, Saadettin Kaynak’tan Selami Şahin’e varan bir repertuarı tamamen kendince, tamamen ruhunu katarak, şarkıların ihtiyacı olan içtenliği de hiç eksik etmeden seslendirmiş. Zamanında ‘sırça bir biblo’ olarak görülmüş-nitelenmiş Heper’e, hem de “En İyileriyle” kulak vermek, “Hiç bitmesin, hiç bitmesin!” çığlıklarının da eşlik ettiği bir ‘ayin’ gibi. “Ne çok özlemişim meğer,” diye düşünüyor, bittikçe başa almak istiyorsunuz…
Behiye Aksoy’un “Gözlerin (Ölmeyen Nağmeler)” albümü de öyle; bittikçe başa alınan-alınması gereken albümlerden. Aksoy’un adı ve sesi ile özdeşleşmiş (ve 80’lerde Pekkan’ın, 2000’lerde ise Nilüfer’in yeniden elden geçirdiği) “Bir Garip Yolcu”dan “İntizar”a, “Kıskanırım Seni Ben”den “Kemancı”ya kadar tam 20 popülerin popüleri şarkı, bu duruşu-edası-tavrı ile bir döneme damgasını (ciddi bir biçimde) vurmuş sanatçıya, ışıkların (bir kere daha) çevrilmesine yol açacak. “Bu ne ses, bu ne şarkının hakkını verebilmektir böyle!” diyecek, ‘geçmiş’ üzerine düsünmeye devam edeceğiz…
EMI/Harika, Hamiyet Yüceses’in “Makber” ve Müzeyyen Senar’ın “Ölürsem Yazıktır”ını da Behiye Aksoy’un albümü ile birlikte çıkardı raflara. “Makber”i dört bir yana yaymış Yüceses’i, ‘diva’lığı konusunda fikir birliğine varılmış Senar’ı EMI’nin yenilediği kayıtlarla dinlemek tarihi bir fırsat... Senar’ı dinlemeye doyamayanların elinde bir imkan daha var. İmaj’ın yayınladığı “Birlikte 50 Yıl” albümü, diva’yı yıllarca birlikte çalıştığı üstad Ercüment Batanay ile birlikte getirmiş huzurlara. Bir gazino anonsu (ya da takdimi) ile açılan albüm, Batanay’ın tanbur taksimleri, Senar’ın emsalsiz sesi ile ilerliyor ve Batanay’ın sesinden “Kapıldım Gidiyorum Bahtımın Rüzgarına” (Kaptanzade Ali Rıza Bey) şarkısıyla sona eriyor.
“Yolculuk var yarına…” diye devam ediyor şarkı; siz de eşlik edin Batanay’a; Senar, Aksoy, Heper ve diğerlerine de. ‘Dün’ ü hatırlayın, ‘yarın’ üzerine düşünmeye gayret edin; “ey ufuklar…” diyerek yollara düşeceğimiz ‘yarın’ üzerine.
BULURSANIZ KAÇIRMAYIN
Ossi’nin “Assolistler” derlemesi, Seçil Heper’in “En İyileriyle” albümü
EMI’nin, Harika Plak katalogundan seçtiği Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses ve Behiye Aksoy albümleri
İmaj’ın “Birlikte 50 Yıl” adlı Müzeyyen Senar-Ercüment Batanay albümü
NAİM DİLMENER
Diğer Yazılar
17 Aralık 2024 Salı 21:13
EMI, Türk popunun emektarlarından Hurşit Yenigün’ün önderliğinde çok parlak çok da sıra dışı bir projeye imza attı. EMI, Türk popunun altın çağı olan 70’lerden, o döneme sahiden damgasını vurmuş sanatçı ve şarkılardan bir demeti tek bir albümde getirdi önümüze. Nur Yoldaş, Banu, Melike Demirağ, İskender Doğan, Ercan Turgut, Kartal Kaan, Güzin ile Baha, Esmeray, Semiha Yankı ve Atilla Atasoy; o zamanlar bile bir araya gelememişken, bu sefer Hurşit Yenigün’ün önderliğinde toplandılar ve en önemli şarkılarını, Türk popunın tarihinde zaten çoktan yerini almış şarkılarını yeniden söylediler. Hepsi birden; Hurşit Yenigün’ün Sezen Aksu tarafından söylenmiş “Gölge Etme” adlı şarkısının üstüne yeniden yazılmış “Çok şükür tekrar kavuştuk birbirimize, bir hüzünlü şarkı oldu ayrılık bize” dizeleri ile açıyor albümü ve sırayla, birer birer en önemli şarkılarını söylemeye geçiyorlar.
11 Aralık 2024 Çarşamba 16:27
Kitsch’ten bol bir şey yoktur Türk topunda. Ama ‘en, en, en kitsch?’ diyecek olursanız Rana ve Selçuk Alagöz diyebilirim. Bütün bir müzik geçmişlerini, bizi eğlendirmek, keyiflendirmek, güldürmek üzerine kurdular… Bütün o kılık kıyafetler, şarkı sözleri, plak kapakları, Kızılderili tabloları, ‘Stüdyo Taç’ fotoğrafları, Malabadi Köprüsü’nde başlayan ve biten aşkların öyküleri, Edremit’ten Van’a bakmalar. Hepsi, hepsi parmak ısırtacak güzellikte. Alagözler koca bir tarihi böyle kurdular ve hâlâ devam ediyorlar.
17 Kasım 2024 Pazar 10:16
Tam dört yıl önce kaybetmiştik Hamiyet Yüceses’i, 10 Temmuz 1996 tarihinde. Türk Sanat Müziği’nin bu ‘ölmez’ şarkıcısı, 80’li yaşlarının hemen başında aramızdan ayrılmıştı. Yazılarımda; ‘ölmez’, ‘muhteşem’, ‘mükemmel’, ‘inanılmaz’ gibi sıfatları çok sık kullandığımı bu konuda cimrilik etmek bir yana aksine son derece bonkör davrandığımı herkes bilmekte. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, kimi zamanlar; okurun, bu sıfatları uygun bulduğum insanlara dudak büktüğünü ya da burun kıvırdığını hissetmiyor ya da duymuyor değilim. Benim ‘muhteşem’im, herkesin ‘muhteşem’i olmuyor kimi zamanlar. Bu, yazmakta ya da anlatmakta olduğum kişinin bu sıfatı hak etmiyor olmasından değil, herkesin, benim kadar abartmaya niyetli olmamasından kaynaklanmakta. Ama bu sefer, herkesin, hepinizin, benimle hemfikir olacağınızdan asla şüphe duymadan uçuşturacağım en şahane sıfatları... Yazının konusu Hamiyet Yüceses, öyle olunca da akan sular herkes için durmakta...
03 Kasım 2024 Pazar 09:24
Esmeray, tam da “Eski Dostlar” projesi içinde yer almış, çalışmanın – şarkı söylemenin tadını yeniden çıkartabilmeye başlamıştı. Hayat, daha fazlasına izin vermedi. Türk popunun gelmiş geçmiş en renkli şarkıcılarından biri olan Esmeray, daha yapacağı onlarca şey varken, genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Şarkıcının anısına, geçtiğimiz günlerde özel bir gece düzenlendi. Bu gecede, başta, vefa duygusu en gelişmiş sanatçılarımızdan Sezen Aksu olmak üzere, epey sayıda isim sahneye çıktı, Esmeray şarkıları söyledi. Şimdi de, Tan Müzik, “Unutamadık Seni / Unutama Beni” adlı bir albüm verdi piyasaya. Otuz yıla yakındır şarkı söyleyen Esmeray’ın, müzikal geçmişinin en önemli anları – noktaları yer almakta bu albümde.
07 Ekim 2024 Pazartesi 22:49
Hepimizin ağzında aynı cümleler, aynı sloganlar: “Müzik piyasamız çöktü! Artık kim, neden albüm (ya da şarkı) yapsın ki? ADSL’ler, 3G’ler gürül gürül, daya aletini bedava doldur!” DMC’nin başındaki Samsun Demir’in bir televizyon programında söylediği gibi her şey; “Musluklardan bedava meyve suyu, gazoz, ayran aktığını düşünün; bunlara para verip de alan çıkar mı hiç? Müzik de öyle, musluklardan bedava akıyor şimdi.”
Demir’in metaforu doğru ve zekice. Şarkılar “Her şey serbest!” diye sular seller gibi (bedava elbette) kapışılıyorsa, içinde akrep olsun olmasın, kim elini cebine atar ki? Artık öyle olduğu içindir ki, daha az yazılıyor-yaratılıyor, bunların da daha azı yayınlanabiliyor. Çünkü kimsede moral-motivasyon kalmadı.
28 Eylül 2024 Cumartesi 19:52
Şu ‘Popstar’ ve benzeri yarışmalar, bir sürü şeyin yanında şunu da gösterdi: Herkes ünlü olmak istiyor. Şarkıcı, olmadı oyuncu, o da olmadı dizici, sunucu ya da futbolcu. Eh, kimseye “Ne gerek var şimdi, otur oturduğun yerde!” demeye hakkımız yok, isterler elbet; renkli hayat-eğlence bu işte, para bu işte. Böyle bir toplu isteğin elbette tatsız bir yanı da var. Hiç normal seyirci – dinleyici kalmayabilir geriye…
Ama, “Rekabet bunu gerektiriyor zaten” der, birbirimizi dinler ya da seyrederiz artık, bu saçma durum da böyle çözülür. Ünlü olmanın yolunu bir şekilde açmış olanlardan ikisinin, Bayhan ve Sezen’in albümleri henüz yayınlandı. Bayhan ilk, Sezen ise ikinci Ahmet Özden postasından.
15 Eylül 2024 Pazar 09:44
Yıl 2002: Alpay, “Küçük Bir Öykü... Best of (Volume One)” adlı albümünü DMC’den çıkartıyor. Türk popunun temelini atanların en başında gelen sanatçı, kırk küsur yıllık bir zamanı; hiç geri çekilmeden, arkalara kalmadan sürdürebilen tek kişi olarak müzikal yaşamını sürdürmekte. 60, 70 ve 80’lerde hep başa oynamış bu ulu çınar, tıpkı 90’larda yaptığı gibi, 2000’lerde de, genç kuşak şarkıcılara meydan okuyor, “ben hala buradayım” diyor. Geçen yıl, müzikal yaşamının en güzel albümlerinden biri olan “Tango & Latin”i yayınlamıştı, bu yıl da bir “best of” ile karşımızda. Kırk küsur yıllık süre içerisinde, yüzlerce isim geldi geçti Türk popundan. Bırakın eski günleri, 90’ların ilk yarısında ortaya çıkan genç isimler bile sıralarını savdı, unutulup gitti. Alpay hala şarkı söylüyor, biz hala dinliyoruz.