27 AĞUSTOS 2010
Haftanın film sayısı üç. İzlediğim tek film, gizem yüklü gerilim ´´Diriliş / Afterlife´´. Diğer iki film ise, yorumsuz olarak notlarımız arasında. Herkese iyi seyirler!
Bu hafta vizyona giren üç yapımdan ikisi yeniden çevirim.
´´The Karate Kid´´, 1984 yapımı aynı adlı çok sevilmiş filmin 2010 versiyonu. 84´te John G. Avildsen´in yönettiği, başrolünü Ralph Macchio´nun üstlendiği yapımda, ´bilge karate eğitmeni Miyagi´ rolünü üstlenen Pat Morita Oscar adayı olmuştu. Yeni çevrimde Maccio´nun rolünü, Will Smith ve Jada Pinkett Smith´in 1998 doğumlu çocukları Jaden Smith devralmış. Jaden, 2006´da babası ile birlikte ´´Umudunu Kaybetme / The Pursuit of Happyness´´, 2008´de ise ´´Dünyanın Durduğu Gün / The Day the Earth Stood Stil´´ filmlerinde rol almıştı. 80´lere damgasını vuran, ´çalış, kendi gücüne inan, sonunda mutlak kazanan sen olursun´ öğretisini savunan filmin yeniden çevriminde Bay Miyagi´nin görevini, ´mentor Bay Han´ rolüyle dövüş sanatları ustası Jackie Chan üstlenmiş. Yeniden çevrimde öykü tamamen Çin´de geçiyor. 1987 tarihli ´´Son İmparator / The Last Emperor´´dan bu yana Tiananmen Kapısı ve Yasak Şehir´de çekilmesine izin verilen ilk film olan ´´Karate Kid´´in yapımcıları arasında Smith ailesi de rol alıyor. Yönetmen Harald Zwart ise en son ´´Pembe Panter 2´´ filmini yönetirken karşımıza çıkmıştı.
Beyazperdeye ilk yansıdığı yıl olan 1978´den tam 32 sene sonra yeniden perdeye taşınan ´´Piranha´´ ise bu kez üç boyutlu. Joe Dante´nin yönettiği komedi-avantür soslu korku-gerilim, etobur canavar balıkların saldığı dehşeti öykülemiş ve Jaws´ın açtığı güvenli yoldan salınarak yürümeyi bilmişti. Yeniden çevrimin yönetmeni ise Fransızların yaratıcı isimlerinden Alexandre Aja. 2003´te yönettiği dehşetli korku ´´Yüksek Tansiyon / High Tension´´ ile dikkatleri çeken ve hemen ardından Hollywood´a transfer olarak Wes Craven´in 77 tarihli ünlü filmi ´´Tepenin Gözleri / The Hills Have Eyes´´ın yeniden çevrimini çeken Aja, atmosfer yaratmakta oldukça başarılı bir isim. Yeni Piranhalar, ilk filmdeki minik canavarların ataları. Daha büyük, daha vahşi ve daha korkunçlar… Adam Scott, Elisabeth Shue, Ving Rhames ve Christopher Lloyd´un haricinde ´´Jaws´´a gönderme yaparcasına usta aktör Richard Dreyfuss´un da yer aldığı hareketli korku gerilim, yazın sıcak günlerinde denize girenlerin yüreklerini kıpırdatmaya aday…
DİRİLİŞ
Agnieszka Wojtowicz-Vosloo´nun yazıp yönettiği ilk uzun metrajı, gizemli bir gerilim. Başrolleri usta aktör Liam Neeson, Christina Ricci ve Justin Long paylaşıyorlar. Bir trafik kazası sonrası, gözlerini bir cenaze evinde açan genç kadın, vücudunun kendi cenaze töreni için hazırlanmakta olduğunu görür. Cenaze evinin sahibi, genç kadına; öldüğünü ve kendisinin ölülerle iletişim kurabilme yeteneğine sahip olduğunu açıklar. Tören yaklaşmakta, herkesin öldüğüne inandığı kahramanımız ise hayatta olduğunu kanıtlamak için mücadele etmektedir. Ölüm ve hayat arasındaki inçe çizgide oynanan acımasız ve karanlık bir oyun. Atmosfer ve oyunculukların mevzunun üzerine çıktığı yapım, soru işaretleriyle örülü öyküsünü, biçimin gerisinde bıraksa da, etkileyiciliği tartışmalı bir düzlemde ilerliyor. 2007´de çekilmiş ´´Sıra dışı / Premonition´´ ile 1985 tarihli ´´Re-Animator´´ ve ünlü ´´Altıncı His / The Sixth Sense´´ ile ´´Diğerleri / The Others´´ arasında dolaşan film, ne yazık ki bu filmlerin etkileyiciliğinden uzak kalıp çıtanın altında seyrediyor. Yine de ilgiyle izlenir bir ´seyirlik´ olarak duruyor perdede.
MURAT ERŞAHİN