23 AĞUSTOS 2019
Quentin Tarantino’nun merakla beklenen yeni filmi ‘One Upon aTime in… Hollywood / Bir Zamanlar… Hollywood’da’ dahil olmak üzere sadece biri yerli, toplam dokuz yeni yapım merhaba diyor bu hafta!
Aslında farklı bir başlangıç yapmak gerekiyor… Bu hafta İstanbul dışında olduğumdan hiçbir basın gösterimine katılamadım. Dolayısıyla filmleri yine ufak notlar halinde sunacağım size. Bu sık görülen, hatta beni ‘bilen’ okuyucularım için ‘olağan’ bir durum değil asla! Fakat hayat kısa, ölüm var ve bazen insan her şeyi geride bırakıp bir dönem uzaklaşmak istiyor gündelik rutinden. Çıldırmamak için belki de! Anlamakta zorlandığım detaylar, yaş aldıkça -ki elli yaşa aylar kaldı!- daha bir dost gözüküyor gözüme ve gönlüme. Adaletsiz, zalim, vicdansız bir dünyada yaşadığımız gerçeği… Yaşamı dayanabilir kılan ender değerlerden biri sinema. Aramızdaki büyük tutkuya, aşka rağmen onu geride bırakıp giderken, vicdanımın sesine kulak tıkıyorum artık. Yeniden o büyülü salona ayak basayım diye belki. Koltuğuma gömülüp, sinema yazarı dostlarımla birlikte başka dünyalara yolculuk etmek için bir müddet hemen her oluşa uzak kalmak gerekliliği… Neyse, başınızı ağrıttım. Bu bir açıklama. Dosta sesleniş. Birkaç hafta daha böyle idare edeceksiniz beni. Sonra yine bildiğiniz üzere filmlerin geniş analizleri sizlerle olacak… Anlayışınız için teşekkürler şimdiden…
Evet, ne diyorduk; 23 Ağustos haftasına yakından bakalım öyleyse…
Tarantino’dan; Hollywood’un altın yıllarının sonuna bir bakış… 1969 yılının sonlarında Los Angeles’dayız. Pırıltısını yitirmiş yıldızını parlatmaya çalışan bir televizyon yıldızı ve dublörünün, Hollywood imparatorluğunun son parlak günlerinde yeniden şöhret, başarı ve kazanç elde etmek için verdikleri çaba… Öte yandan derin ABD’nin sosyal oluşları! Quentin Tarantino, hayranlarının ve geriye kalan herkesin merakla beklediği yeni filminde, Brad Pitt, Leonardo DiCaprio ve Margot Robbie’ye başlıca rolleri verirken, Hollywood efsanelerine ve sinema sektörünün kalbinin attığı yerin hemen her figürüne de gerekli özeni göstermiş.
‘Trolljegeren / Trol Avı’ ve ‘The Autopsy of Jane Doe / Otopsi’ gibi nitelikli sürprizlerle tanıdığımız Norveçli yönetmen André Øvredal’in dördüncü uzun metrajı yine kapkara bir korku-gerilim. Gizemli ve ürkütücü yapım; 1960’lı yıllarda Amerika’nın unutulmuş ve yok olmaya terk edilmiş küçük bir kasabasında Halloween (Cadılar Bayramı) gecesinde geçiyor!
‘Scary Stories to Tell in the Dark / Korku Hikayaleri’nde, bir grup genç, farklı korkularıyla yüzleşiyorlar. Zoe Margaret Colletti, Michael Garza ve Gabriel Rush, özellikle türün iflah olmaz hayranlarının bayılacağı filmin öne çıkan oyuncuları!
‘Olympos Has Fallen / Kod Adı: Olympos’ ila başlayan ve ‘London Has Fallen / Kod Adı: Londra’ ile devam eden popüler aksiyon serisinin yeni halkası ‘Angel Has Fallen / Kod Adı: Angel’ın başrolünde yine Gerard Butler’ı izliyoruz. Gözünü budaktan esirgemeyen, kahraman gizli servis ajanı Mike Banning, yine siyasi entrikalarla dolu bir aksiyon tuzağının ortasında buluyor kendini. Serinin tanıdık ismi usta aktör Morgan Freeman’ın yanı sıra Piper Perabo, Danny Huston ve Nick Nolte, oyuncu kadrosunun iddialı isimlerini oluşturuyorlar.
Marc Martínez Jordán imzası taşıyan İspanya yapımı korku filmi ‘Framed / Online Vahşet’, sosyal medya çılgınlığının ulaştığı akıl almaz boyutları taşıyor perdeye. Bir anda popüler olan yeni bir cep telefonu uygulaması ve izlenme rekorları adına yaşanan sınırsız vahşet!
Christopher Wells’in yazıp yönettiği bir diğer korku-gerilim örneği olan ‘The Luring / Ölüm Oyunu: Son Kurban’, kaybettiği hafızasını geri kazanma adına, kötü geçmişinin halen hüküm sürdüğü ailesinin tatil evine dönüş yapan genç adamın hikâyesini anlatıyor.
Jason Wright’ın yönettiği animasyon ‘Jurassic Bark / Jurassic Hayvanları’, Yıldız Paw ve ekibinin galaksiyi kurtarma macerasını taşıyor perdeye. Yapım, özellikle küçük izleyiciler için kotarılmış.
Küçük yaştaki izleyiciye seslenen haftanın bir diğer animasyonu ise ‘Penguin Rescue / Renkli Penguenler’! Galaksiler arası uzay kâşifleri dünyaya seyahat ederler ve şirin bir penguenle karşılaşırlar.
‘Damien veut changer le monde / Acele Baba Aranıyor’, başrollerinden birini oyuncumuz Melisa Sözen’in üstlendiği Fransız yapımı bir komedi. Xavier de Choudens’in yönettiği öyküde, Sözen’in rol arkadaşı Franck Gastambide.
Haftanın tek yerli yapımı ise, Berk Alan’ın yönettiği ‘Sar Başa’. Talihsiz bir olay sonucu hafızasını yitiren karakterin öyküsü. Alper Rende, Kemal Can Parlak filmin oyuncu kadrosundan öne çıkan isimler.
İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! İyi seyirler herkese. MURAT ERŞAHİN