ZAMANIN DÜŞTÜĞÜ YERDE GÜZEL GÜNLER
Bu yıl ilki düzenlenen ‘Başka Sinema Ayvalık Film Festivali’, beş gün boyunca eski güzel günlere, o eski güzel festival ortamlarına götürdü bizi! Beş gün süresince Ayvalık’ta üç mekanda, kırk filmlik şahane bir seçki sunuldu izleyicilere. Festival merkezi olarak düzenlenmiş Ma’adra Binası, bir pasajın içinde yer alan şirin mi şirin Vural Sineması ve güzelim ilçenin sanat merkezi görevini gören, ayrı bir ruha sahip Sanat Fabrikası’nda gerçekleşti film gösterileri. Yönetmen, oyuncu, yapımcı, sinema yazarı, kurgucu, görüntü yönetmeni, gazeteci, öğretim üyesi, öğrenci kimliklerine sahip pek çok sinemacı; bir arada sinema konuşmanın keyfini çıkardık! Yaşamın kenar süslerini katmayı da ihmal etmedik sohbetlere. Güneşe karşı oturup, kahve kokusu eşliğinde hayatı konuştuk. Ayvalık’ın karakter sahibi sokak kedileri ve sokak köpeklerini sevdik. Eski Rum evlerinin görkemli zarafetine tanıklık ettik. İçi dolu panel ve söyleşilerin yanı sıra, açık hava gösterimleri de renk kattı festivale! Yeni Mahalle Düğün Alanı, Sarımsaklı Özgürlük Parkı, Eski Köylü Pazarı ve Cunda Meydanı’nda ücretsiz yapılan gösterimlerle Ayvalık’ta ‘açıkhava sineması’ geleneği tekrar canlandı konukların da dahil olduğu mahalle sakinleri hep birlikte, filmlerin tadını çıkardık. Ayvalık’ın ‘Zeytin Çekirdekleri’ grubu ve ‘Başka Bir Okul Mümkün Eğitim Kooperatifi’nden çocukların katılımıyla gerçekleştirilen çocuk atölyelerinde geleceğin sinemacıları ve sinefilleri ilk kez hayal güçlerinden yola çıkarak yazdıkları hikâyeleri, hazırladıkları maket cep projeksiyonundan izlediler ve hologram yapmayı öğrendiler. Yarışmasız festivalin, bir yenilik olarak düzenlediği ‘yılın yönetmeni’ ödülünün, açılış gecesinde Nuri Bilge Ceylan’a verildiğini de bir bilgi notu olarak düşelim buraya.
Doksanına merdiven dayamış her daim delikanlı Godard’ın, ‘halen hayattayım ve hepinizi izliyorum’ diye haykırdığı yeni filmi ‘Le livre d´image / İmgeler ve Sözcükler’, Trier’in dönüp kendine baktığı provokatif saldırısı ‘The House That Jack Built / Jack’in Yaptığı Ev’, Koreeda’nın Altın Palmiyeli, yürek ısıtan ve omuzda bir dost eli hissi bırakan şahane yenisi ‘Shoplifters / Arakçılar’, Meksikalı yaman yönetmen Ruizpalacios imzalı, yürekli ‘Museo / Müze’, aynı zamanda festivalin açılış filmi olan ama bazılarımızın açılış gecesindeki soğuk hava sebebiyle daha sonra Vural sinemasının sıcacık ortamında izlediğimiz Lanthimos saldırısı The ‘Favourite / Sarayın Gözdesi’ ve bizleri; Lou Redd’li, Iggy Pop’lu, Talking Heads’li, David Bowie’li efsane şarkılar eşliğinde 80’li yılların Sovyetler Birliği’ne ziyarete götüren Kirill Serebrennikov imzalı güzelim romantik hikaye ‘Leto / Yaz’, şahsen zihnime takılıp, yüreğimde yer eden filmler oldular.
Teşekkürü unutmamak gerek. Ana sponsor Kariyo & Ababay Vakfı’na, direktör Azize Tan’a, Fatih Özgüven’e, Nisan Yetkin’e, Marsel Kalvo’ya, Ersan Çongar’a, Cenan Tüzel’e, Pınar Pala’ya, Merve Genç’e, Duygu Polat’a, Kaan Ege’ye, adlarını değil ama yüreklerini bildiğimiz üniversite katılımcıları ve festival gönüllülerine, isimlerini anmayı unuttuğumuz, emeği geçen bütün emekçilere, bu güzel ve ümit veren festivale en ufak katkıyı yapan hemen her güzel insana içten teşekkürler!
Kuzey Ege’nin özellikli, rafine ilçesi Ayvalık, sinema sevdalısı entelektüel halkı, mimarisi, sokakları, kedileri, düzgün esnafı, zeytinyağlıları, tostları, balığı, çorbaları ve doğal güzellikleriyle şahane bir ev sahibiydi. Aile arasındaymışız hissi veren, samimi, sıcak, aynı adı gibi ‘başka’ bir festival yaşayıp döndük. Her güzel şey gibi çabucak bitiverdi fakat etkisi sürecek. Kusurları, eksileri yok muydu; vardı tabii! Artıları, güzellikleri ise o kadar çoktu ki! Gelecek sene, mutlaka yine ‘bambaşka’ olacak! MURAT ERŞAHİN