Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

23 TEMMUZ 2021

22 Temmuz 2021 Perşembe 20:39
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Koronavirüs (COVID-19), dünya genelinde hızla can almaya devam ediyor! Virüsten, kendimizi ve sevdiklerimizi mümkün olduğunca izole ederek korunmaya çalışıyoruz. Aşı olarak, sosyal mesafelerimizi koruyarak, hijyen kurallarına sıkı sıkıya uyarak ve maskelerimizi evlerimizin dışında asla çıkartmamaya çalışarak. Umuyoruz bu zorlu günler sona erecek yakında. 
Bazı salonlar yeni tedbirler uygulayarak kontrollü biçimde 2020 Temmuz ayından itibaren kapılarını açmışlardı. Kademeli ve kısmi olarak yeniden başlayan vizyona, 17 Kasım 2020 günü alınan bir dizi karar sonucu yeniden ara verildi. Covid-19 tedbirleri gereği sinema salonlarının önce yılsonuna, ardından belirsiz bir tarihe dek kapalı olacağı açıklandı. Ve tarih 2 Temmuz 2021’i gösterdiğinde salonlar yine izleyicileri ağırlamaya başlıyor; perdeler, umuyoruz bir daha kapanmamak üzere açılıyordu!  
Siz değerli okuyucularla, henüz vizyon filmsiz kaldığı ilk günlerden bu yana, 2020 Mart ayından bu güne, artık hayatta olmayan canım ‘Sinema’ dergisindeki ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ adlı köşemde, geçmiş sayılarda yayınlanmış eski yazılarımı paylaşıyordum. Bir yıldan fazla zaman geçti. 5 Mart 2021’den itibarense, sinema salonları perdelerini açana dek, her yeni hafta, o tarihe ait eski ‘sinemadan çıkmış insan / vizyonda bu hafta köşeleri’ sizlerle buluşacağını söylemiştik ve buluşturduk da! ‘Tarihte bu haftaya’ baktık! 
Her hafta naçizane iyi filmler ve diziler önerdik sizlere! ‘Önce Tavsiyeler’ adlı bu yeni bölüm, sizlere her hafta sinema tarihinden 5 klasik film ve popüler olsun olmasın; ‘Sinemadan Çıkmış İnsan’ın beğendiği ‘güncelleri’ önerdi! Klasik film önerilerine devam edeceğiz!


ÖNCE TAVSİYELER…

SİNEMA TARİHİNDEN 5 KLASİK

Krótki film o zabijaniu / Öldürme Üzerine Küçük Bir Film
(Yönetmen: Krzysztof Kieslowski / 1988)

Ragtime
(Yönetmen: Milos Forman / 1981)

Ryan’s Daughter / İrlandalı Kız
(Yönetmen: David Lean / 1970)

Pather Panchali
(Yönetmen: Satyajit Ray / 1955)

A Woman Under the Influence / Etki Altında Bir Kadın
(Yönetmen: John Cassavetes / 1974)


Vizyonda bu hafta (23 Temmuz 2021)

23 Temmuz vizyon haftası, ikisi yerli, ikisi yabancı olmak üzere dört yeni film içeriyor. Korku-gerilime aksiyon ekleyen şiddet yüklü ‘The Purge / Arınma Gecesi’ serisinin yeni halkası ‘The Forever Purge / Arınma Gecesi: Sonsuza Dek’, ‘kurallar yıkılıyor’ diyor! Josh Lucas’ın oyuncu kadrosunda yer aldığı popüler serinin şimdilik son halkasını Everardo Gout yönetmiş. ‘The Illusionist / Sihirbaz’ ile tanıdığımız Neil Burger imzalı bilimkurgu gerilim karışımı macera ‘Voyagers / Gezginler’in pırıltılı genç oyuncu kadrosunun misafir ismi Colin Farrell. Haftanın diğer iki filmi ise yerli yapımlardan oluşuyor. Anıl Gelberi’nin yönettiği ‘Plaza’ dram türünde. Atakan Şatıroğlu’nun yönettiği ‘Lanetli Anlaşma’ ise bir korku-gerilim denemesi. Herkese iyi seyirler. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın!
 

TARİHTE BU HAFTA

On bir yıl önceye gidiyor, tarihte bu haftaya bakıyoruz!

Vizyonda bu hafta (23 Temmuz 2010)

İki filmlik haftanın uzun süredir merakla beklenen yapımı, M. Night Shyamalan imzalı ‘Son Hava Bükücü / The Last Airbender’ notlarımız arasında. Korku gerilimden bilimkurguya, romantizmden drama uzanan bir tür kırması olan ‘Deney / Splice’ ise haftanın diğer filmi. Yönetmeni, 97 tarihli ‘Küp / Cube’ten anımsayacağınız Vincenzo Natali. Filmin başrol oyuncuları, iki önemli isim; Adrien Brody ve Sarah Polley. Herkese iyi seyirler!

SON HAVA BÜKÜCÜ
‘Altıncı His’, ‘Ölümsüz’, ‘İşaretler’, ‘Köy’ gibi büyük ses getiren başarılı filmlerinin ardından ‘Sudaki Kız’ ve ‘Mistik Olay’ filmleriyle, izleyici ve eleştirmenlerin gözünden düşen M. Night Shyamalan, yeni filminde ilk kez bir uyarlamaya imza atıyor. Hep kendi yazdıklarını çeken Shyamalan, bu kez ünlü çocuk kanalı Nickelodeon’ın yediden yetmişe geniş bir hayran kitlesine sahip çizgi film serisini hayata geçirmiş. Bir üçleme olarak karşımıza çıkacak olan serinin ilk bölümünün hayal kırıklığı yarattığını söylemekte yarar var. İnsanlar, tuhaf hayvanlar ve doğaüstü olaylar… Kendine ait mitolojisiyle fantastik bir dünyada geçen ve Uzak Doğu kültürünün temel değerlerinden beslenen çocuk dizisi, Shyamalan’ın bakışıyla yetişkinlerden çok çocuklara sesleniyor sanki. İyi uykular demeden önce anlatılan fantastik bir çocuk masalı kıvamındaki film, ‘hepimiz, hayata geliş nedenimizi bilip, buna göre hareket etmeliyiz’ şeklinde bir varoluş dersi verirken, ‘sevginin fedakârlık demek olduğunu’ hatırlatmayı da unutmuyor. Dört ana elementin, ateş, toprak, su ve havanın özelliklerini taşıyan dört ulus var karşımıza çıkan fantastik dünyada. Ateş ulusu, zalim bir hükümdara sahip. Diğer uluslara savaş açan ateşçiler, karşılarında ‘son hava bükücü’yü buluyorlar. Dört elementi de kontrol eden ve bu güçleri yönetebilen tek kişi ‘Avatar’ adı verilen küçük Aang. Savaşın tehdit ettiği dünyada, düzeni yeniden kurmak adına Aang’a ‘su bükücü’ Katara ve erkek kardeşi Sokka yardım ediyorlar. Büyük ölçüde Çince’den yola çıkılarak yeni bir dil ve yazı sistemi geliştirilen yapımda, bilgisayar teknolojisiyle görüntü yaratma tekniğine, CGI’ya başvurulmuş. Oyuncu kadrosunda yer alan isimler arasında, sekiz Oscar’lı ‘Milyoner / Slumdog Millionaire’ filminin başrol oyuncusu Dev Patel’de yer alıyor. Üç boyutlu izlenecek film, Nickelodeon’da yayınlanan ünlü dizinin ruhunu hakkıyla perdeye yansıtabilecek mi; bu gerçek bir soru işareti. Çünkü yavan ve bildik içeriği, fazla çocuksu oluşu ve Shyamalan’ın eski parlak, sürprizli ve ters köşe sinemasından en ufak bir pırıltı bile içermemesi açısından vasatın altında bir görüntü veren yapım, kim bilir belki çizgi dizinin hayranları tarafından ilgi görebilir. Bu arada içindeki ‘Avatar’ meselesini, James Cameron’un ünlü ‘Avatar’ına kurban eden ve bundan büyük yara alan film, ülkesinde gişede de yapımcıları oldukça mutsuz etmiş… Belki ‘hava, ateş, su filan bükemeyiz ama karnımız acıktı mı önümüze ne gelse bükeriz’ diyerek film arkası kendimizi attığımız lokantada şahsım adına, etli yaprak sarmaları itinayla büktüğümü not düşmek isterim. ‘Son yaprak sarma bükücü’ olarak, ‘Son Hava Bükücü’den daha ilginç ve kayda değer olduğumu söylemem gerek…

MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar